"Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak" sloganı Üzerine - kısaca
Özgül durum ve şartlara bağımlı olarak yapılan değerlendirmelerin kısa şekilde özetlenmesi, bu durum ve geleceğin siyasi Sloganlarını yaratır.
Örgütlü toplumlarda Siyasi sloganlar, kısa vadeli ve-ya da uzun vadeli siyasi amaçlara hizmet etmek için oluşturulur. Bu nedenle, her slogan içinde mesajlar içerir ve bir ideolojiyi yansıtır.
İdeolojik sloganlar insanların görüşlerini veya davranışlarını doğrudan oluşturmayı veya manipüle etmeyi amaçlayan, bu sorunun bir sonuç-çözümü olarak işlev gören belirli ya da muğlak mesajlar içerir. Yani Sloganlar, insanların tutumlarını, inançlarını ve davranışlarını etkilemek için kullanılan bir tür ikna uygulamasıdır. Bireylerin ve kitlelerin anlayışını, ve tavrını şekillendirir. Sloganlar mesajının arkasındaki ideoloji, sadece mevcut değil geleceği de anlama ve bu yönde tavır almalarına rehberlik etmeyi olanaklı kılar. "Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak" Sloganı da bu içerikten bağımsız değildir, kitlelerin içeriğini algılama şekline bağımlı olarak, bilinçli ya da bilinçsizce yapılan, reformist, hayalci bir anlayış ve tavır yaratma sonucuna ulaşacak olan ideolojik bir içeriğe sahiptir.
Lenin Sloganlar Üzerine yazısında ," Her özgül slogan, belirli bir politik durumun, belirli özelliklerinin bütünlüğünden çıkarılmalıdır '' diyordu. Özgül ile ilgili olarak "Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak" sloganı, olayın kendisi ve olaya karşı alınan sağlık önlemleriyle, ve-ya da bu yetersiz önlemlere karşı kitlelerin öznel muhalefeti ile sınırlamış bir içeriğe sahip. Olayın bütünlüğünden, yani tekelci kapitalizmden, onun "kar" ı insan yaşamı ve sağlığından daha önde tuttuğu gerçeğinden, doğanın yağmalanması, emperyalistler arası çıkar çatışmaları, biyolojik araştırmalar, hayvanlar üzerinde yapılan denemeler vb bütünlüğünden- kapitalist sistemden ve onun gerçeklerinden soyutlanarak ele alınmış bir slogan.
Geniş kitlelerin bir bölümünün bu slogandan algısı; "bu tecrübe sonucu kapitalist yönetimlerin sağlık konusunda ileri adımlar atacağı" ve "reformlar" yaparak, kapitalist sistem içinde "sorunların" çözümleneceği reformist, burjuva liberal ideolojik anlayış şeklinde olacaktır. Şüphesiz ki devamında ki "tavır" da bununla sınırlı kalacaktır. Gelişmiş kapitalist ülkelerin bazılarında kitlelerin muhalefetini frenlemek için bazı tedbirler alınacak, diğerlerinde göstermelik bazı tedbirler alınacak, bir çoğunda "hiç bir şey" kendi sözlük anlamında bile "değişmeyecektir".
Lenin "İki Ütopya" yazısında, ; "Bir ülkede ne kadar az özgürlük varsa, açık sınıf mücadelesinin kendini göstermesi o kadar az olur ve kitlelerin eğitim seviyesi ne kadar düşük olursa, siyasi ütopyalar genellikle daha kolay ortaya çıkar ve o kadar uzun süre devam eder. " diyordu. Lenini bu söylemi, özellikle Türkiye de "lafla devrim yapma" hastalığında olan, demokratik mücadele vermeden siyasi iktidarın ele geçirilebileceği, sosyalizmin inşa edilebileceği "hayallerini" yayan grupçuklar peşinde koşanlar açısından önemlidir. Çünkü "Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak" sloganını, salgın süreç ya da sonucunda "dünyada sosyalist devrim olacak" biçiminde algılayan grubu bunlar teşkil ediyor.
Lenin aynı yazısında " Siyasette ütopya asla gerçekleşemeyecek bir dilektir - ne şimdi ne de sonrasında, sosyal güçlere dayanmayan ve siyasi, sınıfsal güçlerin büyümesi ve gelişmesi ile desteklenmeyen bir dilek." diyordu. Özgürlüğün olmadığı, eğitim seviyesinin akıl almaz derecede düşük olduğu bir ülkede bu tür siyasi "ütopyaların daha kolay "ve yaygın olarak ortaya çıkması ve "uzun süre devam etmesi" tesadüf bir olay değil .
Günümüzle ve konumuzla tam uygunluk içinde, "Ütopya," diyor Engels "mevcut koşullardan" insanın, mevcut toplumdaki şu ya da bu diğer çelişkilerin çözüleceği biçimin çıkacağını iddia ettiğinde ortaya çıkar. " (Konut Sorunu)
Hayalciliğin dışına çıkıp tarihe ve salgın öncesi ve günümüz gelişmelerini objektif bir şekilde incelersek, "her şeyin " öz de aynı, biçimlerinde "eskisi gibi olmadığını", demokratik hak ve hürriyetlerin provokasyonlarla, propagandalarla korku" ortamı yaratarak, çeşitli maskeler altında, sürekli kısıtlanmalar içine alındığı bir süreci yaşadığımız gerçeğini görebiliriz. Demokratik haklar kitlelerin mücadeleleriyle burjuvaziyi zorlayarak kazanılmış haklardır. Bu hakların geri alınması ya faşist diktatörlüklerin iktidara getirilmesi yoluyla - az gelişmiş ülkelerde zorla, ya da kitlelerin yaratılan "korku " nedeniyle gönüllü olarak vazgeçilmesi yoluyla- burjuva demokrasilerinde- yaşama uygulanmıştır. Terörizm korkusu, bombalama korkusu vb gelinen yerde gelişmiş burjuva demokratik ülkelerde bile kazanılmış bir sürü demokratik haklardan kitlelerin "gönüllü" vazgeçmesini sağlamıştır. Bu anlamda, salgın önlemlerinin devamında, ya da sonucunda ""Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak" sözleri, aynı şekilde "demokratik hakların kısıtlanması" önlemlerinin farklı şekillerde devam ettirilmesi olasılığını da içinde taşımaktadır. Bir başka deyişle, hayalcilerin iddialarının tersine, sosyal demokrasi!! de "iyileşme", burjuva demokrasilerinin polis devletleri olma, polis devletlerinin faşizme doğru bir kayışı, var olan faşist iktidarların güçlenmesi yönünde "her şeyin eskisi gibi olmadığı" bir döneme geçiş te olabilir. Aynı şekilde, Devamında bölgesel ya da geniş çapta bir dünya savaşı da olabilir. Ya da M. Xhafa nın öne sürdüğü gibi "bir başka, daha öldürücü bir virüs" salgını da olabilir.
Devrimciler ""Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak" cinsinden soyut, hayalci, somut gerçeklere dayanmayan, konuları bütünlük içinde ele almayan, sınıf mücadelesinden, emperyalizmden kopuk bir slogan atmazlar. Devrimci "propagandacı ve ajitatör sanatı her hangi bir özgülde, hitap ettiği kitleyi etkilemek için kesin bir gerçeği sunarak, onu en ikna edici, en kolay anlaşılır şekilde, en grafik ve en güçlü şekilde etkileyecek şekilde en iyi araçları bulma yeteneğinden oluşur" (Lenin, Sloganlar ve SD Örgüt)
"Sloganlar" diyordu Stalin, "ancak sınıf güçlerinin Marksist analizine dayanıyorlarsa doğru olabilirler. Eğer devrimci güçlerin sınıf mücadelesi cephesine yerleştirilme doğru planını gösteriyorlarsa, eğer kitleleri devrimin zaferi mücadelesi cephesine, yeni sınıfın iktidarı ele geçirme mücadelesi cephesine getirmeye yardım ederlerse doğru olabilirler. " (Köylü Sorunun Sloganları)
Sonuç olarak, bir burjuva liberal reformistin, ya da bir küçük burjuva, beşinci-kol sahte solcusunun, yani iki akrabanın, "Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak" sloganını kucaklaması ve hayalcilik yayması doğaldır. Ancak bir Marksist Leninistin böylesine bir sloganı kucaklaması, ona ihanet etmeden yapılamaz. Çünkü, kapitalizm şartları altında "Her şey, biçimsel farklılıklarla, eskisi gibi olacaktır", sadece "Sosyalizm kurulduğunda Hiç bir şey Eskisi Gibi Olmayacak"tır.
Erdoğan A
2 Nisan 2020
Hiç yorum yok