Irak ta savaşı kim kazandı ?

Günümüzde bir savaş ın kazanılıp kazanılmadığı klasik anlamda "savaş" ın alanda kazanılmasından çok, savaş ın ekonomik ve politik hedef ve amaçlarına ulaşıp ulaşmaması ile ölçülür. Emperyalistlerin Irak savaşı nı kazandığı ya da kaybettiği tahlillerinin duygusallıktan uzak, en temel değerlendirmeler ve somut veriler ışığında yapılması gerekir. Ne yazıkki günümüz sol unun "ABD Irak ta savaşı kaybetti " değerlindirmesi bırakın Marksist diyalektik yöntemi, en basit değerlendirme sonuçlarına ve somut duruma kesinlikle uymayan dogmatik, duygusal değerlendirme olmanın ilerisine gitmemekte.

Emperyalist dönemde "Savaş" sadece askeri alanda değerlendirilemez, çünki savaş emperyalist politikanın değişik bir biçimidir ve gelinen yerde ;

* Bir ülkedeki devrimci mücadeleyi bölüp birbirine düşürmeyi ve bastırmayı

* Halkların sınıfsal anlamda değil etnik dini vb farklılıklarını öne çıkarmayı

* böylece onların sınıfsal anlamda değil, emperyalist işbirlikcileri yada aday işbirlikcileri içine alan etnik vb bir birlik peşinde koşmasını sağlamayı

* Ekonomik sömürü ve yağmalamayı

* Ekonomik bağımlılığı sürekli kılmayı

* Savaşılan ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarının kontrolünü

* Ülke içinde emperyalizme karşı mücadelenin bastırılmasını ve uzun süreli bir sorun olma tehlikesinin ortadan kaldırılmasını

* Ve en önemlisi, diğerleriyle bir bütün halinde, o ülkenin Lübnanlaştırılması amaç ve hedeflerini İçinde taşıyan bir pratiğidir.

Gelinen yerde Irak a bir bütünlük içinde bakarsak , Lübnanlaştırılma teorisinin pratiğe başarılı bir şekilde uygulanmış olduğunu görürüz. Lübnanlaştırma nın en temel öğesini içinde taşıyan ülke halkının arasındaki sınıfsal olmayan etnik vb farklılıkların uzlaşmaz hale getirilmesi, onların arasında nefret ve düşmanlığın nesiller sürecek bir şekilde ve herzaman sıcak tutulacak bir ortamın oluşması yaratılmıştır. Yani Irak ın Lübnanlaştırılması tamamlanmıştır.

Irak a baktığımızda en basit değerlendirilmeler ışığında bile emperyalistlerin ırak ta savaşı kaybettiği doğrultusunda hiç bir somut veri göremezsiniz. Nedir somut veriler: Irak ın ordusu tamamiyle yenilgiye uğratılmış, dağıtılmış, yerine sözde merkezi olan dış saldırılara karşı hiç bir gücü olmayan, emperyalistlerin güdümünde ve kontrolünde kukla bir ordu oluşturulmuştur.

Irak ın yasasaları tamamıyle ABD de , ve ilginçtir bir Yahudi tarafından, kaleme alınmış, petrolünden madenine, köprüsünden su yuna kadar her türlü kaynaklarının özelleştirilmesi garantıi altına alınmış.Irak ın paha biçilmez tarihi değerleri talan edilip ülke dışına çıkarılmış. Günümüz emperyalist pratiğine uygun olarak, ülke içinde, işbirlikci sermaye nieliğine bile sahip olmayan , emperyalist tekellerin maaşlı üyeleri haline getirilen feodal ağalardan oluşan bir kukla hükümet kurulmuş.. Bunlar başarı nın mı yoksa başarısızlığın mı somut verileri???

Amerikanın Irak tan çekilmesinin önündeki engel Askeri olmasından çok ekonomik nedenlerdir. Sorun yüzbin in üstündeki askerin çekilmesi değil, yüz binin üstünde ki şirketlerin, buna bağımlı olarak savaş ı destekleyen senator vb lerinin Iraktan yaptığı karların ,yani soygun un vana sının kapatılıp kapatılmaması sorunu. Savaşın başlaması ile 2001 de 300 milyar dolar olan silahlanma bütcesi , devam eden yıllarda 500 milyar ın üzerine çıkmıştır. Aslında bir kaç tekellerin yan kuruluşları olan binlerce şirketler ABD ve İngiltere askerinin sayısından fazla iş gücü ihraç etmiş durumda ırak a. Dyn Corp, BlackWater, MPRI, Titan, Hallıburton bunlardan sadece birkaçı.

Emperyalizmin yayılmacı ve soyguncu özüne, askeri bürokratların insanların kanı ve sefaletinden kar yapma çıkarcı arzuları birleştiğinde günümüz savaşların klasik savaşlardan farklı ve mümkün olduğu kadar, cıkarların devam ettiği sürece, uzun süreli olması da kaçınılmaz başka bir etken olmuştur. 

Emperyalist savaşlar burjuva tarih kitaplarında okuduğumuz gibi tesadüflerle, birden oluşan olaylar değildir. Irak savaşı daha gündeme gelmeden ırak ın işgali daha askeri olarak planlanmadan, Irak ın işgalinde uygulanacak politikalar, sivil ve şirketler yasaları, özelleştirme yasaları na kadar herşeyin planlanmış olduğu günümüzde belgelerle ortaya çıktı. Savaş a bu planlar çerçevesi içerisinde bakarsak Emperyalistler Irak savaşında İsrail in yayılmasına bir tehlike olarak görülen Irak Saddam rejimini ortadan kaldırdı, Irak ın tehlikeli olan Birleşik ordusunu yendi ve dağıttı, yerine hiç bir tehlike yaratamayacak kukla bir ordu oluşturdu, Irak emekci ve köylü halkının uzun sure bir araya gelemeyecek bir şekilde bölünmesini ve birbirine düşman olmasını sağladı , bu düşmanlığın kalıcı lığının ve sıcaklığının ortamını oluşturdu, ırak ın bütün önemli kaynaklarını özelleşitirdi, ya da özelleştirilmesinin yasal engellerini ortadan kaldırdı....

Kısacası Irak ın Lübnanlaştırılması nı gerşekleştirdi ki savaşın asıl amacı ve hedefi de buydu.

Günümüzde, eğer savaş siyasi olarak amaç ve hedeflerine ulaşmışsa o savaş kazanılmış demektir. Her nekadarda duygusal olarak bu gerçeği Kabul etmek bir sürü insane zor geliyorsa da gerçek bu dur. Önemli olan bundan dersler çıkarıp emperyalist Lübnanlaştırma teorisini ciddiye alıp anlamak , emperyalistlerin ve onların işbirlikcilerinin ülke içinde bu yöndeki planlarını önceden görmek ve bu planları etkisiz kılacak pratikler içine girmektir. Ülke içinde Türk , Kürt , laz , Sunni , Şii vb gibi emperyalist işbirlikcilerinden , ajanlarına kadar her kesi aynı kefe içine koyan farklılıklar temelinde birlikler peşinde koşarak, emperyalistlerin ekmeğine yağ sürme yerine, bu emperyalist işbirlikcilerinin dışlandığı , ayırımsız tüm emekci ve köylü halkın kardeşliği ve birliği nin sağlanması doğrultusunda pratikler alınmalıdır.

Erdoğan Ahmet 

Mayıs 25, 2009