Korona salgını - 1 Ocaktan bu yana - tespit günleri ve bu günkü durum
Korona salgını üzerine İstatistik verilerin güvenirliği her şeyden önce her bir ülkedeki sağlık sisteminin yapısına, sağlık çalışanlarının uzmanlığına, sağlık üzerine sahip oldukları teknolojik araç ve gereçlerle direk bağlantılıdır. Şüphesiz ki, her ölümün nedeninin otopsi ile araştırılması ve kayıt edilmesi yasal zorunluluk olan ABD ve benzeri bir ülkenin verilerinin güvenirliği ile, otopsi yapılmayan, ailesi tarafından gömülen bir ülkenin konu üzerine veri doğruluğu, güvenirliği aynı nitelikte olmayacaktır.
Aynı şekilde virüse yakalanmış hasta, ya da hastaları bildirdi diye tutuklanan sağlıkçının, bunu haber yaptı diye hapse atılan gazetecilerin olduğu Türkiye gibi ülkedeki istatistiklerin "veri" olarak ciddi bir değeri olamaz. Bu tür ülkelerin verileri ele alınacaksa, diğer ülkelerdeki ilk tesbit gününden sonraki artış orantısını hesaba katarak ele alınmalı ve insan yaşamına olan"ilgisizlik" ve "siyasi amaç" ın da etkenliği hesaba katılarak değerlendirmelidir.
İstatistikler (hepsi olmasa da- kimisi taktikseldir, algı yaratmayı hedefler), kişilerin ilgili olduğu konulara bağımlı olarak, değerlendirmelerde önemli verilerdir.
Korona virüsünün ilk ve devamındaki üklelerdeki tespitlerine bakalım;
31 Aralık'ta Çin, Wuhan'daki çeşitli olağandışı zatürree vakaları nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yu uyardı. Virüsün ne olduğu bilinmiyordu.
5 Ocak'ta Çinli yetkililer, bunun 2002-2003'te Çin'de ortaya çıkan ve dünya çapında 770'den fazla insanı öldüren bir hastalık olan şiddetli akut solunum sendromu (SARS) virüsü olmadığını söyledi.
(2003 salgını sırasında dünya genelinde, 26 ülkede toplam 8.098 kişi SARS hastalığına yakalandı. Bunlardan 774ü öldü.)
7 Ocak'ta yetkililer yeni bir virüs tespit ettiklerini açıkladı. Yeni virüs 2019-nCoV olarak adlandırıldı ve SARS ve soğuk algınlığı içeren koronavirüs ailesine ait olarak tanımlandı.
11 Ocak'ta Çin, virüsten ilk ölümünü açıkladı
13 Ocak'ta WHO Tayland'da ilk tespiti bildirdi
16 Ocak'ta Japonya ilk tespitini bildirdi
20 Ocak'ta ABD ilk tespitini bildirdi
23 Ocak'ta Fransa ilk tespitini bildirdi
26 Ocak'ta Almanya, Tayvan, Tayland, Japonya ve Güney Kore ilk tespitini bildirdi
29 Ocak'ta İtalya ilk tespitini bildirdi
30 Ocak'ta İngiltere, Hindistan ve Filipinler ilk virüs vakalarını bildirdi.
31 Ocak'ta, Rusya, İspanya, İsveç ve İngiltere ilk virüs vakalarını doğruladı.
3 Şubat'ta, Belçika ilk tespitini bildirdi
6 Şubat'ta, Çin anakarasındaki ölüm sayısı en az 563'e yükseldi ve 28.000'den fazla vaka doğrulandı.Bu arada, Malezya'daki yetkililer ülkenin ilk bilinen insandan insana bulaşını bildirdi
9 Şubat'ta Çin'deki ölüm bilançosu, 2002-03 SARS salgınının üzerinde gerçekleşti, 811 ölüm kaydedildi ve 37.198 enfeksiyon oldu.
11 Şubat'ta WHO yeni koronavirüsün "COVID-19" olarak adlandırılacağını duyurdu.
14 Şubat'ta Mısır Afrika'da ilk vakayı bildiren ilk ülke oldu ve Fransa Avrupa'nın virüsten ilk ölümünü bildirdi
18 Şubat, Çin'in günlük enfeksiyon rakamlarının Ocak ayından bu yana ilk kez 2.000'in altına düştüğünü bildirdi İran ilk tespiti bildirdi
19 Şubat'ta İran, ilk vakalarını doğruladıktan saatler sonra koronavirüsten iki ölüm bildirdi
21 Şubat'ta, İsrail ilk teyit edilen koronavirüs vakasını bildirdi.
22 Şubat'ta, Güney Kore 229 yeni virüs vakasıyla en büyük artışı tek bir günde gördü. İtalya ilk iki ölümünü bildirdi
24 Şubat'ta , İsviçre, Kuveyt, Bahreyn, Irak, Afganistan ve Umman ilk virüs vakalarını bildirdi.
26 Şubat'ta, Norveç, Romanya, Yunanistan, Gürcistan, Pakistan, Kuzey Makedonya ve Brezilya ilk koronavirüs vakalarını tespit etti.
27 Şubat'ta Estonya, Danimarka, Kuzey İrlanda ve Hollanda ilk koronavirüs vakalarını bildirdi
28 Şubat'ta Litvanya ve Galler ilk koronavirüs vakalarını bildirdi
29 Şubat'ta Katar ülkedeki ilk vakayı doğruladı
2 Mart'ta Suudi Arabistan sağlık bakanlığıilk koronavirüs vakasını açıkladı
10 Mart'ta Kongo, Panama ve Moğolistan ilk enfeksiyon vakalarını doğruladı
11 Mart'ta Türkiye, Fildişi Sahili, Honduras ve Bolivya ilk davalarını doğruladı
12 Mart'ta, Çin 15 yeni vaka bildirdi, enfeksiyonlarla ilgili günlük rapordan bu yana en düşük sayı yedi hafta önce başladı.
15 Mart'ta İspanya yaklaşık 2.000 yeni koronavirüs vakası bildirdi
16 Mart'ta Somali ilk davasını doğruladı
19 Mart'ta İtalya, Çin'i, koronavirüsle ilgili ölümlerin en fazla yaşandığı ülke olarak kabul etti ve Çin'de 3.245'e kıyasla 3.405 ölü kaydedildi.
20 Mart'ta Almanya'daki dava sayısı gece boyunca 2.958 artarak 13.957'ye yükseldi.
26 Mart'ta Kenya, Kazakistan ve Honduras ilk ölümlerini bildirdi.
Gelinen günde, 29 Mart ta, 1.5 Milyar nüfuslu Çinde vaka sayısı geçen üç ay sürecinde 3,304 ölümle, 82,122 de, kalırken, 330 Milyon nüfuslu ABD de ilk tespitinden iki ayı biraz aşan bir süreç içinde 2,201 ölümle, 125,433 e yükseldi. 60 Milyon nüfuslu İtalya'da ilk tespitinden bir ayı aşan bir süre içinde, ölü sayısı 11 bine yaklaşırken, vaka sayısı Çini geçerek 97,689 a yükseldi. 47 Milyon nüfuslu İspanya da ilk tespitinden bir ayı aşan bir süre içinde, ölü sayısı 7 bine yaklaşırken, vaka sayısı Çine yaklaşarak 79 bine yükseldi.
Türkiye gibi Siyasi nedenlerle ve- ya da erken tespit etme uzman, araç ve yöntemlerine sahip olmayan ülkelerdeki istatistiklerin doğru olamayacağı* gerçeğini bir yana bırakırsak, günümüz 10 bin üzeri istatistiği şöyle;
Virüsün ilk yaygınlaştığı 1 Ocaktan, Şubat 1 e gelindiğinde, bir ay içinde, Çin salgını kontrol altına almıştı. Ocak 20 de ilk virüsü bildiren ABD de iki ayı geçmesine rağmen, salgın hızını kaybetmedi, tam tersine Çin deki salgın sayısını % 30 un üstünde bir oranla aştı. Aynı şekilde Ocak sonunda ilk tespitini bildiren İtalya da iki ay içinde Çin i geçti, İspanya Çin e yaklaşmakta.
Bu farklılıkların nedenleri üzerine sadece "kanıtsal olmayan", ülkelerin siyasi sistemi, ekonomik yapısı, kolektif kültür ve anlayışı temelinde spekülasyonlar yapılabilir. Aynı şekilde, virüsün bir ülkede var oluş" tarihi ile "tespit ediliş" tarihi arasında bir "zaman boşluğu" olduğu olasılığından bahsedilebilinir. Bu zaman boşluğu, özellikle Türkiye gibi gerici yönetimin olduğu ülkelerde hem sağlık sisteminin geriletilmiş olması, hemde siyasi amaçlar nedeniyle büyük olasılık içindedir.
Virüs salgını çeşitli, bağlantısız karşılaştırmalarla "küçümsenmeyecek", özellikle fakir ve emekçi halkların en fazla zarar gördüğü ve onları günlük bir ölüm-kalım mücadelesi içine ittiği dünya genelinde ciddi bir olaydır. Çağrı "karantinaları kırın" değil, her emekçinin maaşlarının ödendiği, fakirlerin temel yaşam ihtiyaçlarının karşılandığı, sağlık kurum ve hizmetlerine başta Diyanet olmak üzerine diğer kurumlardan gerekli finansmanın sağlandığı, sağlık sistemi ve bilimsel uzmanların gözetimi altında "karantina" lar oluşturmaktır.
Erdoğan A
Mart 2020
* Bu nedenle Türkiyedeki toplam sayının 10 binin altında değil, tam tersine Avrupadan ve dini seyahatten gelenleri de hesaba katarsak, Fransa ile Çin arasında bir sayıda olması olasılığı çok yüksektir.
İlgili yazılar
Hiç yorum yok