Türkiye’ de Troçkist Örgütler- DİP, DSİP, AKAP, Yeni Yol
DEVRİMCİ İŞÇİ PARTİSİ (DİP)
2002 yılının başında yayına başlayan “İşçi Mücadelesi” dergisi, Troçki’nin “yozlaşmış işçi iktidarı” teorisini savunmaktadır.
Derginin ayrıca belirli aralıklarla çıkardığı “Entemasyonalist Gençlik” adlı gençlere yönelik bir yayını ve bir gençlik grubu var. “İşçi Mücadelesi” dergisinin Haziran 2007’de yaptığı bir çağrı ile parti kuruluş çalışmalarına başlandı. Bu grup Şubat 2011 ’de yapılan bir kongre ile “Devrimci İşçi Partisi” adını aldı.
“Gerçek” adlı bir gazete çıkarıyorlar. Sungur Savran grubun önderi konumunda. “Gerçek”, “Devrimci İşçi Partisi”nin merkez
yayın organıdır. Bu grup aynı zamanda “Devrimci Marksizm”i
(Teorik-Politik Dergi) çıkarmaktadır. DİP Dördüncü Entemasyonal’in Yeniden Kuruluş Koordinasyonu’nun (DEYK) üyesidir.
Sungur Savran, bugün troçkistlerin “Troçkizm” adına hitap etmesinin doğru olmadığını, troçkistlerin sadece Marksizm adına
konuşması gerektiğini belirtmektedir. Marksist olma iddiasındaki DİP, Troçkizm’in Marksizm-Leninizm’e taban tabana zıt olan temel önermelerini savunmaktadır. Troçki’nin sosyalizm anlayışı, tek ülkede sosyalizmin zaferi sorunu, “sürekli” devrim teorisi, sömürge ülkelerde devrimin görevleri, proletarya diktatörlüğüne yaklaşım, köylülüğün devrimci rolünün inkârı, saf proleter devrim teorisi, Sovyetler Birliği kazanımlarını ret etme vb. görüşleri savunmaktadır, (http://dip.org.tr/)
DEVRİMCİ SOSYALİST İŞÇİ PARTİSİ (DSİP)
Bu partinin öncü kadroları geçmişte “Kurtuluş Hareketi” içinde yer almış kişilerden oluşmaktadır. “Kurtuluş” içinde, Şevket Doğan Tarkan’ın içinde yer aldığı bir grubun işçi iktidarı, işçi demokrasisi, SSCB’deki rejimlerin niteliği ve parti gibi konularda yürüttüğü tartışmalar üzerine ayrılması ile grubun ilk nüveleri oluşmaya başlamıştır. Bu çevre 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin ardından yurtiçi ve yurtdışında çalışmalarını sürdürür. Darbe koşullarında illegal olarak “Sosyalist İşçi” gazetesi yayınlanır. Daha sonra “İşçiler ve Politika”, “İşçiler ve Toplum” dergileri yayınlanır. “İşçiler ve Toplum” dergisinde yapılan tartışmalar grubun bugün bulunduğu çizgiye evrimlenmesinde önemli bir rol oynar.
“İşçiler ve Toplum” çevresi kendisini açıkça troçkist ilan eder. SSCB ve Doğu Bloğu rejimlerini devlet kapitalisti olarak tanımlar. 1992 yılı sonunda “Sosyalist İşçi ” adlı dergi yayınlanmaya başlar. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), 1997 yılında Türkiye’de kurulmuş bir yasal partidir. Genel başkanı Şevket Doğan Tarkan’dır. Bu parti haftalık “Sosyalist İşçi” gazetesi ve iki ayda bir çıkan “Altüst” dergisini yayınlamaktadır. Daha önce yayınlanmış “Enternasyonal Sosyalizm” ve “Antikapitalist” isimli aylık dergileri de bulunmaktadır, (www.dsip.org.tr)
ANTİKAPİTALİST PARTİ (AKAP)
DSİP’ten kopanlar 1998’de “İşçi Demokrasisi” adlı gazeteyi çıkarır. 1999’da “İşçi Demokrasisi”nde bir ayrışma yaşanır.
Bölünme ertesinde “Yeni İşçi Demokrasisi” yayınlanır. 1999’daki Seattle eylemiyle başlayan “Antikapitalist Küresel Direniş ” hareketiyle daha yakın bir bağ kurabilmek için isimleri ve gazetenin adı “Antikapitalist ” olarak değiştirilir. Ardından devrimci partinin önemini vurgulayarak, partileşme sürecini başlatıp ismini “Anti Kapitalist Parti Ön Girişimi” olarak değiştirdi.
Tony Cliff’in görüşlerini savunan ve “Uluslararası Sosyalist Akım ”ın üyesi olan grup kendisini feshederek “Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ ne katıldı. EDP içerisinde “Marx-21” adlı bir dergi çıkarıyorlar.
Tony Cliff, İngiltere Sosyalist İşçi Partisi’nin kurucularındandır.
troçkist yalanların ve tarihsel gerçeklerin çarpıtılmasında rol oynayan önemli bir aktördür. Sovyetler Birliği’nin “dejenere işçi devleti” olduğu teorisini kanıtlamak üzere 1947’de “Rusya ’da Devlet Kapitalizmi ” broşürünü yayımladı. Bu broşür daha sonra genişletilerek kitap halini aldı.
Cliff’e göre, “Stalinist” bürokrasi Rusya’da kendisini tek ve bütünleşmiş bir sömürücü sınıf halinde örgütlemiş ve işçi sınıfının Ekim Devrimi’yle elde ettiği tüm kazanımlar ortadan kaldırılmıştı! Kapitalist ülkelerde olduğu gibi Sovyetler Birliği’nde de sosyalizmi inşa etmek için devrimden başka yol kalmamıştı! Sovyetler Birliği’ni ortadan kaldırma görevi sadece emperyalistlerin görevi değildi, troçkistler de bu göreve soyunmuşlardı. Bugün dünyada Tony Cliff’in görüşlerini savunan bir çok grup vardır. Bu gruplar “Uluslararası Sosyalist Akım” a üyedirler. Tony Cliff, 9 Nisan 2000’de yaşamını yitirdi, (http://www.marx-21.net/)
Sosyalist Demokrasi İçin Yeniyol çevresi kendilerini, 1978 yılında yayınlanmaya başlayan “Sürekli Devrim” ve 1980’de yayınlanan “Ne Yapmalı ” adlı dergilerin sürdürücüsü olduklarını belirtmektedirler. “Ne Yapmalı ”dan sonra “Enternasyonal ” ve “İlk Adım ” dergisi yayınlanır. Sosyalist Demokrasi İçin Yeniyol kendi konumlarını şöyle anlatıyor:
“Diğer yandan sosyalist yeniden yapılanma ve birleşik partilerin oluşumu için muhakkak ki sadece çeşitli grupların bir araya gelmesinden ibaret olarak anlaşılamaz. Bu aynı zamanda günün sorunlarına verilecek ortak yanıtlarla, yani ortak bir eylem programının benimsenip içselleştirilmesiyle mümkündür.
Bu yaklaşımların bir ifadesi olarak önce 1994 yılındaki Birleşik Sosyalist Kampanya ’ya ardından da Birleşik Sosyalist Parti ’nin (BSP) inşasına katıldık. Esas olarak BSP, GBK birleşmesi ile 1996 yılında kurulan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) muhakkak ki Türkiye ’de sosyalistlerin bu güne kadarki en büyük birleşik parti deneyimidir. Yeniyol halen ÖDP içerisinde partinin inşasına ve eylemliliğine katkıda bulunmaya çalışmaktadır. ” (http://www.sdyeniyol.org/index.php/yeniyol/49-sosyalist-demokrasi-icin-yeniyol)
Bu akım Ernst Mandel’in görüşlerini savunuyor. Ernest Mandel, 1946’dan ölümüne kadar (1995) IV. Enternasyonal’in önder kadrosunda (Uluslararası Sekreterlik, ardından Birleşik Sekreterlik ve Uluslararası Yürütme Komitesi) yer aldı. Şimdiye kadar IV. Enternasyonal’in XV Dünya Kongresi yapıldı. Sosyalist Demokrasi için Yeniyol yazarları, IV. Enternasyonal tarihini anlatırken şöyle diyorlar:
“IV. Enternasyonal 1930’larda, 20. Yüzyılın en karanlık günlerinde doğdu. Stalinizm Sovyet Rusya ’da ve dışarıdaki komünist partilerde gücü elinde bulunduruyordu. Faşist veya totaliter (rejim BN.) İtalya, Portekiz, Almanya, Ispanya ve Fransa ’da iktidardaydı. Sosyalist partilerin üzerinde militarist ve savaş kışkırtıcısı bir hava esmekteydi. Tüm bu gelişmeler korkunç bir dünya savaşına zemin hazırlamaktaydı.
Kararlı direniş IV. Enternasyonal bu durumu farketti ve direndi. Birçok fedakârlıklarda bulunduk; dünyayı yönetenlerle pazarlığa oturmadık. Despot Sovyet bürokrasisi veya faşist ya da demokratik olsun batı kapitalizmiyle uzlaşmadık. İki ayak üzerindeki söylemimize bağlı kaldık: Demokratik; ‘emekçilerin kurtuluşu kendi eserleri olacaktır ’, enternasyonalist; sosyalizm ya enternasyonal olarak varolur ya da olmaz. ” (http://www.sdyeniyol.org/index.php/doerduencue-entemasyona/^
Lenin’in ölümü ertesinde “Sol Muhalefet”m nasıl şekillendiğini yukarıda açıkladık. İdeolojik mücadelede yenilgiye uğrayan muhalefet sosyalizmin anavatanını ortadan kaldırmak için sabotaj eylemlerine başladı. 1921 yılında toplanan Parti Kongresi’nde, Stalin Parti Genel Sekreteri seçildi. Troçki, kendi şöhretini ve gücünü kaybediyordu. Bunu kabullenemeyen Troçki kendi illegal örgütlenmesini ve muhalif çalışmalarına başlamıştı.
Troçki, 1938’de yazdığı bir broşürde kendi ağzından illegal komplo çalışmalarını şöyle anlatıyordu:
“1923 ’de Leon tamamen muhalefet çalışmasına daldı. Böylelikle on yedisinde tam anlamıyla bilinçli bir devrimcinin yaşamını sürmeye başladı. Komplo çalışması, illegal buluşmalar ve muhalefet belgelerinin gizlice çıkarılıp dağıtımı sanatını çabucak kavradı. Komsomol (Komünist Gençlik Örgütü) kısa sürede kendi muhalefet lider kadrolarını yetiştirdi. ” (Troçki, Leon Sedov:Oğul-Dost-Savaşçı)
Leon, Troçki’nin oğludur. Troçki’nin 1938’de yazdıkları bir itiraftır. Kendi ağzından muhalefetin ne zaman çalışmalara başladığı, “komplo çalışması ”nın nasıl örgütlendiğini anlatmaktadır. Yeniyol’un en “karanlık dönem" dediği dönem, Sovyetler Birliği’nde sosyalizmin inşasına girildiği dönemdir. Tüm ülkede muazzam bir sanayi inşası gerçekleşiyordu. Sosyalizmin inşa edilmesinin yanı sıra, ülke içindeki sınıf mücadelesi ve parti içi mücadele keskinleşiyordu. Bu mücadelede Kulakların direnişi bastırıldı, troçkistler partiden kovuldu, troçkistlerin ve sağ oportünistlerin görüşlerinin SBKP(B) üyeliği ile bağdaşmadığı ilan edildi. Bolşevik Parti tarafından troçkistler ideolojik yenilgiye uğratıldı, troçkistler işçi sınıfı içerisindeki bütün desteklerini kaybettiler. “Karanlık” denilen dönemde sosyalizm sanayide muazzam başarılar kazanıyor, orta köylülerin kollektif çiftliklere ve kollektif tarıma yönelmesi hareketi başlıyordu.
Sovyetler Birliği’nde proletarya diktatörlüğünün güçlenmesi, uluslararası burjuvazinin Sovyetler Birliği’ne duyduğu kini artırmıştı. Alman faşizmi bu durumda, emperyalist burjuvazinin can düşmanı Sovyetler Birliği’ni dize getirme görevini üstlenmişti.
Bu somut tehlike karşısında Sovyetler Birliği savunma gücünü daha da kuvvetlendirmeye yöneldi. Sovyetler Birliği, savunmada esas gücünü uluslararası proletarya ve ezilen halklardan alıyordu. Dış siyasette de Sovyetler Birliği, Hitler Almanya’sına karşı emperyalistlerin Sovyetler Birliği’ni tecrit etme ve iki cephede savaşa sokma çabasına karşı bir koalisyon kurmaya çalışıyordu. Diğer batılı emperyalist güçler ise faşizmi destekleyerek onu saldırıya teşvik ediyordu. Bu durumda 1939’da Sovyetler Birliği, Almanya’nın karşılıklı saldırmazlık anlaşması önerisini kabul etmek zorunda kaldı. Böylece saldırıya karşı hazırlanabilmek için iki yıl kazanmış oldu.
22 Haziran 1941’de Nazi sürüleri Sovyetler Birliği’ne saldırdığında, sosyalist inşanın barış içindeki inşa süresi bitmişti.
Stalin’in saldırı tehlikesi olduğuna dair ihtarları, sosyalizmin tam olarak başarıya ulaştığını sananlara karşı verdiği mücadelenin ne kadar haklı olduğu bu saldırıyla ortaya çıktı. 2 Mayıs 1945’te kurtarılmış Berlin’de, Kızıl Ordu askerlerinin göndere çektiği kızıl bayrak dalgalanıyordu. Kızıl Ordu askerleri Stalin önderliğinde kahramanca bir mücadele vermiş, sadece SSCB’yi düşmandan kurtarmakla kalmamış, savaşı Berlin’de sonlandırarak bütün dünya halklarını Nazilerden kurtarmıştı.
Peki bu dönemde troçkistler ve IV. Enternasyonal hangi siyaseti izledi? Troçki, tıpkı emperyalistler gibi Sovyetler Birliği hükümetini yıkma çağrıları yaptı. O 1938’de şöyle diyordu:
“Ülkenin güvenliği sabotajcıların ve teslimiyetçilerin otokratik kliği yok edilmeden sağlanamaz ” (Stalinizmin polis aygıtı, s. 169)
Bu çağrı işgal planlarını daha kolay gerçekleştirebilmek için bir iç savaşı provoke etmek isteyen Nazilerin istekleriyle tam olarak örtüşüyordu.
“SSCB’nin askeri gücünü yeniden elde edebilmesinin tek yolu Kremlin ’deki Bonapartist rejimin alaşağı edilmesidir. Kim ki, doğrudan ya da dolaylı olarak Stalinizmi müdafaa etmeye kalkarsa, kim ki onun ordusunun gücünü abartırsa, o devrimin, sosyalizmin ve ezilen halkların en büyük düşmanıdır. - 10 Ekim 1938” (Troçki, Stalinizmin polis aygıtı, s. 188)
“Ekim devriminin kazanımları halka, o ancak daha önce Çarcı bürokrasi ve burjuvaziye karşı harekete geçtiği gibi Stalinist bürokrasiye karşı da harekete geçecek yetenekte olduğunu göstermesi şartıyla hizmet edecektir. (...) Bu ancak tek bir yolla olabilir: işçilerin, köylülerin ve Kızıl Ordu askerlerinin, baskıcıların ve parazitlerin yeni kastının karşısına dikilmesiyle. Bu kitle kalkışmasını hazırlamak için, yeni bir parti gerekir, o da 4. Enternasyonal'dir.” (Troçki, Mayıs 1940, Stalinizmin polis aygıtı, s. 302-303)
Daha fazla alıntılar yapılabilinir. Bu bağlamda yaptığımız alıntıların hangi tarihte söylendiğine okuyucunun dikkat etmesi gerekir. Bu tespitler yapıldığından yedi ay önce İngiltere ve Fransa, Almanya’ya savaş ilan etmişti. Stalin, Hitler Almanyası’mn Sovyetler Birliği’ne saldıracağını biliyordu ve zaman kazanmaya çalışıyordu. Almanya’nın müttefiki olan Finlandiya üç aylık savaşın ardından Sovyetler Birliği’ne teslim olmuştu. Sovyetler Birliği’ne saldırı hazırlıklarının yapıldığı bir
dönemde, Troçki ve hempaları da Hitler’in paralelinde çağrılar yapıyordu. 1938-1940 arasında, bütün antikomünist demeçleriyle Troçki ve çevresindeki gruplar bilinçli ya da bilinçsiz olarak Nazilerin hizmetindeki provokatörlere dönüştüler.
Ernst Mandel Ukraynalı Nazileri Savunuyor:
Naziler 1941 yılında Sovyetler Birliği’ne saldırdıklarında Ukrayna’da Nazi uşağı bir milliyetçi hareket kurdular. Bu milliyetçi hareket binlerce Yahudi, PolonyalI ve komünistleri katletti. Nazi orduları 1944’de geri çekilmeye başladı. Ukraynalı faşist gruplar Kızıl Ordu hatlarının gerisine saldırılar düzenlediler.
Ernst Mandel, bu faşist grupların hareketlerini “antibürokratik politik devrimin ” bir parçası olarak değerlendirdi.
1988’de Mandel şöyle yazıyordu:
“İkinci dünya savaşı boyunca, 4. Enternasyonal ’in Ukrayna milliyetçi hareketinin potansiyelini görmezden gelmesi ağır bir hataydı. Enternasyonal Ukrayna’da devrimci bir ulusal kurtuluş hareketinin varlığından ancak savaştan beş yıl sonra haberdar oldu, o sırada Ukraynalı gerillalar son muharebelerini veriyordu. ” (Günümüzde Troçkizm, Paris, 1988, s. 23, Fransızca)
Sosyalizmin anavatanına saldıran herkes troçkistlerin dostudur. Mandel, Ukrayna’daki bu milliyetçi -gerçekte faşist- grubun varlığından geç haberdar olduğundan yakınmaktadır. “Savaşa karşı direniş sergiledik, batı kapitalizmi ile uzlaşmadık” söylemleri gerçeği ifade etmemektedir.
Türkiye’ de Troçkist Örgütler- DİP, DSİP, AKAP, Yeni Yol
Hiç yorum yok