"Ayrılma"dan "katıl"ıma ve sonuç etkileri -Kısaca
Yoldaşlardan birinin işaret ettiği gibi," oligarkların hizmetindeki Rus bürokratlar hizmet ettikleri sınıfın kısa ve uzun vadeli çıkarlarına yönelik stratejiler söz konusu olduğunda Amerikalı meslektaşları kadar hesaplılar. Aslında daha hesapçı ve gaddarlar çünkü hepsi Leninizm’i ve Sovyet tarihini incelediler ve bunu kendi çıkarları için nasıl kullanacaklarını biliyorlar.”
Bölgelerin katılımı, diğer tüm ülkelerin “ayrılık ile özerk statüsü kazanan bölgeleri” “tanıma” yükünü ortadan kaldırdı. Artık onlar için bu bir mesele değil; ne tanımak ne de reddetmek zorunda kalacaklar.
Bununla birlikte ortaya çıkan “sınırsız savaş” dışındaki belirleyici sonuç-etkeni, ağırlıkla Rus ve ani-Euromaidan nüfusuna sahip diğer bölgelerle ilgili. Artık bunlar açısından, Ukrayna'dan ayrılmayı başardıkları bir durumda tanınmama korkusu ortadan kalktı. “Özerklik” için değil, Rusya ile birleşmek için savaşmak zorundalar.
Donbass Leninistlerinin Temmuz ayında yaptığı değerlendirmeye geri dönecek olursak, “Rus burjuvazisi yerel halkı yabancılaştırmamak ve Kiev neo-Nazilerine müzakere masasına oturmak için bolca zaman tanımak düşüncesiyle yavaştan alıyorlar. Aynı zamanda Dnieper, Nikolayev, Odessa'nın nüfusunu ve ilerici ideolojik yapısını göz önünde bulundurarak, Ukrayna burjuvazisini İstanbul’da vardıkları ama uymadıkları anlaşmadan çok daha ağır bir anlaşmaya zorlamak için kendilerini ve yerlileri bu bölgelere ilerlemeye hazırlıyorlar... Batılıların, özellikle de ABD'nin bir anlaşmaya oturmama baskısı nedeniyle, Kharkiv, Dinyeper ve Nikolayev'in gündemde olması ve süreçte “özgürleşmesi” büyük olasılıktır. Bu aşamadaki gelişmelere bağlı olarak Odessa, Ukrayna'nın Karadeniz'e erişimini kesmek için muhtemel bir seçimdir.
Bunların hepsi Ukrayna burjuvazisi içinde bir iç çatışma ve “Euromaidan”, “ABD-NATO” burjuva kliğini Ukraynalılar tarafından iktidardan uzaklaştırma beklentisine sahip bir strateji.”
Gelişmeler bu değerlendirmelerin kendini doğrulayacağı gibi görünüyor.
Putin, her ne kadar da anlaşma için masaya oturmaya hazır olduklarını söylese de sözlerini “yeni bölgeler müzakere edilemez” şeklinde sonlandırmasıyla ve “Ukrayna'ya tüm güçlerini bu bölgelerden çekmesi için ültimatom” vermesi ile, yoldaşın, Rusya'nın bu savaşı, savaştan en iyi kazanç anlaşmasını elde edene kadar uzatmaya, ABD-NATO kadar istekli olduğu yönündeki değerlendirmesini açıkça doğrulamaktadır.
Savaş ne kadar uzarsa, Ukrayna'nın toprak kaybı o kadar büyük olacaktır- ancak büyük olasılıkla belirtilen bölgelerle sınırlı olacaktır.
Rusya’nın topyekûn savaşı başlatıp bu bölgelerin birkaçını veya tamamını işgal ettiğinde Zelensky'nin bir şekilde iktidardan uzaklaştırılması ihtimaller dahilindedir. Bununla birlikte, ekonomik hoşnutsuzluk ve nükleer savaş korkusu nedeniyle insanların ayaklanmasıyla birlikte Avrupa'da bazı ciddi değişikliklerin meydana gelmesi dışında, ABD-NATO duruşu düşünüldüğünde, bu pek olası değil.
Bu, Donbas'lı yoldaş'ın Temmuz ayında belirttiği gibi, Rusya'nın Ukrayna'da hava kuvvetlerini yoğun bir şekilde kullanmayarak “kamuoyunu” etkileme politikasının can alıcı unsurlarından biridir ve ayaklanma beklentisiyle savaşı kış boyunca uzatma taktiğidir. Bu olmazsa, Avrupa uşak burjuvazisi ve onların bürokratları ABD-NATO direktiflerini takip edeceklerdir.
Bu, diğer komşu ülkelerin ve büyük olasılıkla tırmanacak savaşa karşı onların duruşları sorununu da beraberinde getiriyor. Özellikle Rus nüfuslu Narva bölgesi ile komşu Estonya ve bir dereceye kadar Finlandiya, Letonya, Litvanya, tutumları Ruslar tarafından tehlikeli kabul edilirse Ruslar için artık bir hedef olabilir.
Benzer şekilde, Litvanya ve/veya Polonya tarafından Kaliningrad'a yönelik herhangi bir girişim, savaşı genişletmek için başka bir ciddi sorun olacaktır.
Savaş nükleer savaşa kadar gider mi? Mümkün ama olası değil. ABD, Avrupa ülkelerini zayıflatıyor ve onları ekonomik ve politik olarak ilhak ediyor. Onun tercihi, savaşa doğrudan katılmadan, silah ve mühimmat, gaz, petrol vb., satarak içinde bulundukları ekonomik krizlerini dengelemek için kısa sürede zenginleşebileceği “vekalet savaşı” yürütmektir.
İçinde bulunduğumuz şartlarda nükleer savaş neden mümkün ama olası değil?
İnsanların verili bir olayın sadece kendisine bakma alışkanlığı var, ama “büyük resme” değil. Bu savaşın “büyük resmi” tetikleyeceğini düşünülüyor, oysa gerçekte bu savaşı tetikleyen “büyük resim” in kendisidir. “Büyük resim” savaşı zaten farklı biçimlerde devam ediyor. ABD-NATO, gücüne ve kârlılığına inansaydı, zaten askeri olarak direk dahil olurdu.
Büyük resim şu ki, eğer Rusya kaybederse, bu Kuzey Kore ve Çin'in sonunun başlangıcına yol açacaktır- ve dolayısıyla İran ve diğerlerinin. Dolayısıyla Rusya bu savaşta yalnız değil. Kuzey Kore zaten askeri olarak destek vermeye hazır olduğunu ilan etti, Çin dün Rusya'nın varlığını tehdit eden bir savaş durumunda askeri ittifakını yineledi. Bu iki blok arasında doğrudan bir nükleer savaş, hiçbir taraf için kazanan bir savaş olamaz- özellikle Avrupa, Güney Kore, Japonya ve büyük ölçüde ABD için. Mali sermaye, Askeri sanayi kompleksi maceracı değil vurgunculardır, sadece hesaplanmış riskler alırlar.
Sonuç olarak, “katılım-birleşme”nin sonuç-etkenleri referandumun Rusya'nın oynadığı büyük bir politika olduğuna işaret ediyor. Bu;
1) savaşı Özel Askeri Operasyondan, Zelensky'nin sığınağı da dahil olmak üzere Ukrayna'da ve ötesinde herhangi bir yeri bombalamayı içeren topyekün savaşa yükseltmek için meşru bir sebep verdi.
2) Dost ülkelerine herhangi bir açıklama yapmamaları veya karşı önlem almamaları için mazeret verdi
3) diğer yoğun Rus ve Euromaidan karşıtı nüfuslu bölgeleri “özgürleştirmek” için ufkunu açtı
4) İstanbul anlaşmasından çok daha iyi şartlara sahip bir anlaşma için masaya oturma şansı verdi.
5) Avrupa halklarının kendi hükümetlerine karşı görüşlerini etkilemeye yönelik uzun vadeli hedefini gerçekleştirme şansı verdi.
6) diğer komşu ülkelere ABD-NATO'nun cazibesine kapılmamalarını gösterme fırsatı verdi.
7) (gaz hattına yapılan sabotajla birlikte), Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerine, (ABD-NATO saldırgan ve emperyalist politikaları söz konusu olduğunda) Rusya'nın onların hiçbirinden çok farklı olmadığını “sunma” şansı verdi.
Genel olarak, Rus bürokratlarının bu konuda- ve dolayısıyla ekonomik ve diğer yaptırım konularında- ABD'li meslektaşlarını geride bıraktığı görülüyor. Bu önümüzdeki ay ve sonraki üç ay, olacakların daha iyi bir resmini çizecektir. Birinin herhangi bir müdahale olmaksızın atını özgürce sürebileceği tek kutuplu bir dünya veya hiçbirinin serbestçe at oynatamayacağı çok kutuplu bir dünya.
Hiç yorum yok