Emperyalizmin (akademik - bürokratik) gizli orduları
Lenin Emperyalizmin iki taktiği yazısında "dünya egemenliği" emperyalist siyasetin özüdür; emperyalist savaş, o siyasetin devamıdır. “Emperyalist bir savaş, siyasal sonuçları bakımından tamamen gerici ve anti-demokratiktir “değerlendirmesini yapar. Savaş kavramını onun bu BİÇİMİnden ele alıp onun özünden yani siyasi temelinden, savaşın diğer bir biçimini, gizli olanını ele alırsak, gizli savaşların da özünde gerici ve anti-demokratik olduğu sonucuna ulaşmak mekaniksel değil, diyalektik bir bağlantı olur.
Emperyalistler ezilen halkların ulusal kurtuluş savaşlarını ve sosyalist mücadeleleri bastırmak için sadece açık savaşlar değil, genellikle istihbarat örgütleri ve kiralık, kukla elemanlarının da kullanımıyla, “gizli savaşlar” da yürüttüler. Bu tür gizli savaşlar Sovyetlerin dağılmasından önceki, soğuk savaş döneminin en belirgin ve su yüzüne çıkan uygulamaları oldu.
Soğuk savaş döneminin sona ermesi, dünyadaki ekonomik patlama, bu ekonomik patlamanın bir sonucu olarak bir zamanlar az gelişmiş ülkelerde ekonominin belirli ölçülerde ve hızla gelişmesi, bu gelişme nedeniyle küçük burjuva sınıfın palazlanması ve burjuva liberal düşünceye doğru hızla kayması, gizli savaşları daha da güçlü ve az masraflı bir şekilde öne çıkardı. Özellikle emperyalizmin “ideolojik” mücadele alanında daha da aktif olarak yer alması konusundaki teorik yapıtlar, bu ideolojik mücadelede kendi ülkelerinde kimi mali destekli, kimi akademik destekli, kimi gönüllü yer alacak palazlanmış bir küçük burjuva sınıfın olması, gizli savaş için orduların oluşturulmasının temelini hazır hale getirdi.
Türkiye özelinde de bu palazlanan küçük burjuva sınıfa ilave olarak, devrim mücadelesinden bıkmış, yaşlanmış ve popülerliğin tadını almış döneklerin sayısının hiç de küçümsenmeyecek derecede olması, emperyalist gizli orduları için gönüllü, kimi yerde hala solcu olduğuna inanan, kimi yerde solculuğu burjuva ideolojisine indirgeyen, hazır ve nazır adayların varlık temelini oluşturdu. Yani emperyalist ideolojik mücadele ve gizli savaşın farklı biçimde yürütülebilmesi için Sol içinden burjuva düşüncelerin yaygınlaştırılması büyük çapta kendiliğindenci küçük burjuva bir hareket olarak doğdu. Bu gelişim ve değişimi çok iyi gözlemleyen emperyalistler, kendiliğindenciliği gerek akademik ve gerekse sivil toplum örgütleri gibi kurumsal mali desteğin yanında, işçi örgütleri ve partilere kadar destekleme ve dolayısıyla kontrolü ele alma amacında sözde işçi ve sözde özel, uluslararası ve ulusal kurumlar oluşturdular. Gelinen yerde bu kurumlar dünyanın hemen her ülkesinde emperyalist ideolojinin hizmetinde, devrimleri reformlarla sınırlamaya çalışan, özelleştirmeyi, küreselleşmeyi, emperyalist saldırıları sol adına onaylayan ve savunan güçlü bir Gizli Ordu yu oluşturmaktalar. Bu gelişimin tarihini ve kurumları incelemek devrimci mücadelede alınacak tedbirler ve yapılacak birlikler açısından önem taşımakta.
Emperyalist siyaset yakın Tarihine kısa bir bakış
Soğuk savaşın sonlarına doğru, gelişen halk hareketlerini kimi yerde engelleyemeyen emperyalist ler ikilemli bir politika uygulamaya başladılar. Bu politika 1970lerin Amerikan Neo-Kon politikası, Paul Nitze in başkanlığında hazırlanan 68 Mili Güvenlik Kurulu Raporuna uygun askeri pratiği öne çıkaran militarizm politikası ile Bernstein ve Troçkizmden esinlenen küresel devrim politikasının bir karışımı oldu.
Bu 68 Mili Güvenlik Kurulu Raporu temelindeki politikadan yavaşyavaş neo-kon politikasına karışım ve değişim döneminde Troçkizm neo konların politikalarının esinlendiği en önemli akımlardan birisi oldu. The Public Interest, Kamu Yararı adlı magazinin kurucusu İrving Kristol, magazine yazarları Nathan Glazer, Sidney Hook, ve Albert Wohlstetter gibi, Neo-konların kurucularından çoğu 1930 ve 40 larda Troçkist ve Troçkiye yakın olanlardan, Penn Kemble, Joshua Muravchik, ve Carl Gershman, gibi daha genç olan bir kısmıda eski Troçkist Max Schacmantın hâkim olduğu dönemdeki Sosyalist parti elemanlarından oluşmaktaydı.
Troçkizmin Bernsteincı enternasyonalist görüşlerinin hâkim olduğu bu Troçkist önderler! den James Burnham ve Max Schachtman ikinci dünya savaşı döneminde Nazilere ve Sovyetler aynı şekilde karşı tavır almalarına rağmen ikiye bölündüler. İtalyan Troçkist Bruno Rizzi nin bürokrat ve menejerlerin yeni bir sınıf olarak ortaya çıktığı teorisini benimseyen bu iki önderlerden James Burnham Sol culuğu bırakarak sağcı National Review magazininde editor oldu.
Neo-kon'ları oluşturan (ve
oluşturmayan) Amerikalı Troçkistlerin ABD dış politikasına yaklaşımı
Bernstein'ın emperyalizmin yayılması ve geri kalmış ülkelerde kapitalizmin
geliştirilmesi teorisi ile Fukuyamanın *Tarihin sonu* başlıklı yazısında
özetlediği Kapitalizmin son sitem olduğu teorisinin bir birleşimi olarak
"Demokratik Kapitalizm"! in global olarak yaygınlaşmasını hedef
alıyordu. Bu ideolojik temelde Neo-Kon Troçkistler, Johua Muravchik in
Bernstein'ın teorisinin özeti olan “Demokrasiyi İhraç etme” politikasınıda,
siyasi pratik olarak seçtiler.
Neo-kon'ların siyasi çalışmalarındaki teorik arka planı, onların geçmişteki Troçkist faaliyetlerinden ve ideolojilerinden kopuk değildi. Bu nedenle neo-konların düşünceleri Troçkizm ve Paul Nıtze in 68 Mili Güvenlik Kurulu Raporu nun bir karışımı olarak ortaya çıktı.
Troçkizmin burjuva ve küçük burjuva karakteri, ideolojik olarak uzlaşmacı yapısı, soğuk savaş sonrası döneminde de onların her türlü liberal ve gericilerle ittifak yapmalarının zeminin hazırladı. Soğuk savaş sonrası stratejisi olarak emperyalist ideolojik yapılanma ve ideolojik mücadelenin öneminin, özellikle Huntington tarafından vurgulanması ve kültürler arası çatışma yazısıyla yeni politikanın temellerinin atılmasından sonra, burjuva ideologların dış politikası artık liberalizme ve sol a karşı olma klişelerinden çok, muğlak bir idealism , demokrasi içerik ve sloganlarını taşımayı temel aldı. Bu muğlaklık, idealizm ve ideolojik yapılanma, Troçkistlerin emperyalist siyasette daha aktif ve yukardan aşağıya yuvalanabilmeleri olanağını sağlamış oldu.
Emperyalist Kurumlar ve Troçkistler
NED (Demokrasi için Ulusal bağış), Hindistan'da 1999 da kurulan, NED in gizli kopyası olan WMD , Özgürlük için Dünya hareketi, Amerikan İşçi Federasyonu ve Sanayi Örgütleri Kongresi AFL-CIO , 1997 de AFL-CIO nun bir bölümü olarak kurulan Uluslararası İşçi Dayanışması Amerikan Merkezi (ACILS), 1983 de kurulan (NDI) Uluslararası İlişkiler için Ulusal Demokratik Kurumu , Freedom House (özgürlük Yuvası), Uluslararası Özel Girişim Merkezi CIPA (IRI), Citibank, Ford, Soros vakıfları vs gibi kuruluşlar bu emperyalist politikada ki gizli savaş ve gizli ordu ideolojik pratik yaklaşımın ürünü olan en büyük kurumları oluştururlar.
Amerikan İşçi Federasyonu ve Sanayi Örgütleri Kongresi AFL-CIO nun Lane Kirkland kanadına baş danışman olan, Shachtman ve takipçileri işçi hareketleri içinde önce ABD de kök saldı. Kısa zamanda hükümetten destekli, sözde özel vakıflarla Troçkistler uluslararası işçi hareket ve örgütlerine yayılmaya başladılar.
AFL-CIO ister demokrat ister Cumhuriyetçi iktidar olsun tarihi boyunca Amerikan sermayesine hizmet etti. AFL-CIO nun , NED ile yakın çalışmaları gizli olmayan ve saklanmayan gerçeklerdir. NED in kurucularından Troçkist, Schactmancı Tom Kahn ın , AFL-CIO nun uluslararası temsilcisi olarak yurt dışında Sivil Toplum hareketleri oluşturma yönündeki en önemli çalışma örneklerinden birisi Polonyada ki Solidarity olmuştur.
Bu
nedenle, Emperyalist ideolojik yapılanmanın teorik beyni olma
hakkını! kazanan NED (Demokrasi İçin Ulusla Bağış-Vakfı), çoğunluğu Troçkist
geçmişi olan, devrimden umutları kalmamış, burjuva demokrasisine bel bağlamış
Troçkistler tarafından oluşturuldu.
NED in liderlerinden ilki, öncesi Troçkist Sosyalist parti olan, Troçkist Shachtman ın lideri olduğu, ABD nin dünya çapında askeri müdahalelerinin destekçisi, Sosyal Demokrat olan, Carl Gershmandı.
Devlet tarafından mali ve gereken her yönden desteklenen, dünyanın hemen hemen her ülkesinde faaliyet gösteren, NED in kuruluş amacı, dünyada tekelci sermayeye karşı olmayan rejimler in kontrolü altında kapitalist ekonomiler kurmak olmuştur.
Globalizm in çıkarları doğrultusunda “dünya devrimleri! “gerçekleştirme amacını güden NED için, ABD kongresinden değişik zamanlarda ve değişik ülkeler için özel ve ilave ödenek fonlarının yapıldığını kongre raporları dışında basında da yaygınca görmek mümkündür.
Gene dünyanın hemen her ülkesinde faaliyet gösteren, AFL-CIO nun Dayanışma merkezi, bu ülkelerde Devrimci örgütlenmeleri engelleme, zayıflatma ve özelleştirmeye, tekelci sermayeye karşı olmayan sendika ve grupları destekleme faaliyetleri ile NED in bu amacını gerçekleştirmesine, katkıda bulunmakta.
AFL-CIO
Dayanışma Merkezi, soğuk savaş döneminde ülkelerin bağımsız ekonomik sistem
kurmalarını engelleme çabalarını yürütmek için devlet tarafından
kurulmuş ve desteklenmiş, Özgür İş Geliştirme Amerikan Enstitüsü (AIFLD) nün
bir devamından başka bir şey değildir. CIA'nin gizli operasyonlarının
zamanla ortaya çıkması nedeniyle yenilenen politika ve pratiği NED
in kurucularından Allen Weinstein 1991de şöyle itiraf ediyor;
“Bizim
bugün yaptığımız şeylerin çoğu 25 yıl önce CIA tarafından gizli bir
şekilde yapılıyordu.”
Bundan anlaşılacağı gibi, Uluslararası alanda, özellikle liberallerin anladığı ve yansıttığı ilericiler tarafından desteklenme” mit inin tersine NED, ABD istihbarat servisleri bir yana, her türden gerici kuruluşlarla ortak çalışmalar içindedir.
AFL-CIO nun Dayanışma Merkezinin mali fonları Devlet bakanlığı, Çalışma bakanlığı gibi devlet kurumlarının yanında, bir sürü sözde özel vakıflar tarafından sağlanmakta.
Bu nedenle, ABD tekelci sermayenin çıkarlarıyla çatışan Venezuella da Venezuella İşçi Konfederasyonu nun Chavez e karşı muhalefetinde ve desteklenmesinde, AFL-CIO nun Dayanışma Merkezi nin aktif rol alıyor olması tesadüf ve bağlantısız bir olay değildir.
Aynı şekilde, günümüzde reklamı yapılan Mısırdaki Bağımsız Mısır Sendikaları Federasyonu, AFL-CIO Dayanışma Merkezinin bir ortağı olan 1990'da kurulan Sendika ve işçi servisleri Merkezi (CTUWS) ile Gayrimenkul Vergi otoritesi Sendikasının temelini oluşturdukları bir sendika! dan başka bir şey değildir.
NED in özelleştirme siyasetini kendi ülkelerinde destekleyen hayata geçiren Liberallere mali destek farklı yollardan ulaşırken, sendikal faaliyetlerde bu mali destekler AFL-CIO nun dayanışma merkezi dolayısıyla yapılmakta. En son (2009) raporuna göre Dayanışma Merkezi Mısırdaki çalışmalara $318,757 harcamış. Aynı sene diğer örgüt ve kuruluşlara, NED $187,569 yardım etmiş.
Sonuç olarak temel ideolojik yapısını Troçkistlerin oluşturduğu ve Troçkistlerin açık gizli desteklediği bu kurumlar ve onların faaliyetleri, uluslararası alanda, hemen her ülkede emperyalist Gizli Orduların oluşması yolunda sürekli faaliyet içindeler. Bu Küreselci, ülkelerin önemli ekonomik sanayilerini özelleştirmeci, toprakları ve su kaynaklarını özelleştirmeci, Soroscu, liberal, burjuva demokrasisi hayranı aydın! lar, akademisyenler ve sendika ağaları, emperyalist gizli ordu nun açık-gizli, dolaylı-dolaysız emperyalist kurumlardan destek alan elemanlarını oluşturmaktalar.
Bunlar, yukarda sözü geçen Emperyalist kurumlardan ve onların fonlarından destek alan , sol maskesi altında dünya kapitalist devrimi çağrısını yapan, ırak, Afganistan ve günümüzde Libya daki gibi emperyalist işgalleri , kapitalizmin bu ülkelerde gelişip sosyalizmin gelişini hızlandıracağı gibi şövenist teoriyi, ve işgali iki emperyalist ülke arasında ki savaş olarak değerlendiren revizyonist teorileri savunan Anti Marksist, karşı devrimci , emperyalizmin gizli ordularının bilinçli-bilinçssiz, ödemeli-gönüllü elemanlarıdır.
Bitirirken, Emperyalist
savaşın Marksist teoride ne olduğu ve emperyalist işgalle
kapitalizmin gelişmesi konusunda Lenine başvuralım- Ulusların kendi
kaderini tayin Hakkından-;
“”Tezleri yazanlar, bu tuhaf
beyanlarını haklı göstermek için, "emperyalizm çağında yurt savunmasının,
kendi burjuvazisinin yabancı halkları ezme hakkını savunmak olduğunu ileri
sürüyorlar. Ama bu, yalnızca emperyalist savaş için doğrudur,
YANİ emperyalist devletler ya da emperyalist devletler grupları
arasındaki savaş için””
Lenin: II. Enternasyonalin İflası
yazısından
“”Sosyal-şovenizmin öbür
"Marxist" teorisi: sosyalizm, kapitalizmin hızlı gelişmesine
dayanır; ülkenin zaferi, orada (işgal edilen ülkede) kapitalizmin gelişmesini,
dolayısıyla sosyalizmin gelişini hızlandıracaktır; ülkenin
yenilgisi ise, onun (işgal edilen ülkenin) iktisadi gelişmesini,
dolayısıyla sosyalizmin gelişini geciktirecektir.””
Troçkizmi hala sol içinde
görenler,
onlarla Boykot Cepheleri kuranlar, Emek ve Demokrasi Blogu oluşturanlar,
tarihin en basit diyalektik incelemesinden ve tecrübelerinden uzak bir şekilde,
oportünizmin batağına düşmekten, ve Troçkizmin hastalığına yakalanmaktan
kendilerini kurtaramazlar.
Emperyalizmin gerici ve antidemokratik siyasetlerinin bir devamı olan açık savaş biçimine karşı çıkmayanlar la, diğer bir biçimi olan gizli savaşına ve bu savaşta kullanılan gizli orduyu oluşturanlara, onların ideoloji ve pratiklerine karşı çıkmayanlar arasında, taktıkları maske ne olursa olsun, teorik ya da pratik bir fark olabilir mi?
Erdoğan A
Nisan 5, 2011
Hiç yorum yok