Header Ads

Header ADS

DÜNYA DEVRİMİ - BİR ÜLKEDE DEVRİMİN OLANAĞI MESELESİ

Troçkizm Üzerine yazılar
H.Yeşil

Troçkizm “sürekli devrim ” teorisini, ''‘'dünya devrimi” teori­si ile tamamlar. Troçkizm tek tek ülkelerde, sosyalist devrimin olanağını, sosyalizm in inşasını imkânsız görür. O, üretici güç­lerin gelişm esinin geri bir düzeyde olduğu ülkelerde sosyalist devrimi imkânsız görür. Bu düşüncesini Troçki şöyle dile geti­rir:

“Avrupa proletaryasının doğrudan devlet aracılığıyla ya­pacağı destek olmaksızın, Rus işçi sınıfı iktidarı elde tutamaz ve geçici iktidarını sürekli sosyalist diktatörlüğe dönüştüremez. Bundan bir an bile şüphe etmemeliyiz. Diğer yandan şu da ke­sindir ki, batıda olacak sosyalist devrim, bizim işçi sınıfının ge­çici iktidarını, sosyalist bir diktatörlüğe dönüştürmemize izin verecektir. ” (Troçki, Sonuçlar ve Perspektifler, s. 64)

Troçki’nin “sürekli devrim” teorisinde geliştirdiği “köylü­lüğe güvensizlik”, dünya devrimi teorisinde, devrimi yalnızca gelişm iş ülkelerde beklem e ve geri ülkelerde devrimi “gelişmiş ülkeler proletaryası ”nm devrimine bağımlı kılma ile tamamla­nıyor. Bu ise herhangi bir ülkenin devrimini, o ülkenin iç etken­leriyle değil, dış etkenlerle açıklayan, devrimin ihracı teorisidir. Bu teoriye göre, bugün yarı sömürge ülkelerde ayaklanan halk­lar elini, kolunu kavuşturup, emperyalist ülkelerde devrimin olmasını ve bu ülkeler proletaryasının “devlet aracılığıyla doğ­rudan ” desteğini beklemelidir. Troçki Rus devrimini, Rusya’da sosyalizm i gerçekleştireceğini beklediğinden değil, Avrupa’nın gelişm iş ülkelerinde devrimci durumun yükselm esine yarayaca­ğından destekliyordu. Troçki, 1930 yılında yazdığı “Rus Dev­riminin Tarihi” adlı eseri için kaleme aldığı 2 nolu ekte şöyle diyor:
“Sovyetler Birliği ’nin şu andaki resmi politikası, Bolşevik partinin sözde geleneksel görüşü diye sunulan 'tek ülkede sos­yalizm ’ teorisine dayanmaktadır. Sadece Komünist Enternasyo­nal ’in değil, tüm diğer partilerin genç kuşakları da, Sovyet ikti­darının Rusya ’da bağımsız sosyalist bir toplum yaratmak adına kazanıldığı inancıyla yetiştirilmekte. Tarihsel gerçeğin bu efsa­neyle hiçbir ilgisi yoktur. 1917’ye dek parti, proleter devrimin Batıda başarılmadan Rusya ’da başarılabileceği fikrini bile be- nimsememişti. İlk olarak Nisan konferansında, tamamen o gün açığa çıkmış olan koşulların baskısıyla, parti iktidarı ele geçir­me görevini kabul etti. Bolşevizmin tarihinde yeni bir sayfa aç­makla beraber, bu kabullenmenin bağımsız bir sosyalist toplum perspektifiyle hiçbir ortak yanı yoktur. Tam tersine, Bolşevikler, Menşeviklerce kendilerine atfedilen geri bir ülkede ‘köylü sos­yalizmi ’ yaratma fikrini kötü bir karikatür olarak nitelendirip, kesin bir biçimde reddetmişlerdir. Bolşevikler için, Rusya ’daki proletarya diktatörlüğü Batıdaki devrime giden bir köprüydü. Toplumun sosyalist dönüşümü, özü gereği enternasyonal bir so­run addediliyordu. ” (...)
“Bolşevik parti daha doğduğu günden itibaren devrimci sos­yalizmin partisiydi. Ama acil tarihsel görevini, zorunlu olarak çarlığın yıkılmasında ve demokratik bir yapının hayata geçiril­mesinde gördü. Devrimin asıl özü, tarım sorununa demokratik bir çözüm bulmaktı. Sosyalist devrim, yeterince uzak ya da en azından belirsiz bir geleceğe itilmişti. Bu devrimin pratik olarak gündeme gelebilmesinin ancak proletaryanın Batıdaki zaferinin ardından mümkün olduğu, tartışılmaz bir gerçek olarak görülü­yordu. Rus Marksizminin, Narodnizm ve anarşizmle mücadele ederken ileri sürdüğü bu önerme, partinin en katı dayanak nok­talarından biriydi. Buradan bazı varsayımsal çıkarımlar yapı­ lıyordu: Eğer demokratik devrim Rusya ’da güçlü bir kapsama ulaşırsa, Batıdaki sosyalist devrime doğrudan bir ivme verebilir ve bu da, daha sonra Rus proletaryasının iktidarı daha çabuk ele geçirmesini sağlayabilir. Bu daha uygun versiyonda bile, ge­nel tarihsel perspektif değişmeden kalıyordu. Sadece gelişmenin gidişatı hızlandırılmış ve tarihler öne alınmıştı. ” 
Troçki’nin söylediklerini yorumlamaya gerek yok. Çünkü Rusya’daki devrimin batıdaki devrime giden bir köprü olduğu­nu açıkça söylemektedir. Troçki, devamla tek bir ülkede sosya­lizmin inşası sorununda şunları söylüyor:
‘'''Lenin’in daha 1915’te tek ülkede sosyalizmin inşası teori­sini ilân ettiği doğru olsaydı (ki tamamen yanlıştır), eğer ondan sonra Lenin ’in sadece bu bakış açısını güçlendirip geliştirmiş olduğu doğru olsaydı (ki tamamen yanlıştır), o zaman sorma­lıyız, nasıl oluyor da Stalin bu önemli konuda Lenin ’in sağlı­ğında, yaşamının son döneminde, 1924 ’ten kalma alıntıda ifade ettiği fikirleri geliştirebiliyor? Görünen o ki Stalin bu meselede daima bir troçkist olmuştu, bundan ancak 1924’ten sonra vaz­geçti. Stalin kendi yazılarından 1924’ten önce sosyalizmin tek ülkede inşasıyla ilgili bir şeyler söylediğini gösteren bir alıntı yapabilseydi iyi olurdu. ” (a.g.e.) 
Görüldüğü gibi Troçki, Lenin’i düzeltmeye ve Lenin’in de kendisi gibi düşündüğünü, Stalin’in 1924’e kadar troçkist olduğunu vb söylüyor.

Lenin, Troçki’nin “dünya devrimi” görüşlerine karşı, bir tek ülkede de devrimin başarıya ulaşabileceği tezini savunuyordu. O şöyle diyordu:

“Dünya (ama Avrupa değil) Birleşik Devletleri, komünizmin tam zaferi demokratik devlet de dahil bütün devletlerin kesin olarak ortadan kalkmasına yol açmadıkça, sosyalizmle ilişki- lendirdiğimiz ulusların birliği ve özgürlüğünün devlet biçimidir. Kendi başına bir şiar olarak ‘Dünya Birleşik Devletleri ’ şiarı ise pek doğru değildir, çünkü birincisi, sosyalizme tekabül eder; ikinci olarak, bu şiar, tek ülkede sosyalizmin zaferinin imkânsız­lığı yönünde ve böyle bir ülkenin diğer ülkelerle ilişkileri husu­sunda yanlış düşünceler yaratabilir. 
Ekonomik ve politik gelişmenin eşitsizliği, kapitalizmin mut­lak bir yasasıdır. Buradan sosyalizmin zaferinin başlangıçta az sayıda ya da hatta tek bir kapitalist bir ülkede mümkün olduğu sonucu çıkar. Kendi ülkesinde kapitalistleri mülksüzleştirdikten ve sosyalist üretimi örgütledikten sonra, bu ülkenin muzaf­fer proletaryası, diğer ülkelerin ezilen sınıflarını kendi yanına çekerek, o ülkelerde kapitalistlere karşı ayaklanmayı körükle­yerek ve hatta gerekirse sömürücü sınıflara ve onların devlet­lerine karşı askeri şiddete başvurarak kapitalist dünyaya karşı ayaklanacaktır. Proletaryanın burjuvaziyi alaşağı ederek zafer kazandığı toplumun politik biçimi, söz konusu ulusun ya da ulusların proletaryasının güçlerini, henüz sosyalizme geçmemiş devletlere karşı mücadelede gittikçe daha çok merkezileştiren demokratik cumhuriyet olacaktır.'” (Lenin, Seçm e Eserler, Cilt 5, İnter Yayınlan, s. 151)
Troçki ve troçkistler, kendi teorilerini, bütün önemli nok­talarda, “Leninist teoriye uyan” teoriler şeklinde sunuyorlar. Bu iddiaların yalan olduğunu anlamak için sözü Lenin’e bıra­kalım. 

“ Troçki’nin orijinal teorisi, (Lenin, Troçki’nin “orijinal teorisi’nden sürekli devrim teorisini anlıyor. - BN ) Bolşevik- lerden, proletaryanın kararlı devrimci mücadele yürütmesi ve politik iktidarın proletarya tarafından ele geçirilmesi çağrısını alıyor, Menşeviklerden ise köylülüğün rolünün ‘yadsınması ’nı. Köylülük içinde bir ayrışma, bir farklılaşma süreci yaşanmıştır, onun olası devrimci rolü giderek azalmıştır; Rusya ’da ‘ulusal ’ bir devrim imkânsızdır: ‘Emperyalizm çağında yaşıyoruz ’, ‘em­peryalizm ’ ise ‘burjuva ulusla eski rejimi değil, proletaryayla burjuva ulusu karşı karşıya getiriyor. ’ 
İşte size 'emperyalizm ’ sözcüğüyle tuhaf bir oyun örneği. Eğer Rusya ’da artık proletarya ile ‘burjuva ulus ’ karşı karşı­ya duruyorsa, bu şu anlama gelir: Rusya doğrudan doğruya sosyalist devrimin arif esindedir!! O zaman (1912 Ocak Konfe­ransı ’nın ortaya attığı ve daha sonra 1915 ’te Troçki tarafından yinelenen) ‘çiftlik sahiplerinin topraklarına el konması ’ şiarı yanlıştır, o zaman ‘devrimci işçi hükümeti’değil, ‘sosyalist işçi hükümeti ’söz konusudur!! Troçki ’de kafa karışıklığının ne ölçü­lere ulaştığı şu cümleden anlaşılıyor: Proletarya kararlılığıyla ‘proleter olmayan(!) halk kitleleri ’ni de peşinden sürükleyecek­miş!! (No. 217) Troçki bunu söylerken şunu hiç düşünmemiştir: Eğer proletarya, proleter olmayan kırsal kitleleri, çiftlik sahip­lerinin topraklarına el koymak için peşinden sürükleyip, monar­şiyi yıkmayı başarabilecekse, bu tam da Rusya’da ‘ulusal burju­va devrimin ’ tamamlanması, proletarya ve köylülüğün devrimci demokratik diktatörlüğü olacaktır! 
1905-1915 yılları arasındaki on yıl -bu büyük on yıl- Rus devriminde iki, sadece iki sınıf çizgisinin bulunduğunu kanıt­lamıştır. Köylülüğün farklılaşması, bizzat köylülük içindeki sı­nıf mücadelesini güçlendirmiş, politik olarak uyuyan pek çok unsuru sarsıp uyandırmış ve kır proletaryasını kent proletarya­sına yakınlaştırmıştır. (Bolşevikler 1906’dan beri kır proletar­yasının ayrı örgütlenmesinde ısrar etmişler, bu talebi Menşevik Stockholm Kongresi kararına da sokmuşlardır.) ‘Köylülükle, Markov-Romanov-Krostov arasındaki uzlaşmaz çelişki ise daha da güçlenmiş, büyümüş ve şiddetlenmiştir. Bu, Paris ’te kaleme alman onlarca Troçki makalesindeki binlerce safsatanın bile ‘çürütemeyeceği’kadar açık bir gerçektir. Gerçekte Troçki, köy­lülüğün rolünün ‘yadsınması ’ndan sadece, köylüleri devrim için harekete geçirme isteğinde olmamayı anlayan Rusya ’daki libe­ral işçi politikacılarına yardım etmektedir. 
Ve bugün asıl mesele budur. Proletarya, iktidarın ele geçi­rilmesi için, cumhuriyet için, çiftliklere el konması için, yani köylülüğün kazanılması için, köylülük içindeki devrimci güçle­rin tümünün meydana çıkarılması için, burjuva Rusya ’nın as­ker i-feodal ‘emperyalizm’den (Çarlık) kurtarılmasına ‘proleter olmayan halk kitleleri ’nin katılması için mücadele ediyor -ve mücadele etmeyi acımasızca sürdürecek. Ve proletarya, burju­va Rusya ’nın Çarlıktan, çiftlik sahiplerinin toprak üzerindeki egemenliğinden kurtarılmasından, zengin köylüleri kır prole­terlerine karşı mücadelelerinde desteklemek için değil, tersine- Avrupa ’nın proleterleriyle ittifak halinde sosyalist devrimi ger­çekleştirmek için yararlanacaktır.'” (Lenin, Seçm e Eserler, Cilt 5, İnter Yayınları, s. 173-175)
Görüldüğü gibi Lenin’in söyledikleri açık ve net. Sosyal pratik, Rusya devrimi Lenin’in bu tezinin doğruluğunu gösterdi. Troçki ve troçkistler “bir ülkede sosyalizmin inşası imkânsız­dır" tezlerini “ispatlamak” için, Sovyetler Birliği’ne karşı sabo­tajlara girişecek kadar alçaldılar. Troçkizmin “dünya devrimi” teorisi, “sol” laflar altında, tek tek ülkelerde devrimleri sabote etme, karşı devrime hizmet etme teorisidir. Bu teorinin kaynak­landığı yer, emperyalizmin gelişm esi içinde her türlü rekabeti ortadan kaldırdığını söyleyen, kapitalizmin eşitsiz gelişm e ka­nununu reddeden, Kautsky’nin “Ultra Emperyalizm ” teorisidir. Bu teori sonunda halkları pasifleştirmeye tek tek ülkelerde dev­rimi imkânsız kılmaya hizmet eder.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.