Marksist Lenininst lerin Parlamenterizmi değerlendirmesi (taslak)
"Tarihin diyalektiği, Marksizm'in teorik zaferi, düşmanlarını kendilerini Marksistler olarak gizlemeye zorlamış olmasıydı." (1)
Özellikle İstanbul Belediye seçimi nedeniyle seçimlere katılıp katılmama sorusu (bir şekilde diyalektik bağlantıyla) "Parlamentarizm" konusunu sol içinde yoğun bir şekilde gündeme getirdi. Ancak okuduğum yüzlerce yazı ve yorumlarda hakim olan, en yaygın olan pratik, hangi Marksist Leninist kitap ve ya yazılardan alındığı "bilinmeyen", Leninizm adına Lenin'in yazılarından hiç bir kaynak ve destek verilmeden yapılan , "hızlı solcu" "küçük burjuva duyguları öne çıkaran, ve küçük burjuva duygulara hitap eden, "uydurukçu" olma niteliğini aşamayan içerikte. Az da olsa yapılan bir iki alıntı ise ya cümlenin devamının koparıldığı, ya da değerlendirmenin içinde bulunduğu dönem ve şartları saklayan, devrimcilikle ilgisi olmayan bir sahtekarlıkla yapılıyor. Hem de bunu yapanların bazıları kendilerini şu ya da bu, bir hareketin " teorisyen" i olarak lanse ederek yapıyor. Yani Lenin'i okumadan, Lenin'e ait olmayan, Leninizm'le ilgisi olmayan "uydurmaları" - bilinçli ya da bilinçsiz, iyi niyetle ya da art niyetli - Leninizm olarak satma burjuva sahtekarlığı pratiğini uyguluyorlar. İdeolojik olarak bu türlü tavır, Troçkist özünde olan ve Anarşist yaklaşımların Leninist olarak satılmaya çalışılmasıdır.
Konu "tartışmalı ", emekçi halkları ve onların mücadelesini ciddi bir şekilde ilgilendiren teorik ve pratik bir konu. Böylesine ciddi konularda Marksizm Leninizm adına ortaya atılan iddialar ve yorumların, en azından Lenin'den, dönemine uygun alıntılarla desteklenmesi gerekir. Bu Marksist Leninist devrimci bir sorumluluktur. Ortaya atılan iddiaların Marksizm Leninizm'e uygunluğunu, doğruluğunu araştırmak, incelemek ve ustalardan alıntılarla desteklemek yerine, sorumsuzca "uydurukçuluk" yapmanın Marksist Leninist devrimcilikle uzaktan yakından bir bağlantısı yoktur, bu tam anlamıyla nihai sonuçta gericiliğe hizmet eden bir sorumsuzluktur.
Önceki yazılarla ilgili "Neden Reformistleri eleştirmiyorsun" diye bir dereceye kadar haklı bir soru gelmişti. Reformistlerin yaklaşımı gözler önünde ve Marksist Leninist temel teori ve pratikler konusunda genel bilgisi olanlar açısından fazla zor olmadan gözle görüle bilinecek nitelikte. Onlar için reform her şeydir, nihaidir, seçimler tek yoldur, parlamento bir amaçtır, nihai hedeftir. Bu amaç -gerçeğini saklamalarına imkan yok. Teşhir anlamında ve ideolojik mücadelede, zor ve önemli olan, reformistlerin - sağ sapmanın akrabası olan, onlarla birbirini tamamlayan, birbirlerini güçlendiren , attıkları hızlı sloganlar, iddialar nedeniyle gericilikleri perdelenmiş olan "sol sapma" nın yüzlerindeki anti-Leninist maskenin düşürülmesidir.
(alıntılardaki "sosyal-demokrat" ı , Sosyalist, Bolşevik olarak algılayın)
Mücadele biçimleri seçimi üzerine Temel Marksist Leninist Yaklaşım
Sol sapmaların iddia ettiğinin tersine, Marksist Leninistlerin Parlamenter mücadele biçimi dahil, hiç bir mücadele biçimini ilke olarak reddetmesi diye bir yaklaşımı yoktur, olamaz bu Marksizm'in diyalektiğine aykırıdır. Lenin, "Mücadele biçimleri sorununun incelenmesinde, her Marksist'in temel talepleri nelerdir? " diye soruyor ve cevabını şöyle veriyor; " Her şeyden önce, Marksizm, öteki tüm ilkel sosyalizm biçimlerinden tek bir özel mücadele biçimine bağlı kalmamakla farklılığını gösterir. En değişik mücadele biçimlerini kabul eder, ve onları "uydurmaz", ama devrimci sınıfların, hareketin gelişimi sürecinde ortaya çıkan mücadele biçimlerini sadece genelleştirir, örgütler ve bunlara bilinçli bir anlam verir. Bütün soyut formüllere ve bütün doktrinci reçetelere tamamen düşman olan Marksizm, hareket geliştikçe, yığınların sınıf bilinci arttıkça, ekonomik ve siyasal bunalımlar keskinleştikçe, sürekli olarak savunma ve saldırının yeni ve daha değişik yöntemlerinin doğmasını sağlayan ilerleme içindeki kitle mücadelesine dikkatli bir yaklaşım içinde olmayı talep eder. "(2) Bu nedenle, Marksizm, kesin olarak herhangi bir mücadele biçimini reddetmez.
"Marksizm, hiç bir koşul altında, sadece o anda olanaklı ve var olan mücadele biçimleriyle kendini sınırlamaz, çünkü mevcut toplumsal durum değiştikçe, bu özgül döneme katılanlarca kaçınılmaz olarak bilinmeyen yeni mücadele biçimlerinin doğacağını kabul eder. Bu anlamda Marksizm, kitle pratiğinden- eğer şöyle ifade edebilirsek,- öğrenir ve yığınlara "yöntem sistemleştiricileri" tarafından ortaya atılan mücadele biçimlerini öğretme iddiasında bulunmaz. "
"İkinci olarak, Marksizm, mücadele biçimleri sorununun kesinlikle bir tarihsel incelenmesini talep eder. Bu sorunu, somut tarihsel durumdan ayrı olarak ele almak, diyalektik materyalizmin temel ilkelerine bir ihanet hatasıdır. Ekonomik evrimin farklı aşamalarında, siyasal, ulusal-kültürel, yaşam ve öteki koşullardaki farklılığa bağlı olarak, farklı mücadele biçimleri öne geçer, ve mücadelenin temel biçimleri olur; ve bununla bağıntılı olarak, ikincil, yedek mücadele biçimleri de değişikliğe uğrar. Belirli bir hareketin, belirli bir aşamasındaki somut durumun ayrıntılı bir incelemesi yapılmadan, herhangi bir özel mücadele aracının kullanılıp kullanılmayacağı sorununa evet yada hayır biçiminde bir yanıt vermek , Marksist yaklaşımı tamamıyla terk etmek anlamına gelir." (2)
Şimdi bu Marksist Leninist temel yaklaşıma bağımlı olarak, somut durumu değerlendirmeden, bu konuda hiç bir ML alıntı vermeden, desteksiz, somut durumu ve gündemi içermeyen, yorumlar ve atılan hızlı sloganların ve hele "Marksist Leninistler parlamentoya girmez", " parlamento ahırdır", "parlamentarizme hayır " gibi "sistemleştirilmiş", içeriğinden ve bütününden kopartılmış sloganların gerçekte Marksizm Leninizm'le bir ilgisi var mı, yoksa Marksizm Leninizm'in bir inkarı mıdır? Troçkistler açısından, gerek teorik ve gerekse pratik anlamda bu kaçınılmaz bir yaklaşımdır, ancak bizim eleştirimiz onların peşine takılan dostlar, ve teorik zayıflık nedeniyle onların "sistemleştirilmiş", "ezberlenmiş" anti-Leninist yorum ve sloganlarını tekrar eden iyi niyetli Marksist Leninistleredir.
" Levi nin parlamenarizme saldırısı ne kadar aptalca !! Aptal!! Ve bir "sol" !! Tanrım, ne kadar karışıklık var insanların kafasında. "" (3)
Şüphesiz ki Lenin in bu sözleri "her dönem" için değildi, içinde bulundukları somut şartların değerlendirmesi temelinde Parlamentarizme saldırının aptallığını vurguluyordu. Bu alıntıyı yapmamın nedeni, Parlamentarizme karşı Marksist Leninistlerin tutumunun, Türkiye'de şu anda yaygın olan "Tek Yönlü", ve "Marksist Leninistler ilke olarak parlamentarizme karşıdır" algı yaratma ve anlayışının Leninizm'le bağdaşık olmadığını göstermek. O zaman nedir Marksist Leninistlerin Parlamentarizme yaklaşımı?
Marksist Leninistler ve Parlamentarizm Sorunu
Marksist Leninistler parlamentoyu kullanmayı kesinlikle reddetmezler, ama bu kullanımın tamamıyla içinde bulunduğu dönemin şartlarına ve güçler dengesine bağlı olduğu tarihi kanıtlanmış gerçeğinden yola çıkarlar. Devrimci mücadelenin yükselmekte ya da yükselmiş olduğu, kitlelerin parlamentoya umut bağlamadığı, parlamento dışı mücadelenin yaygın ve güçlü olduğu dönemlerle (ve kendi içinde istisnai durumlar olabileceğini reddetmeden) , devrimci mücadelenin geri olduğu, kitlelerin parlamentoya umut bağladığı dönemlerdeki yaklaşım ve tavır farklıdır. Yani her döneme ve şartlara uygun "sistemleştirilmiş-sloganlaştırılmış "bir "reçete" ile yaklaşmazlar.
Sovyetler ve Demokratik Cumhuriyet karşılaştırmasını yaptığı konuşmada, Parlamentonun işçi sınıfının gelişmesi ve mücadelesi anlamında önemini Lenin şu sözleriyle açıklıyor;
"Demokratik cumhuriyet ve genel oy hakkı, feodalizm ile karşılaştırıldığında, son derece büyük bir ilerleme idi: bunlar, proletaryanın bugünkü birliğini ve dayanışmasını gerçekleştirmesini, sermayeye karşı sistemli bir mücadele vermekte olan kadroların sağlam ve disiplinli olmasını mümkün kıldı...
Burjuva cumhuriyeti, parlamento, genel oy - hepsi toplumun dünya ölçüsündeki gelişmesi yönünden büyük gelişme demektir. İnsanlık kapitalizme doğru ilerledi ve yalnızca kapitalizm, kent kültürü sayesinde, ezilen proletarya sınıfını, kendi bilincine varmasını ve dünya işçi sınıfı hareketini yaratmasını, bütün dünyada milyonlarca işçinin partiler -yığınların mücadelesine bilinçli olarak yol gösteren sosyalist partiler- içinde örgütlenmelerini sağladı. Parlamentarizm olmaksızın, seçim sistemi olmaksızın, işçi sınıfının bu gelişmesi olanaksız olacaktı." (4)
Yukarda Lenin feodalizm, otokrasi vb. ile Burjuva Demokratik Cumhuriyet karşılaştırması temelinde bu değerlendirmeyi yapıyor. Hızlı sol un yaygınlıkla alıntıladığı, aynı konuşmasından aşağıdaki alıntıda ise, Sovyet sistemi ile Burjuva Parlamenter sistemini karşılaştırıyor.
"Bir cumhuriyet nasıl bir maskeye bürünürse bürünsün, ne denli demokratik olursa olsun, eğer o bir burjuva cumhuriyeti ise, eğer o toprak ve fabrikaların özel mülkiyetini koruyorsa ve eğer özel sermaye toplumun tümünü ücret köleliği içinde tutuyorsa, yani eğer bir cumhuriyet, bizim parti programımızda ve Sovyet anayasasında söylenen her şeyi gerçekleştirmiyor ise, o zaman bu devlet, bazı insanların, ötekiler tarafından ezilmesi için bir makinedir. Öyleyse biz, bu makineyi sermayenin iktidarını alaşağı edecek sınıfın ellerine vereceğiz."(4)
İşte bu ikilemin diyalektik bağlantısı birincisinin (parlamentonun) katkısını reddetmeden, onun sağladığı olanaklardan yararlanarak gerçek kurtuluşun yolu olan bu burjuva parlamentosunun yıkılması gerekliliğidir. Marksizm'in diyalektiğini kavrayamamanın sonucu, bu iki yorum arasındaki bağlantıyı "çelişki" olarak görmekle sonuçlanıyor. Reformist birincisine sarılıyor, ikinciyi reddediyor, "Hızlı sol" ikinciye sarılıyor, birinciyi reddediyor. Ancak bu reddedişlerinde ne teorik ne de somut ve tarihi hiç bir pratik örnekleme getiremiyorlar, getiremezler.
Birinciyi ezberleyen ve ona takılan reformistlerin bakış açısıyla ilgili olarak Lenin, " Scheidmanı Marksın yerine geçiren sosyal demokrasinin günümüz oportünistleri, parlamentonun kullanılması gerekliliği kaidesini - ki bu kesinlikle doğru - ezberlemişler, ama Marksın burjuva parlamentarizminden farklı olarak Proleter demokrasisi ile ilgili öğretisini unutmuşlar" diyordu. (5)
Enternasyonalin ikinci kongresinde Bordiga nın hızlı sol yaklaşımını eleştiren Lenin " Bordiga diğer Marksistlerin parlamenter eylemler tarafında öne sürdükleri hiç bir argumana cevap veremedi....Bize mücadelenin başka bir alanda sürdürülmesi gerektiğini söyledi...Bordiga her devrimci krizin bir parlamenter krizle eşlikte olduğunun farkında değilmi?....Parlamento tarihin bir gelişiminin ürünüdür, ve burjuva parlamentosunu dağıtacak güçte olamadığımız sürece onu yok edemeyiz. Özgül tarihi koşullar altında, burjuva topluma ve parlamentarizme karşı mücadele, sadece burjuva parlamentonun bir üyesi olarak verilebilir. ..Durumun bu olmadığını iddia edemezsin, eğer buna karşı çıkmak istiyorsan, bunu yaparak tüm dünyadaki devrimci gelişimin tecrübesini silmek zorunda kalacaksın. "" (6)
Lenin'in bu eleştirisinde vurguladığı konuyu dikkate alırsak, Marksist Leninistlerin parlamentoyu bir araç olarak kullanmalarının iki temel nedeni olduğu yönünde yorum yapmak yanlış olmayacaktır. ; birincisi, parlamento içinde teşhir pratiği ile burjuvazinin tüm partilerini teşhir ederek kitleleri eğitmek, onlara parlamentonun emekçi kitlelerin sorunlarını çözemeyeceğini, parlamentonun burjuvazinin bir yalan ve aldatmaca aracı olduğunu, emekçi halklar açısından bir çözüm olmadığını somut olarak göstermek , ikinci ve buna bağımlı olarak en önemlisi, yukarda Lenin'in vurguladığı, parlamentonun krizinin devrimin nesnel şartlarının en önemli unsurlardan birisi ve bu nedenle devrimle iç içe geçmiş olması, ya da direk diyalektik bağlantılı olmasıdır.
"Sosyal-Demokratlar parlamentarizmi proletaryayı aydınlatmanın ve eğitmenin ve bağımsız bir sınıf partisinde örgütlemenin bir aracı olarak görürler; İşçilerin kurtuluşu için siyasi mücadele yöntemlerinden biri olarak görürler. Bu Marksist bakış açısı, bir yandan Sosyal-Demokrasiyi burjuva demokrasisinden , diğer yandan da anarşizmden ayırır. ..Anarşistler tarihi olarak açıklanmış olan parlamentonun önemini anlamazlar ve bu mücadele yöntemini tamamıyla reddederler..
Sosyal-demokratların Duma seçim kampanyalarına katılmaları, diğer partilerden oldukça farklı niteliktedir. Onlardan farklı olarak, biz bu kampanyaya, kendi içinde bir son olarak, hatta asıl önemli olarak bile bakmayız. Onlardan farklı olarak, bu kampanyayı biz sınıf mücadelesine tabi kılarız."" " (7)
"Taktik" diyor Lenin," sadece ezenlerin halkı aldatması olgusu üzerine kurulu olamaz; taktik, sınıfların karşılıklı ilişkisinin ve gerek parlamento-dışı gerekse de parlamenter mücadelenin gelişiminin genel tahliliyle belirlenmek zorundadır."" (8)
Lenin en çok kırpılmış olarak alıntılanan aynı yazısında şunu söylüyordu;
Lenin en çok kırpılmış olarak alıntılanan aynı yazısında şunu söylüyordu;
3 Haziran “domuz ahır”ının kaba gerici ruhuna karşı nefrete dayanıyordu. Fakat nesnel durum öyleydi ki, bir yandan devrim çökme durumundaydı ve hızla geriliyordu. Devrimin yeniden yükselişe geçmesi için parlamento-dışı propaganda, ajitasyon ve örgütlenme araçları neredeyse yok gibi ya da çok güçsüz olduğundan (“ahır”ın içinde bile) bir parlamenter üs ün (oluşturulması), çok büyük bir siyasi öneme sahipti.(8)
Bu yukardaki alıntılarda bile göreceğimiz gibi Parlamenter mücadeleye tamamıyla karşı olmanın Marksizm Leninizm'le bağdaşığı olmadığı su götürmez bir gerçektir. Lenin Duma Grubundaki Sosyal Demokratların mahkemesi ile ilgili olarak şunları söylüyordu;
" mahkeme, dünya sosyalizminde örneği olmayan bir şekilde, devrimci sosyal demokratların parlamentarizmden yararlanmasının örneğini ortaya serdi. Tüm sözcüklerden daha fazla, bu örnek işçi sınıfı kitlelerinin kalplerine ve hafızalarına işleyecektir, sözlü iddialardan daha fazla ikna edicidir, yasal oportünistlerin ve anarşist lafazanların iddialarını çürütecektir.."" (9)
Lenin "parlamentoya" gönderilecek devrimci işçi adaylarının "tamamıyla geleneklerden, alışkanlıklardan ve barışçıl çalışmalara, parlamentarizme ve yasal çalışmalara karşı ön yargılardan arınmış" nitelikte olması zorunluluğunu ileri sürüyor. (10)
Hızlı solcuların söylemlerinin tam tersine, ilke olarak Parlamentonun kullanılmasının zorunluluğunu savunan Marksizm Leninizm, bunun tamamıyla var olan özgül şartlara, ve onun somut değerlendirmesine bağlı olduğu ilkesinden yola çıkar.
Lenin , içinde bulundukları farklı bir dönemde şunları söylüyordu;
"Sosyal Demokratlar olarak bizler, şüphesiz ki, ilkesel olarak parlamentarizmin proletaryanın mücadelesinin bir silahı olarak kullanılması zorunluluğunu kabul ederiz. Ancak sorun, şu andaki özgül şartlarda sosyal demokratların Dumamız gibi bir parlamentoda yer almalarının kabullenebilip, kabullenemeyeceği midir. İşçilerin örgütlerinin seçtiği sosyal demokrat parlamenter üyeleri olmadan bir parlamenter grup oluşturmak kabul edilebilir mi? Bizim görüşümüze göre , hayır kabullenemez". (11)
Görüldüğü gibi Lenin parlamentarizme ilke olarak karşı değil, tam tersine ilke olarak kullanılması taraftarı, ama var olan , özgül şartlara bağımlı olarak.
Nasıl ki Lenin devrimci durum olmadığı dönemlerde ani-parlamentarizmin aptallık olduğunu vurguladıysa, devrimci durumun olduğu, ayaklanmaların başladığı dönemlerde "parlamentarizmin" aptallık olduğunu vurguluyordu. "Parlamenter aptallığa", Millerandcılığa ve Bersteincılığa karşı çıkmak genel olarak meşru ve gerekli olarak kabul edilmektedir....kimsenin ciddi bir şekilde ayaklanmadan bahsetmediği bir dönemin ifadelerini, tüm devrim taraftarların önderliğini düşünüp konuştuğu, ayaklanmanın zaten başlamış olduğu bir duruma saçma bir şekilde uygulanıyor " (12)
Parlamentonun kullanılmasının önemi üzerine başlangıçta vurguladığım birinci nedenini Lenin in şu sözlerinde bulabiliriz; "Siyasi iktidarın proletarya tarafından ele geçirilmesinden önce, emekçi kitlelerin siyasi eğitimi ve örgütlenmesi için, burjuva demokrasisinin , özellikle parlamentarizmin kullanılması zorunluydu" (13)
Öz eleştiriden kaçınmayan Lenin, "anladık ki-ortaya çıktı ki"diyor, "devrimci krizler döneminde Bolşevikler parlamentarizm konusunda yanlış yaklaşıma sahiptiler....Parlamentarizm özellikle devrimci dönemlerde, temsilcilerde neyin kokuşmuş olduğu üzerine zaman harcamak değil, neyin kokuşmuş olduğunu kitlelere öğretmek için kullanılması gerekir" (14)
Türkiye'deki "Parlamentarizm karşıtlığı " ne Marksizm'in diyalektiğiyle, ne de Leninizm'le uyum içinde olmayan, kaba Anarşist karşı çıkının üzerine geçmeyecek bir yaklaşım niteliğinde. " Marx için Devrimci diyalektik " diyor Lenin, "Plehanov, Kautsky ve diğerlerinin yaptığı gibi, hiç bir zaman içi boş bir terim değildi.. Marks, özellikle durumun bariz bir şekilde devrimci olmadığı dönemlerde, burjuva parlamentarizmin "domuz ahırını" bile kullanmayı beceremedikleri için Anarşistlerden nasıl kopacağını bildi; ama aynı zamanda parlamentarizmi gerçek devrimci proletarya eleştirisine hedef etmeyi bildi. ""(15)
İşin ilginç yanı (aslında ideolojik olarak kaçınılmazlığı), Türkiye deki anarşizmi Leninizm olarak satma "sol-sapma" çabaları ve yaklaşımlar, Rusya tarihindeki "sol-sapma" yaklaşım ve tavırlardan pek farklı değil. Lenin Otzovistleri eleştirirken şunları söylüyordu; "Anarşistler kesinlikle hiç bir zaman bu basit şeyi anlayamadılar. Şimdi bizim Otzovistlerimiz, onların çıkarılan ekocuları Rus Sosyal demokratları arasında Anarşist düşünce biçimini yaymaya çalışıyorlar, Proletary "her ne pahasına olursa olsun parlamenterizm" teorisi hakimiyeti altında çığlığını atıyorlar...Bu Maximov ve şurekasının çığlıklarının ne kadar aptalca ve anti- sosyal demokrat olduğunu göstermek için , bir defa daha işin ABCsiyle başlamak zorunda kalacağız...Parlamentarizm in kullanılması, burjuva parlamentonun emekçi kitlelerin sosyalist eğitimi ve örgütlenmesi için bir araca dönüştürülmesi... Bu, parlamentarizm, sosyalist proletaryanın mücadelesinin en yüksek biçimimi demektir? ...Anarşistlere göre ..bu demektir.."" (16)
Lenin bir başka ülke için ve dönemde şunları söylüyordu ;
"Parlamentarizm sorunu şimdi bir parça, ikincil bir sorun. bana göre, Rosa Lüxemurg ve Karl Liebknetch Alman parlamentosu seçimlerine katılmayı savunduklarında haklılardı...Kişisel olarak İngiltere dervimci işçilerinin parlamento seçimlerine katılmayı reddetmesinin yanlış olduğuna ikna oldum..".. (17)
Lenin farklı bir dönem için de şunları söylüyordu;
"Şu anki Rus devriminin özgün özelliği, nesnel koşulların, parlamentarizm için kararlı bir parlamento dışı mücadeleyi ön plana çıkarmasıdır; ve bu nedenle böyle bir zamanda anayasal yanılsamalar ve parlamentarizmde oynamaktan daha zararlı ve tehlikeli hiçbir şey olamaz...Böyle zamanlarda "parlamento muhalif partileri , bariz gerici partilerden daha tehlikeli olabilirler; bu ifade sadece diyalektik düşünceden yoksun olanlar için mantığa aykırı görülebilir...."" (18)
Türkiye'de Troçkistlerin ve onların kuyrukçularının dolaylı olarak söylemeye, ima etmeye çalıştıkları gibi, Lenin'in kategorik bir şekilde parlamentarizmi reddeden bir görüşü olmadığı çok açık ve net. Aynı şekilde, Lenin'in parlamentarizmi bir araç olarak kullanma dışında, parlamentarizmi savunmadığı da çok açık ve net. Lenin parlamentonun kullanımını savunurken her zaman bunun bir araç olduğunu, kesinlikle amaç olduğu hayalciliğinin yayılmaması gerekliliği konusunda duyarlılığı da gerekli olarak vurgulamıştır. Lunacharskynin yazdığı bir makaleyi basılmadan okuyan Lenin " İnanıyorum ki makale iki çizgide değiştirilmeli; vurgunun ağırlığı "parlamentarizmde oynayan" yeni-ıskristlere yönelmeli, ve sen parlamentarizmin geçici ve ilgili önemini , devrimci bir dönemde "parlamenter hayalciliğin tehlikesini "detaylarla göstermelisin ...Parlamento için devrimci bir şekilde mücadele etmeliyiz, ama devrim için parlamenter yolla değil, güçlü bir parlamento için devrimci bir şekilde savaşmalıyız, devrim için aciz bir parlamentoda değil"" (19)
Parlamentarizme bu çelişkili görünen yaklaşımın kafalarda net anlaşılamadığı ve özellikle revizyonistler tarafından sinsi bir şekilde kullanılıp kafa bulanıklığı yaratabildiği için, bu tecrübeyi ülkede yaşayan Lenin " Rusyadaki halkın şimdi parlamentarizm ve devrim arasındaki ilişkinin ta başından detaylı olarak açıklanmasına ihtiyacı var" diyordu. (20)
Türkiye'de devrimci "parlamentarizmin iyi niyetli ve dürüst sol arasında gözden düşmesinin bir başka nedeni de " Sol" adına parlamentoya, ahıra giren, kravatını da taktıktan sonra, ahıra uygunluk içine girdiğini ahır sahiplerine duyurmak için, burjuva parlamentoda Stalin e laf atma pratiği içerisine giren cinsler olmuştur. Lenin parlamentoya giren devrimci parlamenterler "temsilcilerden parti bu avantajlı pozisyonlarını işe yaramayan reformist parlamenter konuşmalar için değil, ....sosyalist devrimin propagandası için kullanılmasını talep etmelidir" diye vurguluyordu. (21)
SONUÇ
Lenin'den yukardaki alıntılardan da açık ve net bir şekilde anlaşılacağı gibi, parlamentoya, parlamenterizme ilke olarak karşı çıkmak Leninizm in değil, Troçkizm ve anarşizmin yaklaşımıdır. Marksist Leninistler parlamentonun, gerek kitleleri eğitme, ve gerekse parlamenter krizin devrimin nesnel koşullarının önemli bir parçası, ve devrimle direk bağlantısı nedeniyle ona katılmaya ve onu kullanmaya kesinlikle karşı çıkmazlar, tam tersine onun kullanılmasını şartlar elverdiği sürece zorunlu görürler.
Lenin'in şu sözleri parlamentonun kullanılması ya da kullanılmaması gerekliliği üzerine yapılması gereken özgül "şartların" değerlendirilmesi" konusunda, dar kafalı olmayanlara en asgariden bir fikir vermesi gerekir.
""Eğer "milyonlarca" proleter, genel olarak parlamentarizmden yana olmalarının yanında, aynı zamanda açıkça "karşı-devrimci" iseler, parlamentarizmin siyasi bakımdan zamanını doldurmuş olduğunu" nasıl söyleyebiliriz!?..............parlamentarizm, "siyasi bakımdan zamanını doldurmuştur"; ama, asıl sorun şu ki, bizim için zamanını doldurmuş olan bir şeyin, sınıf için zamanını doldurduğuna, yığınlar için zamanını doldurduğuna inanmamak gerekir.............burjuva parlamentosunu dağıtacak güçte olmadığımız sürece onu yok edemeyiz. Özgül tarihsel koşullar altında, burjuva toplumuna ve parlamentarizme karşı bir mücadele, ancak burjuva parlamentosunun bir üyesi olarak verilebilir.....Teorinin geri kalmış kitleler üzerinde hiç bir etkisi olmayacaktır; onların pratik deneyime ihtiyacı vardır.."
"gerçekleri göz önünde bulundurmalıyız, parlamento sınıf mücadelesinin bir sahnesidir." (22)
Parlamentarizm konusuna yaklaşımın eleştirisi sadece reformistlere karşı verilmesi gereken bir mücadele değildir. Reformistlerin yaklaşımı, Marksist Leninist temel teoriler konusunda genel bilgisi olan herkes tarafından kolayca görülebilir. Ama önemli ve en tehlikeli olan, kolayca sezilemeyen, Leninist maskesi, "çekici"," göz alıcı", "küçük burjuva duygulara hitap eden hızlı sloganlar, lafazanlıklar arkasına gizlenmiş, Troçkist ve anarşistlerdir. Her ne kadarda bunların emekçi kitleler arasında kök salabildiği tarihi olarak görülmemişse de, bu hızlı sloganlarla bir sürü iyi niyetli genç emekçilerin, ve özellikle küçük burjuva entelektüellerin kafasını bulandırmayı başardıkları da tarihi olarak kanıtlamıştır.
Devrimci sorumluluk, özellikle bunlarca öne sürülen teori ve kavramların doğruluğunu araştırmadan, incelemeden, tam olarak kavramadan , sırf "cazip" ve " çekici" olduğu için sarılarak tekrarlanıp yaygınlaştırmamayı gerektirir.
Erdoğan A
22 haziran, 2019
(yazı taslak halinde, yenilenecek ve bağlantıların Türkçesi verilecek)
Lenin'in , bir sürü ciddi konuda olduğu gibi, parlamentarizme karşı olanları eleştirisinin sadece "sol çocukluk hastalığı" yazısında olduğu, yani başka yerde olmadığı, yanlış algılaması da suni olarak yaratılan bir algı, ve-ya da Lenin'in yazılarını okumamaktan kaynaklanıyor. Lenin'in konuya değindiği yüzün üzerinde yazısı var, ve içerikleri bu yazıda değindiğim alıntılarla farklı olmadığı gibi, büyük bölümü bu alıntıların tekrarı.
(1) Lenin, The Historical Destiny of the Doctrine of Karl Marx
(2) Lenin, Guerrilla Warfare Proletary, No. 5, September 30, 1906
(3) Lenin , To: INESSA ARMAND Lenin Collected Works, Volume 35, pages 264-265.
(4) Lenin, The State: A Lecture Delivered at the Sverdlov University
(5) Lenin, A Proletarian Militia
(6) Lenin, The Second Congress Of The Communist International Collected Works, 4 Volume 31, pages 213-263
(7) Lenin, Postscript to the Article: “The Social-Democrats and the Election Campaign”
(8) Lenin, The Mistakes Of Our Party
(9) Lenin, What Has Been Revealed By the Trial of the Russian Social-Democratic Labour Duma Group
(10) Lenin, Material for the Second Congress of the Communist International
(11) Lenin, An Appeal to the Party by Delegates to the Unity Congress Who Belonged to the Former “Bolshevik” Group
(12) Lenin, What Does Being A Party of Extreme Opposition In Time of Revolution Mean?
(13) Lenin, Draft Programme of the R.C.P.(B.)
(14) Lenin, Heroes of Fraud and the Mistakes of the Bolsheviks
(15) Lenin , Abolition of Parliamentarism
(16) Lenin, The Faction of Supporters of Otzovism and God-Building II
(17) Lenin, Letter to Sylvia Pankhurst
(18) Lenin, The Victory of the Cadets and the Tasks of the Workers’ Party
(19) Lenin, To: A. V. LUNACHARSKY 156
(20) Lenin, A New Upswing
(21) Lenin, Tasks of the Left Zimmerwaldists in the Swiss Social-Democratic Party
(22) Lenin, Burjuva Parlamentolara Katılmak Gereklimi
Hiç yorum yok