Header Ads

Header ADS

Uzlaşma Üzerine - Lenin’den Seçmeler


 Uzlaşma Üzerine - Kitap girişinin çevirisi

"ilke olarak uzlaşmaları reddetmek, genel olarak uzlaşmanın kabullenebilir-liğini reddetmek, hangi türden olursa olsun, ciddiye almanın bile zor olduğu bir çocuklukturLenin

Marksizm Leninizm’in sorunlarının birçoğunda olduğu gibi, uzlaşma sorununa diyalektik bağlantıyı ve bir bütün olarak öznenin bütünlüğünü göz ardı eden yaklaşımlar her zaman olmuştur. Sağda ve solda her grup, yaklaşımı teoriye dayandırmak yerine, öznellik ve eğilimlerine uygun eklektizmi tercih ederler.

“Sağ”, mevcut koşullar ne olursa olsun, sorunlara cevap vermeden uzlaşmayı ilke edinir; "kiminle, hangi amaçlarla, hangi koşullarda uzlaşılır. Sağın reformizme eğilimi, prensipte uzlaşma yoluyla sınıf iş birliğidir.

Kendilerini “gerçek devrimciler” olarak göstermek gibi öznel niyetlere sahip olan 'hızlı Sol', geri çekilmeyi veya koşulların zorladığı herhangi bir taktiksel uzlaşmayı asla düşünemez ve bu nedenle reformist uzlaşma politikası ile taktiksel uzlaşmayı birbirinden ayırt edemez ve her türlü uzlaşmayı "ilkesizlik" olarak niteleyerek reddeder.

Koşullar ne olursa olsun, “prensipte” uzlaşmanın körü körüne reddedilmesi, devrimci mücadelenin en temel gerçeğinin anlaşılmasından kaynaklanmaktadır: devrimci mücadele düz bir çizgi izlemez, zafere kadar inişleri ve çıkışları olacaktır, Marksist Leninistler, herhangi bir verili koşulun somut değerlendirmesine dayanarak, ne zaman mümkün olan en az kayıpla düzenli bir şekilde geri çekileceğini ve ne zaman uzlaşma ve ne zaman ilerleyeceğini belirlemelidir.

Gerçekte, “Sol sapma”nın her türlü uzlaşma biçimine karşı çıkması, pratik sonuçta, bazen anarşizm biçiminde, kitlelerden soyutlanmasıve dolayısıyla işçi sınıfı hareketinin burjuvaziyle tam bir uzlaşmasıdır.

Bu anlamda hem “sol” hem de “sağ” aynı madalyonun farklı yüzlerini oluşturur. Tabiri caiz ise, revizyonist akrabalık.

Burada Stalin'den alıntı yapmak gerekli ve önemlidir;

“Bir sınıf olarak proletaryayı üç katmana (kategoriye) bölebiliriz:

Birinci tabaka proletaryanın ana kitlesi olarak, ana çekirdeği,  değişmez kısmı;  alınmış ana kütlesi; Bu uzun zaman önce kapitalist sınıf ile tüm kişileri kesmiş olan "safkan" proleterler kütlesidir. Proletaryanın bu tabakası Marksizm’in en güvenilir desteğidir.

İkinci tabaka proleter olmayan sınıflardan yeni ortaya çıkmış olan proleterlerden oluşmaktadır; köylülükten, küçük burjuvazi ve aydın dan. Proleter olmayan sınıflardan yeni ortaya çıkan bu tabaka, proleter sınıfa eski alışkanlıklarını ve kültürünü, kararsızlığını ve duraksamalarını beraberinde getirdi. Bu tabaka her türlü anarşist, yarı anarşist ve "aşırı sol" gruplar için en uygun toprağı temsil eder.

Son olarak bir üçüncü tabaka var. Bu işçi aristokrasisi, işçi sınıfının , proletaryanın diğer bölümleriyle karşılaştırıldığında kendi koşullarında en güvenli üst tabakası; o burjuvaziyle uzlaşma için çabalar; onun hâkim olan ruh hali, yeryüzünün kudretine kendisini adapte etmek ve “saygın" olmaktır. Bu tabaka açık reformistler ve oportünistler için en uygun toprağı temsil eder.

Aralarındaki yüzeydeki bariz farklılığa rağmen, işçi sınıfının "son iki tabakası" oportünizmi teşvik eden   az çok yaygın ortamını temsil eder;  aristokrasisinin ruh hali hâkim olduğunda açık ve bariz oportünizm, ve işçi sınıfının küçük burjuva ile temasını kesmediği bu tabakasının ruh hali hâkim olduğunda, gizli oportünizmin sol sloganları hâkim olur.

Aslında açık oportünizmin sık sık "aşırı sol" ruh halleri ile örtüşmesi gerçeğinde şaşırtıcı bir şey yoktur. Lenin, birkaç defa,  "aşırı sol" muhalefet, açıkça oportünist Menşevik muhalefet, sağ kanatın ters yüzüdür" demişti ,ve bu kesinlikle doğru dur. “Stalin, E.C.C.I.'nin Yedinci Genişletilmiş Plenumu. Eserler Vol. 9 s. 10-11

Bir konuda Lenin'in bir iki yazısını okumak ve öznelliğe uygun olanı seçmek her sapmanın ortak eğilimidir. Lenin, “prensipte” uzlaşmaları reddetmenin, genel olarak uzlaşmaların kabul edilebilirliğini reddetmenin, ne tür olursa olsun, çocukça olduğunu ve ciddiye alınması bile zor olduğunu açıkça belirtir. (Lenin, S246)

Meselenin püf noktasını vurgulayan Lenin şöyle diyor;

"Soruyu, uzlaşmanın yalın bir reddine indirgemek de yanlıştır...yaşamın kendisinin dayattığıuzlaşmaları kesinlikle reddetmek gülünçtür...önemli olan, her koşulda mücadelenin amaçlarını net bir şekilde anlamak ve ısrarla takip etmektir. ” (Lenin, S51)

Lenin, konuyla ilgili olarak “sol sapmaların” devrimci lafazanlıklarına değinir;

""…uzlaşmanın tamamen" "ciddi" bir şekilde kınanması - bu boş bir devrimci lafazanlıktır, çünkü bütün uzlaşmalara karşı çıkılamaz) ve bunun yanı sıra, genel söylemlerin kaçamak, durmadan tekrarı - “proletarya diktatörlüğü” kavramını açıklamaz, ama onu perdeler” Lenin, Bir Yayıncının Notları, Şubat, 1920, Toplu Eserler, Cilt 30, sayfa 352-362

Ve “sağ” sapma için;

“Her kim ki bu olumsuz görevi olumlu bir şeye yüceltir, o, insanların özgürlüğü ile otokrasi arasında uzlaşmanın burjuva bir savunucusu rolüne kaymak zorundadır.” Lenin, Yeni Bir Yükseliş, 6 Mayıs 1906, Toplu Eserler, Cilt 10, sayfa 386-391.

Lenin, Engels’in uzlaşma konusundaki görüşlerini aktarır;

“Uzlaşmalar çoğu zaman kaçınılmaz olarak koşullar tarafından savaşan bir tarafa zorlanır... Gerçekten devrimci bir partinin görevi, tüm uzlaşmalardan vazgeçmenin imkânsız olduğunu ilan etmek değil, ama uzlaşmalar kaçınılmaz olduklarında, tüm tavizler yoluyla ilkelerine, sınıfına, devrimci amacına sadık kalabilmektir...” (Lenin, P177).

Özgül koşullara ve devrimci durumun varlığına veya yokluğuna bağımlı olarak, “Uzlaşma” diyor Lenin,

“işçi, köylü ve asker kitlelerinin ihtiyaçlarını, reformlar yoluyla, sosyalist bir devrim olmadan devletten tavizler alarak karşılama girişimidir.” (Lenin, S206)

Devrimin amacını ve görevini belirleyen, açıklayan Lenin devam ediyor;

“Ama burjuvaziyi devirmeden, sosyalizm olmadan halka barış ve toprak vermek mümkün değildir. Uzlaşmaya son vermek devrimin görevidir ve uzlaşmaya son vermek, sosyalist devrim yolunda ilerlemek demektir.” (Lenin, S206)

Lenin, Marksizm’in uzlaşmaya yönelik tutumunu “Sosyal-Demokrat Bir Yayıncının Notları” adlı makalesinde açıklar;

“Marksizm’in, tarihin zikzaklı yoluna karşı tutumu, temelde onun uzlaşmaya yönelik tutumuyla aynıdır.Tarihte her zikzak dönüşü yeniyi tümüyle yadsıyabilecek güce artık sahip olmayan eski ile eskiyi tamamen yere çalacak güce sahip olmayan yeni arasındaki bir uzlaşmadır. Marksizm uzlaşmaları tamamen reddetmez. Marksizm bunlardan yararlanmanın gerekli olduğunu düşünür, ancak en azından bu, yaşayan ve işleyen bir tarihsel güç olarak Marksizm’in uzlaşmalara karşı enerjik bir şekilde savaşmasını engellemez. Bu çelişki gibi görünen bu durumu anlamamak, Marksizm’in temellerini hiç bilmemek demektir.

Engels bir keresinde Komün'ün Blanquist kaçakları manifestosu (1874) üzerine bir makalede Marksist uzlaşmalara karşı tutumu çok canlı, açık ve özlü bir şekilde ifade etmişti. Bu Blankistler manifestolarında hiçbir uzlaşmayı kabul etmediklerini yazdılar. Engels bu manifestoyla alay etti. Engelse göre, koşulların bizi mahkûm ettiği (veya koşulların bizi zorladığı) uzlaşmaları reddetme sorunu değildir. Sorun, proletaryanın gerçek devrimci amaçlarını açıkça ve her koşulda, zikzaklarda ve uzlaşmalarda gerçekleştirebilmesi sorunuydu.” Lenin, Boykota Karşı, Sosyal Demokrat Bir Yayıncının Notları

Bolşeviklerin tavizleri ve uzlaşmaları, birçok bakımdan yeterince güçlü olmayan kararlara rıza göstermeleri, ilkeye dayalı net bir sınır çizmek için gerekliydi. “Azınlığın çoğunluğa tabi olması, entelektüel gruplarla uzlaşmamak” diyordu Lenin, “sadece bu, işçi sınıfı hareketinin ilkesi olarak hizmet edebilir.” Lenin, Zayiatın Politik Önemi, Toplu Eserler, Cilt 20, sayfa 378-380. 24 Haziran 1914

Lenin, devrimci bir durum söz konusu olduğunda uzlaşmaya yönelik tutuma ilişkin olarak şunları söylüyordu;

"Bütün İktidar Sovyetlere" sloganı bir ayaklanma çağrısından başka bir şey değildir. Ve aylardır halkı ayaklanmaya ve uzlaşmayı reddetmeye çağıran bizler, devrimin çöküşünün arifesinde, halk bize güvenini dile getirdikten sonra, eğer onları ayaklanmaya götürmezsek, suç tamamen ve şüphesiz bizim suçumuz olacaktır. " Lenin, Bolşevik Yoldaşlara Mektup, Ekim 1917, Toplu Eserler, Cilt 26, 1972, s. 182-187

Alman Devrimcilerinin genel açıklamasına istinaden;

"diğer partilerle her türlü uzlaşma, tarihsel ve siyasi olarak modası geçmiş parlamenter mücadele biçimlerine her türlü dönüş ve her türlü manevra ve uzlaşma politikası kesinlikle reddedilmelidir." “Özellikle, proleter devrimci mücadele yöntemleri şiddetle vurgulanmalıdır.”

Lenin şöyle cevap veriyor;

“1903'ten beri Bolşevizm'in gelişimine bilinçli olarak katılan veya bu gelişmeyi yakından gözlemleyen her Bolşevik, bu argümanları okuduktan sonra anında söyleyeceği ilk şey ; “Ne eski ve tanıdık saçmalık bu! Ne "Sol" çocuksuluğu bu!" (Lenin, S265)

"İkinci Duma'ya girmek zorundaydık, çabalarımıza rağmen ve mücadelemizin yenilgisi pahasına koşullar bizi irademize karşı zorladığında uzlaşmayı hesaba katmak zorunda kaldık." Lenin, Sosyal Demokrat Bir Yayıncının Notları

Marksist Leninistler, tutumlarını her zaman, gerçek zeminden ayrılmadan, herhangi bir verili durumun somut değerlendirmesine dayanarak belirlerler. Bu ilkeden hareketle, Marksizm Leninizm’e ihanet etmeden “uzlaşmayı” tamamen reddetmek veya benimsemekmümkün değildir.

Uzlaşma, özellikle devrimin nesnel ve/veya öznel koşullarının eksik olmadığı herhangi bir zamanda, koşullar tarafından Marksist Leninist partiye veya örgüte zorlanan olumsuz bir görevdir. Bu nedenle, Lenin'in deyimiyle, "prensipte"uzlaşmaları reddetmek, ne tür olursa olsun genel olarak uzlaşmalara izin verilmesini reddetmek, ciddiye alınması bile zor olan bir çocukluktur. Ve Engels'in sözleriyle, bu sorun, koşulların bizi mahkûm ettiği uzlaşmaları reddetme sorunu değil, proletaryanın gerçek devrimci amaçlarını açıkça gerçekleştirme ve her koşulda, zikzaklarda ve uzlaşmalarda onları devam ettirebilme edebilme sorunudur. ”

Marksist Leninistleri sağ ve solun “revizyonist akrabalığından” ayıran şey, herhangi bir zamanda tutum belirlemenin, her zaman mevcut koşullara, işçi sınıfının çıkarlarına dayanması gerektiği ve teori ve maksimum hedeften ödün vermeden mücadele etmeleridir.

Erdoğan A

 Kaynak; Lenin - on Compromise

 Konu Üzerine Yazılar

Rus Sosyal-Demokratlarının Görevleri, 1897 – S12

G.V. Plekhanov'a, 1902 – S14

Siyasi Sofizmler, 1905 – S16

Zemstvo Kongresi, 1905 – S17

Arkadaşlar Buluşması, 1905 – P25

Devrimci Ofis Rutini ve Devrimci Eylem, 1905 -P26

Monarşist Burjuvazinin Uyanışında mı, yoksa Devrimci Proletarya ve Köylülüğün Van'ında mı? 1905 – P28

Realistler Sosyal-Demokrat “Realistler”i Neden Övüyor? 1905 – P42

Toprak Ağaları Duma Boykot Ediyor, 1905 – P51

Kadetlerin Zaferi ve İşçi Partisinin Görevleri, 1906 – P55

Sosyal Demokratlar ve Seçim Anlaşmaları, 1906 – S87

Yukarıda Dalgalanma, Aşağıda Kararlılık, 1906 – P90

Petersburg Seçimleri ve Oportünizmin Krizi, 1907 – S94

Devrim ve Karşı Devrim, 1907 – S99

Aralık (1908) Kararlarının Önemi, 1910 – P100

İki Kampta Kadetler ve 'Mantıklı Uzlaşma', 1911 – P101

Liberal İşçi Partisi Manifestosu, 1911 – P107

Ders Planı “Liberal İşçi Partisi Manifestosu”, 1911 – S112

Stolypin “İşçi” Partisi Kampından, 1911 – S114

C.C.'nin Raporu R.S.D.L.P.'nin Brüksel Konferansına, 1914 – P121

A.G. Shlyapnikova, 1916 – S 159

Chkheidze Fraksiyonu ve Rolü, 1916 - P161

RSDİP (B.) Yedinci (Nisan) Tüm Rusya Konferansı, 1917 – P166

Bir İlke Sorunu, 1917 – P167

RSDİP Merkez Komitesi Kararı, 1917 – P171

A Sınıfı Değişimi, 1917 – P174

Uzlaşmalar Üzerine, 1917 – P177

Devrimden Dersler, 1917 – S185

Dolandırıcılık Kahramanları ve Bolşeviklerin Hataları, 1917 – P203

RSDİP Merkez Komitesi Toplantısı(B.) 1917 – P204

Tarım Sorunu Üzerine Konuşma, 1917 – P206

Petrograd İşçilerinin Ekonomik Durumu ve İşçi Sınıfının Görevleri Üzerine, 1917 - P209

RSDİP Merkez Komitesine Mektup (B.) 1917 – P212

Kurucu Meclisin Dağılması Üzerine Konuşma, 1918 – P214

Moskova İşçi, Köylü ve Kızıl Ordu Milletvekilleri Sovyet’indeki Konuşma, 1918 – P218

Sovyet Hükümetinin Acil Görevleri Üzerine Altı Tez, 1918 – P219

Butyrsky Bölgesindeki Bir Toplantıda Konuşma, 1918 – P223

Kurucu Meclisin Feshine Dair Kanun Hükmünde Kararname Taslağı, 1918 – P224

Proleter Devrimi ve Dönek Kautsky, 1918 – P227

Hiç Uzlaşma Olmayacakmı? 1920 – P229

Uzlaşmalar Üzerine, 1920 – P243

Çalışma İçinde Hangi Düşmanlara Karşı Mücadele, 1920 – P246

Büyük Britanya'da “Sol” Komünizm, 1920 – P256

Almanya'da “Sol” Komünizm, 1920 – P265

G.K. Orjonikidze'ye Mektup, 1921 – P267

Kongre Açılış Konuşması, 1921 – P268

Ayni Vergi, 1921 – P270

Komünist Enternasyonal Taktiklerinin Savunmasında Konuşma, 1921 – P314

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.