Header Ads

Header ADS

TROÇKİ VE BOLŞEVİKLER


Troçkizm’in ne olduğunu kavramak için, bu akımın kuru­cusu Troçki’nin hayatını ve Rus Devrimi sırasında Bolşevikler- le arasındaki farklara göz atmak gerekir. Çünkü Troçkizm de­nen akım, Rus Devrimi içinde şekillenmiştir. Bugünkü troçkist akımların kaynaklandığı teorik temeller, Troçki tarafından Rus Devrimi içinde ortaya konmuştur.

Leo Troçki (Leo Davidoviç Bronstein) 7 Kasım 1879’da Ukrayna/ Janowka’da doğdu. Eğitimine devam etmek için 1896 yılında şimdiki adı M ykolaiv olan N ikolayev’e giden Troçki, burada matematik ve hukuk eğitimi aldı. Daha öğrencilik yılla­rında Marksist hareketle temasa geldi. 1898 yılında Rusya Sos­yal Demokrat İşçi Partisi’nin (RSDİP) kolu olan Güney Rus­ya Çalışanlar Birliği’ne girdi. Grubun fikirlerini yaymak için birçok çalışmalar düzenledi. Bu faaliyetlerinden dolayı, 1898 yılında Çarlık Polisi tarafından tutuklandı. İki sene süren ha­pis hayatından sonra, Sibirya’ya sürgüne gönderildi. “Troçki” takma adını bu dönemde kullanmaya başladı. Sürgünde iken Marksist bir felsefe öğrencisi olan Aleksandra Sokolovskaya ile tanıştı ve evlendi. 1902 yılında Rusya’dan kaçarak önce Viya­na’ya, ardından Londra’ya gitti. Burada Iskracılarla tanıştı (Le­nin, Vera Sasuliç, Martov ve Potressov o sırada Londra’da idi. Iskracılardan yalnızca Plehanov ve Akselrod İsviçre’de idi. O sıralarda parti henüz iki gruba bölünmemişti.). Bu dönem, par­ti içinde çeşitli konularda iki ayrı görüşün berraklaşarak ortaya çıktığı dönemdi. 1903’de II. Parti Kongresi (önce Brüksel’de, sonra Londra’da) toplandı. Kongrede esas tartışma, örgütlenme m eselesinde çıktı. Lenin parti üyeliği için, partinin herhangi bir örgütünde fiilen çalışmanın şart koşulmasını isterken, Martov, Akselrod ve Sasuliç’in başını çektiği bir grup, parti üyesi ol­mak için, partinin bir örgütünde çalışmanın gereksiz olduğu gö­rüşünü savunuyorlardı. Lenin partiyi işçi sınıfının öncü örgütü olarak görürken, Lenin’in karşısındaki grup partiyi sınıfla bir tutuyordu.

II. Parti Kongresi’nde tartışma konularından biri de Bund m eselesi idi. Bundcular Kongre’de “ Yahudi ulusunun tek tem­silcisi ” olarak tanınmalarını ve partide özel haklara sahip olma­larını talep ediyorlardı. Kongre’de yapılan seçimlerde, Lenin’in görüşleri (Bundcular Kongre’yi terk ettikten sonra) çoğunluğu sağladı. Bu yüzden parti içindeki Leninci gruba bu tarihten iti­baren Bolşevikler (çoğunluk), Martov, Sasuliç, Potressov gru­buna da Menşevikler (azınlık) adı verildi.

Troçki, bu bölünmenin olduğu parti kongresinde, örgütlen­me konusunda M enşeviklerle aynı safta yer tuttu. Menşevikler partiden gizli olarak, Martov, Troçki ve Akselrod önderliğinde parti aleyhtarı fraksiyoncu örgütler kurdular. M enşevikler II. Parti Kongresi’nden sonra, bir süre, seçilm iş Merkez Komite- si’ni boykot ettiler. Sonra Plehanov’un M enşeviklerle birleşme­si üzerine, Menşevikler parti organı Iskra’yı ele geçirdiler. “//. Parti Kongresi ’nden sonra, Parti içi mücadele daha şiddetlendi. Menşevikler II. Parti Kongresi’nin kararlarını boşa çıkarmak ve Partinin merkezi kurullarını ele geçirmek için büyük çaba harcadılar. Kendi temsilcilerinin, yazı kurulundan çoğunluğa sahip olacak ve Merkez Komitesi ’nde Bolşeviklerle eşit olacak şekilde, ‘Iskra’ yazı kuruluna ve Merkez Komitesi'ne alınma­sını talep ettiler. Bu, II. Parti Kongresi ’nin dolaysız kararları­na aykırı olduğundan, Bolşevikler Menşeviklerin talebini geri çevirdiler. Bunun üzerine Menşevikler, Partiden gizli tutarak, Martov, Troçki ve Akselrod önderliğinde kendi Parti aleyhtarı fraksiyoncu örgütlerini kurdular ve Martov ’un yazdığı gibi, ‘Le- ninizme karşı ayaklanmaya giriştiler ’. Partiye karşı seçtikleri mücadele yöntemleri, ‘tüm Parti çalışmasını dezorganize etmek, davaya zarar vermek, adım başı sabotaj’idi (Lenin’in sözleri). Menşevikler, Rus Sosyal-Demokratları ‘Yurtdışı Ligası’nda mevzilendiler ve onda dokuzu Rusya’daki çalışmadan kopuk göçmen aydınlardan meydana gelen bu ‘Liga 'dan, Parti ’ye, Le­nin ve Leninistlere ateş açtılar. ’’ (Stalin, Eserler, Cilt 15, İnter Yayınları, s. 61-62) Bu sıralar Troçki yine M enşeviklerle be­raberdi. Bundan sonraki dönemde Troçki, M enşeviklerle B ol­şevikler arasında duran, “hizipler üstü ”, “hizipleri birleştirici ”, “merkezci ” bir tavır alır. Kendisinin herhangi bir hizibe dâhil olmadığını söyler. Ama bütün temel meselelerde M enşeviklerle ortak tavır takınır. Lenin, Troçki’yi şöyle tanımlar: “Rusya’da­ki Marksist hareketin eski katılımcıları Troçki figürünü çok iyi bilirler ve onlar için onun hakkında konuşmaya değmez. Fakat genç işçi kuşağı onu bilmiyor ve onun hakkında konuşmak ge­rekir, çünkü o, gerçekte aynı şekilde Tasfıyecilikle Parti arasın­da yalpalayan beş yurtdışı grupçuğunun tümü için tipik olan bir figürdür. (...) 1901-1903 yıllarında Troçki, ele avuca sığmaz bir ‘Iskra’ taraftarıydı ve Ryazanov, onun 1903 yılındaki Par­ti Kongresi’ndeki rolünü, ‘Lenin’in sopası’ olarak niteliyordu. 1903 sonunda Troçki bu kez ele avuca sığmaz bir Menşevik ol­muştu, yani ‘Iskra ’ taraftarlığından ‘Ekonomistler ’e geçmişti; ‘eski ‘Iskra ’ ile yenisi arasında bir uçurum olduğunu ’ açıkladı.

1904/1905 yılında Menşeviklerden ayrılıp, yalpalayan bir tutum alarak kâh ( ‘Ekonomist’) Martinov’la birlikte çalışır, kâh ka- ba-solcu ‘sürekli devrim’i ilan eder. 1906/1907yıllarında Bol- şeviklere yakınlaşır, 1907 ilkbaharında ise Rosa Luxemburg’la dayanışma içinde olduğunu açıklar. ” (Lenin, Seçm e Eserler, Cilt 4, İnter Yayınlan, s. 216)

Menşevikler, II. Kongre sonrasında, önce parti kongresinin seçtiği Merkez K om itesi’ni boykot eder ve Iskra redaksiyo­nunu ele geçirirler. Iskra, bu tarihten sonra partiye karşı mü­cadele organı haline gelir. Menşevikler ikinci bir parti merkezi oluştururlar. Troçki de kısa bir süre bu merkez içinde yer alır. Bir süre sonra siyasi görüş ayrılıkları nedeniyle bu merkezden ayrılır. Kendi etrafında “fraksiyonlarüstü ” bir grup oluşturma ve “fraksiyonları barıştırma” görevine soyunur. Lenin, bu dö­nemin Troçki’sini; “Güya fraksiyonlar dışında olan, sözde sol, gerçekte sağ bir siyasetçi ” olarak nitelendirir. Bu dönem içinde yalnızca devrimci durumun yükseldiği, 1905 Devrimi dönemi bir istisnadır. Onun devrimci durumun yükseldiği dönemlerde, devrimci tavırlar takınma özelliği, bu dönemde açıkça görülür. Burada Troçki, Petersburg Sovyeti’nin Başkanı olarak, ayaklan­mada önemli bir rol oynar ve eylem içinde Bolşeviklerle birle­şir. Devrimin yenilgisinden, Petersburg Sovyeti’nin karşı dev­rim tarafından tasfiyesinden sonra, ömür boyu sürgün cezasına çarptırılan Troçki, sürgünde “Sonuçlar ve Perspektifler” adlı eserini yazar. Bu eserde Troçkizm’in teorik temelleri atılır. Bu yazıdaki temel düşünceler şunlardır:

- İşçi sınıfının önderliğinde, işçi ve köylülerin devrimci de­mokratik diktatörlüğünü hedef alan bir devrim aşaması yanlış­tır. Böyle bir devrim “proletaryanın kendi kendini burjuva de­mokrasisi ile sınırlandırmasıdır ”. Proletaryanın görevi sosyalist devrim yapmaktır. O halde derhal sosyalist devrim yapılmalıdır. 

(Bu konuda Troçki daha sonra Rusya’da sosyalist devrim için üretici güçlerin yeterince gelişm ediğini, proletaryanın bu yüz­den üretici güçlerin geliştirilm esi amacıyla liberal burjuvaziyi desteklem esi gerektiğini savunan M enşeviklerle birleşmiştir.)

- Köylülüğün istekleri tutucudur. Köylülük genellikle tutu­cudur. Bu yüzden (Demokratik Devrimde de) köylülük sağlam bir müttefik değildir.

- Yalnızca Rusya’da sosyalist devrimin başarıya ulaşması imkânsızdır. “Avrupa Proletaryasının doğrudan, devlet aracı­lığıyla yapacağı destek olmaksızın, Rus işçi sınıfı iktidarı elde tutamaz ve geçici iktidarını sürekli sosyalist diktatörlüğe dönüş- türemez. ”

1907-1912 yılları arası, Rusya’da devrimci dalganın geri çekildiği, gericiliğin azdığı, devrimin yenilgi yıllarıdır. Bu yıl­lar arasında Troçki genellikle edebiyat eleştirisi ile uğraşır. Bu arada yazılarında kapalı olarak Bolşevik örgütlenme ilkelerine çatar. “Substitutionalismus”a (Substitusyonalizm-Temsiliyetçi- lik) karşı polem iğe girer. “19. Yüzyıl başlarında Dekabristler, sonra Narodnikler köylüler adına konuşmaya başladı, şimdi de Marksist aydınlar işçi sınıfının temsilcileri olduklarını iddia ediyorlar. ” der.

1910’da parti içinde iki akım yeniden birleşmeye çabalar. Şekilde de birleşilir. Ama Menşevikler birleşmenin şartlarından biri olan, “Tasfiyecileri atma” (illegal parti örgütünün tasfi­ye edilmesini savunan gruba Tasfiyeciler denir) şartını yerine getirmezler. Troçki 1910-1912 yılları arasında “Birlik Adına Merkezci” tavrını sürdürür. Bu “Hizipler üstü merkezci ” tavır kendisini, her konuda Bolşeviklere karşı çeşitli gruplarla ilke­siz birliklere girmek şeklinde gösterir. Bolşevikler, 1912’de Prag’da bir parti konferansı toplayarak yeni bir merkez komitesi seçer ve M enşeviklerle örgütsel ayrılığı gerçekleştirir. Bu parti konferansından hemen sonra Troçki, Bolşeviklere karşı, Men­şevikler, Tasfiyeciler (M enşevikler içinde illegal parti örgütü­ nün dağıtılmasını savunanlar), Otsovistler (Bolşevikler tarafın­dan, Duma’yı boykot ettikleri için partiden atılan “s o /”cular) ve Tanrı arayıcılarıyla birlikte, yalnızca Bolşeviklere karşı olma temelinde ve “birlik ” adına ilkesiz bir blok oluşturur. Bu bloğa “Ağustos Bloğu” adı verilir.

Daha sonra Plehanov ve Menşeviklerin bir bölümü A ğus­tos B loğu’ndan ayrılırlar. Bolşeviklerle Ağustos B loğu’na kar­şı geçici bir anlaşma içine girerler. 1912-1914 yılları arasında Uluslararası Marksist Hareket içinde, savaş konusunda yürüyen tartışmada Troçki, Bolşeviklerle aynı safta yer tutar. Ama Rus Devrim i’ni ilgilendiren konularda “merkezci” tavrını sürdürür ve Kautsky’nin görüşlerini kesin bir şekilde mahkûm etmekten titizlikle kaçınır.

Lenin 8 Mart 1916’da Henriette Roland-Holst’a yazdığı mektupta bu dönemin Troçki’si için şöyle diyor:

“Troçki ile aramızdaki ayrılık nedir? Bu sizi ilgilendirme- lidir. Kısaca söylemek gerekirse: O bir Kautskycidir. O Enter­nasyonal’de Kautskycilerle, Rusya’da Çaydze Fraksiyonu ile (Sosyal Şovenistler - Çev.) birlik istiyor. Biz böyle bir birliğe kesinlikle karşıyız. Çaydze bir sürü boş laflarla (Son konuşma­sında Zimmenvald ’tan yana olduğunu söylüyor) ‘örgüt komi­tesi ’ ve ‘savaş komitesi ’yle birlikte çalışan kişilerle arasında olan birliği gizlemeye çalışıyor.2 Troçki şimdi ‘örgüt komitesine ’ (Akselrod-Martov) karşı ama, Duma ’daki Çaydze fraksiyonu ile birleşmeden yana. Biz buna kesinlikle karşıyız. ” (Lenin, Mek­tuplar, Cilt 4, Berlin, s. 186)

Troçki, Şubat D evrim i’nden kısa süre önce Fransa’dan Amerika’ya geçer. Bu sıralar hâlâ Rus Devrimi içindeki en sağ­ cı unsurlarla işbirliği içindedir. Lenin 19 Şubat 1917’de İnes Armand’a yazdığı bir mektupta Troçki hakkında şunları söyler: 

“Arkadaşımız Kollorıtay ’dan bir mektup geldi. Kendisi Ame­rika’dan Norveç’e dönmüş, (ama bu şimdilik aramızda kala­cak)... ıV. İ. (Buharin - Çev.) ve Pawlov (Brüksel ’de olan Litvan- yalı, Pavel Vasilyeviç) (Bersin - Çev.) Kollontay'ın yazdığına göre, Novy Mir ’i (sosyal demokratların bir gazetesi - Çev.) ele geçirmişler (ben bu gazeteyi çok kötü buluyorum)... ama tam bu sırada Troçki gelmiş. Ve bu alçak Novy Mir ’in sağ kanadıyla hemen sol Zimmerwaldcılara karşı birleşmiş!!! İşte buyrunü Bu Troçki ’dir. Hep aynıdır. Bir sürü numarası vardır, bir sahtekâr­dır, her yanda sol görünür, ama elinden geldiğince sağcılara yardım eder. ” (Lenin, Mektuplar, Cilt 4, Berlin, s. 387)

Troçki, Mayıs 1917’de Rusya’ya döner. Petersburg Sovye- ti’nde çalışmaya başlar. Bu arada Bolşevikler, Nisan 1917’de yaptıkları Parti Konferansı’nda, entemasyonalist pozisyonlar savunan gruplar ve kişilerle işbirliği ve birleşmenin imkanlarını arama karan almışlardır. Bu karar doğrultusunda, Troçki ve gru­buna Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (B olşevik)’e (RSDİP (B)) katılma önerisi götürülür. Troçki, başlangıçta bu öneriyi büyük bir burnu büyüklükle reddeder. Ve kendi etrafındaki gru­bu güçlendirmeye çalışır. Ancak RSDİP (B )’nin kitle etkisinin güçlendiğini gördüğü ve Kerenski’nin Başbakanlığı kabul ettiği şartlarda, RSDİP (B )’nin programını ve tüzüğünü kabul etme temelinde Bolşeviklere katılır.

Troçki, Bolşeviklere katıldıktan sonra, Temmuz gösterileri nedeniyle, RSDİP (B )’nin üyesi olarak tutuklanır. Tutuklu ol­duğu bu dönemde, 26 Temmuz - 3 Ağustos 1917 tarihlerinde yapılan VI. Kongre’de RSDİP (B )’nin Merkez K om itesi’ne seçilir. 23 Eylül’de de Petrograd Sovyeti Başkanlığı’na seçilir. Bu dönemde, Merkez K om itesi’nde silahlı ayaklanma sorunu tartışılmaktadır. Lenin, silahlı ayaklanmanın artık gerekli ve kaçınılmaz olduğunu savunmaktadır. Kamenev ve Zinovyev ise, silahlı ayaklanmanın bu şartlarda maceracılık olacağı ge­rekçesiyle, silahlı ayaklanmaya karşıdırlar. Troçki, silahlı ayak­lanma konusunda Lenin’i destekler. Ancak, o bu ayaklanmadan devrimin başarısını beklememektedir. Esas beklentisi, Alman proletaryasının ayaklanmasıdır. Rusya’daki ayaklanmanın bunu kolaylaştıracağı düşüncesindedir. Silahlı ayaklanmayı bu anla­yışla desteklemektedir. Eylemin kendisi konusundaki anlaşma, Lenin’le Troçki arasındaki derin görüş ayrılıklarının üzerini ör­ten bir rol oynar. Fakat daha sonra, bu görüş ayrılıkları çok daha açık bir biçimde ortaya çıkar.

Troçki, Ekim Devrimi’nden sonra Dışişleri Komiserliği’ne atanır. Ayrılıklar, Alman emperyalistleriyle yapılan Brest-Litov- sk Barış Anlaşm ası’nda kendisini gösterdi. Almanlarla anlaşma konusunda parti içinde esas olarak iki görüş vardı. Buharin ve Ossinski’nin başını çektiği bir grup, Alman emperyalizmiyle imzalanacak her türlü barış anlaşmasını teslim iyet olarak nite­liyor ve her türlü uzlaşmayı reddediyordu. Bunların tavrı dev­rimin “saflığını ” koruma adına, devrimin yenilgisine zemin ha­zırlamaktı. Çünkü Alman emperyalizminin ordularının, Rusya içinde ilerlemesini durduracak örgütlü silahlı güç yoktu. Ü lke­nin tümünde iktidar henüz ele geçirilmemişti. Savaşa devam et­mek, barış imzalamamak Lenin’in deyim iyle “yeni doğmuş bir çocuğu ölüme terk etmek” demekti. Lenin bütün bu sebepler­den, Almanlarla en kısa zamanda barış anlaşması imzalanmasını istiyordu. Esas m esele “Rusya ’da gerçekleşen devrimi korumak ve geliştirmekti. ” Her geçen gün, devrimin aleyhine işliyordu. Troçki bu durumda “ne savaş-ne barış ” şeklinde bir görüş sa­vunmaya başladı. Ona göre Alm anya’da devrimci durum yük­seliyordu, bu yüzden Alman ordularını Rusya’da bağlamak iyi olurdu. Fakat Alman orduları Rusya’da ilerlerlerse, bu kez Rus­ya’da ki devrim yenilgiye uğrayacaktı.

Bunu engellem ek için Almanları oyalamak gerekliydi. Le- nin’in “çocukça ” diye adlandırdığı bu planı Troçki barış görüş­melerinde uygulamaya kalktı. Ve barış görüşmelerini lağvetti. Alman emperyalistleri bu fırsatı kaçırmadı, Rusya barış istem i­yor gerekçesiyle saldırıya geçti. Alman saldırısı hemen hiç bir direnişle karşılaşmadı. Ve Alman ordusu, Rusya içinde ilerle­m eye başladı. Bu durumda derhal barış görüşünü savunanlar, Merkez K om itesi’nde fikirlerini kabul ettirdiler. Almanlarla şartları eskisinden çok daha ağır olan bir barış anlaşması imza­landı. Troçki Dışişleri K om iserliği’nden alındı.

1918’den Lenin’in ölümüne kadar olan dönemde (Ocak 1924) Troçki ile Lenin arasında görüş ayrılıkları devam eder. Bu dönemde en önemli ayrılık noktalan köylülere karşı tavır ve çalışma tarzı konusunda çıkar. Troçki köylük bölgelerde “der­hal kolektifleştirme, her türlü özel mülkiyete derhal el koyma ”, ülkenin sanayisini kalkındırmak için köylülerden alınacak artık değerin artırılmasını savunuyordu. Köylülere karşı gerekirse şiddet kullanılmalıydı. B öyle bir politika nüfusunun çoğunlu­ğunu köylülerin oluşturduğu Rusya’da, işçi sınıfım bir anda tec­rit eder, devrimi yenilgiye götürürdü. Ama Troçki “saf proleter devrimi” teorileri içinde bu objektif durumu görmüyordu. Parti köylük bölgelerde özel mülkiyete izin veren yeni ekonomik po­litika programını (NEP) kabul edince, parti yöneticilerini “iha­netle ” suçlayacak kadar ileri gidiyordu.

Troçki’nin bu dönem içinde geliştirdiği çalışma tarzı ise, her şeyi kararnamelerle çözm eye çalışan bürokratik bir çalışma tarzıydı. Lenin bu konuda Troçki için “O kendini beğenmiştir. Kararnamelerle yönetmeye ise de meraklıdır ” der. Temel nite­liklerinden biri bürokrat çalışma tarzı olan Troçki’nin sonraki dönemde, SBKP(B) yöneticilerini “bürokrotizmden ” ötürü suç­laması ilginçtir.

Lenin’in ölümünden sonraki gelişm esi içinde Troçki, süb­jektif olarak da karşı devrimcilik yönünde bir gelişm e gösterir. Bu dönem, Sovyetler Birliği’nde sosyalizm in inşasına dört elle sarıldığı bir dönemdir. Bu dönemde Troçki “Bir ülkede sosya­lizmin inşası imkânsızdır” tezini savunur. Yeni Ekonomik Po- litika’yı gericilikle, parti yönetimini burjuvalıkla, partiyi Ku­lakların ve küçük burjuvazinin partisi olmakla suçlar. Komin- tem ’de politikası, Kom intem ’in yönetiminin söylediğinin tam tersini söylem ekle belirlenir. Parti ve Komintem içinde hizipçi bir siyaset izlem eye başlar. M oskova’da bu hizbin yaptığı bir yürüyüşten sonra 14 Kasım 1927 tarihinde partiden atılır. Hi­zipçiliğe devam eder, troçkistler “bir ülkede sosyalizmin inşası imkânsızdır” tezlerini ispat etmek için, Sovyetler Birliği’nde sosyalizm in inşasını sabote eylem lerine girişirler.

Troçki 1928 Ocak’ında sürgün edilir.

1929 yazında, SBKP(B) köylük bölgelerde kolektifleştir­m eye girişir. 1922’de kolektifleştirmeyi savunan Troçki, parti 1929’da kolektifleştirme işine girişince de, bu kez bunun devri­me ihanet olduğunu, Rusya’da kolektifleştirme için henüz mad­di temel olmadığını, üretici güçlerin gelişm esinin ancak 10-15 yıl sonra böyle bir eylem e izin verebileceğini savunmaya başlar. Onun ilkesi, Marksist-Leninistlerin söylediği ve yaptıklarının tam tersini yapmaktır.

Parti kolektifleştirmeye başlayınca, troçkistlerin önemli bir bölümü özeleştiri yaparak partiye geri döner. Troçki 1929 Ocak’ında Sovyetler Birliği hükümetinin kararıyla yurtdışı edi­lir. İstanbul’a gelir. Ondan sonraki bütün hayatı Sovyetler Bir­liği dışında ve Sovyetler Birliği’ndeki iktidarı yıkmak için ya­pılan çalışmalarla geçer. Amacı Sovyetler Birliği’ndeki iktidarı devirmektir. Bunun için troçkistler şiddet eylem lerine girişirler. 1933’de Troçki “Hakim kliğin ortadan kaldırılması için normal parlamenter yol kalmamıştır. Yalnızca şiddet, bürokra­ siyi, iktidarı proleter öncüye devretmeye zorlayabilir ” der. (Isak Deutscher’in Troçki adlı kitabından)

1 Aralık 1934’te SBKP(B) Merkez Komitesi üyesi Kirov, troçkistlerin bir komplosuyla öldürülür. Sovyetler Birliği’nde troçkist bir örgüt ortaya çıkarılır. Bu örgütün tüm parti yönetici­lerini öldürmeyi ve ülkede bir darbe yapmayı planladığı ortaya çıkar. Olayla ilgili olarak pek çok parti yöneticisi yargılanarak kurşuna dizilir. Troçki hakkında da gıyabında ölüm karan alınır, troçkistler 1938’de Komünist Entemasyonal’e karşı 4. Enter­nasyonali kurar. 1940’da Troçki, Meksika’da öldürülür.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.