Nadir Toprak- mineralleri ve Trump'ın Çin'e yönelik tarifeleri; Gerçekler ve kurgular, nesnel gerçekliklere karşı öznel anlatılar
Her seferinde dile
getirilen “kötü bir el” ile ABD'nin bitmek bilmeyen yaptıkları blöfleri,
ekonomiden siyasete kadar her alanda ABD'ye zarar veriyor.
Önceki yönetimler
gümrük vergilerini kendi iradelerini diğer ülkelere dayatmak ve ülkeleri
boyunduruk altına almak için ekonomik bir silah olarak kullanırken, şimdi Trump
yönetimi tüm dünyaya tek taraflı olarak gümrük vergileri uyguluyor. Gümrük
vergisi iki ucu keskin bir bıçak mı? Yoksa çok kutuplu bir dünya düzeninde,
kendi kendini yok edebilecek nitelikte bir silah mı? Çin'in nadir toprak mineralleri için uygulayacağı
bir tarifenin ABD askeri Sanayi Kompleksi üzerindeki etkileri ne olur?
Profesör Jeffrey
Sachs da dahil olmak üzere çoğu ekonomik objektif uzman, Trump'ın tarife
politikasını kendi kendine zarar verici olarak nitelendirdiler ve bunun
nedenlerini açıkladılar. Tarifenin sonuçlarının bu yönlerini tekrar
etmeyeceğim, ancak tarife uygulamasının "kötü bir el ile blöf yapma"
karakterini özetleyen bir yöne odaklanacağım. ABD yönetimi tarihi boyunca
ticari ilişkileri silah haline getirmiştir. Ancak 2022 yılından bu yana
"tehditler", özellikle Rusya ve Çin'e karşı etkisizliği ve kendi
kendine zarar veren sonuçları nedeniyle "blöflere" dönüşmüştür.
"Nadir toprak mineralleri" ile ilgili etkilerini net bir şekilde
anlamak için, konular hakkında bazı temel bilgiler edinmemiz gerekiyor.
Tarifelerle
başlayalım.
Tarife uygulaması,
bir ülke tarafından ithal edilen mallara vergi veya harç konulmasını ve bu
malların yerli tüketiciler için maliyetini etkin bir şekilde artırmasını ifade
eder. Bu ticaret politikası aracı, ülkeler tarafından kendi sektörlerini dış
rekabetten korumak ve gelir elde etmek için sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla
birlikte, tarif politikasının sadece ekonomik etkilerde kalmayıp, onun
ötesine de geçen daha yaygın etkileri vardır. Bu, özellikle yerel
madencilik operasyonlarının korunmasının kendi kendine yeterliliği sağlayabileceği
nadir toprak minerallerinin çıkarılması gibi endüstrilerde geçerlidir.
Bu, tarife uygulayan ülkenin zaten içinde gelişmiş sözü geçen endüstriye
veya madenciliğe sahip olduğunu varsayar.
Tarifelerin
uygulanması, özellikle tek taraflı veya haksız bir şekilde uygulanırsa ,
ticari anlaşmazlıklara ve çatışmalara kolayca yol açabilir. Küresel tedarik
zincirlerini koparabilir ve ülkeleri yerel madencilik veya uluslararası
anlaşmalar yoluyla nadir toprak mineralleri gibi alternatif hammadde
kaynakları aramaya zorlayabilir. Çoğu durumda bu, sözü gecen ülkenin,
sömürgelerin doğal kaynaklarını yağmalayan ve bu nedenle kendi
madenciliğini geliştirme ihtiyacı hissetmeyen eski bir sömürgeci olmadığı
anlamına gelir. Özellikle, son derece maliyetli bir yatırım olan ve yatırım
getirisi uzun yıllar alan nadir toprak madenciliği, çoğu kapitalist ülkenin
sahip olsalar bile, yerel olarak madencilik uygulamasını engellemektedir. Başka
bir deyişle, sözü gecen ülke, önemli endüstrilerin özel sektöre değil,
devlete ait olduğu bir devlet kapitalisti olmak zorundadır, çünkü çoğu
durumda özel işletmeler uzun vadeli yatırımlarla değil, kısa sürede getiri
sağlayacak yatırımlarla ilgilenirler.
Daha yüksek
tarifeler uygulamak, kaçınılmaz olarak ithal edilen malların maliyetini artırır
ve potansiyel olarak iç pazarlarda enflasyona yol açar. Bu da ürünleri
daha pahalı hale getirerek tüketicileri etkiler ve halihazırda dar marjlarla
faaliyet gösteren işletmeleri zorlayabilir. Başka bir deyişle, akılsızca
uygulanan tarifeler geri tepebilir ve ekonomi ve keskin bir şekilde azalan insanların
satın alma gücü açısından yıkıcı sonuçlar getirebilir. Bu sonuçlar, yerel
olarak bir ülkede ve diğer ülkelere kolayca yayılabilir, çünkü tarifeler her
zaman diğer ülkelerden karşılıklı tarifelere neden olur. Trump yönetiminin
Çin ile olan ticaret savaşı sırasında görüldüğü gibi tarife savaşları, daha
geniş ticaret çatışmalarına dönüşebilir. Bu çatışmalar küresel ekonomik
istikrara zarar verebilir ve diğer ülkeler tarafından karşılıklılık önlemlerine
yol açarak uluslararası ticaret ilişkilerini daha da karmaşık hale getirebilir.
Yukarıda
belirttiğim gibi, bu yeni-sömürgeci ve eski sömürgeci ülkeler çoğu durumda
kendi ülkelerinde bu tür kaynaklara sahip değiller ya da sahip olsalar bile, genellikle
bunları çıkarmaya hiçbir zaman ihtiyaç duymazlar çünkü madenciliğin köle emeği
ya da en iyi ihtimalle düşük ücretli köle emeği yoluyla geliştirildiği
sömürgelerinin kaynaklarını yağmalıyorlar-dı. Bu nedenle, nadir toprak
mineralleri gibi kritik kaynaklara erişimi kontrol etmek sadece
ekonomik olarak değil, aynı zamanda stratejik olarak da önemlidir. Bununla
birlikte, bu kaynaklara ve madenciliğe sahip olan eski sömürge ülkeler
için, tarifeler uygulamak veya ithalatı kısıtlamak, jeopolitik senaryolarda
kaldıraç elde etmenin bir yoludur ve bir ülkenin tedarik zincirlerinin dış etkenlere
karşı savunmasız olmamasını sağlar.
Özellikle
çağımızda, yüksek teknolojili endüstriler, operasyonları için nadir toprak
minerallerine büyük ölçüde bağımlıdır ve tarifelerin etkilerine karşı
özellikle hassastır. Bu endüstriler, tarifelerin yerli üretim kapasitesindeki
karşılaştırılabilir artışlarla eşleşmemesi durumunda daha yüksek maliyetler
ve düşük rekabet gücü ile karşı karşıya kalabilir. Teknoloji
geliştikçe, özellikle yenilenebilir enerji ve tıbbi alanlarda nadir toprak
mineralleri için yeni uygulamalar ortaya çıkmaktadır. Bu minerallerin Teknolojik
ilerlemeyle birlikte rollerinin daha da genişlemesi bekleniyor. Maliyetli
ekstraksiyon-çıkarım işlemleriyle birleşen yüksek talep, ürün fiyatlandırmasını
etkileyerek birden fazla endüstriyi etkileyecektir.
Trump'ın kendini-yanıltıcı
fikri, ekonomik krizler veya küresel tedarik zinciri kesintileri sırasında
ülkelerin ticaret açıklarını yönetmek veya ekonomilerini istikrara kavuşturmak
için bir politika aracı olarak tarifeler uyguladıkları gerçeğinden
kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, bu, ticaret gerilimlerini şiddetlendirirse
veya özellikle nadir toprak mineralleri ile ilgili olarak zaten kırılgan olan
küresel pazarları bozarsa, istenmeyen sonuçlara yol açacaktır.
Trump yönetimi altında ABD'nin Çin ile olan
ticaret savaşı, Çin mallarına önemli tarifeler uygulanmasını içeriyordu ve bu
da Çin'in karşılıklı önlemlerine yol açtı. Bu ticaret çatışması, ABD
işletmeleri ve tüketicileri için artan maliyetler de dahil olmak üzere yaygın
ekonomik etkilere sahiptir ve sahip olacaktır.
Tek bir ülkenin ihracat kısıtlamaları, çeşitli endüstrileri etkileyen
küresel kıtlıklara yol açabilecektir.
Ek olarak, nadir
toprak mineralleri, radar ve iletişimden, enerji depolama ve gizli
uygulamalara kadar çeşitli askeri teknolojilerin ve sistemlerin ayrılmaz
bir parçasıdır. Gelişmiş savunma sanayilerindeki rollerini anlamak ve
çevre ve tedarik zinciri zorluklarını ele almak, askeri sanayinin geleceği
için çok önemlidir.
Bu nedenle Trump,
"Amerikan Maden Üretimini Artırmak İçin Acil Önlemler" için
bir yürütme emri imzaladı; “Amerika Birleşik Devletleri, istihdam
yaratabilecek, refahı artırabilecek ve yabancı uluslara olan bağımlılığımızı
önemli ölçüde azaltabilecek geniş maden kaynaklarına sahiptir. Ulaşım, altyapı, savunma yetenekleri ve yeni
nesil teknoloji, güvenli, öngörülebilir ve uygun fiyatlı bir mineral arzına
dayanmaktadır. Amerika Birleşik
Devletleri bir zamanlar dünyanın en büyük kazançlı mineral üreticisiydi, ancak
zorba Federal düzenlemeler Ulusumuzun maden üretimini aşındırdı. Ulusal ve ekonomik güvenliğimiz, düşman
yabancı güçlerin maden üretimine olan bağımlılığımız nedeniyle şimdi ciddi bir
tehdit altında. Ulusal güvenliğimiz için
ABD'nin yerli maden üretimini mümkün olan en üst düzeyde kolaylaştırmak için
derhal harekete geçmesi zorunludur."
Bu gerçekçi mi,
yapılabilir mi?
Önce bu "nadir toprak
mineralleri" nin ne olduğunu, nerelerde kullanıldığını ve üretimde
dünyaya kimin öncülük ettiğini, madenciliğinin ne kadar maliyetli olduğunu
öğrenelim.
Nadir toprak
mineralleri, seryum, lantan, neodimyum vb. dahil olmak üzere benzersiz
özelliklere sahip bir grup elementtir. Yerkabuğundaki düşük doğal konsantrasyonları
nedeniyle adlandırılırlar. Bu mineraller, askeri sanayide,
teknolojide yaygın olarak kullanılan modern teknolojide çok önemlidir; akıllı
telefonlar, bilgisayarlar ve elektronik cihazlar. Neodimyum, bilgisayar
diskleri ve hoparlörlerdeki mıknatıslar için özellikle önemlidir. Ayrıca,
manyetik özellikler ve radyasyon emilimi gibi spesifik özellikleri nedeniyle
floresan lambalarda, katalizörlerde, farmasötiklerde ve özel kimyasallarda da
uygulama bulurlar.
Nadir toprak
minerallerinin endüstriyel önemi
Askeri sanayi:
Öncelikle, nadir
toprak mineralleri, askeri operasyonlar için kritik olan radar sistemleri veya
iletişim cihazları için belirli silah veya ekipman türleri için
önemlidir, çünkü bunlar genellikle özel
malzemeler gerektirir. Ayrıca, silahlarda veya makinelerde kullanılan bazı mıknatıslar
nadir toprak elementlerinden yapılır, çünkü mıknatıslar askeriyedeki çeşitli
uygulamalar için çok önemlidir. Maliyet ve kullanılabilirlik faktörleri göz
önüne alındığında, ordu, nadir toprak minerallerinin çıkarılması ve
işlenmesiyle ilgili herhangi bir tedarik zinciri sorununu veya yüksek
maliyetleri azaltmak için alternatif malzemelere yönelik araştırmalara
öncelik verebilir.
Nadir toprak
elementlerinden yapılan neodimyum mıknatıslar, güçlü manyetik özellikleri
nedeniyle silahlar ve makineler de dahil olmak üzere çeşitli askeri
uygulamalarda kullanılmaktadır. Bu mineraller, gizli teknoloji ve yüksek
teknolojili radar sistemleri için kullanılan malzemelerde rol oynar ve
savunma ekipmanının performansını ve etkinliğini artırır.
Enerji Sektörü:
Nadir toprak
mineralleri, askeri teçhizata güç sağlamak için çok önemli olan pillerde ve
enerji depolama çözümlerinde kullanılır. Kullanımları, savunma ihtiyaçları için
daha verimli ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına katkıda bulunur.
Yenilenebilir enerjiye ve daha verimli enerji kaynaklarına doğru itme ile
nadir toprak malzemelerine sahip olmak önemlidir. Nadir toprak mineralleri,
daha verimli yenilenebilir enerji teknolojileri oluşturmak için de çok
önemlidir, bazı yeşil teknolojiler bu mineralleri güçlü mıknatıslar ve gelişmiş
malzemeler gerektiren güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi daha
sürdürülebilir ürünler oluşturmak için kullanır.
Savunma Sanayii:
Füze güdüm
sistemleri ve lazer silahları gibi bileşenler, dayanıklılıkları ve
performansları için nadir toprak minerallerine dayanır ve bu sistemlerin
optimum seviyelerde çalışmasını sağlar. Bu nedenle minerallerin savunma
teknolojisi yönü vardır. Yüksek teknolojili malzemelerin en iyi şekilde
çalışması için genellikle bu nadir toprak elementlerini gerektirir. Örneğin, uçaklarda
kullanılan bazı alüminyum türleri, daha iyi performans için nadir toprak
mineralleri kullanımını içerir.
Füze güdümü veya
lazer teknolojisi gibi bu gelişmiş sistemler, nadir toprak elementleri
kullanılarak yapılabilecek yüksek oranda yansıtıcı veya dayanıklı
malzemelere ihtiyaç duyar.
Tıbbi
uygulamalar
Ek olarak, nadir
toprak mineralleri tıbbi uygulamalarda kullanılabilir; Savunma için kullanılan
malzemelerin tıbbi faydalarının da olduğu ikili kullanım teknolojileri
aracılığıyla bir bağlantı var.
Stratejik Kaynaklar:
Nadir toprak
mineralleri üzerindeki kontrol, ülkeler arasındaki rekabeti yönlendiren
stratejik olarak önemli bir niteliğe sahiptir. Ordu, ulusal savunma
stratejilerini geliştirmek için kaynakları güvence altına almaya veya işleme
yetenekleri geliştirmeye odaklanabilir.
Maliyet hakkında bir fikrimiz olsun
Minerallerin
bulunması
Bu minerallerin
yerin nerede ve ne kadar altında olduğunu belirlemek için jeolojik bir
araştırma ve haritalama gereklidir. Uzmanlara göre bu, birkaç yıl
sürecek bir çalışma.
Nadir toprak
mineralleri düşük konsantrasyonlarda, tipik olarak milyonda 100 ila 500 parça
bulunur ve bu da ekstraksiyonlarını-çıkarımını zorlaştırır. Hidrometalurjik
işleme gibi gelişmiş madencilik teknikleri, bu mineralleri cevherden ayırmak
için sıklıkla kullanılır. Yerinde liç ve yığın liçi, kayayı tamamen çözmeden
cevherlerden nadir toprak elementlerini çıkarmak için kullanılan yöntemlerdir.
İlk zorluk ve
maliyet, bu minerallerin bulunması ile ilgilidir. Mühendisler ve jeologlar, nadir toprak
minerallerini bulmak için özel yöntemler kullanırlar ve genellikle bu
elementleri içerme olasılığı daha yüksek olan belirli kaya oluşumlarına
odaklanırlar.
Çıkarma
Uzmanlar, bir
madenin geliştirilmesinin ortalama 18 yıl sürdüğünü ve madenlerin ve
ayırma tesisinin inşasının milyarlarca dolar olmasa da bir milyara yakın bir
maliyete mal olduğunu belirtiyor.
Öncelikle,
madencilik genellikle bu mineralleri bulmak için toprağı kazmayı içerir. Ancak
nadir toprak mineralleri sadece büyük yığınlar halinde oturmuyor; bu madenler kayalara
dağılırlar ve genellikle kaya içinde çok düşük konsantrasyonlarda bulunurlar.
Bu nedenle, süreç oldukça karmaşık ve enerji yoğundur. İşleme tesisleri,
limanlar, boru hatları, demiryolları ve yollar dahil olmak üzere
kaynakların çıkarılmasıyla ilgili altyapı projelerini içerir. Bu nedenle nadir toprak minerallerinin
çıkarılması, teknolojik ilerlemeyi çevresel ve ekonomik hususlarla dengeleyen kritik
ancak karmaşık bir endüstridir. Teknolojideki gelişmelerle birlikte bu
minerallere olan talep arttıkça, sürekli kullanılabilirliği sağlamak ve
ekolojik etkiyi en aza indirmek için sürdürülebilir uygulamalar ve yenilikçi
çözümleri gerekli kılar.
Ekstraksiyon, bu
minerallerin yeryüzündeki düşük konsantrasyonu nedeniyle karmaşık teknikler
içerir. Anahtar yöntemler arasında, cevheri parçalamak ve nadir toprak
elementlerini çıkarmak için kimyasallar kullanan Hidrometalurjik İşleme ve
nadir toprak minerallerinin bir köpüğe yapışmasını sağlamak için kimyasalların
kullanıldığı köpük oluşumu yoluyla mineralleri ayırmak için kimyasalları
kullanan Flotasyon Yoluyla Konsantrasyon yer alır, bu da daha sonra kayadan
ayrılabilir ve daha fazla işlenebilir. Bu oldukça karmaşık bir süreçtir ve çok
fazla kaynak gerektirir, bu nedenle Çin'deki gibi zaten var olan madenlerin içinde-
yakınında büyük ölçekli ilgili operasyonlarda yapılır.
Çevresel sorunlar:
Çevresel açıdan, bu
minerallerin madenciliği hakkında bir tartışma var çünkü çevre üzerinde olumsuz
etkileri olabilir. Ekstraksiyonun çevresel etkisi, su ve toprağın potansiyel
kirlenmesinin yanı sıra habitatın bozulması nedeniyle zararlı
kimyasallardan kaynaklanan potansiyel kirlilik ile kritik bir endişe
kaynağıdır. Atıkları yönetmek ve
ekolojik zararı azaltmak için katı düzenlemeler yürürlüktedir. İşlemede toksik
kimyasalların kullanılması bu sorunları daha da kötüleştirebilir.
Bazı ülkelerdeki ordu, diğerlerinde nadir
toprak madenciliğinden kaynaklanan çevresel etkiyi azaltmak için sürdürülebilir
uygulamalarla ilgilenmeyebilir. Bu, ekolojik hasarı azaltmak için
alternatifleri veya daha verimli ekstraksiyon yöntemlerini keşfetmeyi içerir.
Ekonomik
Hususlar
Madencilik süreci,
ileri teknoloji, özel ekipman ve altyapı ihtiyacı nedeniyle sermaye yoğundur .
Bu yüksek maliyet, bu minerallerin çeşitli uygulamalarda bulunabilirliğini ve
satın alınabilirliğini etkiler.
Çin'in şu anda
önemli bir çoğunluğa sahip olduğu küresel rezerv dağılımı, piyasa dinamiklerini
etkiliyor ve tedarik zincirinde aksamalara yol açabiliyor. Bazı ülkelerdeki
rezervlerin kontrol edilmesi, küresel erişimi etkileyebilir. Birçok ülke, bir
güvenlik açığı olabilecek nadir toprak mineralleri için diğer ülkelere
bağımlıdır .
Ordu bu
bağımlılıktan endişe duyabilir ve tedarik kaynaklarını çeşitlendirmenin veya
madenciliğe olan bağımlılığı azaltmak için sentetik alternatifler geliştirmenin
yollarını arayabilir.
Son olarak, ulusal
güvenlik ve stratejik kaynaklar yönü var. Nadir toprak mineralleri üzerindeki
kontrol, uluslar arasında bir rekabet noktası olabilir, bu nedenle ordu, kaynakları
güvence altına almak veya bu mineralleri bağımsız olarak işlemek için
kendi yeteneklerini geliştirmekle ilgilenebilir.
Gördüğümüz gibi,
nadir toprak mineralleri için madencilik, özellikle askeri ve teknoloji endüstrilerine
sahip olanlar için çok önemlidir. Düşük konsantrasyon, zamanında ve maliyetli
süreç ve ileri teknoloji ihtiyacı nedeniyle sermaye-yoğun bir yatırımdır. "Ukrayna'daki nadir toprak
mineralleri" söz konusu olduğunda, Kritik Mineral Enstitüsü'nün (CMI) eş
başkanı, Kritik Mineraller Uzmanı Jack Lifton bir röportajda şunları söylemişti;
" “Ukrayna'da nadir toprak yatakları yok", uygulanabilir nadir toprak
yataklarının eksikliğini ve karlı bir iş konusu açmanın mantıksızlığını vurgulayarak…"Ukrayna'da
nadir toprak madenleri geliştireceksek, torunlarınız emekli olduğunda hala
geliştiriliyor olacaklar. Ukrayna mineralleri konusu “tartışmaya bile
değmez". Bu değerlendirme aslında nadir toprak minerallerinin
madenciliğinin uzun ve kapsamlı sürecini doğruluyor.
Pek çok ülkede
nadir toprak mineralleri var, ancak sorun bunları bulmak, madencilik
için hazırlık yapmak ve madencilik için gerekli tüm altyapıyı ve madenciliğin
kendisini oluşturmak ; bunlar hem uzun zaman dilimini hem de büyük yatırımları
gerektirir.
Açıkçası, ABD'nin
işlenmemiş nadir toprak mineralleri var. Mountain Pass Madeni, 1950'den beri
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tek tam entegre nadir toprak madeni ve
işleme tesisini Kaliforniya'da işletmektedir. Ancak, internetteki ve Batı
medyasındaki tüm kafa karıştırıcı ve yanlış ifadelere ve istatistiklere rağmen,
"gururla" bahsedilen Teksas fabrikası işleyen bir fabrika değil.
Pentagon'dan 300 milyon dolardan fazla sözleşme imzaladığı iddia edilen Lynas
adlı bir şirket tarafından inşa edilecek ve bu tesis 2 yıl içinde
faaliyete geçecek. Bu, Çin'den gelen arzın hakimiyeti ve artışı nedeniyle
piyasa koşullarının önemli bir zorluk oluşturduğu niyet ve öngörüdür - ki bu
muhtemelen Çin dışındaki birçok yeni maliyetli projenin uzun vadeli finansal
uygulanabilirliği konusunda şüpheler uyandırmaktadır. Hiçbiri Çin'in yüksek
teknoloji üretimine ve piyasa maliyetine ulaşamayacak gibi görünüyor.
"Uzun
vadeli" ve "yüksek maliyetli" yatırımlarla ilgili olarak iki
tür ülkeyi karşılaştıralım ve ele alalım.
1) Mevcut tüm
önemli endüstrilerin "özelleştirildiği" devlet kapitalizmi.
Bu sistemde altyapı, üstyapı, toplu taşıma
gibi uzun vadeli yatırımlar mümkün olan en asgariye indirilmektedir. Özel
yatırımcılar, kısa sürede en fazla karı getirecek yatırımlarla
ilgilenirler. Bankacılık ve askeri sanayi bunların en önemli sektörleridir.
Her sektörde olduğu gibi Silah Sanayinin de kar elde edebilmesi için ona
uygun gerekli ortamın var olması, yoksa yaratılması gerekmektedir. Başka
bir deyişle, askeri bir endüstrinin kâr edebilmesi için, sürekli
düşmanlıkların, çatışmaların ve savaşların devam etmesi gereken istikrarsız bir
dünyaya ihtiyacı vardır. Askeri-Silah sanayinde kısa sürede tek hamle ile
elde edilen kar, diğer bazı sanayilerin bir yıl içindeki toplamından daha fazla
düzeydedir. Devlet ve onun kurumları, bu çatışma-savaş ortamını özel sermayenin
hizmetinde yaratma görevlerini de yerine getirmektedir. Bu arada, diğer sanayi
dalları ya başka ülkelere taşınır ya da yok olur. ABD'nin birkaç temel
dal dışında sanayisizleşmesinin, en büyük üretim yapan ülke olmaktan çıkıp
neredeyse hiç üretim yapmayan en büyük tüketim ülkesi konumuna kaymasının temel
nedenlerinden biri, ekonomisinin bankacılık ve savaş sanayii temeline
odaklanmış olmasıdır. Başka bir deyişle, "nadir mineraller" ABD özel
sermayesi için bir yatırım olarak değerlendirilebilecek bir değere sahip değildir.
2) - Mevcut tüm
önemli endüstrilerin ulusallaştırıldığı devlet kapitalizmi.
Bu sistemde
devletin uzun vadeli yatırımlar yapması kaçınılmaz bir sonuçtur. Kısa vadeli
kâr değil, uzun vadede değer elde etmeyi ve ekonomisini güçlendirmeyi hedefler,
çünkü devletin var olabilmesi, hayatta kalabilmesi ve bir kurum olarak yerini
sağlamlaştırabilmesi için uygulaması gereken en önemli yatırım şekli budur.
Bunun en somut örneği, son on yılda barajları, bahçeli çölleri ve dağlarıyla
ayağa kalkan, her şehir ve kasabadan geçen hızlı tren ağlarıyla ülkeyi bir
uçtan diğer uca kaplayan, GSYİH SAGP açısından dünyanın zirvesine sıçrayan
Çin'dir. Feodalizmin egemen olduğu sömürgeci bir ülke olmaktan çıkıp dünyanın
tüketim ihtiyacını karşılayan bir üretim ülkesine dönüşmesi tesadüf
değildir.
Başka bir deyişle, Çin gibi üretici ve üretim odaklı ülkeler uzun
vadeli yatırımlara olumlu bakarken, tüketici ülkeler kısa sürede en fazla
kar getirecek kısa vadeli yatırımlara olumlu bakarlar.
Nadir mineraller
dünya sıralamasında ilk 10'da yer alan ülkeler şöyle; Çin, Avustralya, Vietnam,
Rusya, Brezilya, Tayland, Hindistan ve onların çok gerisinde; Malezya, Grönland
ve Amerika.
Çin, küresel
üretimin %90'ına hakim olan yedi kritik nadir toprak metalinin ihracatını
kısıtladı. Bu malzemeler elektronik, savunma sistemleri ve temiz enerji
teknolojileri için gerekli.
Bu nedenle, Trump'ın
Çin'e uyguladığı gümrük vergisi sadece genel olarak ABD ekonomisini tahrip
etmekle kalmayacak, aynı zamanda askeri sanayisini ve üretimini de büyük ölçüde
etkileyecektir. ABD’nin, güçlü bir ele karşı kötü bir el ile yaptığı blöf,
geri adım atmazsa yıkıcı bir şekilde geri tepecektir.

Hiç yorum yok