Header Ads

Header ADS

Roboski ve ABD Türkiye katliam ortaklığı

Genel olarak haberlerde Batı medyasına güven olmaz. Ancak eğer haber içinde "resmi" açıklamaları taşıyorsa bu veriler yapılacak değerlendirmelerde kullanılması gerekir. Bu verilerin kullanılmaması öznelliğin, seçiciliğin ve bir tür gizleme amacının işareti olabilir. Neden bu "ortaklık" gizlenmeye çalışılıyor?  Bu tavır oportünistlik ve hipokratlık olmaz mı? 

Wall Street Journal'ın 16 Mayıs 2012 tarihli yorumunda katliamın ABD resmî kurumlarında bir hareketliliğe neden olduğunu vurguluyordu. Bunun nedeni ise katliama kurban olanları "tespit edip" Türkiye ortaklarına haber verenin ABD subayları olduğu kanıtlı gerçeğinde yatıyordu.

The Wall Street Journal'a açıklanan ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan bir iç değerlendirmeye göre, 

ABD insansız hava aracı, kervanın hareketlerini bildirdikten sonra uçup gitti ve saldırı yapıp yapmama kararını Türk ordusuna bıraktı. ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, "Karar veren Türkler oldu" dedi. "Bir Amerikan kararı değildi."

Yani kervanı, yerini ve yönünü tespit eden ve Türkiye resmi makamlarına bildiren ABD, bombalamayı yapan Türkiye. İste size katliam ortaklığı. Ancak her zaman olduğu gibi kendilerini ve katliamdaki suçlarını örtbas etmek için devam ediyor yorumcu;

 Daha önce bildirilmemiş olan ABD rolü, Amerikan nüfuzunu dünya çapında genişletmeye yönelik yeni bir stratejideki riskleri ortaya çıkardı. Beyaz Saray ve Kongre için önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Müttefiklerimize ölümcül insansız hava aracı teknolojimizi ne kadar emanet edebiliriz?

Buradaki çarpıtma ve kafa karıştırma ve kendini aklama amacı ABD tarafından kullanılan "teknolojinin" tespit ettiği verileri Türkiye'ye iletme değil, sanki teknolojinin Türkiye'ye verilmiş ve onlar tarafından kullanılmış olduğu çelişkili yorumlamada odaklanıyor. Ancak hemen devamında bu amacını çürütmüş oluyor. 

On yıllık askeri-yoğun kara savaşlarından sonra, Obama yönetimi daha çevik ve daha ucuz bir askeri güç kaynağı olarak gelişmiş dronları, seçkin özel kuvvetleri ve istihbarat kaynaklarını teşvik ediyor. Strateji, kısmen karada Amerikan birliklerine olan ihtiyacı azaltmak için büyük ölçüde bölgesel müttefiklerle yakın iş birliğine dayanıyor.

Bahsettiği iş birliği, Roboski'de kanıtlandığı gibi "ne" ve "kim" olduğu onaylanmamış bir bilgiyi "müttefiklerine" sanki onaylanmış bilgi olarak aktarması vahim sonuçlara neden oluyor. ABD'nin örnekleri çok olan bu tür ortaklıktaki "kılıflanması", "bilgiyi" alanın ne" ve "kim" olduğunu tespit edip ederek harekete geçmesi "beklentisinde" noktalanıyor. Bunu da şöyle açıklıyor;

Mevcut ve eski ABD yetkilileri, bu tür düzenlemelerin dezavantajının, ülkelerin ABD istihbaratını Pentagon ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın kontrol edemeyeceği şekillerde kullanabilmesidir. Müttefikler, kimin haklı bir hedef olduğuna karar vermek için değişen standartlara sahiptir. Ve bu ortaklıklar, ABD'yi, Amerikalıların güvenliğiyle yalnızca ince bağlantılarla yerel anlaşmazlıkların içine sokabilir.

Saldırının belirli ayrıntılarını bilmeyen Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi başkanı Temsilci Mike Rogers (R., Mich.) "Bu bilgi [yabancı] hükümete ulaşırsa ve yanlış bir şey yaparsa veya yanlış bir şey yapan birinin eline geçerse ne olur?" dedi.

"Yanlış" bir şey yapma ile "yanlış" bilgi verme birbirine direk bağlantılı bir konudur. Bu anlamda Afganistan'dan, Irak'a kadar sayısız örneklerini gördüğümüz gibi "yanlış" ya da "eksik" bilginin belirli uzun ya da kısa vadeli siyasi amaçlar doğrultusunda verildiği durumlar olmuştur.  

Verilerden anladığımız kadarıyla Roboski katliamını beraberinde getiren "yanlış" bilgi, direk ABD- Irak ya da başka bir yerdeki- merkezinden geliyor, Ankara'daki "ortak" dron merkezinden değil. Verilen habere göre böylesine ortak bir merkez 2007 de Ankara da kurulmuş.

ABD'nin Türkiye'ye destek amaçlı insansız hava aracı uçuşları, Kasım 2007'de Bush yönetiminin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümetle bağları güçlendirme çabalarının bir parçası olarak Ankara'da Birleşik İstihbarat Füzyon Hücresi adını verdiği şeyi kurduğu zamandan kalmadır.

ABD'li ve Türk subaylar loş ışıklı komplekste yan yana oturuyor ve Predator insansız hava araçlarından gelen gerçek zamanlı video yayınlarını izliyor.

Bir diğer kendi içinde çelişkili "kılıflama" ise gelen "bilginin" yine Ankara'daki ABD askeri yetkilileri tarafından Türkiyeli yetkilileri bilgiyle ilgili olarak uyarması.

Ankara'daki Fusion Cell'deki ABD askeri yetkilileri, kalın ceketler içindeki adamların sivil mi yoksa gerilla mı olduğunu anlayamadı. Ancak gerilla savaşçılarının uğrak yeri olan bir bölgede olmaları şüphe uyandırdı. Amerikalılar Türk mevki-daşlarını uyardı.

Yani başlangıcından saldırıya kadar "bilgi" kaynağı ABD'den.  Buda Roboski katliamının ABD- Türkiye ortaklığı içinde gerçekleştiğinin kanıtıdır. Şöyle devam ediyor WSJ yorumcusu;

Şu anda görevde olan bir ABD istihbarat yetkilisi bu ortaklığı savundu. Kervan saldırısı hakkında "Bu bir istisna olacak. Bu korkunç bir istisna. Trajik bir istisna". Ancak bilgi paylaşımımızı genişletme ve dünya çapındaki ortaklarımız ve müttefiklerimizle çalışma çabalarımızın büyük çoğunluğunun olumlu sonuçları olacak" dedi. ABD'li yetkililer, ABD personelinin kısmen Türkiye'nin ABD istihbaratını kullanmasını izlemek için Ankara Füzyon Hücresinde çalıştığını söyledi.

Bu "bilgi" paylaşımını "istisnai bir hata" olarak değerlendiren yetkili, bunun "istisna olmadığına işaret eden diğer yetkililerin açıklamalarıyla çelişiyor. 

Ancak ABD'li yetkililer, bu tür hataların istihbarat topluluğu ve Savunma Bakanlığı içinde ABD istihbaratının paylaşımı için daha iyi yönergeler belirleme tartışmasını beslediğini söylüyor. İstihbarat yetkilileri bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Bazıları, bir müttefikin bilgiyi suistimal edebileceğine inanıyorsa ABD'nin istihbaratı saklaması gerektiğini söylüyor. Diğerleri, yeni kuralların acil durumlarda istihbarat paylaşımını yavaşlatabileceği konusunda uyarıyor.

Tüm bu verilere rağmen Roboski katliamını hatırlarken ve kınarken, bu katliamda ABD'nin rolünden ve ortaklığından bahsetmemek, bu gerçeği vurgulamaktan kaçınmak hipokratlik, katliam kurbanlarına saygısızlık ve tüm emekçi Kürt halkına ihanettir.

Erdogan A
Aralık 28,2022

WallStreet Journal Haber
https://www.wsj.com/articles/SB10001424052702303877604577380480677575646

EKurd.net kopyası
https://ekurd.net/mismas/articles/misc2012/5/turkey3927.htm

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.