TDKP- Partinin yapısı, bileşimi ve örgütün yeniden inşası - 1999
Devrimin Sesi 202
Sınıf mücadeleleri tarihi, en azından modern tarih, sınıfların politik mücadelede, kendi politik öncüleri aracılığı ile yer aldıklarına tanıklık eder. Sınıfların, (..) siyasal partiler tarafından yönetildiğini; siyasal partilerin de, genel kural olarak en çok otorite saglamış olan en deneyimli ve sorumlu görevlere seçim yoluyla gelen ve lider diye adlandırılan kişilerden meydana gelmiş oldukça kararlı gruplar tarafından yönetildiğini herpes bilir. (Lenin) Bu tarihi gerçek, işçi sınıfı için, sınıfın durumu, özellikleri, amacı ve öteki zorunlulukları nedeniyle daha da geçerlidir. Sermayeyle mücadelelerinde işçilerin, aralarında kurdukları birliklerden; bu birliklerin en ilerisi ve üst biçimi olan bagımsız, devrimci partilerinden başka hiçbir silahları yoktur. Politik bir örgütü; yani, onu amacına ulaştıracak mücadeleyi örgütleyip yönetecek; ve öteki emekçi tabakaları çevresinde toplayacak yetenee sahip bağımsız ve devrimci bir partisi olmadan işçi sınıfı bir hiçtir.
Sınıf mücadeleleri tarihi, en azından modern tarih, sınıfların politik mücadelede, kendi politik öncüleri aracılığı ile yer aldıklarına tanıklık eder. Sınıfların, (..) siyasal partiler tarafından yönetildiğini; siyasal partilerin de, genel kural olarak en çok otorite saglamış olan en deneyimli ve sorumlu görevlere seçim yoluyla gelen ve lider diye adlandırılan kişilerden meydana gelmiş oldukça kararlı gruplar tarafından yönetildiğini herpes bilir. (Lenin) Bu tarihi gerçek, işçi sınıfı için, sınıfın durumu, özellikleri, amacı ve öteki zorunlulukları nedeniyle daha da geçerlidir. Sermayeyle mücadelelerinde işçilerin, aralarında kurdukları birliklerden; bu birliklerin en ilerisi ve üst biçimi olan bagımsız, devrimci partilerinden başka hiçbir silahları yoktur. Politik bir örgütü; yani, onu amacına ulaştıracak mücadeleyi örgütleyip yönetecek; ve öteki emekçi tabakaları çevresinde toplayacak yetenee sahip bağımsız ve devrimci bir partisi olmadan işçi sınıfı bir hiçtir.
Parti ve örgütü şu iki kısımdan oluşur: a- genellikle profesyonel devrimciler olan, yani parti işinden başka herhangi bir işle uraşmayan, yeterli bir düzeyde teorik bilgisi, politik deneyimi, örgütleyici alışkanlığı olan, (..) (rejimin) polisine karşı savaşmakta (..) ustalık kazanmış, sayıca dar, sistemli çalışan bir önder kadroyu içine alan kısım; b- geniş ölçüde yerel parti örgütleri ağından ve yüzbinlerce emekçinin sevgi, destek ve yardımını gören çok sayıda parti üyeleri yığınından oluşan kısım. (Stalin, Bol. P. T., S. 46)
Ister bir işçi kitle partisi, isterse yasa dışı dar bir komünist partisi olsun; ister henüz kurulan küçük, isterse eski, nispeten büyük bir parti olsun işçi sınıfının partisi, her halükarda bu iki (*) kısımdan oluşmalıdır. Muhalefette veya iktidarda, farketmez; eğer, devrim ve sosyalizm mücadelesinin örgütleyicisi olarak işçi sınıfının örgüt. olacak ve işçiler içinde sosyalist bir çalışma yürütecekse, parti ve örgütü bu iki kısımdan oluşmak zorundadır.
Gerek örgüt içinde, gerekse kitleler arasında yapılan çalışmanın amacı özünde, işçilerin fabrika ve işyerlerinde, parti çizgisi temelinde, parti organları ve örgütlerinde birleşmeleri, birleşmelerini bölgesel-ulusal düzeyde bir birliğe dönüştürmeleri ve bu birliklerini devrimci temel hedefler üzerinde sürekli olarak yenilemeleridir. Yani, parti çalışması özünde, yukarıda partinin ikinci kesimi olarak belirtilen kesiminin (kuşkusuz yerel hareketin örgütlenmesi ve ulusal ölçekte birleştirilmesi aracı olarak) örgütlenmesi ve birleştirilmesi çalışmasıdır, diyebiliriz.
O halde, birinci kısım diye belirtilen kısımın partideki işi nedir? Bu, yukarıda vurgulananlardan bellidir: partinin genellikle profesyonel olan kesiminin partideki görevi, örgütün ikinci kesimini, yani fabrika ve işyerlerine dayanan yerel örgütler ağını (işçi ve halk hareketine dayanarak ve onun geliştirilmesi, birleştirilmesi, örgütlenmesi, yönetilmesi biçimi, aracı olarak) ve gerekli araçları örgütlemektir. Bu görev, parti ve örgütünü, ideolojik, politik ve örgütsel temellerini hazırlayarak örgütleme ve yönetme görevini kapsar.
Partinin yapısı ve bileşimindeki birinci kesim her zaman öncelikle saldırıya urayan parti kesimidir. Bu kesim, bütün kanatlarıyla burjuva sosyalizmi nin saldırısının merkezleştiği kesim olurken; aynı zamanda polis örgütünün de saldırdığı; yok etmek üzere çok yönl. yöntemler geliştirerek üzerinde alçakça ve vahşice denediği kesim de olur. Bunun nedeni şudur ki, demokratik merkeziyetçilik temelinde örgütlenmiş profesyonel bir parti kesimi (çekirdeği-aygıtı) olmadan, işçi hareketinin kendiliğindenliği aşması olanaksızdır. Çünkü, parti gerekli profesyonel örgütlenmeye sahip olmadığında; kitleler arasında yapılan çalışma, çok yönlü devrimci bir çalışma düzeyini bulamayacağı gibi; sosyalist bir çalışma olmanın gerektirdiği kapsam ve derinliği de asla kazanamaz.
Çizgisi dahil hareketi oluşturma, partiyi örgütleme ve yönetme görevini yerine getirebilmek için şunları akıldan çıkarmamak gerekir: Işçilerin partisi açık, dolaysız yığın mücadelesini örgütleyip yönetmenin bir aracıdır. Ve açık, dolaysız yığın mücadelesi ve bu mücadeleyi örgütleyip yönetecek nitelik ve yetenee sahip bir örgüt ancak hareketin, örgütün ve çalışmanın tam merkezleşmesi, yönetim ve denetimde devamlılık ve çalışmanın herbir yönünde uzmanlaşma temelindeki işbölümü aracılığı ile kurulup yönetilebilir.
Oysa bu görev, hiç bir yerde ve özellikle de ülkemizde amatörce bir çalışmayla; gününün ve enerjisinin en önemli bölümünü kendi özel mesleği ne ayırmak zorunda olan amatörlerle, ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar onların çabalarıyla yerine getirilemez.
Işçilerin örgütlerinin karakterini, yapısı ve biçimini ideolojik ve siyasal açıdan olduğu gibi, örgütsel açıdan da sınıf mücadelesinin koşul ve zorunlulukları tayin eder. Lenin, siyasal muhalefetin, protestonun ve öfkenin bütün belirtilerini tek bir genel saldırı içinde (dogaldır ki, gericilik zamanlarında düşman darbelerini ustaca savuşturma ve manevra görevlerini de - bize ait) birleştirecek bir örgüt(ten), profesyonel devrimcilerden meydana gelen ve bütün halkın siyasal liderlerinin yönetiminde bulunan bir örgüt ten (Ne Yapmalı, s.124) özellikle söz eder. Gerçekten de, işçilere gerekli olan örgüt bu nitelikte bir örgüttür; ve bu örgüte, Lenin'in de vurguladığı gibi ancak, bütün örgüte karşı sorumlu; sayısal bakımdan hareketi kucaklayacak yeterlilikte, her şeyi paylaşan, karşılıklı örenen, birbirini tamamlayan; aynı zamanda adanmış, kendi içinde kesin bir disiplin uygulayan yetişmiş ve uyumlu bir profesyeller topluluğu sayesinde ulaşılabilir. Bu örgüt. yönetmek ve koşullar gerektirdiğinde yeniden kurmak da, gene adanmış, sorumlu ve disiplin altında çalışan bir profesyonel devrimciler topluluğu sayesinde olanaklı olabilir.
Işçi sınıfının, iktidar mücadelesine girmesinin; daha doğrusu bu yeteneğinin açıa çıkıp gelişmesi ve bağımsız, gerçek bir parti haline gelmesi ve sınıflar arasındaki mücadelede devrimci bir parti olarak var olmasının bazı zorunlu koşulları vardır. Bunlar yerine getirilmediği takdirde, iktidar mücadelesine girmeleri bir yana, işçilerin herhangi bir parti kurmaları veya az çok istikrarlı olan bağımsız bir birlik yaratmaları dahi olanaksızdır.
Işçilerin bir parti olabilmeleri (*) için ilkin, mücadele (teorik, siyasal ve pratik iktisadi-kapitalistlere karşı direniş), üç yönü içinde, uyum, baglantı (halinde) ve sistematik bir biçimde yürütülmelidir. Hareketin yenilmez gücü, mücadelenin bu tek merkezli saldırı olanagında (Engels, akt. Lenin, N. Y., s. 37) ve bütün yönlerden birleştirilmiş bulunmasında yatmaktadır.
Ikinci olarak, işçi sınıfının amacına ulaşmasının; program, strateji ve taktiğin bilimi olarak Marksizm-Leninizm'in bir eylem klavuzu olması gerekir. Bu ileri teori tarafından hazırlanmış olsa da bir programla yetinilemez. Hareketin yöneltilmesi gereken yönü, güçlerin toplumsal cephedeki mevzilenme planını gösteren ve program direktifleri tarafından yönetilen bir strateji; geniş kitleleri (..) kazanmak ve onları toplumsal cephede mücadele mevzilerine çekmek için stratejinin başarılarını en güvenilir biçimde hazırlamada izlenmesi gereken somut yolları ve sloganları ve direktifleri (Stalin) belirleyen bir taktik plan da gerekli ve zorunludur. Işçilerin kendiliğinden mücadeleye giren büyük güc. ne ve komünistlerin inisiyatif ve enerjisine devasa bir iti kazandır mak (Lenin) ve başarıyı önlenemez kılmak için; programın yanı sıra, Leninizm'den esinlenen bir strateji ve taktiğe de gerek vardır.
Üçüncü olarak, yukarıdaki işleri yerine getirebilmek için; bütün harekete yön verebilecek olan değişmez ve sürekli bir örgüt gerekir. (Lenin, Ne Yapmalı, S. 69) Örgütü kuracak, koşullar değiştikçe onu yenileyecek bir anlayış ve enerjinin, yeterli genişlikte işçi ve aydın devrimci şahsında somutlanması, ihtiyacı karşılayacak bir örgüt için ilk adım ve koşuldur. Söz konusu bu örgüt, teorik mücadele için yetkin, geniş ve yürekli plan(lar) düşünme ve siyasi polise karşı mücadele için deneyimli bir örgüt olmalıdır. Ve böyle bir örgüt, doaldır ki; bir yanda, genellikle profesyonel devrimci olan (..) bir önder kadroyu içine alan; öte yanda, yerel parti örgütleri ağından ve (sayısız) emekçiden sevgi ve destek gören çok sayıda parti üyeleri yığınından oluşan kesim olmak üzere iki kesimlidir. Ki böyle bir örgüt, amatörlere dayanılarak değil ancak, kendi profesyonel sanatında deneyim kazanmış profesyonel kişilerden oluşan bir aygıta dayanılarak kurulup yönetilebilir.
Işçilerin, bağımsız bir parti oluşturmaları ve tarih sahnesinde kendi adlarına yer almaları için asgari önkoşullar böyledir. Bu koşullar yerine gelmeden işçi sınıfı bağımsız bir parti oluşturamaz. Ancak, bunu böyle tespit etmekle yetinilemez; hayati derecede önemli olan bir şey var ki onu gözden kaçırmamak da gerekir: Işçilerin gerçek bir parti kurabilmeleri ve kurdukları partinin gerçek bir sınıf partisi olarak çalışabilmesi için: Marksizm-Leninizm'in kılavuzluğu; balantı ve uyum halinde yürütülen üç mücadele biçiminden diğer ikisini politik mücadeleye balayan program, strateji ve taktik tayin edici derecede önemlidir. Ne var ki, eğer teori, program, strateji, taktik vs. ile uyumlu ve bunları hayata geçirecek niteliğe sahip bir örgüt (yani kişiler) yoksa; bunlar kağıt üzerindeki boş sözler olarak kalmaya mahkumdur. Daha da ötesi; örgütsüzlük veya burda belirtilen görevleri yerine getirme niteliği ve yeteneğinden yoksun bir örgüt, kaçınılamaz olarak teori, program, strateji ve taktiğin bozulması yönünde ağırlaşan bir rol oynar ve eğer örgütsel bir önlem alınmazsa sonunda da bozar.
Örgüt ve niteliğinin ne olacağı sorunu işte böylesine önemli bir sorundur. Yukarıda da belirtiliyor: parti örgütünün yapısı, bileşimi ve biçimi işçilerin amaçlarına, stratejik ve taktik anlayışlarına uygun olmak zorundadır. Ve gene, yukarıda da vurgulandığı gibi; sınıfın partisi, profesyonel bir anlayışla ve devrimciliği meslek edinmiş kişilerden oluşan bir aygıta dayanılarak kurulmalı ve yönetilmelidir. Unutulmamalıdır: tarihi rolleri işçi sınıfını iktidarsız pozisyonda tutmak olan revizyonizmin; menşevizmden troçkizme, euro kom. nizmden sivil toplumcu liberal sosyalizm e bütün sosyalizm akımlarının tarihlerinin on akıllı adama (*), komite adamları na karşı mücadeleden ibaret bir tarih olması bir rastlantı değildir. Partide, işlevine uygun bir birinci kesim olmadan; yerel örgütlere dal budak salmış bir profesyoneller topluluğu ve profesyonel devrimci bir mekanizma oluşturmadan, işçi sınıfının programı boş bir laf yığını olarak kalmaya mahkumdur.
Örneğin varsayalım ki, partinin yönetici kesimi, yani birinci kesimi, devrimciliği meslek edinmiş, yeterli teorik, politik formasyona ve örgütleyici deneyime sahip, adanmış kimselerden oluşmamaktadır.. Zamanının çounu kendi mesleğine adayan, hayata özel işinin dar sınırından bakmaya alışmış, hükümet ve polisin manevra ve saldırıları karşısında eğitimsiz, deneyimsiz kimselerle, hareketin tam merkezleşmesi, her yönden örgütlenmesi ve hergünk. pratik yönetimi gibi işler nasıl başarılacaktır? Gününün büyük bölümünü mesleğine ayırmak zorunda olduğunda, yönetici kişiler nasıl beceri ve deneyim kazanacaklar, nasıl bir iş disiplini uygulayacaklardır? Bu türden politikacı ve örgütç. ler cesur ve yürekli planları nasıl düşünecekler ve uygulayacaklardır?
Bu nitelikteki sorular kuşkusuz çoaltılabilir. Fakat buna gerek yok. Neresinden, nasıl bakılırsa bakılsın; bütün mücadele (teorik, politik, ekonomik) biçimlerinin uyumlu bir şekilde birleştirilmesi, hareketin ve partinin, sermayenin saldırıları püskürtülerek her yönden örgütlenmesi ve yönetimi işleri, tam bir merkezleşmeyi, kesintisiz bilgiyi, günlük takibi vs. Gerektirdiği gibi, uzmanlaşmayı, her alanda ustalaşmayı da gerektirir. Yüz kızartıcı olduğunu bile bile itiraf edelim: uzmanlaşmanın bulunmayışı, şu anda bile, örgüt ve çalışma tekniğimizin en ciddi eksiklerinden biri durumundadır.
Söz konusu görevlerin ve işçilerin gerçek bir parti haline gelmesinin zorunlu kıldığı işlerin; amatörlükle, amatörlüğün t. revleri durumundaki ufuksuzluk, deneyimsizlik, ilkellik, yüzeysellik vs. ile başarılacağını düşünmek aptalca olurdu. Amatörlük, bir ekonomist sevdasıdır. Bir yandan, yukarıda söz konusu edilen zorunlu parti görevleri; öte yandan bunların gerekli kıldığı merkezleşme ve yönetim zorunlulukları; bunlar, işbölüm. (ve kuşkusuz işbirliği) halinde çalışan profesyonel ve herbiri çalışmanın değişik bir yönünde uzmanlaşmış, ustalaşmış kişilerden oluşan merkezi bir aygıtı zorunlu kılarlar.
Parti işinin, profesyonel bir iş olduğunu söyledik. Bu, yerel ve temel örgütler ağında örgütlenmiş olan ve gündelik çalışma yürüten işçi örgütlerinin ve çalışmalarının küçümsenmesi anlamına gelmez. Partinin profesyonel kesimi; uzmanlaşmış profesyonel devrimciler aygıtı esasta, bu örgütlerin çalışmasının profesyonelce bir derinliğe kavuşturulması ve birleştirilmesi için gereklidir. Öte yandan, partinin profesyonel kesimi, parti yerel ve temel örgütlerinin çalışmasının gerçek bir parti çalışması d. zeyine ulaşması bakımından gerekli olduğu gibi; onlardan bağımsız da değildir, onlara dayanır; bu örgütlerden beslenmesinin yanı sıra, onlar tarafından seçilir, onaylanır ve denetlenir.
Biz istesek de istemesek de şu sınıf mücadelelerinin bir gerçeğidir: Yığının ortalama öesi olan işçiler, grevlerde ve polisle ve askeri birliklerle yapılan sokak çatışmalarında insanüst. bir enerji ve özveri gösterebilirler ve tüm hareketimizin sonucunu belirleyebilirler (ve belirleyecek olanlar yalnızca onlardır); ama siyasal polise karşı (bu, geniş anlamıyla sermaye ve devlet olarak düşünülmelidir-bize ait) m. cadele özel nitelikler gerektirir, profesyonel devrimciler gerektirir. (Lenin, Ne Yapmalı, S. 137) Lenin'in yüzyılın başındaki bu sözleri, sermayenin aldatıcı olanakları ve mücadele koşullarının çok daha karmaşıklaştığı bugünk. dönemde, açıktır ki, gerçeği daha çarpıcı bir şekilde dile getirmekte ve daha büyük bir önem taşımaktadır.
Yığınların kendiliğinden kabarışı ne kadar büyük ve hareket ne kadar yaygın olursa , partinin teorik, siyasal ve örgütsel çalışması için daha yüksek bir bilinç göstermesi gereği de o ölçüde artar. (Lenin) Hareketteki her gelişme, bizden o ölçüde artan bir yetenek talep eder. Böyle bir talep artışı karşısında, günün on oniki saatini çalışarak geçiren bir işçinin karşı karşıya kalacağı çaresizliği, çözümsüzlü.; bunun harekete ve o işçiye vereceği zararı herhalde hiçbirimiz düşünmek istemeyiz. Tabii ki, böyle bir durumda esas olarak, mesleğine karşı sorumlu olan parti sorumlusu bir memurun veya sözgelimi titl sahibi ve özel işine bağlı bir parti şefinin içine düşeceği zavallı oportünizmi de.
Işçi sınıfının partisi, amatörce ve amatörlere dayanan bir çalışma ile ileriye doğru tek bir adım bile atamaz. Daha da ötesi parti, kendilerini, herhangi bir şekilde profesyonel ilan edenler ve kendiliğinden böyle sayılanlar ın yürüttü. profesyonel çalışma yla da bir yere varamaz.
Böyle bir profesyonellik ve çalışma ya mahkum duruma düşmek veya boyun emek zorunda kalmak ancak bir cinayet olabilir. Proleter sınıf mücadelesinin talep ettiği şeyi anlamak için kahin olmak gerekmez; tarihe ve politik yaşamda bugün olup bitene şöyle bir bakmak yeter. Tarihe ve güncel olgulara baktık: uzman yazarlar ve muhabirler kadrosuna ve profesyonel gazetecilere ve parlamenterlere duyulan ihtiyaç (Lenin) bir süre olsun görmezden gelinebilir mi? Peki değişik görevler üstlenecek profesyonel ajitatör, propagandacı ve örgütç. lere (Lenin) duyulan ihtiyaç yadsınabilir mi? Hayır, bunlar görmezden gelinemez ve yadsınamazlar.
Bunları görmezden gelmek veya yadsımak, sadece gün yirmidört saatini devrime adama zorunluluğunu değil; aynı zamanda, hareketin ve çalışmanın bütün yönlerden gelişmesi ve merkezileşmesinin koşulu olan uzmanlaşma ve işbölümü temelinde çalışmayı da görmezden gelmek, yadsımak demektir. eğer parti örgüt., harekete yön verecek olan sürekli bir örgüt olacak; işçiler bu örgütte birleşecek ve m. cadele edeceklerse, bunların görülmemesi ve yadsınması bir gafletten başka birşey olamaz.
Bunları görmemek veya yadsımak bir yana partimiz, yığınların sadece somut istemler öne sürmesini değil, işçi yığınlarının giderek artan sayıda profesyonel devrimciler öne sürmesini sağlama (Lenin) tutumunda olmalıdır. Çünkü, kendilerini özel olarak ve tamamen sosyal demokrat (işçi sınıfı ve komünizm-bize ait) eyleme adayan ve sabırla, inatla profesyonel devrimci eğitimlerini yapan adamlar (Lenin, Ne Yapmali, s.137, 156) olmadan, bütün harekete yön verebilecek olan sürekli bir örgüt kurmak olanaksızdır.
Sermayeye karşı başarı ile mücadele bilgi ve deneyime dayanan yetenekler gerektirir. Yığınları, gerçek, kararlı ve son devrimci savaşıma çekecek olan özgün yolu ya da olayların seyrindeki özel dönüşleri arayabilmek ve doğru bir biçimde saptayabilmek: sermaye karşısında bir parti olarak var olabilmek ve mücadele edebilmek için en öndeki iş işte budur ve bu, amatör devrimcilik le başarılacak bir iş değildir; parti işinden başka şeyle uraşmayan bir profesyonel çekirdek sadece bu nedenle bile zorunludur.
Bu zorunluluk hiçbir şekilde yadsınamaz. Zorunluluk bu; ama her ne hikmetse , profesyonel devrimciler aygıtı, sorumluluk ve disiplin temelinde merkezileşmiş bir örgüt anlayış ve pratiği yüz yıldan bu yana hep saldırı altındadır. Suçlayıcıların teraneleri ise hep aynı: yönetimin diktatörlük heveslisi kişilere ye verilmesi ve demokrasinin ortadan kaldırılması gibi teraneler.. Ya işçilerin bu teraneler karşısındaki tutumları? Işçiler, kitlelerden kopan her işçi örgütünün, bürokratikleşme eğilimi göstereceği gibi, barında bürokrat ve köt. niyetli kişileri de besleyeceğini elbette bilirler. Fakat işçiler, bu teraneleri her yeni durumda bir kenara itmeyi olduğu gibi; kendilerine gerekli örgütün, bir burjuvanın kendini tatmin kulüb. değil, bir mücadele ve savaş örgüt. olduğunu da bilirler. Onlar, profesyonel devrimci aygıt ve disiplin temelinde merkezleşmiş örgütün en temel özelliğinin; kitlelerle kopmazcasına balanmak ve bu bağı en az kendi merkezileşmesi oranda güçlendirmek, derinleştirmek olduğunu ise, oyuncak demokrasi teraneleri gerekçeleri yle akıllarından asla çıkarmamaları gerektiğini ise hiç atlamazlar.
Işçilerin, örgütlerinde demokrasisizlik diye bir dertleri olamaz. Zira devrimci parti, öyle başıboş denetimsiz çalışan bir parti değildir. işçi örgütünün kitleler karşısındaki durumu ve amacı; kitlelerin çıkar ve kurtuluşuna adanmış devrimci çalışma, parti ve çevrelerinde yoldaşlık görevlerine aykırı davranışları amansız bir şekilde cezalandıran öyle bir kamuoyu yaratır ki, bireyci oyuncak demokratçılık ın salayacağı hiçbir denetimci olanak, bu kamuoyunun denetlediği yoldaşlık anlayışı nın (oyuncak demokratçılık değil, gerçek demokratlık, bu yoldaşlık anlayışının temel unsurlarından biridir) saglayacagı (N. Yap. S. ı72-3, Lenin) demokratik denetimle asla boy ölçüşemez. Kaldı ki, açık hareket geliştikçe artan açıklık , gittikçe gelişen seçim ilkesi ve öteki demokratik mekanizmalar, partide işçi kitlesinin ve önc. işçilerin iradesinin hakim olması, örg. tün kitlelere sistematik olarak yakınlaştırılması ve her nasılsa çıkan, çıkacak olan köt. niyetli ve düşmüş kişilerin ayıklanması bakımından temel birer silah olarak eldedirler.
Profesyonel kadrolara dayanma, çounluğu profesyonel kadrolardan meydana gelmiş merkezi bir aygıt oluşturma ve sorumluluk ve disiplin vs.. Bunlar, örgütteki demokrasinin önünde bir engel değildir; tam aksine, işçilerin sınıf mücadelesinin, amaçlarına ulaşmaları ve iradelerini gerçekleştirmeleri ile birlikte; demokrasinin örgütte gelişmesi ve aynı zamanda, sermaye ve piyasa solunun dışa vurumu olarak ortaya çıkan ve daha ilk çatışmada uzlaşmaya hazır olan bireyci öelerin saflardan sürekli ayıklanmasının güvenceleridir. Partiyi bu güvencelerden mahrum bırakmak, sınıfı sermaye karşısında silahsızlandırmakla ve partiye de sınıfa da açıktan ihanet etmekle aynı şey demektir.
Söz konusu demokratçı ve sosyalist teraneler, polis örgütünün halkı ve tutuklanmış partilileri tahrik etme, çözme propagandasından farksızdır. Devrimci işçi, bu gerici teraneleri dinlemez; bütün öteki şeylerin yanı sıra şunları da bilir: Partinin profesyonel kesimi onun öncü, örgütleyici kesimidir; olagan olarak yürüttügü işler, profesyonelce yapılması gereken hayati derecede önemli yönetici, örgütleyici işlerdir. Ve aynı şekilde; ihtiyaç içindeki veya şu ya da bu nedenle müşküle düşmüş durumdaki örgütlerin yardımına koşma ve hareketin yenilgisi veya ezilmesi halinde örgüt. en ağır koşullarda yeniden kurma vs. gibi görevler de açık ki ancak, partinin bu genellikle profesyonel kesimi nin yeterli derecede gelişmesi ve sürekli yenilenmesi sayesinde başarılabilir.
Öte yandan, partinin sınıf karakteri için, profesyonel işçi devrimcilerin varlığı ve bunların profesyonel topluluk içinde giderek çounluk oluşturması önemlidir. Işçilerin, profesyonelce çalışmayı örenmeleri, aralarından profesyonel devrimciler çıkarmaları ve profesyonellerden oluşan bir parti kesimi oluşturmaları sermayenin en fazla çekindiği şeydir. Böyle bir gelişme kuşkusuz, varoluş koşulunu işçilerin uyuşukluğu ve girişkenlik zayıflığında bulan tasfiyeci liberal akımı ve öteki piyasa akımlarını da ürkütür. Zira bu, işçilerin kaderlerini ellerine almaları, sınıfın enerji ve yeteneklerinin açıa çıkması ve maddi bir güce dönüşmesinin örgütsel temelini sökülemez kılan en hayati adımdır. Işçi sınıfının, sınıf mücadelelerinde kendi adına yer alması ve amacına ulaşması; ileri güçlerini biriktirmesi, bilinçli güçler olarak örgütlemesi ve mücadelenin her önemli dönemecinde bir sonraki döneme devretmeyi başarmasıyla doğrudan bağlıdır. Dolayısıyla da, bir sınıf partisinin hedefi, her hangi bir şekilde profesyonel devrimci yetiştirmek olamaz(*); o, işçiler arasından yeterli sayıda profesyonel işçi devrimci nin yetişmesine ve bunların, partinin yönetimini her kademede üstlenmelerine özel önem verir. Kökeni ne olursa olsun, parti işlerinden başka herhangi bir işle uraşmayan ve sistemli çalışan bir önder kadro nun ihtiyaca uygun gelişmesi ve merkezileşmesi ise, başta zorunlu ama geçici bir gereklilik ve hedefe ulaşmada kaçınılamaz bir geçiş koşuludur.
Açıktır, giderek gelişen bir profesyoneller aygıtına ve bu aygıtı sürekli olarak işçiler arasında geliştirme politikasına sahip olmadan, gerçekten devrimci bir parti çalışması yürütülemez. eğer böyle olmasaydı, tek tek işyerlerindeki işçiler, ülke çapındaki bütünün bir parçası olarak birleştirilip örgütlenemeyeceği gibi; sınıfın, sınıflar arası mücadeleye kendi politik temsilcileri aracılığı ile bağımsız bir parti olarak girmesi ve mücadelesine gerçek bir sınıf mücadelesi (politik mücadele) karakteri kazandırması olanaksız olurdu.
Her cephede yeniden inşa ve profesyonel parti çalışması
Örgütümüzün, Türkiye de çalışmasını giderek geliştiren ve işçiler arasındaki mevzilerini güçlendiren tek örgüt olduğu söylenebilir. Sınıf içinde olup bitenler, bu gerçeği yadsınamaz bir şekilde vurgular. Bütün öteki örgütler savrulurken, örgüt. müzün çalışmasını ilerletmesi ve işçiler arasındaki mevzilerini nispeten de olsa güçlendirmesinin bir nedeni elbette vardır. Ve öteki (siyasal, ideolojik alandaki) nedenleri bir yana bırakarak söylersek; bunun nedenlerinin, esas olarak partimizin, profesyonel bir aygıta dayanarak; yani partinin birinci kesimini, genellikle profesyonel devrimcilerden oluşan bir aygıt olarak örgütleyerek çalışmasında yattığının altını çizmemiz gerekmektedir.
Çalışmanın profesyonel bir temele oturtulması ve genellikle profesyonel devrimcilerden oluşan bir aygıt elinde merkezileştirilmesi politikası partimizin temel politikalarından biridir. 1975'lerdekiler başta olmak üzere, bellibaşlı materyallerine ve yaşamı boyuncaki pratiğine bakan herkes görür: partimiz, parti çalışmasını baştan bu yana, hep profesyonelce yapılan bir çalışma olarak ele almış; örgütlerini ve çalışmasını, hep profesyonel çekirdeklere ve aygıtlara dayanarak örgütleyen ve yöneten bir parti olmuştur. Bu yadsınamaz bir doğrudur. Ama bütün bu yadsınamazlıa; bütün bu profesyonel olarak çalışma çabasına karşın, örgütümüz ve çalışmamızda harekete de zarar veren zaaf ve eksikler de yaşanmıştır ve halen yaşanmaktadır da. Örneğin, örgütümüzün büyümesi ve çalışmasının, hareketin olanak verdiği düzeyi henüz bulamadığı ve halen hareketin ve işçilerin talep ettiklerinin ciddi oranda gerisinde seyrettiği de bir olgudur.
Örgütlerimizin olabilir oranda büyümemesi ve çalışmamızın ihtiyacın gerisinde kalması nasıl açıklanabilir? Örgütlerin büyüme ve çalışmasındaki bu gerilik, Lenin'in yüzyılın başında Rusya daki örgütlenme ve çalışma için söylediği gibi, hareketin kendiliğinden temelinin genişliğine kıyasla devrimci çalışmanın kapsamı(nın) dar kalmasında yatmaktadır. Geniş kendiliğinden temel in, kapsamı dar kalan devrimci çalışma yı etkisi altına alması ve ona kendi kendiliğinden özelliklerini (1) kabul ettirmesi: çalışmamızdaki kesintililik, sebatsızlık, ilkellik, dar deneycilik, beceriksizlik vs. biçimindeki kendiliğindenci zaafların olduğu gibi; sınıf içindeki bilinçili işçi kümeleri ve örgütlerimizin olabilir oranda gelişememesinin nedenlerinin de burada yattığı söylenebilinir.
Hal böyle olunca, hareketin uyandırdığı ileri işçi kitlesi tasfiye ve tahribata uramasının yanı sıra; örgütl. işçiler gereken oranda birikmediğinden, hareketteki kendiliğindenlik de fazlaca geriletilememektedir. Ayrıca, sol piyasanın örgütümüzdeki etkisi, hareketteki kendiliğindenliğe karşı mücadeleyi baltalarken; çalışmamızdaki kendiliğindenci aşınma ve boşluklar, piyasa değerleri nin örgütümüze sızma ve etki alanı da olmaktadır.
Profesyonel çalışmaya ve profesyonellerden oluşan merkezi bir aygıta dayanmaya gereken önemin verilmemesi değil; tam aksine, profesyonel olarak yürütülen çalışmanın içeriğinin amatörce zayıflıklar taşıması ve genellikle profesyonellerden oluşan yöneticiler topluluğunu geliştirme, güçlendirme ve yenilemedeki çizgi ve tutumun bu zayıflıkların etki alanına girmesi: Sorunumuz işte buradadır..
Çalışmanın kapsamı ve örgütlerimizin büyümesindeki geriliğe işaret eden olguların ve örgütümüzle ilgli yukarda özetlediğimiz olguların gösterdiği şey budur. Tıpkı, 96 Genel Konferansı tartışmaları ve Konferans sonrası D. Sesi sayılarının pratik olarak mücadele ederken işaret ettiği ve gösterdiği gibi.
Demek ki, her ne kadar profesyonel çekirdeklere ve bunlardan oluşan merkezi bir aygıta dayanarak çalışsak da; bugünk. sorunumuz gene de, çalışmanın kapsamı ve örgütlerin büyümesinin amatörce zaaf ve hatalar nedeniyle geri kalması; yani profesyonel çalışmamızın içeriğinin çok yönlü geliştirilmesi, profesyonelce bir derinlik, olgunluk ve kesintisizlik vs. kazandırılması sorunudur.
Biçimde profesyonellik, ama içerikte amatörce zayıflık.. Buradan doan zaaflar, sadece, kitleler içindeki çalışmadaki zaaflar olarak kalmazlar; aksine dönüp, profesyonel çalışma ve profesyoneller aygıtına dayanma tutumunu da baltalarlar. Nitekim öyle de olmaktadır: öyle ki, söz edilen zaaflar, partimizin sorun olmaktan çıkarmak üzere önüne alacağı en önemli zaaflar özelliği kazanmışlardır.\par \par Gerek Türkiye de, gerekse Kürdistan da işçi emekçi hareketi, Kürt ulusal hareketi ve gençlik hareketi, görüldü. kadarıyla yeni bir döneme adım atmaktadır. Hareketin, öncekinden daha geniş olduğu tartışılamaz olan bir temel üzerinde yeni bir döneme adım atmakta olduğu bugünk. koşullarda; çalışmamızın kapsamının dar kalması ve örgütümüzün büyümesi nin hareketin talep ettiğinin gerisi nde seyretmesi elbette kabul edilemez. Bunun aksi açıktır ki, işçi ve emekçi hareketi ve onu sürükleyen genç işçi ve emekçi kitlesi karşısında işlenen bir cinayet ve üst. ört. lemez bir suç da olacaktır.
Durum böyle olunca, doaldır ki çalışmamızın kapsamı nın genişliği, hareketin kendiliğinden temelinin genişliği ni aşacak; çalışmamız ufuksuzluk, ilkellik, günübirlikçilik, beceriksizlik ve istikrarsızlık vs. den kurtulacaktır. eğer, hareketin ileri kitlesine, girilmekte olan yeni dönemde, devrimci bir alternatif sunulacak ve sınıfın bilinçli öncüs. olarak tahribatsız örgütlenecekse, örgütlerimizin bunu başarmadan başka bir çaresi yoktur.
Çalışmanın kapsamının , hareketin kendiliğinden temeli nin derinliği ve genişliğinden daha derin ve daha geniş bir özellik kazanması: örgütümüzün önümüzdeki dönemdeki sorunu bir anlamıyla da budur ve çalışmamızın böylesine zenginlik ve derinlik kazanması, hiç kuşku yok; onun, profesyonel devrimcilerden oluşan bir aygıta dayanılarak yürütülen gerçek bir parti çalışması düzeyine yükseltilmesi de olacaktır.
Neresinden bakılırsa bakılsın; genellikle profesyonel öelerden oluşan bugünk. yönetici kesimimizin ve hemen çevresinde bulunan işçi ve genç militanlar kitlemizin, örgütte önümüzdeki dönemde oynayacagı rolün, çalışmanın gerçekten profesyonelce yürütülen bir çalışma düzeyine yükseltilmesinin ve profesyoneller aygıtının sürekli olarak yenilemesinin önemini anlaması zorunludur. Açıktır, bugünk. sorunlarımızın temel bir sorun olmaktan çıkmasının önünde, kendi geriliklerimiz in dışında hiçbir engel yoktur.
Örgütümüzün gereğince büyümesi ve çalışmanın kapsamındaki gerilik ve darlığın aşılmasının olanakları ve bu olanakları kullanmada nelere dayanılacağı, başka pek çok materyalde olduğu gibi, bu yazıda da vurgulanmaktadır. Ki bunlar, konuyla az çok ilgili ve eylem içindeki kimseler için, görülemez ve anlaşılamaz şeyler olmasa gerektir.
Ilk olarak, partimizin genellikle profesyonel devrimcilerden oluşan birinci kesimi , hareketin ve örgütün gündemine ve olaylara giderek daha derinden hakim olacağı bir pozisyonu tutmak için özel bir tutuma sahip olmalı; örgütlenmesini, tam profesyonel çalışacağı ve her şeyin tam olarak merkezleşeceği bir anlayış ve biçim içinde sürekli güçlendirmelidir. Hareketin her dönemecinde yenilenen kadro politikasının merkezini oluşturan profesyonel kadro anlayışı ve profesyoneller aygıtını, hiçbir bürokratik ve demokratçı baskı altında kalmadan yenileme ve inşa politikası hayati bir gerekliliktir.
Ikinci olarak, profesyonel kadroların ve genel olarak kadroların yetiştirilmesindeki belirsizlikler ortadan kaldırılmalıdır. Kadro ve profesyonel kadro sorunu, hergünkü mücadeleye katılma ve işçilerin bilinç ve örgütlenmelerini bu mücadele içinde geliştirmelerine yardım etme sorunudur. Burada önemli olan şudur ki, günlük mücadelenin hayhuyu na teslim olunmamalı ve merkezini kadro (ve profesyonel kadro) yetiştirme hedefinin oluşturduğu işçilerin parti örgütü olarak örgütlenmesi görevleri ihmal edilmemelidir. Çogu kişinin sandığının aksine, profesyonel devrimci eğitimlerini yapan adamalara sahip olma sorunu, hareketin istikbal vaadeden öelerini, hergünk. çalışmada giderek daha ileriden görevlendirme ve sınıf mücadelelerinin tarihi ve güncel (uluslararası ve ulusal çaptaki) tecrübesini ve hareketin birikimini özdeneyim yoluyla edinmelerini sağlamadan başka bir şey değildir. Yetiştirme ve eğitimin temelinin, sorumluluk ve iş olduğu; örenme, kendini yetiştirme isteği, yeteneği ve azminin temelinde, balanılan sınıfın kurtuluşuna adanmış emek ve işe duyulan sorumluluğun yattığı asla unutulmamalıdır.
Üçüncü olarak, gerek örgütün hergünkü mücadelenin talep ettiği çalışmayı yapma yeteneği göstermesi, gerekse kadroların yetişmesine uygun ortamın doması bakımından partideki demokratik merkeziyetçilik ve disiplin ilkesinin yeniden ayakları üzerine dikilmesi özel önem taşımaktadır. Yani, merkezkaç ve demokratçı anlayış ve alışkanlıkları püskürtmek; merekeziyetçiliği, iş disiplinini ve demokrasiyi olabildiğince etkili hale getirmek için, bu eğilimler karşısında gerilemeyen; kişilerin yükseltilmelerini, öteki bütün ölçüler den kurtararak parti için yapılan iş, parti ilkesi ve parti ahlakı ile balayan profesyonelce bir çizgi ve tutum zorunludur. Demokratik merkeziyetçilik ve disiplin üzerinde oluşmuş, bu noktadan derinleşen; kitlelerle balarını canlı tutan devrimci bir örgüt yaşamı olmadığında, fazlaca bir şeyin yapılamayacağı anlaşılamaz değildir.
Dördüncü olarak, yukarıdaki üç maddede belirtilen görevlerin başarılmasında, kollektif tecrübenin ve somut güncel deneyimin oynayacağı rolün anlaşılması gerekir. Işçi hareketi ve genel olarak örgüt olduğu gibi; yönetici organlar ve kadrolar da, hareketin tarihi tecrübelerini, örgütün kollektif deneyimini ve öncü işçilerin çalışmalarının verilerini özümseyerek ve özdeneyim yoluyla malederek gelişir, ilerlerler.
Partimizin tecrübeleri ve işçilerin güncel deneyimleri az değildir; bu birikim ve deneyimlerin, gündeme hakimiyet, örgütleme ve yönetim alanında ve genç kuşağın piyasa etkisini yıkarak yetişmesinde, dayanılan en temel dinamikler olarak değerlendirilebilmesi büyük önem taşımaktadır. Gerek, örgütlerimizin büyümesi ve çalışmasındaki gerilik ve dar lığın; gerekse, yığın hareketinin kendi dinamiklerini kullanmasındaki ataletin aşılması ve kısır döngü lerin kırılmasında vurgulanan bu dört nokta özellikle önem arzetmektedir.
Özellikle de, genellikle profesyonel devrimcilerden oluşan kesimin, gerçekten profesyonel olarak çalışması; kendini sürekli yenileyecek, çalışmasına derinlik, kesintisizlik verecek bir anlayışla hareket etmesi zorunlu. Az çok istikrarlı bir kitle hareketinin, piyasa değerlerini süpüreceği ve özel hassasiyetleri gereksiz hale getireceği döneme kadarki süre içinde, sorunlarımızın olaanüst. bir ilgi gerektirdiği son derece açıktır.
Öte yandan, dönemin ve ülkenin koşullarının belirlediği ve önem kazandırdığı somut zorunluluklar elbette gözden kaçmamalıdır: Ilkin, örgüt sorunundaki sınıf dışı piyasacı anlayışların, biçimci ve liberal örgütlenmenin etkisinin yıkılması; ikincisi, örgütte profesyonel çalışma ve profesyonellikle ilgili olarak var olan yanlış anlayışların ve bunların yarattığı atmosferin değişmesi için mücadele zorunludur. Hem, çalışmanın profesyonellik derecesini sınayacak ve hem de profesyoneller topluluğunu geliştirecek ve yenileyecek olanakların, öncelikle bu alanlardaki mücadelelerde bulunabileceği unutulmamalıdır.
Işçiler arasında örgütlenme, çalışmanın araç ve olanakları
Daha önceki sayılarımızda belirttiğimiz gibi; sınıf dışı sosyalist örgütlenme anlayışı, işçi ve emekçi kitlelerin ve çıkarlarının, örgütün çıkarları için istismar edilmesine, kullanılmasına dayanır. Bu türden sınıf dışı örgütlerin, söz gelimi bir fabrikada işçilerin uyanması, hareketini ve örgütünü yönetmek üzere örgütlenmesi diye bir sorunları yoktur. Bu örgütler, kitlelerin dışında mevzilenen örgütlerdir; bunların işyerleri ile ilişkilerini, bir kaç gerekli kişinin kazanılması ve kendi örgüt işleri ne koşulması amacı belirler.
Bir komünist veya işçi partisi, kuşkusuz böyle hareket edemez. O nun, işçilerin çıkarlarından ayrı çıkarları yoktur; bu nedenle de, işçinin aydınlanması, örgütlenmesi ve örgütünü girişkenlikle yönetmesine dayanır. Bunun içindir ki parti örgütü, kitlelerin dışında; dışardan seslenen değil, kitleler arasında mevzilenen, çalışan bir örgüttür; parti, işçileri kendine uydurmaya çalışmaz; kendini işçilerin durumuna uydurarak örgütlenir.
Farklı nitelikteki bu iki örgüt türünden ilkinin; yani sınıf dışı sosyalist örgütün, işçi hareketinin politik harekete genişlemesi diye bir sorunu yoktur; o, işçilerin uyuşkuluğundan yana, sendikalist (sendikalarda mevzi kazanma, buraları işçileri örgütünün yedeği yapma vs.) ve kendiliğindenci bir örgüttür. Dolayısıyla da bu örgüt, sistematik bir işyeri çalışması ve örgütlenmesi yapama yeteneği gösteremez.
Ikincisine, yani sınıfın sosyalist örgütüne gelince; onun ilk amacı, işçiler arasından bir kaç kişiyi çekip kendinin kılmak değil; işçilerin, fabrikalarda kendi öncü çekirdeklerini örgütlemeleri; onlar etrafında bölünmeden birleşmeleri ve hareketlerini politik harekete genişletmelerine yardımdır. Işçilerin, fabrikalarda politik örgüt haline gelmeleri, sendikaları ve öteki örgütleri kurup yönetmeleri ilk amaç olduğu içindir ki, işçilerin partisinin, fabirika ve işyeri çalışması ve örgütlenmesini temel çalışma ve örgütlenme biçimi olarak ele alması ve uygulaması son derece doaldır ve sınıfsal ideolojik bir zorunluluktur.
Sınıf dışı örgütlerin geleneksel çalışmaları, afiş as, bildiri dagıt, eylem yap (sag ve sol eğilimliler bunu kendilerine özgü sagcı ve solcu yöntemlerle yaparlar) denilibilecek türden bir çalışmadır. Bu arada tabiği ki, kendi dışlarındaki kitle örgütlerinin yaptığı eylemlerde propaganda yapılması da ihmal edilmez. Bu çalışmanın öteki yüzü ise, kuşkusuz tek tek adam kazanma , çeşitli örgüt yönetimlerine girme işlerinden; ele geçirilen kürsü ve ilgili alandaki kitlenin, örgütün hizmetine nasıl sokulacağının ve muhalefet edenin tasfiyesinin nasıl başarılacağının örenilmesi ve uygulanması vs.den oluşur.
Sınıf örgütünün çalışması, anlayış olarak da, pratik olarak da elbette böyle olmayacaktır. Nitekim, partimiz yirmibeş yıl önce bu çalışma anlayışından teorik olarak ayrılmıştır. O günden bu yana, bu anlayıştan pratik olarak da önemli oranda uzaklaşmıştır. Buna karşın, bu sınıf dışı örgüt ve çalışma anlayış ve pratiğinin etkisinin halen var olduğu ve bu etkinin örgütlerimizin anlayışını çarpıtmaya devam ettiği yadsınamaz.
Liberal ve bürokratik piyasanın, kesintisiz işyeri çalışması yeteneği taşımayan, işçilerin yaşamından kopuk, onların dışında kalan örgüt. nün etkisinden ve birkaç kişi kazanma ile işi halletme anlayış ve pratiğinden kurtulamama sorunu: bir çok parti görevlisi ve çevresinin anlayış ve deneyimi, yukarıda belirtilen piyasacı örgüt ve çalışma anlayış ve deneyimi ni aşmıyor; parti nasıl diretirse diretsin, bir çok yerde ve bir çok durumda, bu vb. nedenlerle, fabrikalardaki ileri ve önc. işçi kümeleri arasına girilemiyor.
Bu sınıf dışı anlayış ve işçiler arasına katılmada görülen bu yeteneksizlik, başka şeylerle birlikte, kuşkusuz ancak amatörce yaklaşımların kütlükleri, sorumsuzlukları vsüden ileri gelmektedir. Ve bunlar ancak, profesyonelce bir yaklaşım ve çalışma ile aşılabilir.
Örgüt sorunlarında, sorunların profesyonelce üstesinden gelinişinin kendini göstereceği ilk alan, işyeri çalışmasındaki dışardanlık durumunu değiştirme; yanı sıra mevcut örgütlenme çizgisini, örgütün yapısının orijinalitesini, işçileri çekmedeki özgün kitlevi özelliklerini anlama ve sınıf temeline oturtma görevinin üstesinden gelme alanıdır.
Belli başlı fabrika sorumlularının profesyonel olarak çalışmaları; bunların, bir iki eski taraftar a kapanmamaları, her fabrikada doal olarak ve kendiliğinden bir şekilde oluşmuş olan ileri işçi kümeleri (bunlar, hareket patladığında onu yöneten işçi kümeleridir ve her fabrikada ve işyerinde oraları çekip çevirecek genişlikte böylesi işçi kümelenmeleri vardır) arasına girmeleri; bu işçi kümelerinin (hergünkü mücadele içinde) giderek bir parti yaşamı oluşturmaları, parti grupları haline gelmeleri ve kendi parti komitelerini kurmaları: bir işyerini örgütlemek üzere görev alan kişiler ve sorumlu yöneticilerin yapacakları ilk iş, burada söylenenleri gerçekleştirmek (işlerinde işçilere yardım etmek) üzere anlayış ve mevzilerini yenilemek, profesyonelce ve adanmış bir tutumla işe sarılmaktır.
Ileri işçi kümeleri arasına girememeleri bir yana; kimi sorumlu kişiler, randevusuna gelmedi , şu olayda böyle davranmadı , şunun yaptığı işi yapmadı gibi gerekçelerle, partiye katılmış işçileri de ya dışlıyorlar ya da onlardan uzak durmaya özen gösteriyorlar. Kendi işlerini yapacak adam kaygıları ve devrimci olma gayretinden dogan kütlükler bir çok görevli kişinin adeta gözünü balamış durumda.
Örgütler, kuşkusuz her zaman işçiler arasında kurulmalı ve çalışmalıdır. Bunun yanı sıra, işçilerin politik örgütünün bugünk. özgünlü. şudur ki; onun örgütleri, ben sınıfımın partisindenim diyen her işçiyi kucaklar; bu işçilerin o anda neyi ne kadar yapabileceklerine bakmaksızın onları örgütüne katar. Çünkü bu örgüt, görevlilerini ve militanlarını, işçilerin guruplar (işaret edilen doal gruplaşmadan başlayarak) halinde örgütlenmeleri, her birinin parti karşısında sorumlu oldukları bir işe sahip olmaları, üyelik görevlerini örenmeleri ve yerine getirmeleri gibi işlerin sorumluluğunu üstlenmek ve gereklerini anlayışla, sabırla, ısrarla ve yetenekle yerine getirmekle yükümlendiren bir örgüttür.
Eğer parti ve görevli militanları, örgütü işçi hareketinin ve ileri işçilerin gelişme diyalektiği ve dinamizmine balama kararında iseler; eğer sorunlara amatör bir küçük burjuvanın sınıf dışılığı, ufuksuzluğu ve darlığı ile değil de, davasına gerçekten inanan bir profesyonelin geniş görüş açısı ve azmi ile yaklaşırlarsa, ilgili işyerlerinde bugünkü koşullarda, ortaya gerçek bir işçi örgütünün çıkmasının önünde hiçbir engel duramaz.
Fabrikalardaki ileri işçi çevrelerine, kendi biçimlerimizi dayatma değil, onların gruplaşmalarının (bir tür örgüt) kendi gelişim seyrine hızlandırıcı katkıda bulunmamız; temasa geçtiğimiz ve yeni katılan işçilerden, işlerimizi üstlenmelerini ve adanmışların disiplinini isteyerek değil, bağlı bulundukları işçilerce ve toplumca somut sayılan sorunlarla ilgili işler ve uyanışa giren işçinin göstereceği disiplinle (2) başlamamız; aralarına girmemiz ve her işçi kümesi ve işçinin, sınıfının gerçek temsilcisi olacagı pozisyona doğru ilerlemesini temin edecek sorumlulukları girişkenlikle üstlenmemiz zorunludur. Çalışmanın yenilenmesi, örgütün sınıf temeline oturması, kitleselleşmesi ve sınıf bileşiminin sıçrama yapmasının olanağı burada olduğu gibi; parti yaşamının, sınıfın yaşamına balanarak derinleşmesi ve istikrar içinde gelişmesinin olanagı da buradadır.
Işyeri örgüt çalışmasında, profesyonel yeteneğin kendini göstereceği ikinci alan ise, çalışma ve örgütleme olanak ve araçlarının verimlilikle kullanılması, çalışmanın kapsamlı ve kesintisiz gelişmesinin salanması ve güvenceye alınması alanıdır.
Olanak ve araçların, bir çok örgüt ve görevlimizce verimli ve ustaca değerlendirilememesi; çalışmada yüzeyselliklere, kesintilere yol açıyor ve sınıf dışı darlıkların yukarıda belirtilen etkilerini daha da ağırlaştırıyor. Bir çok örgütümüzün çalışmasının, kimi zamanlar içerikten yoksun olduğunu, basmakalıp sloganlara takılıp kaldığını ve bir çok durumda (neye yaradığına bakmadan ve sonucu takip etmeden) ''afiş as, bildiri dagıt, eylem yap'' (3) gibi adetten olduğu için yapılan işlere dönüştüğünü herkes görebilir.
Olanak ve araçlar, işlevlerine uygun olarak, devrimci, aynı zamanda verimli bir şekilde değerlendirilmediği takdirde, işçiler arasında örgütlenme ile ilgili çalışma nın yüzeyselleşmesi, biçimselleşmesi ve kişiselleşmesi (apolitik ilişki) kaçınılamazdır. Yani, örgütlerimiz işçiler arasında kurulsa ve üye tabanı söz edilen temele oturtulsa (bu araç olmadan olanaksız, ama varsayalım ki olanaklı) bile; çalışma ve örgütlenme araç ve olanakları iyi kullanılmadığında, kazanım ların biçimsel ve içeriksiz kalması önlenemezdir.
Söz gelimi, basını yazarak, dağıtarak, okunmasını temin ederek işçilerin yaşamına sokamıyorsak, işçilerin arasına ve yaşamlarına görevlilerimiz veya örgütlerimiz nasıl girecektir? Gene aynı şekilde kültür, sanat ve bilimin olanaklarını ve kültür, sanat ve bilim emekçilerinin uzmanlıklarını, bilgi ve görgülerini, ister işçi fonksiyonerler, isterse daha geriden gelen işçi kitleleri olsun, onların uyanışı, yaşamlarının aydınlanması, örgütlenmesi ve sermayeye karşı eğitimi ve silahlanmalarında ne kadar değerlendiriyoruz?
Öte yandan, çalışma yaşamı sorunlarını, parlamento gündemlerini, belediyesel sorunları, hükümet uygulamalarını, gençlik, salık, iş, eğitim vb. sorunları, daha ötesi ülkedeki ve dünyadaki ekonomik, sınıfsal, ulusal, kültürel vs. öteki olayları, özellikle de hareketin durgun olduğu dönemlerde işyerleri, emekçi semtleri ve diğer yerlerde, gündeme hangi türden örgütlerimiz hangi araçlarla ve ne gibi biçimler içinde getirmektedirler Bildiri, broşür ve düzenli düzensiz türden öteki materyallerin ve gene diyelim ki çeşitli örgüt biçimlerinin ve işçilerle ba kurmamıza, olmadığımız işyerlerini tanıma ve buralara girmemize hizmet edecek daha başka araç ve olanakların hangi amaçlarla ve nasıl kullanılması gerektiğini, hangi görevli ve örgütlerimizin ne kadar düşündüklerini ve ne gibi deneyimler yaşadıklarını ne kadar görmekte ve bilmekteyiz?
Örgütlerimiz hiçbir şey yapmıyor, biz de hiçbir şey bilmiyoruz değil kuşkusuz. Pek çok temel ve yerel örgütümüz, şu olayda veya bu işyerinde örnek alınması gereken iyi işler de yapıyor, ama sorun olan bunlar değil. Sorun, fabrika ve işyeri çalışmasının, araç ve olanaklar da değerlendirilerek profesyonelce yürütülen, çok yönl., derinlikli ve kesintisiz geliştirilen gerçek bir parti çalışması seviyesine çıkarılması sorundur.
Fabrika ve birim çalışması ve hareketin araç ve olanaklarının değerlendirilmesi söz konusu olduğunda, söz gelimi şu da hayati derecede önemlidir: Parti merkezi, hareketin dönüşleri ile ilgili tespitler yaptığında veya olaylar özgün değişiklikler gösterdiğinde, örgütlerimizin işyeri çalışmaları ve çalışmanın araçlarının kullanışlarında neler nasıl değişiklikler göstermektedir? Örneğin, hangi durumlarda bildirilerin, ne türden gelişmelerde broşürlerin daha ağırlık kazanması veya sloganların, basın organlarının, sendikal, siyasal, eğitsel vs. çalışmaların içerik ve biçimlerinde hangi durumda hangi yönde değişiklikler olması gerektiği üzerine hissedilir bir tutum ve anlayış oluşmuş mudur? Sorular çoaltılabilir ve başka alanlara yayılarak genişletilebilir. Ama burada görmemiz gereken şudur: hareketin açtığı olanaklar ve örgütlediği araçlar, işlevine uygun bir şekilde ve profesyonelce bir yetenekle kullanılamadığında; çalışmanın dışardan kalması, ilkelleşmesi, kesintiye ugraması ve tecrit çalışması na dönüşmesi doal olur.
Işyeri çalışmasında son derece önemli olan ve bugün özellikle değerli olan, hareket henüz yokken, olgunlaşmamışken çalışma yapmak ve kesintisiz çalışmaktır. Ayrıca işyeri çalışması, yukarıda söz ettiğimiz (etmediğimiz) sorunlar üzerinden, gene söz ettiğimiz (etmediğimiz) olanak ve araçlara dayanılarak yapılmak zorundadır. Bu, işçilerin giderek daha ileriden hareketlenmeleri, harekete geçtikleri zaman daha ileri talepler öne sürmeleri ve daha ileri, daha gelişmiş bir bilinçle örgütlenmeleri için zorunludur.
Olanaklar, araçlar ve sorunlar es geçildiği nde veya gereği gibi ele alınmadığında, gerçek bir işyeri ve birim çalışması olanaksız, aynı zamanda da anlamsızdır. Hareketin gerilediği koşullarda, çou yerdeki çalışmanın kesintiye uraması bir rastlantı değildir.
Görevlilerin işçiler arasına girmesi, onlar arasında yaşaması; örgütün fabrikadaki ileri işçi kümelerini kucaklayarak ve onları parti yaşamı içine çekerek şekillenmesi; yani yukardaki ilk maddede belirtilen görevlerin başarıyla yerine getirilmesi ancak, çalışmanın olanak ve araçlarının profesyonel bir sorumlulukla ele alınması sayesindi başarılabilir. Olanak ve araçların profesyonelce ele alınışı ve kullanılışına dayanan kesintisiz bir işyeri çalışması olmadan, işçilere tek bir adım yaklaşılması dahi olanaksızdır.
Hareketin olanak ve araçlarının profesyonelce kullanılışına ve örgütlenmemizin bugünk. özgünlüğünün anlaşılmasına dayanan ve bellibaşlı işyerlerindeki ileri işçilerin bölünmez bir kitle olarak örgütlenmesini hedefleyen kapsamlı, kesintisiz bir işyeri çalışması; bu, çalışmamızın kapsamının hareketin kendiliğinden temeğil nden daha geniş bir boyut kazanması ve örgütlerimizin büyümesindeki geriliğin kırılması da demektir.
Açıktır, fabrika ve işyeri çalışması ve örgütlenmesi, işçinin uyanışı, örgütlenmesi ve kaderini kendi eline almasının temel çalışma ve örgütlenme alanıdır ve bu alandaki çalışma ve örgütlenmenin yeri, başka herhangi bir çalışma ile asla doldurulamaz.
Eğer partimiz, gerçek bir sınıf partisi olacaksa; işyeri ve birim temelindeki çalışma ve örgütlenmesini yenilemek ve buralardaki çalışmanın olanak ve araçlarını işlevlerine uygun olarak kullanmayı başarmak zorundadır. Bunu başarmanın olanağı ise, kuşkusuz, amatörlüğün kütleşmiş görüş açısı ve iş becerisi nde değil; ancak, adanmış profesyonel devrimciliğin sunduğu anlayış, sorumluluk, disiplin, istikrar ve kapasitede bulunabilir.
Sunu hiç unutmamak gerekir: genellikle profesyonel devrimcilerden oluşan yöneticiler kesiminin örgütteki varlığının en önemli iki nedeninden biri, işyeri çalışması ve örgütlenmesinin, sınıf temeline oturmuş, çok yönlü, uyumlu ve kesintisiz bir çalışma ve örgütlenme olarak gelişmesini güvence altına almaktır. Kuşkusuz gene unutmamak gerekir ki, fabrika ve işyeri çalışması sorumluluğu, partideki profesyonel hayata ve daha genel görevlere geçişin bir okulu, bir sınav alanı özelliği de gösterir. Fabrika ve işyeri çalışma ve örgütlenmesi atlandığı zaman, profesyonel devrimcilik ten söz dahi edilemez.
Profesyonel devrimcileri topluluğu ve yeniden inşa sorunları
Profesyonel olarak çalışmanın ve genellikle profesyonellerden oluşan birinci kesim in örgütte varlığının en önemli iki nedeninden bir diğeri de, örgütün ve yürüttügü çalışmanın bütün yönlerden (teorik, siyasal, ekonomik ve ideolojik ve örgütsel yönlerden) ve uyumlu bir şekilde gelişmesi, birleşmesi ve merkezileşmesi görevidir.
Daha önce de belirtildi, işçi sınıfının tarih sahnesine bagımsız olarak çıkması ve kendi adına mücadele etmesi, mücadelenin; onu örgütleyen ve yöneten örgütün ve çalışmasının merkezileşmesini zorunlu kılar. Bu zorunluluk her şeyden önce, çalışmayı ve örgütü (hareketi örgütleme ve yönetmenin biçimi ve aracı olarak) örgütleyip yöneten parti birinci kesimi nin tam olarak merkezileşmiş bir aygıt olma zorunluluğu demektir.
Genellikle profesyonellerden oluşan merkezi bir aygıt ve bütün işlerin bu aygıt elinde merkezileşmesi denilince, bundan çıkan kuşkusuz, yönetim mekanizmasının örgütün üzerinde bir kabuk oluşturması değildir. Yani genellikle profesyonel olan yöneticiler topluluğunun, daha geriden gelen işçi kitleleri ile baglı bulunan parti temel ve yerel örgütleri içinde; bu örgütler ve partili partisiz işçiler arasında (yerel örgütler ve büyük işyeri ve fabrika görevleri ve öteki özel alan sorumlulukları yoluyla da) dal budak salmış bulunan devrimci bir omurga oluşturması gerekmektedir. Parti yönetici aygıtının, işlerin merkezileşmesi ve yetenekle yürütülmesinde bir güvence de olan mevzilenmesi işte ancak böyle olabilir ve bu, işçilerin ve halkın nabzını tutmak için olduğu gibi; ilk bölümlerde söz ettiğimiz sorumluluk ve disiplinin ve parti iş ve ahlakına balanmış bir demokrasinin güvenceye kavuşması ve demokratik mekanizmaların işlemesi için de bir önkoşuldur.
Hareketin yönü ve ilişkilerindeki dönüşleri gözlemek, işçi ve emekçilerin istek ve eğilimlerini, ruh durumlarını, neyi ne kadar arzu ettiklerini izlemek, onları harekete geçirecek, işin içine çekecek özgün yolu her yeni durumda bulmak ve hareketi, kayıplara izin vermeyen bir profesyonel yetkinliği ve otoritesi ile desteklemek, teşvik etmek vs..
Işçiler ve halk arasındaki çalışmanın içeriğinin, hareketin dönüşlerine, özgün yönlerine ve sonraki gelişmesinin ihtiyaçlarına vs. uygun olarak gelişmesini temin etmek; çalışmanın araçlarının, işçi sınıfı ve halkın yaşamına girebilecek, mücadelesinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir çizgide yürümesi ve kullanılmasını sürekli geliştirmek; örgütlerin ve hergünk. çalışmada kullandıkları araçların, parti politikalarına ve işçilerin yaşamı ve eylemine hergün yeniden ve daha ileriden balanmasını kesintisiz olarak sağlamak vs..
Parti iç yaşamını, sorumluluk ve disiplin temelinde sürekli sağlamlaştırmak; örgütteki ortamı, kadroların teorik formasyon, politik deneyim ve örgütleme alışkanlıkları kazanmaları için sürekli yenilemek; öteki sosyalist akımların etkilerine ve sınıf dışı liberal-bürokratik anlayış ve eylemlere karşı uyanıklığı her yönden artırmak; örgütün deneyimlerinden örenmeye ve işçilerden örenmeye ilgiyi sürekli canlandırmak, güçlendirmek vs..
Bütün bu görevler ve bunların yanına ilave edilebilecek daha başka görevler, yerel örgütlerin çalışmalarının güçlenmesinin; çalışmanın ve örgütün (hareketi geliştirme ve birleştirmenin aracı ve biçimi olarak) tek bir çizgi üzerinde yerel ve ulusal ölçekte merkezileşmesinin görevleridir.
Bunlar, profesyonel olarak çalışmayı (nedenleri ilk bölümlerde açıklanmıştır) zorunlu kıldıkları gibi; genellikle profesyonel devrimcilerden oluşan parti yöneticileri kesimi nin, rastgele bir şekilde veya bir kabuk olarak değil; başında merkez organın bulunduğu (örgütler ve işçiler arasında dal budak salan) devrimci, bükülmez bir omurga olarak örgütlenmesini ve sıkı bir şekilde merkezileşmesini de zorunlu kılarlar.
Bu olmadığında, işyeri ve birim çalışmasının ilerlemesi, örgütlerin gelişmesi ve tek bir çizgi üzerinde birleşmesi olanaksız olacağı gibi; yığınların hareketinin tek bir hedef üzerinde ve politik talepler çevresinde merkezileşmesi de olanaksız olacaktır.
Açıktır: yukarıdaki görevler ancak, profesyonellerden oluşan bir aygıta dayanılarak yerine getirilebillir ve bunların gereklerini üstlenecek devrimci bir örgüte de ancak bu sayede ulaşılabilir.
Profesyonel olarak çalışmak ve çalışmayı (ve örgüt.) profesyonel devrimcilerden oluşan bir aygıt elinde merkezileştirerek yürütmek, nereden bakılırsa bakılsın zorunludur. Fakat başarıya ulaşmak için, kendi başına bunu istemenin veya işin başında profesyonel kişilere dayanmış olma vs. nin yetmeyeceği de bir gerçektir. Profesyonel olarak çalışmayı ve profesyonel devrimcilerden oluşan merkezi bir aygıta dayanarak çalışmayı gerçekten başarabilmek için; yukarıda belirtilmiş olan görevler üzerine zihin açıklığı ve kesin bir tutum içinde olmanın yanı sıra, belirlenmiş bir profesyonel devrimci kadro ve profesyonel devrimci aygıt politikasına ihtiyaç bulunduğu da son derece açıktır. Öte yandan kuşkusuz, bu profesyonel devrimci kadro ve aygıt politikası, öyle anlaşılamaz, ulaşılamaz bir politika değil, elbette son derece açık, basit, anlaşılır ve uygulanabilir bir politika olmalıdır.
Böyle bir politikaya sahip olmak ve onu uygulanabilir kılmak, somut durumla ilgili bazı tespitler yapmayı ve bazı dikkat noktaları belirlemeyi kuşkusuz zorunlu kılmaktadır.
0lk olarak, yazı boyunca vurgulananlardan da anlaşılabileceği gibi; örgütümüz, kadro ve profesyonel kadro birikimi ve kadro ve profesyonel kadro yetiştirme çaba ve girişimleri bakımından hareketin gerisinde bulunmaktadır. Hareketin olaan koşullardaki yükselişi dönemlerindeki kadar olmasa da; toplum davaya uygun birçok insan yetiştirmektedir; ama biz bunların hepsini kullana madığımızdan, hareket bir tür, hiç adam yok - ama gene de yığınla adam var dönemi yaşamaya mahkum olmaktadır. rgütümüzde, bütün güçlerin kullanılması olanağını salayacak bir çalışmayı gerçekleştirecek yetenekte siyasal önderler, (ve) yetenekli örgütçülerin (Lenin) yokluğu veya ihtiyacın gerisinde olması: Yığınla adam olmasına karşın; harekette ve örgütümüzde olmayan veya ihtiyacın gerisinde olan türden adamlar bunlardır; örgütlerimiz, hareketin giderek daha da hissettirdiği bu türden adamlara duyulan ihtiyacı ve onları yetiştirme görevini, işçiler arasındaki çalışmanın ana konusu haline getirmedikleri takdirde, atılabilcek tek bir adım bile yoktur.
Ikinci olarak, profesyonel devrimciler aygıtına dayanarak çalışmanın gerekleri örgütte açık bir şekilde anlaşılmalıdır. Profesyonel olarak çalışmanın ve parti çalışmasının gerçekten profesyonel bir çalışma haline gelmesinin en önemli örgütsel koşulu, genellikle profesyonellerden oluşan parti yöneticileri kesiminin, sorumluluk ve disiplin temelinde sıkıca merkezileşmiş bir aygıt olarak örgütlenmesinde dile gelir. Bu merkezileşmenin mevzilenmesi ile ilgili bir zorunluluk (omurga olarak mevzilenme zorunluluğu) yukarıda belirtilmiştir. Ama, onun özelliği herhangi bir omurga olarak örgütlenmesinde değildir; parti Türk ve Kürt işçi sınıfının partisidir ve onun genellikle profesyonel olan yöneticiler topluluğunun oluşturduğu omurgasının merkezileşmesi, Türkiye gibi bir ülkede öteki yerel örgütlerle birlikte, Kürdistan'daki merkezileşmeyi de kapsayarak gerçekleşir. Yöneticiler topluluğunun bu merkezliğeşmesi, açık ki ancak, onu oluşturan ve her biri hareketin değişik yönlerinde görev alan kişi ve organlar arasındaki irade birliği, uyum, anlaşma, paylaşma ve bu temel üzerindeki disiplin; yanı sıra da, nerede ve nasıl (yerel organ, büro veya fabrika sorumluluğu gibi) bir görev almış olurlarsa olsunlar, parti merkezi aygıtının görevli üyeleri olarak hareket etmeyi başarmaları sayesinde devrimci bir işlev kazanabilir.
Üçüncü olarak, örgütlerde ve çevrelerde, örgüt, çalışma ve kadro sorunlarıyla olduğu gibi; profesyonellik ve profesyonelce çalışma vs. ilgili olarak da etkili olan yanlış, giderek gerici diyebileceğimiz anlayışların değişmesi için mücadele özel olarak gereklidir. Profesyonel olan kişi, eski işleri ni partiden ücret alarak yapan (profesyonel, partiye yük getiren değil, çalışmasının verimi ile yük. azaltmayı hedefleyen kişidir.) kişi değildir. Profesyonel hayata atılmış kişi, yaşamını işçi sınıfı davasına adamış kişidir. Ve onun ilk yapacağı iş, yaşamını ve çalışmasını baştan aşağı değiştirmek; en gelişmiş hasletlerle birlikte, kendini yetiştirmeyi, üstlendiği görevleri yardım talep etmeksizin yerine getirmeyi ve giriştiği işlerden hareketin elverdiği oranda sonuçlar almayı örenmektir. te yandan o, profesyoneller topluluğuna dayanmanın, örgüt açısından önemini bildiği kadar; fabrika ve işyerlerinde çalışan kişi ve organların önemi ve rolünü de bilecek ve varlığının, sonuç olarak her şeyi tayin edecek olan (ileri ve örgütlü işçilerin ezici çounluğu) bu kişi ve organların çalışmasının güçlenmesi ve kesintisiz sürmesi ile bağlı olduğunu hiç unutmayacaktır. Bu kuşkusuz, asıl gerekçelerinin yanı sıra; uzun süreli olarak (sermaye ve liberal akımlar tarafından) sürdürülen kampanyanın oluşturduğu piyasanın çevrelerimiz üzerindeki yansısının ifadesi olarak, etkisi azalsa da var olan (profesyenelliğe uzaklık, merkezkaç vb.) anlayışların tasfiyesi ve örgütteki ortamın daha da iyileşmesi açısından da gereklidir.
Bu üç nokta, partimizin örgüt, çalışma ve özellikle kadro politikasının birer unsuru olduğu gibi; bu alanlarda atılacak adımlar, özellikle kadro ve profesyonel kadro çalışmasının ve buna uygun örgütsel ortam yaratılmasının zorunlu koşullarıdır. Bu üç noktaya gereken önem verilmediğinde, önceki bölümlerde altı çizilen sorunlarda fazlaca mesafe alınamayacağı gibi; hareketin ve örgütün nabzını tutma, gündemine hakim olma ve profesyonelce bir çalışma yürütme de olanaksızdır. Bu sorunlara önemi vermemiz zorunludur. Aksi takdirde, tutarlı bir kadro çalışması yapmamız ve profesyonellerden oluşan aygıtımızı genişletme ve yeniden inşa etme olanağı bulmamız ancak bir hayal olabilir.
Önceki bölümde dört nokta olarak vurgulanan ve burada üç nokta halinde altı çizilen sorunlar, çalışma ve örgütlenme ile ilgili olmasının yanı sıra; hiç kuşku yok ki, kadro politikamızın ve profesyonel devrimciler aygıtını oluşturan çekirdeklerin yenilemesinin temel sorunlarını ve yönlerini dile getirmektedirler. Ama bunların, yönetici çekirdeklerin yenilenmesi ve merkezi profesyoneller aygıtının yeniden inşası için yeterli olmadığı bir gerçektir. Bunun için, kadro ve örgütleri harekete sürekli yeniden balayan mevzilenme sorunları ve kadroların seçimi, dağılımı ve eğilimlerine göre görevlendirmeleri vs. ile ilgili pratik anlayışlara dayanan ve sürekli yenilenen somut politikalar da gerekir. Daha da önemlisi şudur: Burada ortaya konulanlar, bir politika olarak, kendi başlarına yetmezler; yeni kadro ve profesyonel kadrolar (ki mevcut kadroların yenilenmeleri de buna bağlıdır) için ve profesyonel çekirdeklerin genişletilmesi ve yeniden inşası için şu aşağıda vurgulanan sorunların kavranması ve devrimci bir tutumla uygulanması atlanamaz bir zorunluluktur.
a) Partimiz, Kürt ve Türk işçi sınıfının ve komünistlerin partisidir. Dolayısıyla o, Türk ve Kürt komünist hareketleri ve Türk ve Kürt işçi ve komünistlerinin organik toplamından oluşur. Bu durum, partinin ve profesyonel çekirdeklerinin merkezileşmesinde olduğu gibi; Türk ve Kürt işçilerin eğitimi ve komünistler olarak yetiştirilmelerinde de rol oynar. Ihmale uramış olmasını da dikkate alan partimiz, Kürdistan'da Kürt halkının desteklenmesine, Kürt işçi ve komünist hareketinin gelişmesine önem vermesinin yanı sıra ve bunların bir ifadesi de olarak, Kürt işçi ve gençlerinin komünistler olarak eğitimleri ve yetiştirilmelerinde ulusal özgünlüklere özel önem vermenin altını özel olarak çizmektedir.
Bir ideolojik akım olarak komünizm, uluslararası ve tek olmasına karşın; her ulus, komünizme kendi özgün yolundan geçerek ve kendine özgü katkılarda bulunarak gelir ve bu kuşkusuz, işçi ve gençlerin komünist kişilikler olarak şekillenmeleri açısından da böyledir. Kürt işçi sınıfı, Kürt ulusunun temsilcisi, Kürt halkının öncüs. ve örgütleyicisidir. te yandan o, Kürt halkının ulusal karakterini, ilerici kültürel mirasını ve bugünk. ezilmişliğini anlayıp özümsemeden bu rolünü oynayamayacagını bilir. Bunlar bir bakıma ve özünde, kendi halkının ezilmişliğini hissetmeyen, geleceği ile bağlı olmayan; komünizmin evrensel ilkelerini, ortak komünist mirası ve Kürt işçi ve komünist hareketinin ihtiyaçlarını, Kürt halkının ulusal tarihinin, geleneklerinin ve birikiminin vs. oluşturduğu özgün ulusal biçimler içinde özümsemeyen bir Kürt devrimcisi ve komünisti olmaz anlamına gelmektedir.
Ulusal biçimlenişlerin, Kürt ve Türk komünist hareketi ve Türk ve Kürt komünistlerinin şekillenmesinde ne kadar rol oynayıp oynamadığı bir yana.. Ama şu kesindir: eğer partimiz, Kürt, Türk işçi sınıfı ve komünistlerinin partisi olacaksa; öncelikle Kürdistan daki hareketin ve örgütümüzün gelişmesininin kendine özgü zorunluluklarını yeniden gündem yapmak; Kürt ulusal ve sınıfsal tarihini, ilerici demokratik kültür mirasını ve halk karakterini vurgulayan olguları özümsemek ve bugünkü mücadelenin sorunları, ihtiyaçları ve hedefleri temelinde, Kürt işçi ve komünist hareketinin gelişmesi ve Kürt komünistlerinin şekillenmesinde (aynı zamanda, Türk işçi ve komünist hareketi ve komünistlerine malolmasında) gerekli olan siyasal ve kültürel temelin unsurlarından biri yapmak zorundadır. Türk işçi ve komünistlerinin, Kürt komünist hareketi ve Kürt komünistlerinin ulusal biçimler içinde şekillenmesini kendi cephesinden desteklemesinin zorunlu; her iki ulustan işçi ve komünist hareketin gelişmesinde ve işçilerin ve gençlerin komünism eğitimi ve sağlam karakterle yetiştirilmelerinde, Marksizm-Leninizm'in ilkeleri, teorik mirası ve uluslararası sosyalist kültür birikimi ile birlikte, tarihi (Türk-Kürt) ortak birikimin ve ayrı, özgün ulusal etkenlerin hayati derece de önemli olduğu son derece açıktır. Bunlar dikkate alınmadığında; işçi ve halk önderleri, halkları ile birleşmiş ve uluslarının temsilcileri haline gelmiş devrimci kişilikler yetiştirmek ve halkın barında kök salmış önderler tarafından yönetilen özgün devrimci mekanizmalar inşa etmek olanaksızdır.
b) Işçi, özellikle de genç işçilerin yetiştirilmeleri ve profesyonel hayata teşvik edilmeleri, partimizin kadro politikasının ve çalışmanın profesyonel organlar elinde toplanması politikasının en önemli köşe taşlarından biridir. Azçok istikbal vaadeden bir işçi nin, sekiz on saatini fabrika ve işyerine bağımlı kalarak geçirmesi, bir tür adam çok, adam yok devrinin yaşandığı bugünk. koşullarda, düşünülemez bile. Önemli olan, ilgili işçinin daha ileri görevlere hazır olması, az çok da olsa politik deneyim ve örgütleme alışkanlığına sahip olmasıdır.
Profesyonel hayata atılan işçilerin, büyük fabrika deneyiminin olması, onların gelecekteki başarıları için önemlidir. Fakat bu, özellikle de hareketin, daha çok nispeten büyük ve orta ölçekli işletmelerde younlaştığı dönemlerde bir kural değildir. Asgari koşullara sahipse, bu türden işletmelerden ve küçük işletmelerden gelen işçi ve genç işçi de, profesyonel görevlere ve yönetici aygıtlarda görev almaya teşvik edilmeli, bu görevlere hazırlanmalı ve görevlendirilmelidir. Ama kuşkusuz parti örgütleri, işçileri profesyonel hayata teşvik ederken de ve böyle görevlerle görevlendirdikten sonra da, bu işçilerin gelişmeleri, eğitimleri ve işlerini başarı ile yerine getirmelerindeki kendi görevlerini asla ihmal etmemelidir. Işçi devrimcilerin, üstlendikleri görevlerden daha ileri deneyimlerle çıkmaları ve yukarıdaki temeller üzerinde destek ve eğitim (özel eğitim kürsüleri ve işlerini yürütüşlerinde destek yoluyla) görmeleri, onların profesyonel hayata geçtiklerinden sonraki dönemlerde de örgütlerimizin en temel görevleri içinde yer almalıdır.
Öte yandan, sözde eğitim görmüş kendini bilmez öelerin işçileri püskürtmesine; işçilerin, kendini yetiştirme adına, okumuş ve kendilerini aydın sanan kişilerin köt. yanlarını alarak aydınlaştırılmaları ve yollarının karartılmasına asla izin verilmemelidir. Son on onbeş yıldır, böylesi kötü olaylar, işçilere en fazla zarar veren olaylar olmuştur ve bunlara artık izin verilmemelidir. Partimiz, işçi sınıfının partisidir; bu kendini, diğer şeylerle birlikte, partinin bileşiminde ve yönetici organlarında işçilerin hakim olmalarında gösterir. Onun kadro politikasında ve genellikle profesyonellerden oluşan yöneticiler aygıtı anlayışında, işçilerin partide her kademede çounluk oluşturmaları ve hakim olmaları düşüncesi tayin edicidir. Partimiz, örgüt. müzün, sınıfın ana kitlesini temsil eden ve geniş işçi yığınlarıyla bağlı öncü işçilerin fiilen yönettiği bir örgüt haline gelinceye kadarki süre içinde, işçilerin yetiştirilmeleri ve profesyonelce çalışmalarına özel önem vermeye kararlıdır.
Bu nedenledir ki, bütün parti yönetici organları, kendi sorumluluk alanlarında fabrika ve işyerlerindeki çalışmaya en b. yük önemi verirken; bunun bir ifadesi de olarak, ileri gelen işçilerin (özellikle de genç yaşta olanların) daha ileri gitmelerine, giderek daha genel görevler almalarına, bu sırada eğitim görmelerine ve profesyonel çalışmaya kazanılmalarına azami önemi vermekle yüklüdürler ve bu onların en önemli ve hayati görevidir. rgütümüzün her kademeden yönetici organı, kendi organlarının bir tür geçici organlar olduğunu; en önemli görevlerinin başında, kendi organlarının ve yönetici çekirdeklerimizin, daha ileri görevlere ve profesyonel hayata atılan ve buralardan yetişen işçilere dayanılarak yeniden inşa edilmesi görevinin bulunduğunu asla unutmamalıdırlar.
c) Partimiz, işçi sınıfının gençliğine; başta işçi yığınlarının genç kuşağına dayanır. Buna karşın o, öteki emekçi sınıflardan saflarına katılan emekçi kitleleri de dıştalamaz. Bunlar içinde, eğitim görmüş gençler ve örenci (aydın) gençlik özel bir yer tutar. Bu, işçi hareketi ile sosyalizmin yeniden ve yeniden birleşmesinin bir zorunluluğudur. Burada bunlar üzerinde durmaya bir gerek yok; bunlar ve partimizin Türk ve Kürt ögrenci gençliğe ve Türkiye ve Kürdistan daki üniversite gençliği içindeki çalışmaya verdiği önem biliniyor. Son onbeş yılın karakteristik olgularından biri şudur ki, işçi hareketi yaygın bir şekilde gelişmesine karşın, üniversite hareketi yakın tarihinin en zayıf dönemini yaşamıştır.
Bu, işçi hareketi için ciddi bir dezavantaj oluştururken; parti örgütlerimizin genç aydın kapasiteyle beslenememesi, entellektüle düzey olarak gerileme yaşaması anlamına da gelmiştir. Bu durum, şu andaki parti çalışmamızdaki zayıflıkların en önemli nedenlerinden biridir. Yani, gençlik hareketini teyşvik etmenin ve örenci gençlik içinde çalışmanın önemi daha arttığı gibi; parti saflarının, örenci gençliğin ve genç aydınların işçilere en yakın öeleriyle desteklemesine ve parti yönetici organ ve aygıtlarının, bu öelerin katılımı ile güçlendirilmesine duyulan ihtiyaç, bugün her zamankinden daha büyük bir önem de kazanmıştır. Nereden bakılırsa bakılsın, (özellikle sanayi kentlerinde) örgütlerimizin; öncelikle de bellibaşlı temel çalışma alanlarındaki örgütlerimizin ve çalışmalarının, işçilere yakınlığı hissedilen ve entellektüel bakımdan en gelişmiş olan genç öelerle, bugüne kadar olandan daha cesur, daha girişken bir şekilde ve sistematik olarak takviye edilmesi zorunludur.
Gençlik arasında, işçi sınıfı hareketine ilgi ve işçilere baglanma teşvik edilirken; azçok eğilim gösteren, işçilerden örenme yeteneği görülen ve gerekli olan gençlerin, işçiler arasındaki çalışmaya yönlendirmeleri ve yönetici organlar ve uzmanlık alanları için yetiştirilmeleri açık bir gerekliliktir. Gençlerin çalışma içinde ve örgütte şu ya da bu şekilde yükseltilmelerindeki en önemli iki kriter, işçilerin yaşamı, uyanışı ve eylemine günlük olaylarda gösterdiği ilgi ve zorlukları göüslemedeki kararlılık derecesi olmalıdır. Bu bakımlardan uygun duruma gelen hiçbir örenci veya aydın genç, parti çalışmasından ve daha ileri düzeyde geliştiği koşullarda, profesyonel hayata ve yönetici organlara katılmadan mahrum bırakılamaz.
Eğer aksi olursa, bu partiye ve harekete verilecek en büyük zarar olacaktır. Partimizin, önceki kuşakları partide etkin rol oynayacakları ve gelişimine önc. lük edecekleri dönemi esas olarak tamamlamıştır. Partinin genç fiziksel ve zihinsel enerjiye olan ihtiyacı ortadadır. Bu enerji, genç işçilerde olmasının yanı sıra, aydın ve örenci gençlikte de bulunmaktadır ve partimiz her yönden gençleşmek zorundadır. Örgütlerimiz ve yönetici organlarımız, gençlik hareketi, gençlik örgütleri ve işçi, aydın veya örenci gençler karşısında çou yerde iyi örnek teşkil etmeyen tutumlarını değiştirmeye ve gençlerin parti çalışmasına kazanılması ile çizgilerini buradaki anlayış temelinde yenilemeye zorunludur.
Işçi ve komünist hareketin ve komünist kişi ve aygıtların daha oluşurken, yetişip şekillenirken, ulusal ve kültürel özgünlükleri atlamamaları; halkıyla (bu, sınıfla ve geniş kitleleriyle bağın da koşullarından biridir) manevi balar kurarak ve bu baları güçlendirerek oluşmaları, yetişmeleri ve şekillenmeleri.. Partide, işçi devrimcilerin, paropagandacı, ajitatör ve örgütçüler olarak yetiştirilmeleri ve giderek çounluk oluşturmalarının en büyük önemi taşıması.. Partinin, sınıfın gençliğine dayanması, her kademede gençleşmesi ve genç aydınlarla saflarının daha cesur ve daha girişken bir şekilde takviyesi politikası izlenmesi.. Ve parti yöneticileri topluluğu ve aygıtının, yetişen genç işçi ve aydın kadrolarla sistematik olarak yenilenmesi ve yeniden inşası.. Partimizin kadro politikasının temel taşları bunlardır ve doğru buralarda kaybedildiğinde varılabilecek hiçbir yerin kalmaması doaldır.
Oysa, dogru ve devrimci olana sarıldığımızda, partimizin işçi sınıfının geniş kitleleriyle birleşmesini başarmamız; onların en iyi öelerinden ve onlar arasında yetişmiş genç ve yetişkin aydınlardan oluşan eğilmez bir omurga inşa etmemiz asla engelenemez. Bu kuşkusuz, partimizin yenilmez bir parti haline gelmiğesi olacağı gibi; işçi sınıfının tarih sahnesine kendi adına çıkması açısından gerçek bir adım atılması da demektir. Ve baştan bu yana vurguladığımız gibi; bu ancak, örgütümüzün bugünk. yönetici organlarının, burada ortaya konulan çizgi ve deneyimler temelinde profesyonelce ve gerçekten merkezileşmiş, disiplinli birer organ olarak hareket etmeyi başarmaları sayesinde olanaklı olabilir.
Yazı boyunca yapılan tespitler ve değişik bölümlerde değişik yönleriyle vurgulanan görüşler ile burada üç yönüyle ortaya kıonulan görüşler birlikte ele alındığında, öyle sanıyoruz ki partimizin kadro politikası, profesyonel olarak çalışma ve profesyonellerden oluşan bir aygıta dayanarak çalışma politikası hakkında bir fikir sahibi olmak olanaklıdır. Herşeyden yararlanmayı, herkese bir iş vermeyi, en önemsizleri dahil bütün güçleri ve olanakları değerlendirmeyi bilen halk adamı kadrolar.. Yetenekli siyasal önderler, yetenekli örgütçüler; bunların tam bir işbölümü ve işbirliği içinde ve adanmış bir şekilde çalışması.. Aslında, şu andaki sorunlarımızı bu nitelikte sorunlardır ve bunların çözümü ise açık ki, örgütlerimizin kendilerine görevler çıkarması ve harekete geçmesi ile doğrudan bağlıdır.
Sonuç
Yazının içeriği, amacı, sunduğu plan ve belirlediği görev, öyle sanıyoruz ki devrimci komünistler ve piyasa dışı kalmış kom. nizm sempatizanları açısından anlaşılırdır. Örgütümüz, girmekte olduğumuz ve daha zor geçeceği bugünden belli olan yeni dönemde; gerek çalışmasının kapsamı, gerekse örgütlerinin büyümesi ile hareketin ihtiyaçlarına yanıt verecek bir genişleme ve ilerlemeyi göstermek zorundadır. Yazının konusunun, bunun nasıl ve neye dayanılarak başarılacağı ile ilgili olması bir rastlantı değildir. Kitlesel hareket, sınıfın uyanan kitlesiyle çakışmak, birleşmek; partimiz, bu birleşme ve çakışmayı temsil eden, örgütleyen gerçekten önc., örgütleyici (her tarafa kol atmış ve kök salmış bir omurga olarak yeniden şekillenmek zorunda. Partimizin yeniden inşa süreci yaşadığı şu dönemde; devrimci komünistler ve genç komünist militanların, bu durumun dayattığı görevleri doğru anlamaları ve rollerini yeniden belirlemeleri bir kesin zorunluluktur.
Dipnotlar:
1) Bu kısım, harektin özelliklerine ve taleplerine: partinin büyüklüğü yada küçüklüğüne ve öteki koşullara göre daha geniş veya daha dar olarak şekillenir. Bunu, hareketin genişliği ve çal ışmanın ihtiyaçları tayin eder.
2) Bu koşullar partinin kuruluş önkoşulları değil: aynı zamanda, bir sınıf partisi olarak var olması ve faaliyet göstermesinin de koşullarıdır.
3) \lquote \'85akıllar\rquote sözüyle beirttiğim profesyonel devrimcilerdir\rquote . (Lenin) Ve \lquote komite adamları\rquote , profesyonel devrimcilere liberal düşmaları tarafından takı lan bir sıfattır.

Hiç yorum yok