Header Ads

Header ADS

Öz Eleştiri Sloganını Bayağılaştırmaya Karşı

Stalin

Pravda, No. 146, June 26, 1928

Özeleştiri sloganı, geçici ve süreksiz bir şey olarak görülmemelidir. Özeleştiri, Partinin ve işçi sınıfının güçlerini genel olarak devrimci gelişme ruhu içinde eğitmek için özel bir yöntem, Bolşevik bir yöntemdir. Marks'ın kendisi, özeleştiriden proleter devrimi güçlendirmenin bir yöntemi olarak söz etti. (1) Partimizde özeleştiriye gelince, onun başlangıcı Bolşevizm'in ülkemizde ilk ortaya çıkışına, işçi sınıfı hareketinde özgül bir devrimci eğilim olarak ortaya çıkışına kadar uzanır. Bolşevizm'in henüz bağımsız bir siyasi parti olmadığı, 1904 baharı gibi erken bir tarihte Menşeviklerle tek bir Sosyal-Demokrat parti içinde birlikte çalıştığını biliyoruz- Biz Lenin'in o zamandan Partiyi "özeleştiri yapmaya ve kendi eksikliklerini acımasızca ortaya koymaya" çağırdığını da biliyoruz. Lenin, Bir Adım İleri, İki Adım Geri adlı broşüründe şunları yazdı:

"Onlar (yani, Marksistlerin muhalifleri- J. St.) bizim tartışmalarımıza sinsice sevinip, yüzlerini buruşturuyorlar ve elbette ki onlar Partimizin kusurlarını ve eksikliklerini ele alan broşürümden koparılmış-bütünden soyutlanmış pasajlar seçmeye ve bunları kendi amaçları için kullanmaya çalışacaklardır. Rus sosyal-demokratları, bu "iğnelemelerden" rahatsız olmayacak ve bunlara rağmen, özeleştiri çalışmalarına ve işçi sınıfı hareketi büyüdükçe üstesinden gelinecek olan kendi eksikliklerini acımasızca teşhir etmeye* devam etmek için mücadelede zaten yeterince çelikleşmiş durumdalar. Bu baylara gelince, bırakın muhaliflerimiz, İkinci Kongremizin tutanaklarında verilenlere uzaktan da olsa yaklaşarak, bize kendi "partilerindeki" gerçek durumun bir resmini vermeye çalışsınlar!" (Cilt VI, s. 161) 2)

Bu nedenle, özeleştirinin geçici bir olgu, her "moda"da olduğu gibi, bununda hızla yok olmaya mahkûm bir moda olduğunu düşünen yoldaşlar kesinlikle yanılıyorlar. Gerçekte özeleştiri, Bolşevizm'in cephaneliğinde, devrimci ruhuyla Bolşevizm'in doğasıyla yakından bağlantılı olan vazgeçilmez ve kalıcı bir silahtır.

Bazen, henüz iktidara gelmemiş ve “kaybedecek bir şeyi” olmayan bir parti için özeleştirinin iyi bir şey olduğu ama, düşman güçlerle çevrili iktidara gelmiş bir parti açısından, partinin zayıflıklarının düşmanları tarafından kendisine karşı istismar edilebileceği nedeniyle tehlikeli ve zararlı olduğu söyleniyor. Bu doğru değildir. Bu tamamen yanlıştır! Tam tersine, sırf Bolşevikler iktidara geldi diye, sırf Bolşevikler bizim inşa çalışmalarımızın başarılarından dolayı kibirli hale gelebilirler diye, sırf Bolşevikler kendilerinin zayıflıklarını göremeyebilir ve böylece düşmanlarının işlerini kolaylaştırabilir diye- tam da bu nedenlerden dolayı, özeleştiriye özellikle şimdi, iktidarı ele geçirdikten sonra ihtiyaç duyulmaktadır.

Özeleştirinin amacı, hatalarımızı ve zayıflıklarımızı ortaya çıkarmak ve ortadan kaldırmak olduğundan, proletarya diktatörlüğü koşullarında Bolşevizm'in işçi sınıfının düşmanlarına karşı savaşını yalnızca kolaylaştırabileceği açık değil mi? Amacı, hatalarımızı ve zayıflıklarımızı ortaya çıkarmak ve ortadan kaldırmak olan özeleştirinin, proletarya diktatörlüğü koşullarında Bolşevizm'in işçi sınıfının düşmanlarına karşı savaşını sadece kolaylaştırabileceği açık değil mi?

Lenin, Nisan-Mayıs 1920'de "Sol" Komünizm, Bir Çocukluk Hastalığı adlı broşüründe Bolşeviklerin iktidarı ele geçirmesinden sonra ortaya çıkan durumun bu özel karakterini hesaba katmıştı:

"Bir siyasi partinin kendi hatalarına karşı tutumu, partinin ne kadar ciddi olduğunu ve pratikte sınıfına ve emekçi yığınlara karşı sorumluluklarını nasıl yerine getirdiğini değerlendirmenin en önemli ve en emin yollarından biridir. Bir hatayı açıkça kabul etmek, bunun nedenlerini araştırmak, hataya yol açan koşulları analiz etmek ve onu düzeltmenin yollarını derinlemesine tartışmak- bu ciddi bir partinin özelliğidir, Parti görevlerini bu şekilde yerine getirmeli, sınıfı ve ardından kitleleri bu şekilde eğitmeli ve yetiştirmelidir.” (Vol. XXV, p. 200).

 Lenin, Mart 1922'de On Birinci Parti Kongresinde şunları söylediğinde bin kez haklıydı:

"Proletarya, şu ya da bu şeyin devrimde muhteşem bir şekilde başarılı olduğunu ve şu ya da bu şeyin başarılı olmadığını kabul etmekten korkmaz. Şimdiye kadar yok olan tüm devrimci partiler, kibirlendikleri, güçlerinin nerede yattığını göremedikleri ve zayıflıklarından bahsetmekten korktukları için bunu yaptılar. Ama biz yok olmayacağız, çünkü zayıflıklarımızdan bahsetmekten korkmuyoruz ve onların üstesinden gelmeyi öğreneceğiz" (Cilt XXVII, s. 260-61).

Çıkarılacak tek bir sonuç vardır: özeleştiri olmaksızın Partinin, sınıfın ve kitlelerin doğru düzgün eğitimi olamaz; ve Partinin, sınıfın ve kitlelerin uygun eğitimi olmadan Bolşevizm olamaz. Özeleştiri sloganı neden tam şimdi, tarihin bu özel anında, 1928'de özel bir önem kazandı? Çünkü hem iç hem de dış alanlarda sınıf ilişkilerinin artan keskinliği, şimdi bir ya da iki yıl öncesine göre daha açık bir şekilde görülüyor. Çünkü bizim zaaflarımızdan, bizim hatalarımızdan yararlanan Sovyet Hükümetinin sınıf düşmanlarının ülkemiz işçi sınıfına karşı yıkıcı faaliyetleri, bir iki yıl öncesine göre şimdi daha da aşikardır. Çünkü Shakhty olayından alınan derslerin ve kırsal kesimdeki kapitalist unsurların "(tahıl) tedarik engelleme" oyunları, bizim planlamadaki hatalarımızla birleştiğinde, bunların görmezden gelinmesine müsade edemeyiz ve etmemeliyiz.

Eğer Devrimi güçlendirmek ve düşmanlarımızla tamamen hazırlıklı bir şekilde karşılaşmak istiyorsak, Shakhty olayının ve tahıl tedarik zorluklarının ortaya koyduğu gibi, hatalarımızdan ve zayıflıklarımızdan olabildiğince çabuk kurtulmalıyız.

Eğer işçi sınıfı düşmanlarını sevindirecek, her türden “sürprizlere” ve “kazalara” gafil avlanmak istemiyorsak, henüz ifşa edilmemiş, ancak şüphesiz var olan zayıflıklarımızı ve hatalarımızı mümkün olduğunca çabuk bir şekilde ifşa etmeliyiz. Eğer bunda gecikirsek, düşmanlarımızın işini kolaylaştırmış, zayıflıklarımızı ve hatalarımızı ağırlaştırmış oluruz. Ama eğer  özeleştiri geliştirilmez ve teşvik edilmezse, işçi sınıfının ve köylülüğün geniş kitleleri, zayıflıklarımızı ve hatalarımızı gün ışığına çıkarma ve ortadan kaldırma işi içine çekilmezler ise, tüm bunlar (hatalarımızdan ve zayıflıklarımızdan olabildiğince çabuk kurtulma) imkansız olacaktır. Bunedenle M.K.'nin Nisan Plenumu ve M.K.K bu nedenle Shakhty meselesine ilişkin kararında şunları söylediğinde oldukça haklıydı:

"Belirtilen tüm önlemlerin başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin başlıca koşulu, On Beşinci Kongre tarafından yayınlanan özeleştiri sloganının etkin bir şekilde uygulanmasıdır."*3

Ama özeleştiriyi geliştirmek için önce Parti'nin önünde duran bir dizi engeli aşmamız gerekiyor. Bunlar, kitlelerin kültürel geriliğini, proleter öncünün yetersiz kültürel güçlerini, muhafazakarlığımızı, "komünist övünmemizi" vb. içerir. Ama en ciddi engellerden biri değilse de en ciddi engellerden biri, aygıtımızın bürokrasisidir. Partimizde, hükümetimizde, sendikamızda, kooperatifimizde ve diğer tüm örgütlerde bulunan bürokratik unsurlardan bahsediyorum.Zayıflıklarımız ve hatalarımızın sırtından geçinen, kitlelerin her eleştirisinden, kitlelerin tüm kontrolünden veba gibi korkan ve özeleştiri geliştirmemize, zayıflıklarımızdan ve hatalarımızdan kurtulmamıza engel olan bürokratik unsurlardan bahsediyorum.Örgütlerimizdeki bürokrasi sadece rutin ve "kırtasiye" bürokrasisi olarak görülmemelidir. Bürokrasi, örgütlerimiz üzerindeki burjuva etkisinin kendisini gösterdiği bir yansımadır. Lenin şunları söylediğinde haklıydı:

. . . Bürokrasiye karşı mücadelenin kesinlikle gerekli olduğunu ve küçük-burjuva temel güçlere karşı mücadele kadar karmaşık olduğunu anlamamız gerekir. Devlet sistemimizde bürokrasi o kadar illet bir hastalık haline geldi ki, Parti programımızda bundan söz ediliyor, ve bunun nedeni, partinin bu küçük-burjuva temel güçlerle ve bunların geniş dağılımıyla bağlantılı olmasıdır"* (Cilt XXVI, s. 220).

Bu nedenle, eğer gerçekten özeleştiriyi geliştirmek ve yapıcı çalışmalarımızda kendimizi hastalıklardan kurtarmak istiyorsak, örgütlerimizde bürokrasiye karşı mücadele daha fazla ısrarla sürdürülmelidir. Bürokrasinin başlıca panzehiri olarak, geniş işçi ve köylü kitlelerini aşağıdan eleştiri, aşağıdan denetim görevine daha da fazla ısrarla uyandırmalıyız. Lenin şunları söylediğinde haklıydı:

" Eğer bürokrasi ile mücadele etmek istiyorsak, tabandakilerin iş birliğini sağlamalıyız" . . . çünkü "bürokrasiye son vermenin işçi ve köylülerin iş birliğine başvurmaktan başka ne yolu olabilir!"* (Cilt XXV, s. 496 ve 495.)

Ama geniş kitlelerin "iş birliğini sağlamak" için, işçi sınıfının tüm kitle örgütlerinde ve öncelikle Partinin kendi içinde proleter demokrasisini geliştirmeliyiz. Bu yapılmazsa, özeleştiri hiçbir şey, boş bir şey, sadece içi boş bir laf olacaktır. 

İhtiyacımız olan sadece herhangi bir öz eleştiri değildir. Bizim İşçi sınıfının kültürel düzeyini yükseltecek, mücadele ruhunu güçlendirecek, zafere olan inancını pekiştirecek, gücünü artıracak ve ülkenin gerçek efendisi olmasına yardımcı olacak bir özeleştiriye ihtiyacımız var.

Bazıları, bir kez özeleştiri olduğunda, emek disiplinine ihtiyacımız kalmayacağını söylüyor; çalışmayı bırakabiliriz ve kendimizi her şey hakkında gevezelik etmeye yöneltebiliriz. Bu özeleştiri değil, işçi sınıfına hakaret olur. Özeleştiri, emek disiplinini parçalamak için değil, onu güçlendirmek için gereklidir, öyle ki, emek disiplini bilinçli, küçük-burjuva tembelliğine karşı durabilen bir disiplin haline gelebilir.

Diğerleri, bir kez özeleştiri olduğunda, artık liderliğe ihtiyacımız olmadığını, dümeni bırakabileceğimizi ve işlerin "doğal seyrine girmesine" izin verebileceğimizi söylüyor. Bu özeleştiri değil, bir rezalet olurdu. Özeleştiri, liderliği rahatlatmak için değil, onu kağıt üzerinde ve az otoriteye sahip liderlikten güçlü ve gerçekten yetkili liderliğe dönüştürmek için güçlendirmek için gereklidir.

Ama başka bir tür "öz eleştiri" var; Parti ruhunu yok etmeye, Sovyet rejimini itibarsızlaştırmaya, inşa çalışmalarımızı zayıflatmaya, ekonomik kadrolarımızı yozlaştırmaya, işçi sınıfını silahsızlandırmaya ve yozlaşmadan bahsetmeye meyilli bir çeşidi. Troçki muhalefetinin bize son zamanlarda baskı yaptığı şey tam da bu tür bir "özeleştiri"ydi. Partinin böylesine bir "özeleştiri" ile hiçbir ortak yanı olmadığını söylemeye gerek yoktur. Partinin bu tür "özeleştirilerle" tüm gücüyle mücadele edeceğini söylemeye gerek yoktur.

Bize yabancı, yıkıcı ve Bolşevik karşıtı bu "özeleştiri" ile bizim amacı, Parti ruhunu geliştirmek, Sovyet rejimini pekiştirmek, yapıcı çalışmalarımızı geliştirmek, ekonomik kadrolarımızı güçlendirmek, işçi sınıfını silahlandırmak olan Bolşevik özeleştirimiz arasında kesin bir ayrım yapılmalıdır.

Özeleştiriyi yoğunlaştırma kampanyamız sadece birkaç ay önce başladı. Kampanyanın ilk sonuçlarını incelemek için gerekli verilere henüz sahip değiliz. Ancak kampanyanın faydalı meyveler vermeye başladığı şimdiden söylenebilir. Özeleştiri dalgasının yükselmeye ve yayılmaya başladığı, işçi sınıfının giderek daha geniş kesimlerine yayıldığı ve onları sosyalist inşanın çalışmasına çektiği inkâr edilemez. Bu, yalnızca üretim konferanslarının ve geçici kontrol komisyonlarının yeniden canlanması gibi gerçekler tarafından doğrulanıyor. Doğru, üretim konferansları ve geçici kontrol komisyonlarının sağlam temelli ve doğrulanmış tavsiyelerini hâlâ masa çekmecesine atan girişimler var. Bu tür girişimlere azami kararlılıkla karşı çıkılmalıdır, çünkü amaçları işçileri özeleştiriden caydırmaktır. Ancak bu tür bürokratik girişimlerin yükselen özeleştiri dalgası tarafından tamamen ortadan kaldırılacağından şüphe etmek için pek neden yok. Ayrıca Partimiz, Sovyet'imiz, sendikamız ve diğer tüm personelimiz kitlelerin ihtiyaçlarına daha duyarlı ve duyarlı hale gelirken, özeleştirilerin bir sonucu olarak şirket yöneticilerimizin akıllanmaya, daha uyanık olmaya, ekonomik liderlik sorunlarına daha ciddi yaklaşmaya başladıkları da inkâr edilemez.

Doğru, Parti içi demokrasinin ve işçi sınıfı demokrasisinin genel olarak işçi sınıfının kitle örgütlerinde zaten tam olarak yerleşik olduğu söylenemez. Ancak kampanya ilerledikçe bu alanda daha fazla ilerleme kaydedileceğinden şüphe etmek için hiçbir neden yoktur. Basın çalışanlarımızın işçi ve köy muhabirliği gibi müfrezeleri şimdiden önemli bir siyasi güç haline gelirken, özeleştiri pratiğinin sonucu olarak basınımızın daha canlı ve güçlü hale geldiği de inkâr edilemez.

Doğru, basınımız zaman zaman yüzeyde kaymaya devam ediyor; bireysel eleştirel yorumlardan daha derin eleştiriye ve derin eleştiriden eleştirinin sonuçlarından genel sonuçlar çıkarmaya ve eleştiri sonucunda yapıcı çalışmamızda hangi başarıları elde ettiğimizi açıklığa kavuşturmaya henüz geçmedi. Ancak kampanya devam ettikçe bu alanda ilerleme kaydedileceğinden şüphe edilemez.

Ancak kampanyamızın bu iyi yönleri yanında bazı kötü yönlerine de değinmek gerekiyor. Kampanyanın başlangıcında zaten meydana gelen özeleştiri sloganının çarpıtılmalarına atıfta bulunuyorum ve bunlara hemen karşı çıkılmazsa, özeleştirinin bayağılaştırılması tehlikesine yol açabilir.

1) Her şeyden önce, bir dizi basın yayınının ihanet ettiği, kampanyayı sosyalist inşamızdaki eksikliklerin ticari eleştirileri alanından özel yaşamdaki aşırılıklara karşı gösterişli sloganlar alanına taşıma eğilimine dikkat edilmelidir. Bu inanılmaz görünebilir. Ama ne yazık ki bu bir gerçek.

Örneğin, Irkutsk Okrug Parti Komitesi ve Okrug Sovyet Yürütme Komitesi'nin (No. 128) organı olan Vlast Truda gazetesini alın. Orada, her yerinde gösterişli "sloganlarla" dolu bir sayfa bulacaksınız, örneğin: "Cinsel Gelişi güzellik - Bir Burjuva Ahlaksızlık"; "Bir Bardak Diğerine yol açar"; "Kendi Ahırı Kendi İneğini Çağırır"; "Çift Yataklı Haydutlar"; "ATeş almayan Bir Atış" vb.

Birzhovka'ya (4) layık olan bu "eleştirel" çığlıklar ile, amacı sosyalist inşamızı geliştirmek olan Bolşevik özeleştiri arasında ortak ne olabilir?

Bu gösterişli öğelerin yazarının bir komünist olması çok olasıdır. Sovyet rejiminin "sınıf düşmanlarına" karşı nefretle yanıp tutuşuyor olmasıda mümkündür. Ama doğru yoldan saptığı, özeleştiri sloganını bayağılaştırdığı, ve sesinin bizim sınıfımızın sesi olmadığı, bundan şüphe edilemez.

2) Genel olarak konuşmak gerekirse, doğru eleştiri yeteneğinden yoksun olmayan basın organları bile, bazen eleştiri olsun diye eleştirmeye meyilli oldukları, eleştiriyi spora, sansasyon tacirliğine çevirdikleri gözlemlenmelidir.  Örneğin Komsomolskaya Pravda'yı ele alalım. Herkes Komsomol-skaya Pravda'nın özeleştiriyi teşvik etme hizmetlerini bilir. Ama bu makalenin son sayılarını alın ve Tüm Birlik Sendikalar Merkez Konseyi liderlerine yönelik "eleştirisine" bakın— konuyla ilgili bir dizi müsaade edilemeyecek karikatürler. İnsan, "kimin bu tür "eleştiri"ye ihtiyacı var, ve özeleştiri sloganını itibarsızlaştırmaktan başka ne gibi bir etkisi olabilir?" diye sorar.

Sosyalist inşamızın çıkarları yerine  dar kafalılara kıkırdayacak bir şey vermek için tasarlanmış ucuz sansasyon tacirliği açısından bakılan, böylesine  "eleştiri" ne işe yarar? 

Şüphesiz ki, "hafif süvari" de dahil olmak üzere, özeleştiri için her türlü silah gereklidir. Ancak bu, hafif süvarilerin hafif fikirli süvarilere dönüştürülmesi gerektiği anlamına mı geliyor?

3) Son olarak, bazı kuruluşlarımızda satış eleştirisini şirket yöneticilerimize karşı bir cadı avına dönüştürme, onları işçi sınıfının gözünde itibarsızlaştırma girişimi yönünde kesin bir eğilim olduğu gözlemlenmelidir. Ukrayna ve Orta Rusya'daki bazı yerel örgütlerin, en iyi şirket yöneticilerimizden bazılarına karşı düzenli bir cadı avı başlattığı ve tek kusurları, hatadan yüzde yüz muaf olmamaları olduğu bir gerçektir. Yerel örgütlerin hiçbir bağlayıcı gücü olmayan ve açıkça onları gözden düşürmek için tasarlanmış, bu yöneticileri görevden alma kararlarını başka türlü nasıl değerlendirebiliriz? Bu yöneticilerin eleştirilmesini, ancak eleştirilere cevap verme fırsatı verilmemesini başka türlü nasıl değerlendireceğiz?

Biz ne zaman bir "Shemyaka mahkemesi"ni (5) özeleştiri olarak satmaya başladık?

Elbette eleştirinin yüzde yüz doğru olmasını talep edemeyiz. Eğer eleştiri aşağıdan geliyorsa yüzde 5 ya da yüzde 10 doğru da olsa görmezden gelmemeliyiz. Bunlar doğru. Ama bu, şirket yöneticilerinin hatadan yüzde 100 muaf olmasını talep etmemiz gerektiği anlamına gelir mi? Yaratılışta hatadan yüzde yüz muaf olan hiç kimse var mı?

İktisadi kadrolarımızı yetiştirmenin yıllar sürdüğünü ve onlara karşı tavrımızın azami dikkat ve özen gösterilmesi gerektiğini anlamak çok mu zor?

İktisadi kadrolarımıza cadı avı için değil, onları geliştirmek ve mükemmelleştirmek için özeleştiriye ihtiyacımız olduğunu anlamak çok mu zor?

Yapıcı çalışmamızın eksikliklerini eleştirin, ancak özeleştiri sloganını kabalaştırmayın ve onu "Çift Yataklı Haydutlar", "Ateşlenmeyen Bir Atış" ve benzeri temalar üzerinde gösterişli kullanımlar için bir araç haline getirmeyin.  Yapıcı çalışmamızdaki eksiklikleri eleştirin, ancak özeleştiri sloganını itibarsızlaştırmayın ve onu ucuz duyumlar yaratmanın bir aracı haline getirmeyin.

Yapıcı çalışmalarımızdaki eksiklikleri eleştirin, ancak özeleştiri sloganını saptırmayın ve onu işimize veya diğer yöneticilere karşı cadı avı silahına dönüştürmeyin.

Ve en önemli şey: aşağıdan gelen kitlesel eleştirinin yerine yukarıdan "eleştirel" havai fişekler koymayın; işçi sınıfı kitlelerinin buna katılmasına ve eksikliklerimizi düzeltmek ve yapıcı çalışmalarımızı geliştirmek için yaratıcı inisiyatiflerini sergilemelerine izin verin.

İmza: J. Stalin

Pravda, No. 146, 26 Haziran 1928

Çeviri; Erdogan A

Aralık 2021

Notlar

1. K. Marx, Louis Bonaparte'ın On Sekiz Brumaire'i (bkz. K. Marx ve F. Engels, Seçilmiş Eserler, Cilt I, Moskova 1951, s. 228).

2. Bkz. V. I. Lenin, Works, 4. Russ. ed., Cilt. 7, s. 190.

3. Bkz. C.P.S.U. Kararları ve Kararları. Kongreler, Konferanslar ve Merkez Komite Plenumları, Bölüm II, 1953, s. 390.

4. Birzhovka (Birzheviye Vedomosti—Borsa Haberleri)—1880'de St. Petersburg'da kurulmuş bir burjuva gazetesi. Vicdansızlığı ve rüşvetçiliği adından söz ettirdi. Ekim 1917'nin sonunda, Petrograd Sovyeti'nin Devrimci Askeri Komitesi tarafından kapatıldı.

5. "Shemyaka mahkemesi": adaletsiz bir mahkeme. (Şemyaka adında bir yargıçla ilgili eski bir Rus hikayesinden.)—Tr.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.