Ukrayna üzerine en son iki makalenin çevirisi
Anti-NATO protests Greece |
6 Ekim 2022
Ukrayna'da son dönemde yaşanan tüm gelişmelere rağmen Rus hükümeti
suskunluğunu koruyor, olaylar hakkında sadece dünya kamuoyuna değil, kendi
kamuoyuna da yorum yapmıyor. Bu sessizliğin sebepleri neler olabilir? İnsanları
merak ettiren bir sessizlik. Ve Ukrayna'nın (askeri bir değeri olmayan) "manşet" amaçlayan saldırıları ve
Rusya'nın geri çekilmesi; buna karşı sessiz kalmaları, siyasi zeminde kaybetmelerine
neden oluyor.
Eylül başında "ya savaş ilanı ya da Rusya'nın (siyasi anlamda) sonunun başlangıcı" dediğimizde referandum ortada yoktu. Referandum ve bu dört bölgenin resmi olarak birleşmesinin kesinleşmesinin ardından "Özel Askeri Harekât" yasal (ve mantıksal) olarak sona erdi. Gelinen yerdeki durum, otomatik olarak "topraklarını ve insanlarını savunma" konusunu tetikleyen "toprakların işgal edilmesi ve toprağına saldırı" ya dönüşüyor. Ancak bu konuda Rus bürokratlardan herhangi bir yorum duymuyoruz, herhangi bir ültimatom veya Rus yetkililerden bir savaş ilanı duymuyoruz. Sanki her şey yolunda gidiyormuş, endişelenecek bir şey yokmuş gibi hareket ediyorlar. Yani bunu da "Özel Askeri Harekâtı" yavaş ve sürükleyerek aldıkları gibi ağırdan alıyorlar.
Sorun, Rusya'nın sonunda askeri olarak kaybedip kaybetmeyeceği değil.
Sessiz kalarak ve savaşı sürükleyerek uygulanan bir siyaset, siyaset psikolojisi ve
siyasi risk alma meselesidir. Kherson ve Kharkov'daki gelişmeler, Rus
yetkililerin yaptığı "açıklamalara" bakılırsa kelimenin tam anlamıyla
çok hafife alındı. Bu bizi, Rusya’nın önceki stratejisini bir süre daha
sürdüreceği görüşüne yöneltiyor- Ukraynalıların yeni kazanımlarını muhafaza
etmek için diğer yerlerden asker çekmesi ve buralarda kuvvetlerini zayıflatması,
Rusların bu zayıflanan yerlere saldırıları sonucu Ukrayna’yı bir önceki cepheyi
tekrar zayıflatmaya zorladığı ve zayiat vermeden her geri çekilmesinde Ukrayna’ya
ağır zaiyatlar verme, ağırdan alma taktiği. Ukrayna tüm cepheleri desteklemek
için sonsuz birliklere ve askeri araçlara sahip olmadığı için, her taarruzda
önemli kayıplar verdi (bunu Bati Medyası da vurguluyor). Öte yandan
Rusya güçlerini çabuk bir şekilde ve zayiat vermeden çekiyor. (Bunu da Bati Medyası vurguluyor)
Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi; "Askeri kazanç, kazancın korunmasını-sürdürülmesini
gerektirir. Ukrayna’nın durumunda kazancı korumak-sürdürmek, diğer cephelerden güçler
çekmeyi gerektirir ve dolayısıyla sonuç olarak o cepheleri zayıflatır."
Kherson taarruzu ve Zaparojya taarruzuna hazırlık ile Ukrayna, kuzey Harkov'dan
çok sayıda kuvveti geri çekti ve onu herhangi bir küçük çaplı saldırıya karşı
savunmasız bıraktı. İlginçtir ki, Rus askeri güçlerinin Harkov sınırında büyük
askeri güçler topladığına dair doğrulanmış haberler var.
New York Times'ın bu saldırılarla "Ukrayna'nın hiç kimsenin ikamet etmediği topraklar ve kasabalar kazandığı" itirafını okumak, bu bölgeleri nasıl koruyup-ayakta tutacaklarını düşündürüyor. Gerçekte, bu saldırılar onları Rusya'nın herhangi bir büyük hava veya füze saldırısına karşı savunmasız hale getirecek, çünkü bu yerellerde Rusya açısından “dünya kamuoyu" hakkında endişe duyacağı siviller yok. Ayrıca haber ve videolara göre 50.000'in üzerinde yeni Rus seferberliği Kırım'dan bölgeye girdi.
Anti-NATO Protests in Madrid |
Ukrayna, büyük ölçüde batı medyasının "manşetleri", anlatıları ve
"manşet odaklı" Ukrayna saldırıları nedeniyle savaşın
"siyasi" yönünü kazanıyor. Ancak askeri olarak Ukrayna savaşı
kazanmıyor. Batı Medyasında Bakhmut bölgesindeki gelişmelerden söz
edilmiyor. Kaybedilecek olan bu şehir, Ukrayna için ağır insan ve ekipman
kaybıyla Donbass sınırına kadar alanı sonuna kadar açacak bir şehir – Ukrayna’nın
askeri gücünün bu şehir ve çevresinde 50.000 civarında olduğu tahmin ediliyordu,
ancak güneydeki saldırıları desteklemek için gönderilenlerle sayısı önemli
ölçüde azaldı (30.000 civarında deniliyor)..
Bu gerçekler göz önüne alındığında, Ukrayna'nın bu savaşı kazanma şansı
yoktur. Görünüşe göre Rus hükümeti nihai sonuçtan çok emin, bu
savaşın önemini en aza indirgiyor ve/veya sakin ve sessiz kalarak başta
ABD-NATO ülkeleri olmak üzere herkesi merak ve endişe içinde bırakıyor. Son
zamanlarda Kiew bölgesine kadar olan başarılı dron saldırıları, Ukrayna hava
savunmasının batı medyasının abartılı durumuna yakın bile olmadığını
gösterdi. Üstün Rus hava kuvvetlerinin saldırılarına karşı Ukrayna savunmasızdır.
Hava kuvvetleri kullanımı için yağışlı, bulutlu sezon bahanesi şimdilik
meşru olabilir. Ancak Rusya açısından daha uzun süre sessiz kalmak ve çok yakında
harekete geçmemek, nihayetinde uzun süreli siyasi sonuçlar doğuracaktır.
Özellikle, Savaş, (habere göre çoğu askeri gücün diğer bölgeleri desteklemek
için ayrıldığı) Odessa'nın, Nikolayev, Dinyeper ve Kharkov'un alınmasından önce
bir anlaşma ile veya dört bölgeden bazı tavizler verilmesiyle sona ererse,
ciddi siyasi sonuçlar doğuracaktır. Böylesine bir durum, Rusya'nın (siyasi
olarak) sonunun başlangıcı olacaktır.
Rusya’nın uyguladığı büyük bir askeri strateji olabilir, ancak politik
olarak çok riskli bir strateji. Hele "özel askerî harekâtın” anlamını
yitirdiği şu anda ve herhangi bir savaş ilanına bile gerek bırakmayan, fiili “işgale ve askeri saldırıya” dönüşen durumda,
gerekli olan harekâtı geciktirmek, 3 ay sonraki nihai sonuca bakmadan, Rusya
için bir aşağılama olacaktır.
Ukrayna'da Savaş; Şimdi ne olacak? İkinci aşamanın
beklentileri ve devamı?
10 Ekim 2022
Batı Medyası, tam bir uyum içinde, sadece Ukrayna'nın bu savaşı kazanma
şansına sahip olduğunu değil, aynı zamanda savaşı kazandığına dair
bir anlatı, aldatma ve yanılsama yarattı. Batı medyasının bu tavrı,
Ukrayna'yı Rusya'ya karşı bir piyon olarak kullanma konusunda bir bütün olarak
ABD-NATO'nun doğrudan hizmetinde olduğunu bir kez daha doğruladı. Bir yanda
ikiyüzlülük, “büyük yalanlar”, Ukrayna'nın sürdürülemez askeri
kazanımlarının diğer yanda Rusya'nın kayıplarının abartılması,
yanılsamayı güçlendiriyor. Ancak bu gelişmeler Rus halkı arasında bir
hoşnutsuzluk yarattı ve bu da son tahlilde özellikle Kırım köprüsüne saldırı
bombalamasından sonra, hükümeti gerekli önlemleri almaya zorladı. Başka bir
deyişle, Batı Medyasının tutumu Ukrayna'ya gerçekten yardımcı olmadı,
ancak yaklaşan yıkımını kolaylaştırdı.
Rusya’nın saldırısından bir gün önce şöyle demiştik; "Pazartesi, önümüzdeki hafta bulutsuz ilk "güneşli" gün olacak. Kamuoyunda yüksek bir “eylem” beklentisi var gibi görünüyor.” Bulutlu günlerin hava saldırıları için bahaneleri artık halkının öfkesini ve hayal kırıklığını tatmin etmeye yetmeyecek. Dolayısıyla Pazartesi sabahı saldırılara tanık olduk, batının bir günlük intikam saldırısı olacağına dair hüsnükuruntusunun aksine, saldırı bugün de devam etti ve muhtemelen aynı yoğunlukta olmasa da devam edecek.
Anti-NATO protests in Italy |
Batıdan gelen “Askeri yardımlar” üzerinde durmaya gerek yok, çünkü aklı
başında olan her insan bilir ki Batı'dan gelecek hiçbir “yardım” bu savaşta
belirleyici olamaz. Zaten, hiçbir
ülkenin sınırsız askeri teçhizat yığını ve diğerine bağışlamak için (fazlası)
tedariki yok. ABD de dahil olmak üzere çoğu ülkenin Ukrayna için yığınını
tüketmiş olmasının yanı sıra, şimdi tedariki yetersiz (mühimmat vb.) ve Rus
askeri teçhizatına, özellikle de ABD Askeri analistlerinin bile “dünyada eşi
benzeri olmayan” üstünlüğe sahip olarak nitelendirdiği Rusya'nın hava saldırılarına
karşı belirleyici bir etkisi olmayacak “çok eski” silahlara dalıyorlar. Her
türlü yeni askeri teçhizat ve mühimmatın üretilmesi gerekir, bu da
yıllar olmasa da aylar alır. Herhangi bir özel ekipman bilgi, uzmanlık ve aylar
süren eğitim gerektirir,
Ukrayna ve Batı'nın askeri yığınlarının tükenmesine ilave olarak, bu
yeni gelişme, pazarlık konusu
olmayan maddeleri içeren müzakereler için ön müzakere çalışmaları şimdiden
başladı. Başka bir deyişle, artık bir müzakere imkânı yok. Ukrayna,
İstanbul görüşmesinde savaştan kolayca çıkabileceği fırsatı kaçırdı, ancak
vekil olarak ABD-NATO'nun emrini yerine getirdi ve Rusya'nın ordusunu Kuzey
Ukrayna'dan çekmesine rağmen anlaşmaya uymadı.
Rusya'nın ABD'nin bu anlaşmaya karşı çıkacağını bildiği, ancak dünya
“kamu oyununun” dikkate alması için imzaladığı iddia edilebilir. Batı
medyasının yoğun anlatımı nedeniyle bu gerçek olay kamuoyunun gözünden uzak
tutulsa da eleştirel zihinleri olan kişiler tarafından değerlendiriliyor
ve değerlendirilecek.
Bu savaşı sadece ABD-NATO mu uzatmak-sürüklemek istiyor? Hayır. Daha önceki
yazılarımızda belirttiğimiz gibi, Rus stratejisi kısa vadeli bir askeri
strateji değil, uzun vadeli hedefleri olan “etki alanını” genişletmek ve NATO'nun, sadece sınırında değil, aynı zamanda mümkün olduğunca ilerilere, 1990'ların
durumuna kadar NATO'nun varlığını engellemek olan bir siyasi stratejidir.
Bu strateji, bu savaşın kış boyunca uzatılmasını- sürülmesini, Rusça
konuşulan tüm bölgelerin ve hatta şehir ve kasabaların işgal edilmesini
ve özerk statüde olsun ya da olmasın Rus topraklarına entegre edilmesini
gerektiriyor. Odessa, Ukrayna'yı Karadeniz'den kesmek ve onu ABD
bağımlılığından koparmak ve kendisine bağımlı bir ülke haline getirmek için çok
önemli görünüyor. Bu, Rusların genel stratejisinin çalışması için bu bir
zorunluluktur.
Başka bir makalede vurguladığımız gibi “Dnieper, Nikolayev, Odessa'nın
nüfusu ve ilerici ideolojik yapısı göz önüne alındığında, Ruslar Ukrayna
burjuvazisini İstanbul'da anlaştıklarından çok daha ağır bir anlaşmaya zorlamak
için kendilerini ve yerlileri bu bölgelere kadar ilerlemeye hazırlıyorlar.”
Ukrayna'yı bu bölgelerinde entegrasyonu ile sıkıştırmak, sınır
ülkelerinde, özellikle de sınırda Rus nüfus bulunanlarda, kaçınılmaz
olarak “caydırıcı” bir sonuç getirecektir. Bu, NATO'ya katılmaktan veya
ülkelerinde NATO kuvvetleri bulundurmaktan caydırıcılık stratejisidir. (Finlandiya'nın
dünkü hızlı fikir değişikliği buna iyi bir örnektir). Başka bir caydırıcı
faktör ise mevcut paralı askerlerin çoğu ortadan kaldırıldığında yeni yabancı
paralı askerlerin caydırılması olacaktır.
Hem Rusya'nın hem de ABD'nin stratejilerini özetleyecek olursak;
Bir taraf hükümet “ortakları” ve/veya uşakları aracılığıyla onları
NATO'da tutmak veya yenilerini NATO'ya girmeye zorlamak için oynuyor.
Diğer taraf, kaçınılmaz olarak ayaklanacakları, protesto
edecekleri ve hükümetlerini reformlara ve tarafsızlık konumuna zorlayacakları beklentisiyle,
insanların korkusuna, ıstırabına ve hoşnutsuzluğuna oynuyor. Bu türden protestolar zaten tüm Avrupa'da ve Balkanlarda oluyor ve kış aylarında daha da
büyüyecek ve güçlenecek.
Her iki taraf için de savaşı uzatma-sürükleme politikası, onların devam eden etki alanı çatışmasına yönelik çıkarları ile uyumludur. Bu nedenle, savaş, Ukrayna'nın yıkılmasına ya da tarafsızlık pozisyonuna sahip bir hükümete değişene kadar farklı yoğunlukta devam edecektir.
Anti-NATO Protests Check |
Uzun vadeli Rus stratejisi askeri ve siyasi yönlerle sınırlı
değildir. Batı Medyasının tüm “büyük yalan” bombardımanına rağmen, kitleler
bir süre sonra Ukrayna ve ABD'nin hüsrana uğramış, saldırgan, hesapsız hareketlerini
fark edecekler, Rusya ise kendisini sadece saldırgan eylemlere
tepki olarak hareket eden “sabırlı bir ülke” gibi gösteriyor. Batı
medyasının tamamı yanlış ve abartı olarak gün ışığına çıkan anlatılarının
aksine, Rusya pratikte kendisini “makul” olarak sunma konusunda çok
dikkatli. Dünya nüfusunun kalpleri ve zihinleri için oynuyor.
Dört bölgenin- Donetsk ve Lugansk'ın özerk statüsüyle- birleştirilmesi,
Rusya'nın diğer Rusça konuşan, hatta Ukrayna'nın Euromaidan karşıtı
nüfuslu bölgelerinin kamuoyunu etkilemeye yönelik bir başka büyük
taktiğiydi. Bu taktik, Odessa, Dinyeper, Kharkiv, Nikolayev'in işgalini
kolaylaştıracak ve yerel nüfusun yardımıyla onların korunması ve sürekliliğini kolaylaştıracaktır.
Bu gerçekleşecek mi? Büyük ihtimalle.
Ukrayna ve Rusya'ya komşu küçük ülkelerdeki önemli etkisinin kaybedilmesi,
gerileyen ABD'yi Rusya ile “tokalaşmaya” ve Avrupa ve diğer ülkelerin ganimetleri
üzerinde anlaşma yapmaya zorlayacak mı? Bernstein'cıların ve Kautsky'cilerin
iddialarının aksine, ABD-NATO'nun önemli, belirleyici askeri ve ekonomik
gücü olduğu sürece bu mümkün değildir. Çatışma devam edecek, muhtemelen
dünyanın farklı yerlerinde çatışmaların şiddetlenmesine ve daha fazla
vekalet savaşlarına tanık olacağız.
Bu vekalet savaşları, daha fazla ülkelerin (askeri ve/veya sivil) faşist'leşmesini,
daha fazla ekonomik krizi beraberinde getirecek ve karşılığında,
bazılarında kitlesel reform mücadelelerini, bazılarında devrimci
ayaklanmaları artıracaktır.
Herkes “nükleer savaş”tan bahsediyor. Bu kesinlikle gerçek bir
tehdit ve mümkün, ancak çeşitli nedenlerle pek olası değil. Yanlış
hesaplamalardan birisi, insanlar nükleer bir savaştan bahsettiğinde, sadece
ABD'yi Rusya'ya karşı düşünmeleri. Çin ve Kuzey Kore'yi Rusya tarafında hesap
etmeden Rusya'ya karşı bir nükleer savaştan söz edilemez, çünkü onların
varlığı böyle bir durumda Rusya'nın varlığına bağlıdır, yani eğer olursa, nükleer
savaş ABD-NATO ve Çin Rusya-Kuzey Kore (muhtemelen İran) arasında bir
savaş olacaktır. Bu tür bir dizilişte ABD dahil hiç kimse böyle bir
savaştan fayda sağlayamaz.
Birbirlerini (hatta ABD'nin Avrupa'ya yaptığı gibi müttefiklerini bile) ekonomik
olarak zayıflatmak ya da stratejik ittifaklar yoluyla etki alanında üstünlük
sağlamak için (Çin'in yaptığı gibi-ABD'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaptığı gibi) müttefiklerini ekonomik olarak
güçlendirmek için, vekalet ve bölgesel savaşlara devam edeceklerdir.
Sonuç olarak, savaşın ilk aşamalarında belirttiğimiz gibi, Ukrayna'daki
savaş, kendi başına, kendi içinde Ukrayna'nın bir savaşı değil, ABD-NATO
ve Rusya-Çin arasındaki çatışmada sürdürülen bir vekalet savaşıdır. Bu
nedenle Rusya'nın kendi sınırındaki bir savaşı kaybedebilmesinin ve
kaybetmesinin hiçbir yolu yoktur. Rusya'nın bu savaşı yavaş yürütmesi,
daha geniş amaçlı siyasi stratejisinin bir parçasıydı ve bu savaşı,
stratejisinde hedeflenen kazanımların tatmin edici bir dereceye ulaştığı
noktaya kadar sürükleyecektir.
Erdoğan A
İlgili makaleler
İlhak nedir? Donbass ve diğer bölgelerde referandum
Ukrayna- ne oldu neler olacak; RAND'in 2019 raporu-senaryosu ve uygulanması
Hiç yorum yok