Header Ads

Header ADS

Nadir Toprak- mineralleri ve Trump'ın Çin'e yönelik tarifeleri; Gerçekler ve kurgular, nesnel gerçekliklere karşı öznel anlatılar

Her seferinde dile getirilen “kötü bir el” ile ABD'nin bitmek bilmeyen yaptıkları blöfleri, ekonomiden siyasete kadar her alanda ABD'ye zarar veriyor.

Önceki yönetimler gümrük vergilerini kendi iradelerini diğer ülkelere dayatmak ve ülkeleri boyunduruk altına almak için ekonomik bir silah olarak kullanırken, şimdi Trump yönetimi tüm dünyaya tek taraflı olarak gümrük vergileri uyguluyor. Gümrük vergisi iki ucu keskin bir bıçak mı? Yoksa çok kutuplu bir dünya düzeninde, kendi kendini yok edebilecek nitelikte bir silah mı?  Çin'in nadir toprak mineralleri için uygulayacağı bir tarifenin ABD askeri Sanayi Kompleksi üzerindeki etkileri ne olur?

Profesör Jeffrey Sachs da dahil olmak üzere çoğu ekonomik objektif uzman, Trump'ın tarife politikasını kendi kendine zarar verici olarak nitelendirdiler ve bunun nedenlerini açıkladılar. Tarifenin sonuçlarının bu yönlerini tekrar etmeyeceğim, ancak tarife uygulamasının "kötü bir el ile blöf yapma" karakterini özetleyen bir yöne odaklanacağım. ABD yönetimi tarihi boyunca ticari ilişkileri silah haline getirmiştir. Ancak 2022 yılından bu yana "tehditler", özellikle Rusya ve Çin'e karşı etkisizliği ve kendi kendine zarar veren sonuçları nedeniyle "blöflere" dönüşmüştür. "Nadir toprak mineralleri" ile ilgili etkilerini net bir şekilde anlamak için, konular hakkında bazı temel bilgiler edinmemiz gerekiyor.

Tarifelerle başlayalım.

Tarife uygulaması, bir ülke tarafından ithal edilen mallara vergi veya harç konulmasını ve bu malların yerli tüketiciler için maliyetini etkin bir şekilde artırmasını ifade eder. Bu ticaret politikası aracı, ülkeler tarafından kendi sektörlerini dış rekabetten korumak ve gelir elde etmek için sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla birlikte, tarif politikasının sadece ekonomik etkilerde kalmayıp, onun ötesine de geçen daha yaygın etkileri vardır. Bu, özellikle yerel madencilik operasyonlarının korunmasının kendi kendine yeterliliği sağlayabileceği nadir toprak minerallerinin çıkarılması gibi endüstrilerde geçerlidir. Bu, tarife uygulayan ülkenin zaten içinde gelişmiş sözü geçen endüstriye veya madenciliğe sahip olduğunu varsayar.

Tarifelerin uygulanması, özellikle tek taraflı veya haksız bir şekilde uygulanırsa , ticari anlaşmazlıklara ve çatışmalara kolayca yol açabilir. Küresel tedarik zincirlerini koparabilir ve ülkeleri yerel madencilik veya uluslararası anlaşmalar yoluyla nadir toprak mineralleri gibi alternatif hammadde kaynakları aramaya zorlayabilir. Çoğu durumda bu, sözü gecen ülkenin, sömürgelerin doğal kaynaklarını yağmalayan ve bu nedenle kendi madenciliğini geliştirme ihtiyacı hissetmeyen eski bir sömürgeci olmadığı anlamına gelir. Özellikle, son derece maliyetli bir yatırım olan ve yatırım getirisi uzun yıllar alan nadir toprak madenciliği, çoğu kapitalist ülkenin sahip olsalar bile, yerel olarak madencilik uygulamasını engellemektedir. Başka bir deyişle, sözü gecen ülke, önemli endüstrilerin özel sektöre değil, devlete ait olduğu bir devlet kapitalisti olmak zorundadır, çünkü çoğu durumda özel işletmeler uzun vadeli yatırımlarla değil, kısa sürede getiri sağlayacak yatırımlarla ilgilenirler.

Daha yüksek tarifeler uygulamak, kaçınılmaz olarak ithal edilen malların maliyetini artırır ve potansiyel olarak iç pazarlarda enflasyona yol açar. Bu da ürünleri daha pahalı hale getirerek tüketicileri etkiler ve halihazırda dar marjlarla faaliyet gösteren işletmeleri zorlayabilir. Başka bir deyişle, akılsızca uygulanan tarifeler geri tepebilir ve ekonomi ve keskin bir şekilde azalan insanların satın alma gücü açısından yıkıcı sonuçlar getirebilir. Bu sonuçlar, yerel olarak bir ülkede ve diğer ülkelere kolayca yayılabilir, çünkü tarifeler her zaman diğer ülkelerden karşılıklı tarifelere neden olur. Trump yönetiminin Çin ile olan ticaret savaşı sırasında görüldüğü gibi tarife savaşları, daha geniş ticaret çatışmalarına dönüşebilir. Bu çatışmalar küresel ekonomik istikrara zarar verebilir ve diğer ülkeler tarafından karşılıklılık önlemlerine yol açarak uluslararası ticaret ilişkilerini daha da karmaşık hale getirebilir.

Yukarıda belirttiğim gibi, bu yeni-sömürgeci ve eski sömürgeci ülkeler çoğu durumda kendi ülkelerinde bu tür kaynaklara sahip değiller ya da sahip olsalar bile, genellikle bunları çıkarmaya hiçbir zaman ihtiyaç duymazlar çünkü madenciliğin köle emeği ya da en iyi ihtimalle düşük ücretli köle emeği yoluyla geliştirildiği sömürgelerinin kaynaklarını yağmalıyorlar-dı. Bu nedenle, nadir toprak mineralleri gibi kritik kaynaklara erişimi kontrol etmek sadece ekonomik olarak değil, aynı zamanda stratejik olarak da önemlidir. Bununla birlikte, bu kaynaklara ve madenciliğe sahip olan eski sömürge ülkeler için, tarifeler uygulamak veya ithalatı kısıtlamak, jeopolitik senaryolarda kaldıraç elde etmenin bir yoludur ve bir ülkenin tedarik zincirlerinin dış etkenlere karşı savunmasız olmamasını sağlar.

Özellikle çağımızda, yüksek teknolojili endüstriler, operasyonları için nadir toprak minerallerine büyük ölçüde bağımlıdır ve tarifelerin etkilerine karşı özellikle hassastır. Bu endüstriler, tarifelerin yerli üretim kapasitesindeki karşılaştırılabilir artışlarla eşleşmemesi durumunda daha yüksek maliyetler ve düşük rekabet gücü ile karşı karşıya kalabilir. Teknoloji geliştikçe, özellikle yenilenebilir enerji ve tıbbi alanlarda nadir toprak mineralleri için yeni uygulamalar ortaya çıkmaktadır. Bu minerallerin Teknolojik ilerlemeyle birlikte rollerinin daha da genişlemesi bekleniyor. Maliyetli ekstraksiyon-çıkarım işlemleriyle birleşen yüksek talep, ürün fiyatlandırmasını etkileyerek birden fazla endüstriyi etkileyecektir.

Trump'ın kendini-yanıltıcı fikri, ekonomik krizler veya küresel tedarik zinciri kesintileri sırasında ülkelerin ticaret açıklarını yönetmek veya ekonomilerini istikrara kavuşturmak için bir politika aracı olarak tarifeler uyguladıkları gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, bu, ticaret gerilimlerini şiddetlendirirse veya özellikle nadir toprak mineralleri ile ilgili olarak zaten kırılgan olan küresel pazarları bozarsa, istenmeyen sonuçlara yol açacaktır.

 Trump yönetimi altında ABD'nin Çin ile olan ticaret savaşı, Çin mallarına önemli tarifeler uygulanmasını içeriyordu ve bu da Çin'in karşılıklı önlemlerine yol açtı. Bu ticaret çatışması, ABD işletmeleri ve tüketicileri için artan maliyetler de dahil olmak üzere yaygın ekonomik etkilere sahiptir ve sahip olacaktır.  Tek bir ülkenin ihracat kısıtlamaları, çeşitli endüstrileri etkileyen küresel kıtlıklara yol açabilecektir.

Ek olarak, nadir toprak mineralleri, radar ve iletişimden, enerji depolama ve gizli uygulamalara kadar çeşitli askeri teknolojilerin ve sistemlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Gelişmiş savunma sanayilerindeki rollerini anlamak ve çevre ve tedarik zinciri zorluklarını ele almak, askeri sanayinin geleceği için çok önemlidir.

Bu nedenle Trump, "Amerikan Maden Üretimini Artırmak İçin Acil Önlemler" için bir yürütme emri imzaladı; “Amerika Birleşik Devletleri, istihdam yaratabilecek, refahı artırabilecek ve yabancı uluslara olan bağımlılığımızı önemli ölçüde azaltabilecek geniş maden kaynaklarına sahiptir.  Ulaşım, altyapı, savunma yetenekleri ve yeni nesil teknoloji, güvenli, öngörülebilir ve uygun fiyatlı bir mineral arzına dayanmaktadır.  Amerika Birleşik Devletleri bir zamanlar dünyanın en büyük kazançlı mineral üreticisiydi, ancak zorba Federal düzenlemeler Ulusumuzun maden üretimini aşındırdı.  Ulusal ve ekonomik güvenliğimiz, düşman yabancı güçlerin maden üretimine olan bağımlılığımız nedeniyle şimdi ciddi bir tehdit altında.  Ulusal güvenliğimiz için ABD'nin yerli maden üretimini mümkün olan en üst düzeyde kolaylaştırmak için derhal harekete geçmesi zorunludur."

Bu gerçekçi mi, yapılabilir mi?

 Önce bu "nadir toprak mineralleri" nin ne olduğunu, nerelerde kullanıldığını ve üretimde dünyaya kimin öncülük ettiğini, madenciliğinin ne kadar maliyetli olduğunu öğrenelim.

Nadir toprak mineralleri, seryum, lantan, neodimyum vb. dahil olmak üzere benzersiz özelliklere sahip bir grup elementtir. Yerkabuğundaki düşük doğal konsantrasyonları nedeniyle adlandırılırlar. Bu mineraller, askeri sanayide, teknolojide yaygın olarak kullanılan modern teknolojide çok önemlidir; akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve elektronik cihazlar. Neodimyum, bilgisayar diskleri ve hoparlörlerdeki mıknatıslar için özellikle önemlidir. Ayrıca, manyetik özellikler ve radyasyon emilimi gibi spesifik özellikleri nedeniyle floresan lambalarda, katalizörlerde, farmasötiklerde ve özel kimyasallarda da uygulama bulurlar.

 

Nadir toprak minerallerinin endüstriyel önemi

Askeri sanayi:

Öncelikle, nadir toprak mineralleri, askeri operasyonlar için kritik olan radar sistemleri veya iletişim cihazları için belirli silah veya ekipman türleri için önemlidir,  çünkü bunlar genellikle özel malzemeler gerektirir. Ayrıca, silahlarda veya makinelerde kullanılan bazı mıknatıslar nadir toprak elementlerinden yapılır, çünkü mıknatıslar askeriyedeki çeşitli uygulamalar için çok önemlidir. Maliyet ve kullanılabilirlik faktörleri göz önüne alındığında, ordu, nadir toprak minerallerinin çıkarılması ve işlenmesiyle ilgili herhangi bir tedarik zinciri sorununu veya yüksek maliyetleri azaltmak için alternatif malzemelere yönelik araştırmalara öncelik verebilir.

Nadir toprak elementlerinden yapılan neodimyum mıknatıslar, güçlü manyetik özellikleri nedeniyle silahlar ve makineler de dahil olmak üzere çeşitli askeri uygulamalarda kullanılmaktadır. Bu mineraller, gizli teknoloji ve yüksek teknolojili radar sistemleri için kullanılan malzemelerde rol oynar ve savunma ekipmanının performansını ve etkinliğini artırır.

Enerji Sektörü:

Nadir toprak mineralleri, askeri teçhizata güç sağlamak için çok önemli olan pillerde ve enerji depolama çözümlerinde kullanılır. Kullanımları, savunma ihtiyaçları için daha verimli ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına katkıda bulunur. Yenilenebilir enerjiye ve daha verimli enerji kaynaklarına doğru itme ile nadir toprak malzemelerine sahip olmak önemlidir. Nadir toprak mineralleri, daha verimli yenilenebilir enerji teknolojileri oluşturmak için de çok önemlidir, bazı yeşil teknolojiler bu mineralleri güçlü mıknatıslar ve gelişmiş malzemeler gerektiren güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi daha sürdürülebilir ürünler oluşturmak için kullanır.

Savunma Sanayii:

Füze güdüm sistemleri ve lazer silahları gibi bileşenler, dayanıklılıkları ve performansları için nadir toprak minerallerine dayanır ve bu sistemlerin optimum seviyelerde çalışmasını sağlar. Bu nedenle minerallerin savunma teknolojisi yönü vardır. Yüksek teknolojili malzemelerin en iyi şekilde çalışması için genellikle bu nadir toprak elementlerini gerektirir. Örneğin, uçaklarda kullanılan bazı alüminyum türleri, daha iyi performans için nadir toprak mineralleri kullanımını içerir.

Füze güdümü veya lazer teknolojisi gibi bu gelişmiş sistemler, nadir toprak elementleri kullanılarak yapılabilecek yüksek oranda yansıtıcı veya dayanıklı malzemelere ihtiyaç duyar.

Tıbbi uygulamalar

Ek olarak, nadir toprak mineralleri tıbbi uygulamalarda kullanılabilir; Savunma için kullanılan malzemelerin tıbbi faydalarının da olduğu ikili kullanım teknolojileri aracılığıyla bir bağlantı var.


Stratejik Kaynaklar:

Nadir toprak mineralleri üzerindeki kontrol, ülkeler arasındaki rekabeti yönlendiren stratejik olarak önemli bir niteliğe sahiptir. Ordu, ulusal savunma stratejilerini geliştirmek için kaynakları güvence altına almaya veya işleme yetenekleri geliştirmeye odaklanabilir.

Maliyet hakkında bir fikrimiz olsun

Minerallerin bulunması

Bu minerallerin yerin nerede ve ne kadar altında olduğunu belirlemek için jeolojik bir araştırma ve haritalama gereklidir. Uzmanlara göre bu, birkaç yıl sürecek bir çalışma.

Nadir toprak mineralleri düşük konsantrasyonlarda, tipik olarak milyonda 100 ila 500 parça bulunur ve bu da ekstraksiyonlarını-çıkarımını zorlaştırır. Hidrometalurjik işleme gibi gelişmiş madencilik teknikleri, bu mineralleri cevherden ayırmak için sıklıkla kullanılır. Yerinde liç ve yığın liçi, kayayı tamamen çözmeden cevherlerden nadir toprak elementlerini çıkarmak için kullanılan yöntemlerdir.

İlk zorluk ve maliyet, bu minerallerin bulunması ile ilgilidir.  Mühendisler ve jeologlar, nadir toprak minerallerini bulmak için özel yöntemler kullanırlar ve genellikle bu elementleri içerme olasılığı daha yüksek olan belirli kaya oluşumlarına odaklanırlar.


Çıkarma

Uzmanlar, bir madenin geliştirilmesinin ortalama 18 yıl sürdüğünü ve madenlerin ve ayırma tesisinin inşasının milyarlarca dolar olmasa da bir milyara yakın bir maliyete mal olduğunu belirtiyor.

Öncelikle, madencilik genellikle bu mineralleri bulmak için toprağı kazmayı içerir. Ancak nadir toprak mineralleri sadece büyük yığınlar halinde oturmuyor; bu madenler kayalara dağılırlar ve genellikle kaya içinde çok düşük konsantrasyonlarda bulunurlar. Bu nedenle, süreç oldukça karmaşık ve enerji yoğundur. İşleme tesisleri, limanlar, boru hatları, demiryolları ve yollar dahil olmak üzere kaynakların çıkarılmasıyla ilgili altyapı projelerini içerir.  Bu nedenle nadir toprak minerallerinin çıkarılması, teknolojik ilerlemeyi çevresel ve ekonomik hususlarla dengeleyen kritik ancak karmaşık bir endüstridir. Teknolojideki gelişmelerle birlikte bu minerallere olan talep arttıkça, sürekli kullanılabilirliği sağlamak ve ekolojik etkiyi en aza indirmek için sürdürülebilir uygulamalar ve yenilikçi çözümleri gerekli kılar.

Ekstraksiyon, bu minerallerin yeryüzündeki düşük konsantrasyonu nedeniyle karmaşık teknikler içerir. Anahtar yöntemler arasında, cevheri parçalamak ve nadir toprak elementlerini çıkarmak için kimyasallar kullanan Hidrometalurjik İşleme ve nadir toprak minerallerinin bir köpüğe yapışmasını sağlamak için kimyasalların kullanıldığı köpük oluşumu yoluyla mineralleri ayırmak için kimyasalları kullanan Flotasyon Yoluyla Konsantrasyon yer alır, bu da daha sonra kayadan ayrılabilir ve daha fazla işlenebilir. Bu oldukça karmaşık bir süreçtir ve çok fazla kaynak gerektirir, bu nedenle Çin'deki gibi zaten var olan madenlerin içinde- yakınında büyük ölçekli ilgili operasyonlarda yapılır.

 

Çevresel sorunlar:

Çevresel açıdan, bu minerallerin madenciliği hakkında bir tartışma var çünkü çevre üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Ekstraksiyonun çevresel etkisi, su ve toprağın potansiyel kirlenmesinin yanı sıra habitatın bozulması nedeniyle zararlı kimyasallardan kaynaklanan potansiyel kirlilik ile kritik bir endişe kaynağıdır.  Atıkları yönetmek ve ekolojik zararı azaltmak için katı düzenlemeler yürürlüktedir. İşlemede toksik kimyasalların kullanılması bu sorunları daha da kötüleştirebilir.

 Bazı ülkelerdeki ordu, diğerlerinde nadir toprak madenciliğinden kaynaklanan çevresel etkiyi azaltmak için sürdürülebilir uygulamalarla ilgilenmeyebilir. Bu, ekolojik hasarı azaltmak için alternatifleri veya daha verimli ekstraksiyon yöntemlerini keşfetmeyi içerir.

Ekonomik Hususlar

Madencilik süreci, ileri teknoloji, özel ekipman ve altyapı ihtiyacı nedeniyle sermaye yoğundur . Bu yüksek maliyet, bu minerallerin çeşitli uygulamalarda bulunabilirliğini ve satın alınabilirliğini etkiler.

Çin'in şu anda önemli bir çoğunluğa sahip olduğu küresel rezerv dağılımı, piyasa dinamiklerini etkiliyor ve tedarik zincirinde aksamalara yol açabiliyor. Bazı ülkelerdeki rezervlerin kontrol edilmesi, küresel erişimi etkileyebilir. Birçok ülke, bir güvenlik açığı olabilecek nadir toprak mineralleri için diğer ülkelere bağımlıdır .

Ordu bu bağımlılıktan endişe duyabilir ve tedarik kaynaklarını çeşitlendirmenin veya madenciliğe olan bağımlılığı azaltmak için sentetik alternatifler geliştirmenin yollarını arayabilir.

Son olarak, ulusal güvenlik ve stratejik kaynaklar yönü var. Nadir toprak mineralleri üzerindeki kontrol, uluslar arasında bir rekabet noktası olabilir, bu nedenle ordu, kaynakları güvence altına almak veya bu mineralleri bağımsız olarak işlemek için kendi yeteneklerini geliştirmekle ilgilenebilir.

 

Sonuç

Gördüğümüz gibi, nadir toprak mineralleri için madencilik, özellikle askeri ve teknoloji endüstrilerine sahip olanlar için çok önemlidir. Düşük konsantrasyon, zamanında ve maliyetli süreç ve ileri teknoloji ihtiyacı nedeniyle sermaye-yoğun bir yatırımdır.  "Ukrayna'daki nadir toprak mineralleri" söz konusu olduğunda, Kritik Mineral Enstitüsü'nün (CMI) eş başkanı, Kritik Mineraller Uzmanı Jack Lifton bir röportajda şunları söylemişti; " “Ukrayna'da nadir toprak yatakları yok", uygulanabilir nadir toprak yataklarının eksikliğini ve karlı bir iş konusu açmanın mantıksızlığını vurgulayarak…"Ukrayna'da nadir toprak madenleri geliştireceksek, torunlarınız emekli olduğunda hala geliştiriliyor olacaklar. Ukrayna mineralleri konusu “tartışmaya bile değmez". Bu değerlendirme aslında nadir toprak minerallerinin madenciliğinin uzun ve kapsamlı sürecini doğruluyor.

Pek çok ülkede nadir toprak mineralleri var, ancak sorun bunları bulmak, madencilik için hazırlık yapmak ve madencilik için gerekli tüm altyapıyı ve madenciliğin kendisini oluşturmak ; bunlar hem uzun zaman dilimini hem de büyük yatırımları gerektirir.

Açıkçası, ABD'nin işlenmemiş nadir toprak mineralleri var. Mountain Pass Madeni, 1950'den beri Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tek tam entegre nadir toprak madeni ve işleme tesisini Kaliforniya'da işletmektedir. Ancak, internetteki ve Batı medyasındaki tüm kafa karıştırıcı ve yanlış ifadelere ve istatistiklere rağmen, "gururla" bahsedilen Teksas fabrikası işleyen bir fabrika değil. Pentagon'dan 300 milyon dolardan fazla sözleşme imzaladığı iddia edilen Lynas adlı bir şirket tarafından inşa edilecek ve bu tesis 2 yıl içinde faaliyete geçecek. Bu, Çin'den gelen arzın hakimiyeti ve artışı nedeniyle piyasa koşullarının önemli bir zorluk oluşturduğu niyet ve öngörüdür - ki bu muhtemelen Çin dışındaki birçok yeni maliyetli projenin uzun vadeli finansal uygulanabilirliği konusunda şüpheler uyandırmaktadır. Hiçbiri Çin'in yüksek teknoloji üretimine ve piyasa maliyetine ulaşamayacak gibi görünüyor.

"Uzun vadeli" ve "yüksek maliyetli" yatırımlarla ilgili olarak iki tür ülkeyi karşılaştıralım ve ele alalım.

1) Mevcut tüm önemli endüstrilerin "özelleştirildiği" devlet kapitalizmi.

 Bu sistemde altyapı, üstyapı, toplu taşıma gibi uzun vadeli yatırımlar mümkün olan en asgariye indirilmektedir. Özel yatırımcılar, kısa sürede en fazla karı getirecek yatırımlarla ilgilenirler. Bankacılık ve askeri sanayi bunların en önemli sektörleridir. Her sektörde olduğu gibi Silah Sanayinin de kar elde edebilmesi için ona uygun gerekli ortamın var olması, yoksa yaratılması gerekmektedir. Başka bir deyişle, askeri bir endüstrinin kâr edebilmesi için, sürekli düşmanlıkların, çatışmaların ve savaşların devam etmesi gereken istikrarsız bir dünyaya ihtiyacı vardır. Askeri-Silah sanayinde kısa sürede tek hamle ile elde edilen kar, diğer bazı sanayilerin bir yıl içindeki toplamından daha fazla düzeydedir. Devlet ve onun kurumları, bu çatışma-savaş ortamını özel sermayenin hizmetinde yaratma görevlerini de yerine getirmektedir. Bu arada, diğer sanayi dalları ya başka ülkelere taşınır ya da yok olur. ABD'nin birkaç temel dal dışında sanayisizleşmesinin, en büyük üretim yapan ülke olmaktan çıkıp neredeyse hiç üretim yapmayan en büyük tüketim ülkesi konumuna kaymasının temel nedenlerinden biri, ekonomisinin bankacılık ve savaş sanayii temeline odaklanmış olmasıdır. Başka bir deyişle, "nadir mineraller" ABD özel sermayesi için bir yatırım olarak değerlendirilebilecek bir değere sahip değildir.

2) - Mevcut tüm önemli endüstrilerin ulusallaştırıldığı devlet kapitalizmi.

Bu sistemde devletin uzun vadeli yatırımlar yapması kaçınılmaz bir sonuçtur. Kısa vadeli kâr değil, uzun vadede değer elde etmeyi ve ekonomisini güçlendirmeyi hedefler, çünkü devletin var olabilmesi, hayatta kalabilmesi ve bir kurum olarak yerini sağlamlaştırabilmesi için uygulaması gereken en önemli yatırım şekli budur. Bunun en somut örneği, son on yılda barajları, bahçeli çölleri ve dağlarıyla ayağa kalkan, her şehir ve kasabadan geçen hızlı tren ağlarıyla ülkeyi bir uçtan diğer uca kaplayan, GSYİH SAGP açısından dünyanın zirvesine sıçrayan Çin'dir. Feodalizmin egemen olduğu sömürgeci bir ülke olmaktan çıkıp dünyanın tüketim ihtiyacını karşılayan bir üretim ülkesine dönüşmesi tesadüf değildir.

Başka bir deyişle,  Çin gibi üretici ve üretim odaklı ülkeler uzun vadeli yatırımlara olumlu bakarken, tüketici ülkeler kısa sürede en fazla kar getirecek kısa vadeli yatırımlara olumlu bakarlar.

Nadir mineraller dünya sıralamasında ilk 10'da yer alan ülkeler şöyle; Çin, Avustralya, Vietnam, Rusya, Brezilya, Tayland, Hindistan ve onların çok gerisinde; Malezya, Grönland ve Amerika.

Çin, küresel üretimin %90'ına hakim olan yedi kritik nadir toprak metalinin ihracatını kısıtladı. Bu malzemeler elektronik, savunma sistemleri ve temiz enerji teknolojileri için gerekli.

Bu nedenle, Trump'ın Çin'e uyguladığı gümrük vergisi sadece genel olarak ABD ekonomisini tahrip etmekle kalmayacak, aynı zamanda askeri sanayisini ve üretimini de büyük ölçüde etkileyecektir. ABD’nin, güçlü bir ele karşı kötü bir el ile yaptığı blöf, geri adım atmazsa yıkıcı bir şekilde geri tepecektir. 

 Erdogan A

14 Nisan 2025

 

 

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.