Header Ads

Header ADS

ENDONEZYA'DA FAŞİST DARBE VE KOMÜNİSTLERİN ÇIKARDIĞI DERSLER

Zëri Popullit
May 11, 1966
MODERN REVİZYONİZME KARŞI
(Yazıdan bir bölüm, bölümlerden alıntılar)

Endonezya halkı ve komünistlerinin yaşamakta olduğu trajedi tüm ilerici insanların vicdanını sarsmalıdır. ABD emperyalistleri ve Kruşçev revizyonistleri tarafından açıkça ve dolaylı olarak desteklenen Endonezya faşistleri, Nazilerin iktidara geldikten sonra geçmişte yaptıklarını her zamankinden daha büyük bir ölçekte tekrar ediyorlar. Faşistler durdurulmalı. Her dürüst insan, her devrimci, her anti-faşist, Endonezya'daki komünist ve ilericilerin katledilmesine karşı güçlü bir protesto için sesini yükseltmelidir. Bugün bu en temel görevdir, çünkü en kuduz gericilerin yüz binlerce masum insanı öldürmesi   ve cezasız kalması gerçek bir suçtur (muhtemelen, dünya savaşları hariç, hiç bir savaşta bu kadar ölüm olmamıştır). .

Arnavut halkı ve komünistleri, faşist terörün kurbanları olan Endonezya komünistleriyle enternasyonalist dayanışmalarını dile getiriyorlar. Uğradıkları büyük kayıplara rağmen, Endonezya Komünist Partisinin , gericiliğin tamamen yenilgisi için faşistlere karşı kararlı bir devrimci mücadele ile cevap vereceğine inanıyoruz. Şimdi şurası açıktır ki, Endonezya komünistlerine ve yurtseverlere, faşizme ve teröre karşı çıkmanın sadece tek bir yolu vardır: karşı-devrimci şiddete karşı devrimci şiddetle, özgürlük ve demokrasiyi savunmaya yönelik, işçilerin ve köylülerin silahlı mücadeleleriyle yanıt vermeleri gerekir.

Endonezya'daki gelişmeler komünistler ve tüm devrimciler için acı bir gerçektir. Bununla birlikte, Endonezya'da olanlar, dikkatle incelenmesi gereken ve ondan değerli dersler çıkartılması gereken büyük bir deneyimdir. Devrim asla dümdüz ilerlemez. Devrim zafer lerle ve yenigilerle ilerler. Bir taraftan geçici yenilgilerden öğrenirken ve devrimin daha yüksek bir seviyeye yükseltilmesi ve daha da büyük bir güçle yürütülmesi için gerekli sonuçları çıkarmaları gerekirken, Zaferleri  -kazanımları pekiştirmek devrimcilerin ve Marksist-Leninistlerin görevidir . Bir devrimin deneyimi, sadece tek bir ülkenin devrimcileri ve komünistleri için değil, tüm devrimciler için, dünyanın tüm Marksist-Leninistleri için yararlıdır. Bu nedenle, sadece Endonezya komünistleri değil, çeşitli ülkelerin tüm devrimcileri ve komünistleri Endonezya olaylarından uygun dersleri çıkarmalıdır. Bu birinci derecede bir öneme sahiptir.

Endonezya Komünist Partisi, iç ve dış düşmanlara karşı sert sınıf mücadelesi içinde Marksist-Leninist bir parti olarak büyümüş ve gelişmiştir. Binlerce komünistin ve partinin bütün liderlerinin katledildiği 1927 ve 1948'de aldığı ağır darbelerden sonra, Endonezya Komünist Partisi, kapitalist ülkelerin en büyük komünist partisini temsil eden bir güç haline gelene kadar , mücadele ve çaba ile yeniden inşa edildi. Şüphesiz, uğradığı büyük kayıplara rağmen, yavaş yavaş, cesur ve tutarlı devrimci Marksist-Leninist mücadeleyle bir kez daha toparlanacaktır. Biz Arnavut komünistler, Endonezya komünistlerinin  bugüne kadar olan çalışmalarını dikkatle analiz edeceklerine, Partinin çalışmalarında kendini gösteren eksiklikleri, hataları ve zayıflıkları keşfedeceklerine ve gerekli sonuçları çıkaracaklarına kesinlikle inanıyoruz. Gelecekte, Endonezya Komünist Partisi Endonezya halkını devrimlerinde başarıya götürecektir. Bunu hiç kimse Endonezya komünistlerinden daha iyi yapamaz.

Endonezya'daki olaylar soyutlanmış-izole bir olay değildir.

Bunlar, tek bir zincirin, uluslararası gericiliğin  komünist harekete ve halkların kurtuluş mücadelelerine karşı saldırısının  bileşenlerinden birisidir.

ABD emperyalizminin Vietnam'daki ve diğer yerlerdeki saldırgan faaliyeti, San Domingo ve bütün Latin Amerika'daki kanlı emperyalist müdahalelerle, Afrika'daki birkaç yeni devletlereyönelik  karşı -devrimci darbelerin örgütlenmesi ile yıkıcı, parçalayıcı faaliyetlerle bağlantılıdırlar - Kruşçev revizyonistleri, halkların ulusal kurtuluş mücadelesini sabote etmeleriyle, ABD emperyalizmine ve tüm çeşitli gericilere verdikleri aktif destekle, uluslararası komünist hareketin safları içinde uzun süredir meşgullar.

Bu nedenle, farklı ülkelerin devrimcileri ve komünistleri bu olayları ciddi bir şekilde değerlendirmeli, bunları dikkatle analiz etmeli ve devrimci mücadelenin zaferden zafere doğru sürekli ilerleyebilmesi için gerekli sonuçları çıkarmalıdır.


BİR BURJUVA DEVLETİNDE "DEMOKRATİK ÖZGÜRLÜKLER" İN NE KADAR DEĞERİ VARDIR VE BUNLAR NASIL KULLANILMALIDIR?
 Alıntı
(..)

Fakat “demokratik özgürlükler” koşullarında bile, proletarya ve burjuvazi arasında devrim ve gericilik arasında, keskin bir sınıf mücadelesi, ölüm kalım mücadelesi devam eder. Proletarya ve partileri konumlarını pekiştirmek için çabalıyorsa, gericiler  ve burjuvazi de uykuda değildirler. Tam tersine, burjuva devlet aygıtını kullanarak, polis ve silahlı kuvvetleri, yolsuzluğu ve (muhalefetini) parçalamacılığı, işçi sınıfının saflarında oportünizmi, reformist ve pasifist yanılsamaları besleyerek,  ve devrimci güçleri ezmek ve böylece kendi  konumlarını güçlendirmek için ciddi hazırlıklar yaparlar.

(..)

Oportünizme ve revizyonizme karşı cesurca ve tutarlı bir şekilde mücadele vermeden, emperyalizmle mücadele edilemez, gericiliğe karşı savaşılamaz ve devrimin ve sosyalizmin davası ilerletilemez.


KOMÜNİSTLER VE İLERİCİ GÜÇLERLE İTTİFAKLAR
Alıntı
(..)

Tarihi deneyimler, komünistlerin devrimci mücadelelerinde  her zaman çeşitli ilerici güçlerle ittifaklara girdiklerini göstermektedir, çünkü özellikle demokratik devrimler veya emperyalist ve sömürgeci baskıdan ulusal kurtuluş mücadeleleri, nüfusun diğer geniş katmanları, işçiler ve köylüler den  ulusal burjuvazi ye ve komünistler ve gerçek devrimciler dışındaki diğer ilerici insanlara kadar uzanan tabakalar hesaba katılır. Eğer birleştirilebilecek olanların hepsi, bu görevi yerine getirmek için, birleşik değilse, birleştirilememişse, bu yanlış, sekterci ve devrime zararlı olur. Komünistler ve gerçek devrimciler, geniş kitlelerin en cesur savaşçıları ve en sadık temsilcileri olarak, devrimi ileriye taşımak isteyen herkesin birliği ile her zaman ilgilenirler.

(..)

Komünistler, devrimin çeşitli aşamalarında şu veya bu amaca ulaşmak için çeşitli toplumsal katmanlar ve güçlerle ittifaklarında, nihai hedeflerini (sosyalizmin zaferi) asla gözden kaçırmamalılar.

(..)

Komünistler, diğer sosyal güçlerle ittifaklarında samimidirler. Birleşik cephelerin programlarını uygulamaya koymanın  kararlı savaşçılardır, ancak aynı zamanda amaçlarını gizlemezler ve demokratik ve ulusal görevlerini tamamladıktan sonra yarı yolda durmamaya kararlıdırlar, devrimi sosyalizmin ve komünizmin zaferine taşıyana kadar durmamaya kararlıdırlar.


ULUSLARARASI MARSİST-LENİNİSTLER BİRLİĞİ GÜÇLENDİRİLMELİDİR
Alıntı
(..)

Dünya proletaryası, Marksist-Leninist partiler ve tüm gerçek devrimciler emperyalizme, gerici burjuvaziye, modern revizyonistlere ve onların ideolojilerine karşı kararlı bir mücadele yürütüyorlar.

Bu bir ölüm kalım mücadelesidir, uluslararası öneme sahip bir mücadeledir. Biz ve düşmanlarımız arasındaki mücadele, şiddetli, acımasız bir sınıf mücadelesidir..

(..)

Dünyanın Marksist-Leninistleri çelik bir blok oluştururlar. Bu blok emperyalistleri ve revizyonistleri dehşete düşürüyor, ve bu nedenle  bizimle her ne pahasına olursa olsun savaşmaya çalışıyorlar, Marksist-Leninistlerin kafalarını sözünü ettiğimiz  sloganları ile karıştırmaya çalışıyorlar.


Çabaları boşuna: Leninist slogan, “Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halklar birleşin!” zafer kazanacaktır.

Zërii popullit
May 11, 1966

Çevir ; EA
29 Mayıs 2020

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.