Header Ads

Header ADS

Bilinçli ve Bilinçsiz Provokatörler - Hrant Dink üzerine

Türk halkı, Kürt Halkı ve Ermeni halkı dostdan da ileri kardeş halklardır.

“Türk”, “Kürt” ve “Ermeni” kavramları sınıfsal bir niteliği olmaması yanında, emperyalist işbirlikcileri ve onların gönüllü (bilinçli) ve gönülsüz (bilinçsiz) uşaklarını ve provokatörlerini içinde bulunduran, onları dışlamayan kavramlardır.

Emperyalistler ve onların ülkeler içindeki uzantıları, tarih boyu, bu bilinçli ve bilinçsiz uşaklarını ve
provokatörleri kendi çıkarları doğrultusunda her zaman hünerli bir şekilde kullanmıştır. Halklar arası nefret in ve düşmanlığın oluşturulması, bu nefret ve düşmanlığı doğuracak ve kalıcı kılacak teori ve pratiklerin gündeme getirilmesi, halk lar tarafından değil, emperyalistler ve onların ülkeler içinde var olan uzantıları tarafından hayata geçirilmiştir. Bu pratiğin sonucunda ulaşılmak istenen sonuç gene tarih boyu özünde hep ayni olmuştur.

Bunları kısaca sıralarsak:

  1. Halklar arası düşmanlık genellikle IRKA dayanan bir özü olduğundan, anti emperyalist halk ı, emperyalistlerin uzantılarıyla ve uşaklarıyla , onların sırf “aynı ırktan” olduğu temelinde birleştirmeyi hedeflemiştir, ve hedeflemektedir. Sonuçta ülke içindeki “IRKDAŞ” uzantıları ve uşakları sayesinde, her anti emperyalist mücadeleyi rahatca kontrol etme ve yönlendirme olanaklarını yaratmıştır.

  2. halklar arası nefret ve düşmanlığın var oluşu gerek genelde dünya ve gerekse özelde bir ülke
içinde;
  • Bu düşmanlık gündeme getirilerek ve gündemde sıcak tutularak, var olan ve ündemde olması gereken sorunlardan dikkatleri başka yöne çekebilme kaynağı işlevini görür.

    Örneğin Türkiyede işsizlikten, tarımın hızla yok edilmesinden, çevre kirliliğinden, ulkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarının hızla emperyalistlere peşkeş çekilmesinden tut, kurtuluş savaşında kanla kazanılan coğrafi özgürlüğün , emperyalistlere barışçıl yollarla altın tabak ıçinde sunulmasına kadar her türlü gündemde olması gereken sorunlar varken , “Ermeni Sorunu” nun tekrar gündeme getirilip Gündemde tutularak asıl GÜNDEM sorunları unutturulmaya çalışılmaktadır. Yada en azından bu süreç işerisinde oldu bittiye getirilmek istenmektedir. 
  • Halklar arası ve içinde düşmanlık Emperyalist ve anti emperyalist güçler dengesini kendi çıkarları doğrultusunda güçlendirmek için gene tarih boyu hep aynı şekilde kullanılmış ve kullanılmaya devam etmektedir.

    İnsanlık tarihi boyu öğrendiğimiz , askeri deha olmayı gerektirmeyen bir gerçek, Savaşta karşı gücü bölmek, en azından bir bölümünü tarafsızlaştırmak, ve hele onları birbirine düşürebimek , savaşı kazanmanın en kolay stratejisi olmustur. Bunun en yakın örneğini Afganistanda Uzbeklerin, Irakta Kürtlerin taraflara çekilmesi, Şii lerin büyük ölçüde tarafsızlaştırılması ve her geçen gün arttırılan provokasyonlarla bir birlerine düşürülmeye çalışılması olaylarında görebliriz. 

    Türkiyede Kürt, Türk, Alevi , sunni, ayrılıklarının gündeme getirilmesi, ve/yada ihtiyaçları olduğunda gündeme getirebilecek sıcaklıkta tutulması bu stratejinin pratikte yansımalarıdır.
  • Halk içinde/ arasında düşmanlık, ve farklılıklar , var olan anti emperyalist siyasi yapıları ve tabanı politik çıkmaza itmenin ve birleşmelerini engellemenin en etken araçlarından birisi olmuştur. 
    Yaklaşım farklılıkları kısır tartışmalara ve takımcı anlayışlara yol açmasının yanında , pratikte birbirlerine karşı mücadele etme ile sonuçlanmıştır. Kimin söylediğini tam olarak hatırlamıyorum ancak Neo Konların babalarından birisinin bırak birbirlerine karşı mücadele etsinler (birbirlerini yesinler) böylece hayatın gerçekleriyle bağlantılarını koparırlar ve artık gerçek çıkarlarının nerde yattığını göremez hale gelirler.. ..sözleri sadece Türkiyede değil genelde çoğunluk ülkelerdeki anti emperyalist güçlerin ve özellikle anti emperyalist tabanın durumunun ne olduğunu ve nerden kaynaklandığını açıklayan niteliktedir.
Burda HRANT ın katledilmesi ile haberle ilgili üzerinde durulması gereken en önemli yorum hayatın gerçekleriyle bağlantılarını koparırlar sözlerinde.

Yukarda genellikle emperyalistlerin ve onların uzantılarının, bilinçli uşak ve provokatörlerinin genel stratejilerinin neden ve sonuçlarını özetlemeye çalıştım.. Kim bu Bilinçsiz provokatörler? Bunun cevabı hayatın gerçekleriyle bağlantılarını koparan bu nedenlede gerçek çıkarlarının nerde yattığını göremez hale gelen, düşmanını ve hedefini şaşıran, teori ve pratiğiyle;
  1. Gündemde olması, GÜNDEM e hakim olması gereken ülke sorunları yerine tam da emperyalistlerin ve onların uzantılarının çıkarlarına hizmet edecek GÜNDEM ler üzerine yoğunlaşarak dikkatleri başka yönlere dağıtanlar
  2. halklar içinde/arasındaki benzerlikler, kardeşlikler ve dostuklar üzerineyoğunlaşarak yakınlaştırma çabası yerine, düşmanlık ve nefret duygularını besleyecek ve birbirinden uzaklaştıracak içerikli yazılarla gene emperyalistlerin çıkarlarına hizmet edenler.
  3. Emperyalizmi ve onların ülke içindeki , hangi milletden olursa olsun , uzantılarını ve uşaklarını mücadele hedefi olarak gösterme yerine, “Etnik”, yada “DİN” temelinde, tüm halkı, yada grubu hedef gösterenler, ve böylece emperyalistlerin ülke içindeki her etnik ve dinden olabilen uzantılarını temize çıkararak hedef şaşırtanlar.
  4. Bu pratikleriyle de emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin tam da arzuladığı AYNILIKLARIN ortadan kaybolup AYRILIKLARIN gündeme geldiği ve BİRLİK yerine BÖLÜNME nin ortamını yaratanlar.
H.DINK ne bir emperyalist, ne de onların bir uşağıydı. H.DINK bu ükenin toprağını suyunu , limanını sınırını, yer altı yer üstü kaynaklarını, şerefini onurunu emperyalistlere peşkeş çeken ve satan bir insan da değildi. H.DINK ülkesini satmak için teoriler yaratan ve açgözlülükle satma işinden alacağı paraların rüyasıyla yaşayan bir “Türk” yada “Kürt” işbirlikçi değildi. H.DINK bu ülkenin, bu HALKIN bir evladıydı.

Onun katlini planlıyanlar ve planı uygulayanlar emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin bilinçli ve/yada bilinçsiz provokatörleri , yani vatan hainleri olma niteliği dışında hiç bir niteliğe sahip olamazlar.


Erdoğan Ahmet
Ocak 21, 2007

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.