Header Ads

Header ADS

3- Anavatanin Savunulmasi Teorisi - Yurtseverlik/ulusculuk

Emperyalistler ve Sol içindeki usaklari karsi devrimciler, Marksist teorileri islerine geldigi gibi, içerigini ve anlamini gizliyerek sloganlastirmada çok basarili oldular. Leninin “Emperyalist Savasta Kendi Hükümetinin Yenilgisi Üzerine” yazisinin temel olarak alindigi, “ana vatanin savunul-mamasi” teorisi bana hep ters geldiginden yaziyi onlarca defa, degisik tercümelerden okudum.  Lenin in bu teoriyi belirli bir dönem için, ve genelde “emperyalist ülkelerin” isçi sinifi için vurguladiginin bilincinde olmam, bunu Lenin in diger yazilariyla ortaya dökmek, Troçkistlerin demogoji ve çarpitmalari , ve marksist iyi niyetli unsurlardaki etkisini kirmaya yeterlli olmamisti. Burda bunu daha da netlestirmeye çalisacagim.


Lenin söz konusu  yazisina “Devrimci sinif, gerici bir savasta kendi hükümetinin yenilgisini iste­mek zorundadir.” diye baslar. Emperyalist savaslar gerici savas lar olduguna göre kaçinilmaz olarak bundan Marksistler için “emperyalist saldirilarda ana vatani savunmak” diye bir sorun yoktur” anlayisi çikartiliyor. O zaman incelelemiz gereken, Lenin in bunu hangi dönem için söyledigi, burda “gerici savas” derken hangi tür savastan bahsettigi ve “Devrimci sinif” derken bir genelleme yapip emperyalist ülkelerin ve ezilen uluslarin hepsinin devrimci sinifindan mi bahsettigi olmasi gerekiyor.   Söz konusu, diyor yazisinda Lenin,  emperyalist hükümetleri yenilgiden korumak. "iç baris"in sadece sözde degil, gerçekten kirilma­si ve sinif mücadelesinin gerçekten kabul edilmesi anlamina gelen biri­cik politika, proletaryanin kendi hükümetinin ve burjuvazisinin zorluk­larindan, onlari ortadan kaldirmak amaciyla yararlanmasidir. Fakat, kendi hükümetinin yenilgisini istemeden, bu yenilgiye katkida bulun­madan bunu gerçeklestirmek, bunu amaçlamak imkansizdir.”” Burda altini çizdigim “emperyalist hükümetleri sözü belkide Lenin in bu yazisinda bahsettigi emperyalist ülkelerin isçi sinifi oldugu iddiama yeterli olmayabilir.

Gene ayni yazidan devam edelim. “Bir proleter, "vatana ihanet" etmeden, yenilgiyi tesvik etmeden"kendi" emperyalist "büyük" gücünün çöküsüne katkida bu­lunmadan, ne kendi hükümetine bir darbe vurabilir, ne de kardesine, "bizimle" savas içinde olan "yabanci" ülkenin proleterine gerçekten elini uzatabilir.” Belki bu paragrafda da altini çizdigim "kendi" emperyalist "büyük" gücünün”  sözleri bazi kafalar için yeterli olmayabilir.

O zaman zaten fazla uzun olmayan yazidan bir alinti daha yapalim.””Savasan büyük güçler arasinda tam da en geri olanin proletaryasi, özel­likle Alman ve Fransiz sosyal-demokratlarinin rezil ihanetleri dikkate alindiginda, partisinin sahsinda, kendi hükümetinin "yenilgisini tesvik etmeden" kesinlikle imkansiz olan,........”
Dar kafalilar için Leninin, “Proletarya Devrimi ve Dönek Kautsky” yazisindan, konuyla direk ilgili örnekle devam edelim “”Her savas uluslar üzerinde zor kullanmaya dayanir, ama bu, sosyalistleri devrimci savas yandaslari olmaktan alikoymaz. Savasin sinifsal niteligi nedir, iste (eger bir dönek degilse) her sosyalistin karsisina temel sorun.”” diyerek devam eden Lenin , “1914-1918 emperyalist savasi, emperyalist burjuvazinin iki grubu arasinda, dünyanin paylasilmasi için, ganimet paylasimi için, küçük ve güçsüz uluslarin soyulup bogulmasi için bir savastir”  diyerek , “kendi Hükümetinin yenilgisi üzerine” yazisina cevaben “”simdiki savas özünde ..."  sözleriyle emperyalistler arasi savastan bahsettigini açik ve net bir sekilde ortaya koymaktadir.

Bunu destekleyen ve farki açikca belirten, gene ayni yazida,  “Güncel savastaki ulusal öge, yalnizca (küçük güç)  Sirbistan'in, (emperyalist büyük güç) Avusturya' ya karsi savasi tarafindan temsil edilmektedir.”” sözleridir.

Sonuç olarak, Lenin in  bu yazisinda bahsettigi emperyalist ler arasi savasta, emperyalist ülkelerin isçi sinifinin , emperyalist hükümetlerin yenilgisini istemesidir.

Demogojilere de yer vermemek, iyi niyetli Marksist sempatizanlara iddiaya destek verebilmek için Leninin bu teorisi üzerine onu “vatan hainligi” ile suçlayan döneklere verdigi cevabi iletelim.

“”Kievski, Ana Vatanin savunulmasi sloganinin "haince" oldugunu söylüyor. Kendisine senet veririz ki, anlamini kavramaksizin, üzerinde düsünmeksizin bir slogani papagan gibi yineleyen kisiler için, anlamini tahlil etmeksizin ezberleyen kisiler için her slogan "haince"dir ve her zaman öyle olacaktir”””


Lenin bunu söyledikten sonra, bu teorinin o dönem savaslarina özgül oldugunu; ````Partimizin 1915 martinda Bern Konferansinda, "anavatanin savunulmasi slogani hakkinda" kabul ettigi karar su sözlerle baslar: "simdiki savas özünde ..."  sözleriyle belirtiyor. Ve arkasindan  “”simdiki emperyalist savas, emperyalist çagin genel kosullarindan doguyor; bir raslanti sonucu, bir istisna, genel ve tipik olandan bir sapma degildir. Bu nedenle, anavatanin savunulmasindan sözetmek, halki aldatmaktirÇünkü bu savas ulusal bir savas degildir. Gerçekten ulusal olan bir savasta "ana vatanin savunulmasi" sözü aldatmaca degildir; biz de böyle bir savasa karsi degiliz……..”” sözleriyle emperyalistler arasi savasla, emperyalistlerle (büyük Devletlerle) , Ezilen halklar (küçük devletler) arasindaki savaslar da Devrimci Sinifin tutumunun farkli oldugunu, Emperyalistlerle ezilen ülkeler arasindaki savasin, ezilen ülkeler açisindan “savunma” savaslari oldugunu, “bagimli devletler” in emperyalizme karsi zaferini dilemesi gerektigini vurguluyor. Yani bagimli ülkelerin isçi sinifina “Ana Vatanini” savunma, emperyalistler gelsin isgal etsin, halk sefalet içinde kalsin, kapitalizmden nefret etsin, ve devrimin sartlarini yaratsin..gibi pasifist, evrimci, emperyalizme hizmet eden Troçkist bir görüs öne sürmüyor.


Tam tersine, “” Lenin'le Zinovyev'in Sosyalizm ve Savas adli brosüründe parti kararlari,. Brosür, 5. sayfasinda, "sosyalistlerin, “ana vatanin savunulmasi' için verilen savaslari ya da 'savunma' savaslarini", yalniz "yabanci baskisini yok etme" anlaminda, "hakli, ilerici ve adil gördüklerini" açikça belirtir. Brosür, Rusya'ya karsi iran "vb." örnegini anar ve söyle der: "Bu savaslar, ilk saldiran kim olursa olsun, hakli, savunma savaslaridir; herhangi bir sosyalist, ezen, köleci ve yagmaci "Büyük" Devletler karsisinda ezilen, esit görülmeyen ve bagimli devletlere zafer diler." diyerek Troçkist yari-dogru “Ana Vatanin savunmasini dilemek anti-Marksist tir “ çarptirma ve emperyalizme teslimiyetci iddiayi çürütüyor.


  “”Biz, .., büyük savaslarda bir kenarda durmak gibi darkafalica bir ütopyaya da inanmiyoruz.””””  diyen Lenin,“…………oysa darkafalinin düzeyine inerek kendini alçaltmayan Marksizm, belli bir savasin ilerici sayilip sayilmayacagini, demokrasinin gerekleriyle proletaryanin çikarlarina hizmet edip etmedigini ve bu anlamda hakli, mesru, vb. olup olmadigini belirlemek amaciyla, her savasin tarihsel bir tahlilden geçirilmesini gerektirir.””  diyerek teorilerin SLOGANLAsTIRILAMIYACAgINI da vurguluyor.


Bu sloganlastirmanin Marksizm olmadiginida, Lenin, `Marksizmin Bir Karikatürü ve Emperyalist Ekonomizm`, yazisinda “””..Yazar inatla yineliyor: "Kendi kaderini tayin,ana vatanin savunulmasina varir." Burada yazarin hatasi, ana vatanın savunulmasini yadsımayı gelenek haline, getirmesindeonu belli bir savasin somut tarihsel özelliklerinden çikarmamasinda, fakat "genel olarak" [her savasa —ç.] uygulamasindadirBu marksizm degildir.””  diyerek  sol adina emperyalist usakligin Marksizm olamiyacagini yineliyor.

Ve ayni yazinin devaminda “”Proletaryanin, uluslarin baski altinda tutulmasi sorununa iliskin tutumuezen ve ezilen uluslarda ayni midir? Hayir, ayni degildiriktisadi, siyasal, ideolojik, manevi vb. bakimdan ayni degildir.”””  diyerek emperyalist ülkelerle emperyalist olmayan ülkeler, emperyalist savaslarla, emperyalistler le ezilen uluslar arasindaki savaslarda Marksist teorilerin ve tutumun genellestirilemiyecegini vurguluyor.
Kisacasi, diyor Lenin ,  emperyalist Büyük Devletler (yani bütün öteki devletleri ezen ve onlari mali-sermayenin agina düsüren, vb. devletler) arasinda ya da Büyük Devletlerle ittifak halinde verilen savas, emperyalist savastir. 1914-1916 savasi böyledirBu savasta " topraklarinin savunulmasi" bir aldatmacadir; savasi hakli gösterme çabasidir. 


Emperyalist, yani zulmeden devletlere karsi ezilen (örnegin sömürge) uluslarin savasi, gerçekten ulusal bir savastirZulüm gören bir ulusun yabanci bir zalime karsi verdigi savasta "ana vatanın savunulmasi" bir aldatmaca degildir.


 Sosyalistler böyle bir savasta "ana vatanınsavunulmasi"na karsi degildirler.  Ulusal kaderi tayin hakki, ilhaka karsi tam ulusal bagimsizlik savasimiyla, tam bagimsizlikla ayni seydir; sosyalistler —sosyalist olmaktan vazgeçmedikçe— hangi biçimde olursa olsun, baskaldiri olsun, savas olsun, böyle bir savasimi reddedemezler.


 Lenin in yorumuyla,Emperyalist savas dönemine kadar Marksist olan Kautsky nin "Almanya ile ingiltere arasindaki bir savasta dava demokrasi degil, dünyaya egemenlik, yani dünyanin sömürülmesi davasidir. Bu, sosyal-demokratlarin, kendi uluslarini sömürenlerin yaninda yer alabilecekleri bir dava degildir.” sözleri ezilen ülke devrimcilerin emperyalistler arasi savastaki tutumlariyla, emperyalistlerin ezilen halklar a yönelik savaslarina karsi tutumlarinin ayni olmadigini güzel bir sekilde vurgulamakta, ve günümüz savaslarindaki tavir konusunda da Marksistlerin  emperyalistlerin yaninda olamiyacagini açiklamakta.


Sol adina Emperyalizme teslimiyetcilik teorilerini , ezilen ülkelerde ana vatanin savunulmasini  “sosyal-sövenizm”  olarak niteleyen usaklara ve döneklere  Lenin ayni konu üzerine bu döneklerin agbabalarina verdigi  “ Biz sosyal-sovenizmden, güncel emperyalist savasta (yani emperyalistler arasi savasta) yurt savunmasi fikrinin kabul edilmesini, bu savasta(emperyalist ülkelerin ve devrimci durumun uygun oldugu ülkelerin) sosyalistlerin "kendi" ülkeleri burjuvazisi ve hükümetleri ile baglasmasinin dogrulanmasini, "kendi" burjuvazilerine karsi proleter devrimci eylemlerin ögütlenmesi ve desteklenmesinin yadsinmasini vb. Anliyoruz”””   cevabiyla Marksist tutumun ne olmasi gerektigini ve sosyal-sövenizmin hiçte döneklerin öne sürdügü gibi olmadigini açikliyor.

Gene döneklerin yari-dogrularindan konuyla ilgili bir örnekle sahtekarliklarini ortaya dökelim.


Lenin in  “…..ilk saldiran kim olursa olsun, bu savaslar, "hakli" savaslar, "savunma" savaslari sayilirlar; ve her sosyalist, ezilen, bagimli, esit olmayan devletin, ezen, köleci, soyguncu "büyük"devlete karsi kazanacagi zaferi sevgi ile karsilar.””” ////// sözüne devaminda söyledigi 


  “”””Ama söyle bir durumu gözünüzün önüne getirin: kölesi olan bir köle sahibi, kölelerin daha "adil" bir dagilimi için 200 kölesi olan bir köle sahibine karsi savasa girisiyor. Açiktir ki, bu durumda, "savunma" savasi ya da "anayurdun savunulmasi için" savas deyimlerinin kullanilmasi, tarihsel bakimdan yanlis, ve uygulamada, halkin, isin inceligini aramayan ve bilisiz kimselerin, kurnaz köle sahiplerince aldatilmasi olur. iste bugünkü emperyalist burjuvazi, köleligi saglamlastirmak ve güçlendirmek için köle sahipleri arasindaki savasi, "ulusal" ideoloji ve "anayurdun savunulmasi" gibi sözlerle halka yutturmak istemektedir.””””   sözleri  , Emperyalist yazarlar ve troçkist ajanlari tarafindan, ilk bölümden ve  bütününden ayrilarak teslimiyetci teorilerini desteklemeye ve emperyalist savasta “tarafsiz” olma gerekliligini yutturmaya çalisirlar . Çünki birinci bölüm saklanarak, Emperyalistlerle esit olmayan ezilen devletlerin arasindaki savasta ki tutumun ne oldugu gizlenmeye ve sanki her savasta, "ulusal" ideoloji ve "anayurdun savunulmasi" gibi sözler halka yutturmak tir anlayisi ve bu anlayis temelinde emperyalist teslimiyetciligi Marksistlik olarak satilmaya çalisiliyor.    Emperyalistler arasi savaslarda emperyalist büyük  ülkelerin isçi sinifi için “ana vatanin korunmasi”  teori ve pratiginin çigirtkanligini yapan, buna karsi çikan Lenin i “hainlikle” suçlayan   bu emperyalist usaklarin, ezilen ülkelerin isçi sinifina gelince emperyalizme karsi teslimiyetciligi ve “kendi hükümetinin yenilgisi” teorisini kucaklayip satmaya çalismalari onlarin burjuva hipokratliginin ve sahtekarliginin en güzel örnegidir.


Sonuç olarak gelinen yerde, Ezilen uluslarin isçi sinifi için ,devrimci bir durum olmadan, emperyalist bir saldirida  “ana vatanin savunulma-masi” diye bir tavri  olamaz, Emperyalist ülkelerin isçi sinifi için emperyalist savasta  “Ana Vatanin savunulma-masi” her zaman geçerli Marksist- Leninist bir tavirdir.Çünki, Leninin sözleriyle,  “”ana vatanın savunulmasi, emperyalist bir savasta, bir yalandir, fakat demokratik ve devrimci bir savasta degil” (Marksizmin Bir Karikatürü ve Emperyalist Ekonomizm)   

Ayni yazisinda Lenin “Bati ülkelerinde ulusal hareket, uzak geçmisin malidiringiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, vb. "ana vatan" ölü bir sözdür; tarihsel rolünü tamamlamistir, yani ulusal hareket buralarda ilerici herhangi bir sey ortaya çikaramaz..”” diyor ve devaminda, Dogu Avrupa'daysa durum farklidir. ……oralarda ulusal hareketin henüz tamamlanmadigini, yiginlarda kendi ana dillerinden ve yazinlarindan tam olarak yararlanma düsüncesinin daha hâlâ olusmakta oldugunu hiç kimse yadsimaz, ancak Merihli bir hayalperest yadsiyabilirOralarda "ana vatan" sözcügü henüz tarihsel olarak ölü bir sözcük degildir. Oralarda "ana vatanın savunulmasi" henüz demokrasinin, ana dilin, baskici uluslara karsi, ortaçag anlayisina karsi özgürlügün savunulmasi olabilir………Yari-sömürgelerle sömürgelerde ise ulusal hareket, tarihsel olarak, henüz Dogu Avrupa'dakinden de yenidir.” Diyerek “ana vatanin savunulma-masi teorisinin emperyalist ülkere özgül oldugunu, ezilen uluslarda “ata-topragi ve  onun emperyalistlere karsi savunulmasinin “özgürlügün savunulmasi” olabilecegini vurguluyor.

Troçkist teslimiyetci teorilerin temelinde yatan, onlarin Leninin sözleriyle….bütün yazilarindaki temel nokta uluslarin bagimsizliginin kapitalizm ve emperyalizmde genel olarak "erisilemez" bir sey oldugu savidir. Emperyalizmde bütün demokratik istemler, siyasal bakimindan "erisilemez" istemlerdir ancak ekonomik anlamda erisilemez istemler degildir. Emperyalist ülkeler arasindaki savasarla emperyalistlerle ezilen uluslar arasindaki savaslar daki tutumlarin emperyalist ülkeler isçi sinifi ile ezilen uluslarin isçi sinifinin farkli oldugunu vurgulayan Lenin e Kievski nin "Entemasyonal birci eylemin yerine ikici propaganda konmustur." Diyerek elestirisine Lenin in cevabi

(Kievski) Bizim "ikici" oldugumuzu düsünüyor. Neden? Çünkü bizim her seyden önce, ezilen uluslarin isçileri için istedigimiz sey —bu yalnizca ulusal sorunda sözkonusu— ezen uluslarin isçileri için istedigimiz seyden farklilik gösteriyor……

Ulusal sorun açisindan, ezen ve ezilen uluslar isçilerinin gerçek/somut  kosulu ayni midir Hayir, ayni degildir.”” diyerek teorilerin sloganlastirilmasinin ve genellestirilmesinin Anti-marksist bir yaklasim oldugunu net bir sekilde ortaya koyuyor.



Erdoğan A
2007

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.