Header Ads

Header ADS

Sızma, Dezenformasyon ve İsyan Çağrıları

STALIN: BİR SİYAH EFSANENİN TARİHİ VE ELEŞTİRİSİ

Domenico Losurdo

2. Bolşevikler: İdeolojik Çatışmadan İç Savaşa

Sızma, Dezenformasyon ve İsyan Çağrıları

Troçki'nin teorize ettiği “komplonun kuralları”, yalnızca kişinin kendi siyasi kimliğinin gizlenmesini mi ima eder, yoksa düşman kampında kafa karışıklığı ve kaosu yaymak ve Stalin rejimini devirmek için mücadele eden gizli ağın tespitini zorlaştırmak için yanlış ihbarlara başvurmayı içerebilir mi?

Başka bir deyişle, “komplonun kuralları” sadece özel bilgilerin sıkı bir şekilde korunmasını mı içeriyor yoksa dezenformasyon kullanımına da izin veriyor mu? Bu tür şüpheleri dile getiren sadece hükümete sempati duyan Amerikalı gazeteci Anne Louise Strong değildi.256

Gizli Rapor'un kendisinde, "otantik Troçkistler" tarafından gerçekleştirilen ve böylece "intikamlarını" yerine getiren sahte suçlamalardan ve "provokasyonlardan" ve aynı zamanda en aşağılık araçları kullanarak yolu temizlemeye istekli olan "vicdansız kariyerciler"den söz edilmektedir.257

Kayda değer bir bölüm, Kirov suikastının halka açıklandığı sırada gerçekleşir. Tepkilerin çoğu -o sırada Kuznecov Elektrozavod fabrikasında çalışan Andrew Smith'e göre- gelecekle ilgili şok ve endişe verici; ama vurulanın Stalin olmadığı için pişmanlık duyanlar da var. Daha sonra, işçilerin düşmanları veya Sovyet yönetiminin olası düşmanlarını kınamaya teşvik edildiği bir toplantı düzenlenir.

Smith, tartışma sırasında, temas halinde olduğu muhalif grubun muhalefete ve sapmacılara saldırmada ve onlara karşı en sert önlemleri almada en aktif grup olduğunu nasıl kanıtladığını gördüğünde şaşkınlığını hatırlıyordu.258

Ayrıca, SSCB dışında meydana gelen, ancak o ülkede neler olduğunu anlamada yardımcı olabilecek bir bölüm de gösterge niteliğindedir. NKVD ile eski bir üst düzey işbirlikçi olan (ve 1938'de Amerika Birleşik Devletleri'ne sığınan) General Alexandr M. Orlov, gazeteci Louis Fischer tarafından İspanya İç Savaşı sırasında anti-Stalinist komünistlerin tasfiyesine katılmakla suçlandığında, aslında kendisini suçlayanın Moskova'ya hizmet eden bir casus olduğuna dair yanlış bir vahiy ile yanıt verir.259

1930'ların Sovyetler Birliği'nde, muhalefetin en üst düzeylerde baskı aygıtına sızdığını gördük: Bu amaca ulaştıktan sonra kendisini Stalin'in emirlerine uymakla sınırlaması çok garip olurdu.

Dezenformasyon, baskı mekanizmasını engellemenin ve onu özellikle nefret edilen bir düşmana yönlendirmenin çifte avantajını taşır; bu savaşın ayrılmaz bir parçasıdır: ve en azından Troçki'nin 1933 Temmuz'unda “Stalinist bürokrasi” tarafından yürütülen karşı-devrimci iç savaşın “zaten sürmekte” olduğunu düşündüğü argümanına bakılırsa, sorun budur, ve bu da “Leninist-Bolşeviklerin rezil imhasıyla” doruğa ulaştı.

Bu nedenle yeni durumun farkında olmak gerekir. “SBKP reformu sloganı” artık bir anlam ifade etmiyor. Kafa kafaya bir mücadele dayatılıyor: Parti ve Stalin'in önderlik ettiği Enternasyonal, artık son ayağında, “dünya proletaryasına” “yalnızca talihsizlik ve talihsizlikten başka bir şey getiremez”; karşı tarafta, gerçek devrimciler kesinlikle eylemlerinde “küçük burjuva pasifistleri”nden ilham alamazlar.260

Hiç şüphe yok ki: "Bürokrasi, iktidarı proleter öncünün ellerine geri vermeye ancak şiddetle zorlanabilir."261

Troçki için Hitler'in iktidara yükselişi, Almanya'dan başlayarak beliren muazzam tehlikeye karşı koymak amacıyla birliğin gerekli olduğu anlamına gelmez; bu, Alman ve uluslararası proletaryanın yenilgisine yol açan bir güce, Stalinizm’e karşı mücadelede yarı yolda duramayacakları anlamına gelir.

Gördüğünüz gibi, Ekim Devrimi sırasında ve Sovyet Rusya'nın ilk yıllarında kısmen önderlik ettiği parti içinde “iç savaş”tan söz eden muhalefetin ta kendisidir.

Önümüzde, ikna olmuş ve kendini Troçkist ilan eden, anıtsal ve çok ciltli bir eserin yazarı olan ve tam olarak bu iç savaşın ayrıntılı yeniden inşasına adanmış bir Rus tarihçisinin soruşturmasının başlangıç ​​ipini oluşturan konu var. Sovyet Rusya ile ilgili olarak, Stalin'in kendisini devirmek için örgütlenenlere karşı yürüttüğü “önleyici bir iç savaş”tan söz ediyor.

SSCB dışında bile, bu iç savaş Franco'ya karşı savaşan cephe içinde şekilleniyor ve zaman zaman yoğunlaşıyor; aslında 1936-1939 arası İspanya'ya atıfta bulunarak, bir değil, “iki iç savaştan” söz eder.262

Burada adı geçen yazar, büyük bir entelektüel dürüstlükle ve Rus arşivlerinin açılması sayesinde elde edilen yeni ve zengin belgesel materyalden yararlanarak şu sonuca varıyor:

Moskova davaları sebepsiz ya da soğukkanlı bir suç değildi, daha doğrusu Stalin'in keskin bir siyasi mücadele sırasındaki tepkisiydi.”263

Rus Troçkist tarihçi, tasfiyelerin kurbanlarını bir grup "tavşan" olarak resmeden Aleksandr Soljenitsin'e karşı tartışırken, 1930'larda Kremlin'in "faşist diktatör ve kliğinden" temizlenmesini isteyen bir broşürden alıntı yapıyor.

Daha sonra şu yorumu yapıyor:

“Bugün yürürlükte olan Rus mevzuatı perspektifi de dahil olmak üzere, bu broşür hükümetin (daha kesin olarak egemen seçkinlerin) şiddetle devrilmesine yönelik bir çağrı olarak değerlendirilecektir.”264

Sonuç olarak, Stalin'in uyguladığı kanlı terör, “mantıksız ve anlamsız bir şiddet patlaması” olmaktan çok, aslında “gerçek komünist güçlerin direnişini” yenmenin tek yoludur.

“İdam edilenlerin partisi”, hedeflenenleri, “Faşizm karşıtı direnişin başlıca gücü ve Hitler terörünün ayrıcalıklı hedefi olan Fransız Komünist Partisi'ni tanımlamak için kullanılan ifadeye benzeterek” tanımlıyor.265

Böylece Stalin; komünist ve Fransız partizanların kendilerini pasif ya da şiddet içermeyen direnişle sınırlandırmadıklarını, ikincisine karşı çıktıklarını vurgulayarak Hitler'e benzetilir.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.