Kim Yo Jong'un Basın Açıklaması ve takip eden ilave açıklaması
Batı Medyasının ve onların vekil medyasının, kapsanan konuları eksik anlatmak, çarpıtmak, Batı Savaşı tacirliği yapan anlatılara uyan özenle seçilmiş cümlelere odaklanmak ve bunları yayınlamak, ara sıra olmaktan ziyade, onların tipik bir karakteri haline geldi.
Güney Kore Savunma Bakanı Suh Wook, Cuma günü Güney Kore'nin stratejik füze
komutanlığına yaptığı ziyarette, Güney Kore'nin, Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye
füze fırlatma niyetinde olduğunu tespit etmesi durumunda, Kuzey Kore'ye hassas
saldırılar başlatma yeteneğine ve hazırlığına sahip olduğunu söyledi. Seul,
Kuzey Kore'nin büyüyen füze ve nükleer tehditleriyle başa çıkmak için uzun
süredir böyle bir önleyici saldırı stratejisini sürdürüyor.
Pazar günü Kim Yo Jong bir basın açıklama yayınladı. Kısa bir açıklamaydı ama görünüşe bakılırsa vekil medyadaki açıklamaları okuduktan sonra konuyla ilgili bir devam-açıklaması yapmayı zorunlu görmüş.
Bu onun ilk basın açıklamasıydı;
WPK C.C. Direktörü Kim Yo Jong'un Basın Açıklaması
Pyongyang, 3 Nisan (KCNA) -- Kore İşçi Partisi
Merkez Komitesi bölüm başkan yardımcısı Kim Yo Jong, Cumartesi günü aşağıdaki
açıklamayı yaptı:
Güney Kore Savunma Bakanı, 1 Nisan'da Kuzey Kore
ile yaşadığı çatışma histerisini ortaya sererek, "önleyici
saldırı"dan söz etti.
Bu anlamsız ve pislik adam, nükleer silahlara
sahip bir devlete yönelik "önleyici saldırı"dan, Güney Kore'ye de
hiçbir zaman fayda sağlamayacak anlamsız yaygarayla bahsetmeye cüret ediyor.
O, kuzeydeki yurttaşlarıyla çatışma zihniyetine saplanmış
bir çatışma manyağıdır.
"Önleyici saldırı" konusundaki pervasız
ve aşırı söylemi, Koreler arası ilişkileri ve Kore Yarımadası'ndaki askeri
gerilimi daha da kötüleştirdi.
Artık onun çatışma histerisini ciddiye almaktan ve
birçok şeyi yeniden düşünmekten başka çaremiz yok. Güney Kore, Savunma
Bakanı'nın pervasız açıklamaları nedeniyle ciddi bir tehditle karşı karşıya
kalabilir.
Güney Kore ordusu ciddi düzeyde provokatif teşvik
arama ve Kuzey Kore ile hesaplaşmayı tırmandırma niyetini ortaya koyduğu
sürece, izin verildiğinde ciddi bir uyarıda bulunacağım.
Güney Kore ile ilgili birçok şeyi yeniden
değerlendireceğiz.
Güney Kore felaketi önlemek istiyorsa kendini
disipline etmeli.
Umarım bir daha onun haykırısını duymam.
Kuzey Kore'den haber yayınlandığını iddia eden, "dedikodu" üreten
ve kendi ürettiği dedikoduları haber kaynağı olarak kullanan Batı'nın vekil
uzantılı medyasına göre;
Birçok kişi, “Savaş çıksa, her şey yerle bir
edilse daha iyi olur”, “ ha savaşta ölmüşsün, ha açlıktan ölmüşsün, hepsi aynı”
gibi şikayetlerle karşılık verdi ve, “Savaş çıkarsa vurmak istediğim ilk kişi parti
[komite] sekreterimizdir” diyormuş.
Ayni besleme medya, Kim Yo Jong'un devam niteliğindeki açıklamasının
"iç eleştiri" nedeniyle "tonunun yumuşatıldığı" nitelikte olduğunu
söylüyor.
Bu yorumun, Batı Medyası'nın Rusya'da ciddi bir iç tatminsizlik olduğuna
dair fantezilere ve temennilere dayalı Rusya üzerine haberlerinden hiçbir farkı
yok.
Tüm yalan haberlere rağmen Güney Kore'de evsizler (sokakta yaşayanlar) özellikle gençler arasında hızla yayılıyor.
Kuzey Kore'de sokakta yaşayan yok. Herkesin ücretsiz konuta erişim hakki var.
Güney Kore'de yoksulluk yüzde 15'in üzerinde. Kuzey Kore'nin yarım asırdan
fazla bir süredir en sıkı ekonomik abluka altında olduğu gerçeği göz önüne
alındığında, Kuzeydeki insanların durumu Güney'e göre nispeten daha iyi. Bu, şu
anda konumuz olmayan, medyanın "haber"i nasıl çarpıttığı konusunun
bir yanıdır.
Kim Yo Jong un ilave açıklaması.
"Güney Kore savunma bakanı, 1 Nisan'da
ordumuzun Güney Kore'ye olası saldırısına karşı "önleyici saldırı"
çığırtkanlığı yaparak aşırı tedirginliğini ortaya koydu.
Ani blöfü açıkça onların ne kadar korktuklarını
gösteriyor.
Görünüşe göre halka Güney Kore ordusunun iyi
hazırlanmış olduğu izlenimini vermek istiyor. Ancak Güney Kore ordusunun sözde
temsilcisinin bizi düşman ilan ederek "önleyici saldırı"dan
bahsetmesi telafisi mümkün olmayan çok büyük bir hataydı.
Güney Kore'nin baş düşmanımız olmadığını daha
önce açıklamıştık.
Yani Güney Kore ordusu devletimize karşı herhangi
bir askeri harekâta girişmediği sürece saldırımızın hedefi olarak
görülmeyecek demektir.
Biz savaşa karşıyız. Eğer iki tarafın orduları
birbirine karşı savaşırsa, bir savaşta hangi tarafın kazanacağı veya
kaybedeceği önemli değil, tüm Kore ulusu yarım asır önce olduğu gibi daha da
korkunç olabilecek bir felakete maruz kalacaktır. Biz kesinlikle böyle bir
savaşa karşıyız. Bu nedenle Mareşalimiz, baş düşmanımızın savaşın
kendisi olduğunu açıkladı. Ancak Güney Kore ordusu bizi düşman olarak
etiketleyerek, bazı durumlarda olduğu gibi bir varsayımla üzerimize önleyici
bir saldırı düzenleme ihtimalinden bahsetti.
Bu tür saçmalıkların kendisi çok tehlikeli ve
çirkin açıklamalardır.
Eğer bizi kimse kışkırtmazsa, biz asla ilk önce saldıran
olmayacağız.
Ancak Güney Kore, herhangi bir nedenle - körce
olsun ya da olmasın yanlış karar nedeniyle - Su Wook'un çığırtkanlığını yaptığı
"önleyici saldırı" gibi bir askeri eylemi tercih ederse durum
değişecektir. Bu durumda Güney Kore'nin kendisi hedef haline gelecektir.
İki gün önce, Güney Kore ordusunun,
topraklarımızın bir santimetresini bile ihlal etmesi halinde, şimdiye
kadarkilerin en kötüsü, hayal edilemeyecek kadar korkunç bir felaketle karşı
karşıya kalacağı konusunda ciddiyetle uyarmıştık.
Güney Kore'nin bizimle askeri çatışmaya
girmesi durumunda nükleer
savaş gücümüz kaçınılmaz olarak görevini yerine getirmek zorunda kalacaktır.
Nükleer savaş gücü, savaşın başlangıcında
inisiyatif almak, düşmanın savaş ruhunu tamamen söndürmek, uzun süreli
düşmanlıkları önlemek ve kişinin kendi askeri gücünü korumak için seferber
edilir.
Durum bu aşamaya ulaşırsa korkunç bir saldırı
başlatılacak ve Güney Kore ordusu topyekûn yıkım ve yıkımdan biraz da öte sefil
bir kaderle karşı karşıya kalacaktır.
Bu sadece bir tehdit değil. Bu, Güney Kore'nin
olası pervasız askeri eylemi ve sonuçları karşısında vereceğimiz tepkinin
ayrıntılı bir açıklamasıdır ve aynı zamanda Güney Kore'nin neden nükleer
silaha sahip bir devlete karşı askeri provokasyon gibi bir fanteziye
kapılmaması gerektiğine dair bir açıklamadır.
Ancak bu kötü sonu önlemenin bir yolu var.
Zamansız provokasyon yapmaktan kaçınıp hayal
kurmaktan kaçınırsa ve gerçekleşmese de kendisini ateş yağmurundan korumanın
bir yolunu düşünürse, yukarıda bahsettiğimiz korkunç felaketin önüne geçilmesi
mümkün olacaktır.
Nükleer silahlara sahip bir devlete karşı
"önleyici saldırı" mı? …
Bu fantastik bir hayal ve bir delinin histerisi.
Bir kez daha açıkça belirtiyoruz.
Güney Kore'ye tek kurşun ya da top mermisi
bile atmayacağız. Çünkü
Güney Kore'yi silahlı kuvvetlerimizin dengi olarak görmüyoruz.
Bu görüş, askeri yetenekler ışığında nükleer
silaha sahip bir devletle bariz bir karşıtlıktan değil, Kore'nin kuzeyi ve
güneyinin birbiriyle savaşmaması gereken aynı milletten olduğu gerçeğinden
kaynaklanmaktadır.
Temelsiz nedenlerden dolayı “tehdit (altında) hissetmek” gibi hastalıklı bu semptomun, mümkün olduğu kadar erken tedavi edilmesi için dua ediyorum.
Hiçbir Batılı ya da Batılı kukla medyasında Kim Yo Jong'un "Güney
Kore'nin baş düşmanımız olmadığını zaten açıklamıştık" sözlerine
rastlamıyoruz.
Batı Medyası, Neo-Con anlatısıyla gerçek saldırganları gizlemekte ve
Neo-Con saldırganlık politikasına hizmet etmek amacıyla Batı'ya karşı çıkanları
saldırgan olarak göstermekte, bu nedenle bu açıklamalardan alıntı yapmamaktadır.
Anlatıları Kuzey Kore'nin saldırgan ve tehditkar olduğu yönünde. Ancak
gerçek tam tersidir. Bu nedenle Kim Yo Jong'un tam ifadesini kullanmak yerine, seçme
cümlelerle kırpılmış versiyonunu kullanıyorlar.;
"Savaşa karşıyız... Kimse bizi kışkırtmazsa, asla ilk önce onları
vurmayacağız" veya "Güney Kore'ye tek bir kurşun veya mermi bile
atmayacağız" …Bunun nedeni, Güney Kore'yi silahlı kuvvetlerimizin dengi
olarak görmememizdir.... Kore'nin kuzeyi ve güneyinin aynı milletten olması ve
birbirleriyle savaşmaması gerekir” gibi anlamlı ve önemli açıklamalarını
görmüyoruz.
Ana Akım Batı Medyası tüm inandırıcılığını yitirdi. Batı Medyasında yapılan
her türlü haber yorumu yanlış olarak değerlendirilmeli ve şüpheyle
yaklaşılmalıdır. Bati ve onların kukla Medyası Gazetecileri gazeteciliğin yüz
karası temsilcileri, editörleri ise Neo-Con politikalarının ve anlatılarının
"kapı bekçileri (sansürcüleri) " haline geldi. Basitçe söylemek
gerekirse, Neo-Conların saldırgan, savaş çığırtkanlığı politikasının aracı
haline geldiler.
Erdogan A
April 6, 2024
Thailand
Kuzey Kore diye bir ülke yok. Ülkenin adı Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti. Lütfen gerçek ismini kullanın.
YanıtlaSil