Header Ads

Header ADS

Düşmanı Üretmek: Küba'ya Karşı Medya Savaşı -3


Bolender'ı bir dereceye kadar etkileyen ABD sahte haber kurnazlığını asla hafife almamalıyız. Örneğin, Bolender USAID in Zunzuneo projesini, 2016 daki Rus sosyal medya operasyonları benzeri olarak açıklar(s.188). Gerçekte ise, bütün Russiagate  (Rusyanın ABD içişlerine karışma skandalı. EA) öyküsünün kendisi bir sahte haber kampanyasıydı. Bolender, aynı şekilde ABD-NATO savaşını Suriye'de “iç savaş” olarak adlandırarak kurumsal medya sahte haber tuzağına düşüyor (s.6). Bazı sahte haber kampanyaları hakkında oldukça bilgili olabiliriz, ancak aramızda en zeki olanlar bile başkaları tarafından aldatılabilir.

Bolender, “Kastro hükümetinin Sovyet ortodoksisini kucaklama kararının” Domuzlar Körfezi istilasından sonra gerçekleştiğinden bahsediyor. Bu “Sovyet ortodoksisi” ile neyin ifade edildiğini açıklamıyor. Bununla birlikte, Küba, 1961 işgalinden neredeyse on yıl sonra Sovyetler Birliği ile yakından uyumlu hale gelmedi. 1960'larda, belirli bir ölçüdeki anlaşmazlık iki ülke arasındaki ilişkileri noktaladı: Kruşçev füzeleri tek taraflı olarak Kübadan kaldırdı, Komünist bloktaki bölünme, gerilla savaşı üzerinde keskin anlaşmazlıklar, Varşova Paktı 1968 Çekoslovakya müdahalesi, Vietnam savunması, 1967 Küba CP'deki Sovyet yanlısı Anibal Escalante fraksiyonuna karşı baskı önlemleri....
Bolender, “Elian Gonzalez, Küba Beşlisi ve hatta Alan Gross olayı gibi belirli olayları incelerken yumuşama, hatta bir haber yayını dengesi” görüyor. (s.176) Aynı fikirde değilim. Halk, Elian davasına oğlundan haksız yere uzak tutulan bir baba ve ABD hükümetini aile ve ebeveyn haklarını savunmuyor olarak gördü. Halka bu “Komünist Küba'ya karşı ABD özgürlüğü” objektifinden görme girişimini yutmadı. "Kübalı Beşlisi" davası üzerinde on iki yıl boyunca çalıştıktan sonra, davada medya yayının olmadığını gözlemledim. Miami dışında Kurumsal medyası bir "karartma" içindeydi. Küba Beşlisinde gerçek bir açıklama yayınlama  yapmak için bile, New York Times'a ödemek için para toplamak zorunda kaldık.

ABD'nin “Rejim Değişikliği” nin Bilgilendirici Etkinleştiricisi Olarak Kurumsal Medya

Bolender’ın kitabı bize sözde özgür basının rolünün mükemmel bir anlayışını veriyor. “Küba, dış politika perspektiflerini destekleyen medya manipülasyonunun başlıca örneği olmaya devam ediyor” (s.180) “ Politikacılar politikayı açıklarken, basın rejim değişikliğini desteklemek için kabul edilebilir bir kamuoyu oluşturmakla görevlendirildi” (s.76). “Amerika'nın kurumsal medyası, Washington'un rejim değişikliği stratejisinin bilgi sağlayıcısıdır” (s.183).

Medya, ABD hükümetini ve kurumsal Amerika'nın bu hükümetlerle ilişkilerini yansıtan bir şekilde, diğer ülkeleri düşmanca veya elverişli bir şekilde kapsamaktadır. Washington' tarafından karşı devrim hedeflenen ülkeler, sürekli olarak ciddi ekonomik sorunları ve insan hakları ihlalleri olan ülkeler olarak yansıtılır. ABD ile müttefik olan Kolombiya, Honduras, Suudi Arabistan ve İsrail gibi acımasız rejimlerin suistimallerinin üzeri kapatıldı.

“İstikrarsızlık, yıkım ve ekonomik savaş ABD hükümeti tarafından kullanılan rejim değişikliği politikasının araçlarıydı; medya bunları biçimlemeye isteyerek yardım etti. ” (sf. 2) Carl Bernstein in "CIA nin Alaycı Kuş Operasyonu " gibi birçok çalışma  CIA'nın aslında CIA hedeflerine göre “haber” bildiren 400 kurumsal medya yöneticisi ve gazetecisi olduğunu ortaya koydu ve bunu doğruladı. F. William Engdahl, Rusya, Çin, Yugoslavya, Arap Baharı ve Orta Doğu'daki son rejim değişikliği operasyonlarında ABD medyasının ve STK (sivil Toplum Kurumlarının) rolleri üzerine kapsamlı yazılar yazdı. Beenish Ahmed, "İşte İşkence Yerine Medya'nın İşkence olarak gördüğü Her Şey " başlıklı  basit bir medya gizlemesi üzerine makale yazdı.

Kurumsal medya sahte haberciliği, ulusal egemenlikleri için ayakta duran ülkelere ve aynı zamanda medyanın sahte haberlerini ortaya çıkaran gerçek gazetecilere karşı tutumumuzu zehirlemeye çalışıyor. Gary Webb gibi Julian Assange ve Chelsea Manning'i de yok etmeye çalışıyorlar. Kurumsal Amerika'nın sahte haberciliği, mesajlaşmalarını yerleştirmek için politikacılara, medyaya ve STK'lara dayanıyor. İnsanlar arasında ona karşı mücadele etmek için uzun süredir devam eden bir savaş olmaya devam ediyor ve bunun önemli bir kısmı, kendi görüşümüzü sorgulamamızı gerektiriyor, çünkü hiçbirimiz aslında gelişmiş bir bilim haline gelen sahte habercilik tekniklerine tamamen bağışık değiliz.

[1] Düşmanın Üretimi: Küba'ya Karşı Medya Savaşı. Aynı zamanda "Diğer taraftan Sesler; Kübaya Karşı Terörizmin  Sözlü Bir  Tarihi" ve "Küba baskı altında: Amerikan Politikası, devrim ve Onun halkı" kitaplarını yazdı.

[2] “Rejim değişikliği” ifadesinin kendisi doğru değildir: Washington'un asıl hedefi ülke halkının sosyal, ekonomik ve politik kazanımları için 'rejimi' devirmek değildir, buna uygun terim “karşı-devrim” dir.

Çeviri; Erdoğan A, Haziran 2020

Kaynak

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.