Ortodoks Marksizm Kavramı Üzerine
Ortodoks kavramının Tarihte üç çeşit kullanımı olmuştur ve hala üç çeşit Kullanımı vardır.
1-Marksizmin Öz teorilerine sadık kalma anlamında- Marksist Leninistler tarafından,
2-Marksizm'in Öz Teorilerinin değiştirilmesi amacında- Reformistler tarafından,
3- Marksizm'in ÖZGÜL, değişken teorilerini ÖZsel teorilerle karıştırıp, dogmatik olarak savunulması- Sol sapmalar ve Revizyonistler tarafından...
Ortodoks Marksizm tartışmalarında hala yanlış yaklaşım ve algılamaların, siyasi özünden kopuk sözlük anlamıyla tanımlamanın ve bu temelde yaklaşımların devam etmesi nedeniyle, konu üzerine mümkün olduğunca kısaca, değinme gereği zorunlu hale geldi.
Herkesin anlayabileceği dilde Marksizm, ÖZ le ilgilidir. Bu öz, sınıfların (işçi sınıfı ve kapitalist vs) olduğu, sınıflar arasında çatışmanın uzlaşmaz olduğu temelinde odaklanır. Bu temelde sınıflar arası mücadelenin, işçi sınıfının profesyonel bir sosyalist parti önderliğinde kapitalist sınıfı alaşağı edeceği, yani devrimi gerçekleştireceği, bu devrimin ayakta kalabilmesi için Devlet aracına gereksinimi olduğu, bu devletin ta ki komünist topluma geçiş sağlanana kadar devam edeceği, sonunda kediliğinden çözüleceği TEMEL teorileri içinde taşır. Bunlar Marksizm Leninizm'in TEMEL, ÖZsel teorileridir. Bunların DEĞİŞKEN olduğunu savunmak, Marksizm'in Temel dayanağını yıkmak, özünü yok etmek demektir.
Bu özsel teorileri "savunma" yaklaşımında ve pratiğinde olanları "Ortodoks" luk olarak yorumlayan, neo-Marksizm, kültürel-Marksizm, post-Marksizm, vs gibi Marksizm'in önüne ya da sonuna bir şey ekleyerek,"alternatif" sunanlar, revizyonistlerdir. Özsel teorileri "savunma"da, Ortodoks suçlamasını gururla kabul eden ve "iltifat " olarak algılayanlar Marksist Leninistlerdir.
Bu özsel teorileri "savunma" yaklaşımında ve pratiğinde olanları "Ortodoks" luk olarak yorumlayan, neo-Marksizm, kültürel-Marksizm, post-Marksizm, vs gibi Marksizm'in önüne ya da sonuna bir şey ekleyerek,"alternatif" sunanlar, revizyonistlerdir. Özsel teorileri "savunma"da, Ortodoks suçlamasını gururla kabul eden ve "iltifat " olarak algılayanlar Marksist Leninistlerdir.
Marksizm'in ÖZ teorilerine saldıran, işçi sınıfının artık niteliksel ve niceliksel olarak kalmadığı, yerine " çokluk" vb gibi sınıfların oluştuğu, bu nedenle sınıf mücadelesinin tarihi olarak geçerliliğini kaybettiğini savunanlar, SAĞ SAPMA dediğimiz, yazıları ve kitapları her dile çevrilen, yaygınlaştırılan, popülerleştirilen, burjuvaziden en iyi maaşlar ve hatta Başbakan Bush tan "özgürlük madalyası" alan, burjuva ideologlar ve onların kitaplarını Türkçeye çevirerek burjuva "ödüllerden" yararlanma ve popüler olma peşinde koşan " papağanlardır.
Yani Marksizm'in özsel teorileri "ortodoksluğa karşı olma maskesi ile" reddedilerek, ya da özü değiştirilerek Marksist Leninist olunamaz, ancak burjuva ideolog oluna bilinir. Bir Marksist Leninist açısından, bu özsel teoriler en Ortodoks bir şekilde savunulmak zorundadır.
Yani Marksizm'in özsel teorileri "ortodoksluğa karşı olma maskesi ile" reddedilerek, ya da özü değiştirilerek Marksist Leninist olunamaz, ancak burjuva ideolog oluna bilinir. Bir Marksist Leninist açısından, bu özsel teoriler en Ortodoks bir şekilde savunulmak zorundadır.
Marksizm Leninizm'in bu ÖZ sel teoriler dışında , bunlara diyalektik bağlantılı "özgül" ve "biçimsel" niteliği olan, her ülkenin farklı niteliğe sahip , ve her dönemde farklılaşmalar olabileceği gerçeğini hesap etmek zorunda olunan teorileri vardır; mücadele biçimi, parlamentonun kullanılıp kullanılmayacağı, ittifaklar sorunu, devrimin nasıl olacağı, devletin biçimi, savaşlara karşı alınacak tavır, ana vatan savunması , ulusal sorun vs vs gibi, teorilerin uygulanmasının tamamıyla içinde yaşanana döneme ve içinde yaşanan somut şartların değerlendirmesine bağımlı olan , farklılıklar taşıyabilecek teoriler. Marksist Leninistler ÖZ teorileri Ortodoksça savunurlar, ama bu özgül e dayanan teorileri, somut şartların değerlendirilmesine ve mücadelenin çıkarlarını göz önünde bulundurarak uygulaması gerektiğini bilirler. Burada karşımıza, bu özgüle dayanması gereken teorileri de Ortodoksça savunan, her duruma uygun reçete gibi kullanmak isteyen, SOL SAPMA karşımıza çıkar.
Yukarıda vurguladığımız gibi Marksizm ÖZ le ilgilidir, biçimle değil. Devrimin BİÇİMİ değil, ÖZ ü önemlidir, aynı şekilde DEVLET in biçimi değil ÖZ ü önemlidir. Eğer İşçi sınıfının devrimi ve işçi sınıfının iktidarı ise, ona hangi biçimde ulaşıldığı, hangi biçimde oluştuğu belirleyici değildir.
Yani Ortodoksluk kavramı kimin "NE" den ve "NE İÇİN", "KİM" in ve "KİME KARŞI" bahsettiğine, ÖZsel teorileri mi, yoksa ÖZGÜL teorileri mi konu ettiğine bağımlı olarak değerlendirilmelidir.
Lenin "Ortodoks" kavramına ÖZ le, ilkelerle ilgili bir konuda olduğunda farklı, Ortodoks olduğunu iddia edip, Marksizm'i revize edenlere karşı kullandığında farklı biçimde yaklaşmıştır... Genellikle farklılık Ortodoks kelimesini tırnak içinde ya da tırnaksız kullanmasında kendisini gösterir. Biz deki çeviriler bazen bu tür yazılım işaretlerini göz ardı ettiğinden, algılama da yanlışlıklar olması kaçınılmaz oluyor.
Lenin bir adım ileri iki adım geride ..."her kes biliyor ki günümüz (sosyalist) Sosyal-Demokrasinin devrimci (aynı zamanda Ortodoks olarak bilinen) ve oportünist (revizyonist, reformist) sosyal demokrasi ye bölünmesi " nedeninden bahseder ve " herkes biliyor ki, demokratik aydınların eğilimi oportünist Sosyal Demokrasi tarafından ifade edilirken, hareketin proletarya eğilimi, Ortodoks Sosyal-Demokrasi tarafından ifade edildi." der. Aynı yazısında Lenin Martov ve Axelrod un ortodoksluktan oportünizme doğru kaydığından bahseder.
Lenin Bulgakov a karşı yazdığı yazısı ile ilgili Petrosav a mektubunda; "Ben bir "ortodoksum" ve "eleştiricilerin" kararlı muhalefetiyim" sözlerinde , her ikisini de tırnak içine almıştır. Burada hem onların "ortodoks" luk suçlamasının, " hem de "eleştiricilerin" eleştirisinin değersizliğini ortaya koymakta.
Büyük harf başlıkla Ortodoks olarak kullandığında genellikle Axelrod dan, özellikle onun Ortodoks başlıklı yazısından bahsediyor, yani kavramdan değil.
Tırnaksız ve büyük harfsiz kullandığında, kelimenin anlamı ve içeriğinde kullanıyor. "Gerçekleştirme Teorisi üzerine" başlıklı yazısında; "Eğer bu gerçekten büyük günahlardan suçlu ortodoks takipçiler varsa, bu suç tamamıyla bu takipçilere (taraftarlar) ait olması gerekir, hiçbir şekilde, zıtlık özellikleriyle bilinen ortodoksluğun (suçu) değil" der. Yani kavramın ideolojik amaçlar ve kılıflamalar olarak kullanıldığına bir başka örnek verir ve ortodoksluğu savunur.
Lenin, Parti programımızın taslağı, yazısında "..burjuvazinin ve her türden oportünistlerin "dogmacı" ve " ortodoks" olarak alay etmeyi sevdikleri o Marksistler" derken her iki kavramı da tırnak içine alır.
Lenin, yazılarında, Kautsky, Bernstein, Plehanov dan bahsederken, "bir zamanların ortodoks", ya da "eski ortodoks Marksistler", ya da "ortodoks Marksist olduklarını iddia edenler" diye bahseder. İnessa Armand dan diğer ML lerin yazılarında kimi zaman, Bolşevikler ve diğerleri arasındaki farklardan bahsederken, "ortodoks" larla "oportünistler" arasındaki farklar olarak yansıtırlar.
Lenin içteki farklılıkları belirtirken, grubu için ""ortodoks Bolşevikler" terimini kullanır. (Bu arada ortodoks-Marksist! Menşevikler var mıydı? Evet Bogdanov ve Lunacharsky)
Lenin tasfiyecilere karşı mücadele yazılarında, tasfiyeciler blok unun ortodoks Bolşevizm e karşı mücadele verdiğinden bahseder.
Lenin ortodoks Marksizm den bahseden revizyonist sapmalar sa, ya tırnak içine alır ya da " sözde ortodoks" Marksistler olarak kullanır kavramı...
Lenin ortodoks Marksizm den bahseden revizyonist sapmalar sa, ya tırnak içine alır ya da " sözde ortodoks" Marksistler olarak kullanır kavramı...
Örneğin "Tasfiyecilerin Tasfiyesi " yazısındaki çeviri;
"Bolşevikler, amaçlarının, sosyalizmde yeni bir yön yaratmak olmadığını, ama uluslararası devrimci gerçek Marksist sosyal-demokrasinin temel ilkelerini bizim devrimimizin yeni koşullarına uygulama olduğunu daha devrimden önce oldukça kesinlikle ilan etmişlerdir.""Eğer Ortodoks dan "gerçek" anlamı çıkarılmıyorsa, çeviri şöyle olması gerekir.
"Bolşevikler devrimden önce, amaçlarının sosyalizm içinde başka bir eğilim yaratmak olmadığını, devrimimizin yeni şartlarına uluslararası devrimci ortodoks Marksist Sosyal Demokrasinin temel prensiplerini uygulamak olduğunu oldukça kesin (şüphe bırakmayacak) bir şekilde belirtmişlerdi."Lenin "ortodoks" luğu her zaman konulara, kimlerden geldiğine ve ne amaçla söylendiğine bağımlı olarak ele almıştır. Tarihi şartların Rus Marksistlerinin Batı Marksistlerinden farklı olması gerektiğini söylediği ve ortodoks Marksistleri eleştirdiği "Rus Sosyal Demokratlarından Bir Protesto" yazısında, söz konusu olan Marksizm'in ÖZsel teorileri değil, örgütlenme, mücadele biçimi ve ittifaklar vs konusuyla ilgilidir. Yani SOL SAPMA ile ilgilidir.
Lenin söz konusu olan Marksizm'in ÖZ sel teorileri olduğunda, en tutarlı ve sonuna kadar Ortodoks olmuştur. Ülkelere, döneme ve şartlara bağımlı olarak değişken olabilecek teorilere gelince, Sol Sapma olan bu tür "ortodoks"luğun en acımasız eleştirmeni olmuştur. Ortodoks luk Bolşeviklere saldırının kavramı olmuştur.
Bu anlamda Lenin in bir "ortodoks" Marksist olmadığını savunmak yanlıştır. Böyle bir yaklaşım ve savunu, "ortodoks"luğun hangi öz veya biçimde olursa olsun yanlış olduğunu savunan, revizyonistlerin teori ve kılıflarına çanak açan bir söylem olur. Lenin o dönem içi mücadeleyi (sağ ve sol) revizyonistlerin ortodokslarla , yani Marksistlerle mücadelesi olarak görmüştür.
Tartışma yorumlarında değindiğim gibi;
Kavramların hangi anlamda, hangi içerikte, hangi amaçla ve kimler tarafından kullanıldığı "önem taşır".
Kavramların "sözlük" anlamı, ya da "tarihi " anlamı yerine, her somutta, nasıl bir içerikte kullanıldığına dikkat etmek gerekir….Burjuva ideologları olarak revizyonistler, kavramları ve konuları kendi ideolojik amaçları doğrultusunda değişken bir şekilde kullanmakta "uzman" laşmışlardır..
Tartışma yorumlarında değindiğim gibi;
Kavramların hangi anlamda, hangi içerikte, hangi amaçla ve kimler tarafından kullanıldığı "önem taşır".
Kavramların "sözlük" anlamı, ya da "tarihi " anlamı yerine, her somutta, nasıl bir içerikte kullanıldığına dikkat etmek gerekir….Burjuva ideologları olarak revizyonistler, kavramları ve konuları kendi ideolojik amaçları doğrultusunda değişken bir şekilde kullanmakta "uzman" laşmışlardır..
Erdogan A
Eylül 14,2018
Yani Ortodoks kavramının Tarihte üç çeşit kullanımı olmuştur ve hala üç çeşit Kullanımı vardır..
Konuyla İlgili kapsamlı yazılar;
Marksist Dogmacılık yaygaraları ve Marksizmi Leninizmden Ayırma çabaları;Yeni Kautskyciliğin balayı dönemi Mayıs 21, 2010Konuyla ilgili tartışmaların hala reformist, post-Marksist vb revizyonist etkilerle devam ettiğine şahit oluyoruz ve hatta "ortodoks Marksist" kavramının bir hakaret olduğu, böyle bir kavramın olmadığı gibi zavallılık dercesine düşen yorumlar nedeniyle bazı alıntılar vermekte yarar gördüm.
Lenin Küçük burjuva sosyalizmi ve proleter sosyalizminde şunları söyler;
""Ortodoks Marksistlerin köylü sorununu ihmal ettiklerini yüzüncü kez yineleyen (örneğin, Revolutsiyonnaya Rossiya'ya, bakınız) sosyalist-devrimcilerin bilgisizliklerini ortaya koyduklarını herkes açıkça görebilir. Bu türden kaba bilgisizlikle savaşmanın tek yolu vardır. O da, işin ABC'sini yinelemek,""
Aynı Revolutsiyonnaya Rossiya, aynı yazıda şunları söylüyor: "Toprak beylerinin mülksüzleştirilmeleri için köylülüğe yardım etmek suretiyle, Bay Lenin, bilinçsiz olarak kapitalist tarımın azçok gelişmiş biçimlerinin yıkıntıları üzerinde küçük-burjuva ekonomisinin kurulmasına yardımcı oluyor. Ortodoks Marksizm'in görüş açısından bu, 'geriye doğru atılmış' bir adım değil midir?"
Ayıptır Baylar!....eğer Marks’ın Kapital’inin üçüncü cildi gibi ortodoks Marksist bir kitaba başvurmak sıkıntısına katlanacak olursanız, angarya sisteminin hiçbir yerde gelişmesinin mümkün olmadığını ve hiçbir yerde gelişmediğini ve küçük-burjuva köylü çiftçiliği ortamının dışında hiçbir yerde kapitalist çiftçiliğe dönüşmediğini göreceksiniz.
Lenin Tasfiyecilerin tasfiyesinde şunları söyler;
Tasfiyeciliğe karşı koyan parti yanlısı Menşevikler, o sıralarda henüz ortaya çıkmaya pek başlamamışlardı, eleştirilerinde açık ve birleşmiş değillerdi. Bolşevikler arasındaysa, her iki hizip, yani otzovizme kesinlikle karşı duran ve konferans kararlarında kendi görüşlerinin benimsenmesini sağlayan gerçek, Ortodoks Bolşeviklerin ezici çoğunluğu ile görüşlerini ayrı bir hizip olarak ortaya koyan ve Ortodoks Bolşeviklerle kendileri arasında yalpalayan ültimatomculardan sık sık destek gören otzovist azınlık, işte bu iki topluluk kendilerini açıkça ortaya koymuşlar, ayrılıklarını açıkça göstermişlerdi."Ortodoks" kavramı Bolşeviklere saldırının sloganı olmuştur. Bunu Lenin in tasfiyecilik üzerine yazısında daha net olarak görebiliriz.
Tasfiyeciliğin bu son sözüne yakından bir bakalım. Martov işe her zamanki gibi çok cesaretli ve çok … “becerikli” girişiyor. “3 Haziran rejimi, Rusya’nın ticaret ve sanayi burjuvazisinin bir egemenlik rejimidir. Bu şema, hem adı geçen Menşevik yazarlar grubu (Larin, Piletski) tarafından, hem de 1908’de Rusya’da bir burjuva monarşisinin ortaya çıkışı üzerine yazan, onların karşı kutbu ortodoks Bolşevikler tarafından aynı ölçüde kabul edildi.”
Bu “becerikliliğin” daniskası değil mi? Larin Martov’u iki sandalye arasında oturmakla suçluyor ve açıkça, her türlü hile ve akıl kumkumalığından uzak bir şekilde, eğer lanet olası sorulara “ortodokslar”ın verdiği yanıta yeniden şekil verilmek istenmiyorsa, Tasfiyecilere karşı mücadele edilmesi gerektiğini itiraf ediyor.
Ancak Martov “ustaca” bir takla atıyor ve (Ağustos 1910’da karşı tarafı dinleme olanağına asla sahip olmayan) okuyucuları, “bu şema”yı hem Larin’in hem de “ortodokslar”ın “aynı ölçüde kabul ettiklerine” inandırmaya çalışıyor!
Martov, “ortodokslar” tarafından verilen ve desteklenen yanıtın ne olduğunu çok iyi bilir. Martov, Larin’in tam da bu yanıta karşı mücadele ettiğini, onu “kemikleşmiş şablon” olarak, “hayal kurmak” olarak vs. tanımladığını çok iyi bilir. Martov, bizzat kendisinin ve bütün kafadarlarının ve çalışma arkadaşlarının, “ortodokslar”ın kesin yanıtını reddettiklerini çok iyi bilir.
Konu "temel konuların" dışına çıkıp özgülle ilgili olduğunda, Lenin "ortodoks" luğu bu anlam ve içerikte eleştirmiştir. RSDİP nin 3'üncü kongresinde şunları söyler;
"büyük" Rus devriminin tümünün değerlendirilmesine uygulandığında, bugün de daha geniş ölçüde, aynı şeyle karşı karşıyayız- ne yazık ki bu, ortodoks dar kafalılığın teorisyenleri tarafından daha baştan bayağılaştırılmış ve gülünçlüğe indirgenmiştir!
Aynı şekilde Rusya Sosyal Demokratlarının bir protestosu yazısında, koşulları ve farklılıkları hesaba katmayan sol sapma için şunları söyler;
Halkın, liberal nitelikteki siyasal çıkışlarına en hafifinden bir dikkat gösterme girişimi bile, Batılı Marksistler gibi olmamızı engelleyen bir sürü tarihsel koşulların olduğunu, Rusya’nın koşullarına uyan ve Rusya için zorunlu, farklı bir Marksizm’in bizden istendiğini unutan Ortodoks Marksistlerin tepkilerine yol açmaktadır.
Bunlar gibi bir sürü örnekler verilebilir.
Yani Kavramın hangi dönemde, hangi konularla, kimlerle ilgili, kimler tarafından kullanıldığı kavramın o özgülde kullanım içeriği ve amacını belirler.
Gelinen yerde "ortodoks" kavramı, ayni Lenin dönemindeki gibi, sağ sapmalarca, yaygın bir şekilde Marksizmin özüne saldırı, sol sapmalarca onun Temel ve Özgül teorileri arasında ayırım yapmadan kullanımıyla ilgilidir.
Bahsedilen "Vurgu" değil" bir "eğilim", bir "akım"; bir tarafta Ortodoks Marksistler, diğer tarafta reformistler...Yani Marksizm'in ÖZ TEORİLERİNE sadık kalma, ve ondan SAPMA ile onu SAVUNMA ile ilgili.
Yani Ortodoks kavramının Tarihte üç çeşit kullanımı olmuştur ve hala üç çeşit Kullanımı vardır..
1- Marksizm'in Öz teorilerine sadık kalma anlamında- ML tarafından
2- Marksizm'in Öz Teorilerinin değiştirilmesi amacında- Reformistler tarafından
3- Marksizm'in ÖZGÜL, değişken teorilerini ÖZsel teorilerle karıştırıp, dogmatik olarak savunulması- Sol sapmalar ve Revizyonistler tarafından...
Kavramların anlamı ve tarihini bilmeden, onları küçümsemek, ya da yanlış olarak değerlendirmek, reformistlerin, revizyonistlerin ve Tüm BURJUVA nın "Marksizm'in Dogma" cılığı, ve Ortodoksluğa karşı demagojilerine çanak açmak olur...
Yenileme
Eylül 16, 2018
Eylül 16, 2018
yenileme Nisan 2, 2017
Hiç yorum yok