Header Ads

Header ADS

Stalin'e dört defa suikast girişiminde bulundular

Devlet başkanı olduktan sonra bile, Joseph Stalin Moskova sokaklarında insan kalabalığı arasında yalnız yürümeyi severdi. Ancak, yaşamına ilk suikast denemesinden sonra bu alışkanlığını terk etti.

Her alanda güçlü “ulusların babası”nın hayatına yönelik suikast girişimlerinin tarihi, sırlar ve mitlerle örtülüdür. Bilinen düzinelerce olayların bazıları Sovyet gizli servisleri tarafından uyduruldu, kimileri tamamen kurgu, diğerleri ise hala “gizli” olarak sınıflandırılıyor. Bugüne kadar, Sovyetler Birliği başkanına yönelik dört suikast girişimi aşağı yukarı doğru olarak kabul ediliyor.

16 Kasım 1931'de Bolşeviklerin Tüm Birlik Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri, bir adam aceleyle ona yaklaştığında ve tabancasını çıkarmaya çalıştığında, Moskova sokaklarında yürüyüşe çıkmıştı. Stalin, korumaları tarafından değil, yakınlarda bulunan gizli bir polis memuru tarafından kurtarıldı. Gizli polis saldırganın kolundan tutup yere yıktı. Saldırganın, eski bir Beyaz Muhafız subayı, Rus Tüm Askeri Birliği göçmenler örgütünün bir üyesi ve ayrıca bir İngiliz istihbarat ajanı olan (Platonov ve Petin isimleriyle de bilinen) Leonid Ogarev  olduğu ortaya çıktı. Leonid, kısa bir süre önce Moskova'ya gelmişti ve OGPU gizli polisi tarafından izleniyordu.

Ogarev başkentte istihbarat topluyordu, aniden Sovyet liderini sokaktan geçenler arasında gördü. Ancak kendisini izleyen gizli polis memuru, ajanın bu fırsattan yararlanmasını engelledi. Kısa süre sonra, Ogarev terörizm ve casusluktan hüküm giydi ve idam edildi.

Suikast girişimi, Sovyet liderliği arasında şok dalgalarına neden oldu. Hükümet üyeleri liderin korumasının artırılmasını emrettiler ve ortaklaşa bir karara imza attılar: “Yoldaş Stalin'in Moskova'da (kendi başına) dolaşması durdurulmalı.”

6 Kasım 1942'de Moskova'da bulunan bir alayda görev yapan Savely Dmitriev, birliğinden ayrıldı ve tüfeği ile birlikte Kızıl Meydan'a doğru yola çıktı. Dmitriev Kremlin'in Spassky Kapısı'nda bir asker nöbetçi gibi durdu. Dmitriev, hükümet arabasının kapıdan çıkıp üzerine ateş açana kadar bekledi. Araba, SSCB Dış Ticaret Halk Komiseri Anastas Mikoyan'ı taşıyordu, olayda yara almadan kurtuldu. Kısa bir çatışmanın ardından korumalar, saldırganı canlı yakalamayı başardılar.

Devamında yapılan sorgulamalarda askerin hedefinin Mikoyan değil, bizzat Stalin olduğu, ancak bilmeden yanlış arabaya ateş ettiği belirlendi. Güvenlik güçleri uzun süre suikast girişiminin arkasında kimin olduğunu bulmaya çalıştı. Dmitriev'in akrabaları ve arkadaşlarıyla görüştüler ve onun asker arkadaşlarıyla konuştukları düşmanlık yapılan bölgeleri ziyaret ettiler. 

Ancak, tetikçi ile herhangi bir Nazi veya karşı-devrimci örgüt arasında herhangi bir bağlantı kuramadılar. Bir tıbbi muayene de Dmitriev'in zihinsel sağlık sorunları olduğunu gösterdi. 1943'ten bir tıbbi değerlendirme raporu şunları söyledi: “NKVD hastanesi Butyrskaya'ya kabul edildikten sonra işitsel halüsinasyonlardan şikâyet ediyor. Amerika'dan radyoda Roosevelt'in onunla konuştuğunu duyduğunu söylüyor." Savely Dmitriev, 25 Ağustos 1950'de idam edildi.

Alman istihbarat servisleri Ekim 1943'te Stalin, Churchill ve Roosevelt'in Tahran'da bir konferans düzenlemeyi planladıklarını öğrendikten sonra, Hitler karşıtı koalisyonun liderlerini kaçırmayı veya fiziksel olarak ortadan kaldırmayı amaçlayan "Uzun Atlama Operasyonu"nu geliştirmeye karar verdiler.

II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden önce İran, Üçüncü Reich'ın etki alanı içindeydi. Ülkenin 1941'de Sovyet ve İngiliz birlikleri tarafından kısmen işgal edilmesinden ve Alman yanlısı Şah Rıza Pehlevi'nin devrilmesinden sonra bile, Almanlar ülkedeki istihbarat ağlarının bir kısmını korumayı başardılar.

Operasyon görevi, aynı yılın 12 Eylül'ünde Benito Mussolini'yi esaretten kurtarmayı başaran Üçüncü Reich'ın en iyi özel harekât uzmanı SS-Obersturmbannführer Otto Skorzeny'ye verildi. İlk sabotajcı grubunun görevi yerel ajanlarla temas kurulması ve Müttefik liderlerini yakalamak veya öldürmek olan Skorzeny liderliğindeki ikinci grubun gelişi için her şeyi hazırlaması idi.

Almanlar, İngiliz ve Sovyet misyonlarının birbirlerine yakın yerde kaldıklarını, Amerikan misyonlarının şehrin eteklerinde ayrı yerde bulunduğunu biliyorlardı. Bu nedenle, toplantılar için Tahran'ın dar sokaklarında günde birkaç kez seyahat etmesi gereken Roosevelt, birincil hedef haline geldi.

Ancak operasyon daha başlangıcında başarısızlığa mahkûmdu. Sovyet casusu Nikolai Kuznetsov tarafından elde edilen istihbarat sayesinde, Sovyet istihbarat servisleri yaklaşmakta olan suikast girişiminden haberdar oldu ve Tahran'a 70 km uzaklıktaki Kum şehri bölgesinde havadan indirilen ilk Alman grubunu etkisiz hale getirdi. İlk grup yakalandıktan sonra operasyon iptal edildi. "Uzun atlama" yolun ortasında iptal edildi.

Muhtemelen, Stalin'in hayatına yönelik en iyi hazırlanmış suikast girişimi, Alman istihbarat ajanı gerçek adı Shiloolan Pyotr Tavrin'e verilmişti. Bir dizi zehirli ve patlayıcı mermiye sahip tabancaların yanı sıra taşınabilir, kola takıldığında, 40 mm zırhı 300 metreye kadar bir mesafeden delebilir bir Panzerknacker bombası fırlatıcı ile donatıldı. Bir makineli tüfek bölüğünün komutanı olan Tavrin, Mayıs 1942'de Almanlara iltica etmişti (diğer kaynaklara göre Almanlar tarafından yakalanmıştı). Tavrin, Nazilerle iş birliğine hazır olarak, Almanya'nın 1 numaralı özel harekât uzmanı Otto Skorzeny'nin gözetiminde özel eğitim aldığı Zeppelin istihbarat merkezine alındı.

Tavrin, sorgu sırasında Sovyet güvenlik görevlilerine “Skorzeny bana bir teröristin hangi kişisel özelliklere sahip olması gerektiğini açıkladı” dedi. “Düzenlediği Mussolini'nin kaçırılmasının ayrıntılarını anlattı. Skorzeny bana hayatta kalmak istiyorsam kararlı ve cesur davranmam gerektiğini ve ölmekten korkmamam gerektiğini, çünkü en ufak bir tereddüt ve korkaklık benim sonum olabileceğini söyledi. Bu konuşma bana, korunan kişilere karşı bir terör saldırısı gerçekleştirmenin oldukça gerçekçi olduğunu, sadece kişisel cesaret ve kararlılık gerektirdiğini ve operasyonu yapan kişinin hayatta kalabilmesi ve onun gibi bir 'kahraman' olabilmesini kanıtlamak içindi. "

Tavrin'e, Sovyetler Birliği Kahramanı yıldızı da dahil olmak üzere savaş esirlerinden alınan birkaç askeri kimlik ve ödül verildi. SMERSH karşı istihbarat binbaşısı olarak Moskova'ya gitmesi gerekiyordu, ancak bir yaradan sonra izinli bir Kızıl Ordu subayı olarak başkentte kendini yasallaştırdı.

Sabotajcı, Operasyona faydalı olacak temaslar kurarak, Sovyet devletinin liderlerinin yerlerini ve hükümet araçlarının rotalarını belirlemeyi planladı. “Sovyetler Birliği Kahramanı” için en iyi seçenek, Kremlin'deki resmi bir etkinliğe davet edilmek ve Stalin'e yakın olmaktı. Başka bir seçenek de Sovyet liderinin arabasını bir el bombası fırlatıcısı ile sokakta havaya uçurmaktı.

Ancak Berlin'de işler hiç de planlandığı gibi gitmedi. 5 Eylül 1944 gecesi, Tavrin ve telsiz operatörü (ve eşi) Lidia Shilova da dahil olmak üzere bir grup sabotajcıyı taşıyan Arado Ar 232 nakliye uçağı, Smolensk Bölgesi üzerinde Sovyet hava savunması tarafından vuruldu ve düşürüldü.

Düşen uçaktan inen sabotajcılar, tehlikeli bölgeden olabildiğince çabuk kaçmaya çalıştılar, ancak kısa süre sonra neredeyse hepsi Sovyet güvenlik görevlileri tarafından gözaltına alındı.

Sorgulamaların ardından Tavrin ve karısı, Sovyet karşı istihbaratının Almanlara karşı başlattığı bir radyo oyunu olan 'Operation Fog'un bir parçası oldu.

Nisan 1945'e kadar Tavrin, Üçüncü Reich'taki amirleriyle düzenli olarak temasa geçti ve onları görevini tamamlamak için aktif olarak çalıştığına ikna etmeye çalıştı. 

Operasyon sırasında, Sovyet topraklarına havadan indirilen birkaç Alman sabotaj grubu daha etkisiz hale getirildi. Savaş bittiğinde, Pyotr Tavrin ve Lidia Shilova, Sovyet rejimine karşı vatana ihanet ve terör eylemleri yapmakla suçlandılar. 1952'de idam edildiler.

Kaynak

https://www.rbth.com/history/334770-4-times-they-tried-assassinate-stalin

Çeviri E.A

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.