Ah şu bizim Küçük burjuvanın Zavallılığı

Biz gençken bazı halk deyimleri vardı , hala kullanılıyor ve anlamı biliniyormu bilmiyorum ; """Dam üstüne saksağan vur beline kazmayı"" gibi mesela.

Küçük burjuvanın zavallılığı, genellikle diğerlerinden daha bilgili olduğunu gösterme çabası içerisinde cebelleşirken, ne okuyanın anlayabileceği, ne de aslında kendininde ne demek istediğini bilmediği saçmalıklarla, bilgisizliğini saklamaya çalışmasında kendisini gösterir. Görünüşe göre bu türden küçük burjuvalar ın sayısı çok artmış Türkiyede. Türkiyenin bu geldiği yeri görmek ve bu tip zavallılara sık sık rastlamak üzüyor insanı.

Birde ""söz gümüşse sükut altındır"" diye bir halk deyimi vardı..Bu ata sözüne bağımlı olarakda rahmetli babamın hatırlattığı bir deyim vardı; 

"konuşurarak en fazla sadece bildiğini tekrarlamış olursun, arada bir susar ve dinlersen, yeni bir şeyler öğrenirsin" diye...

Bizdeki bu tür insanların, daha söyleneni dinlemeden, yazılanı okuyup anlamadan, konuşulan ya da yazılanla ilgisi olmayan, inanılmaz , ve aslında kendilerini gülünç duruma düşürecek derecede saçmalıkları, "düşünce" ve " eleştiri" olarak ortaya atmaları, bu küçük burjuva zavallılığının pratik örneklerini sergiliyor..

Küçük burjuva, düşünceye karşı düşünce üretme yeteneği olmayınca, konuyla ilgisi olmayan, bazen uydurukçu yeni kelimelerle, bazende anlamının ne olduğundan kendinin bile habersiz olduğu kelimeler kullanarak, "entellektüel" bir şeyler söylemeye çalışır. İşin en acı yanı da, bu söylediği , anlaşılması imkansız saçmalıkları , "entellektüel"lik, kendisini de gerçekten "entellektüel" zannetmesidir.

Sen şairlerin "şiir"den ne anladığı, "şiir"i nasıl değerlendirdiği üzerine konuşursun, O , büyük bir bilgiçlikle, seni ŞAİRLER den bol bol alıntı yapmakla suçlar. En bilgili Şair olarak ortaya çıkar, ama şairlik üzerine bir kelime söylemez. Şarkılardan, arabeskten, halk türkülerinden bahseder. İyide kardeşim konu Şairlerin Şiir den ne anladığı, şarkıcıların değil..Şarkıcılar olsaydı, şarkıcılardan alıntı yapardık..Umurunda bile olmaz, hala şarkılardan devam eder.

Sen dersinki, "kardeşim, müslümanım diyorsun ama müslümanlığın ne olduğunu ve kurallarını anlatırken dayandığın bütün kaynak ya Tevrat ya İncil" . Tevrat ya da İncil den alıntılarla, Kuran ın yaklaşımının ne olduğunu anlatmak ne kadar objektif olabilir_ O cevap olarak "mevlüt okur", Ya o kadar güzel okurki ,ne dediğini bile anlamamana rağmen rakı içesin gelir, ya da o kadar çatlak sesle okurki, kaçacak yer ararsın.

İşin en ilginç yanı ise, burjuva milliyetcilerinden tut, Marksı Markstan, Lenini Leninden bir defa bile okumamış, özellikle batılı burjuva yazarlardan ve o kısa yazıların çevirilerinden bir iki paragraf kapıp ezberlemiş her küçük burjuva, “Dogmatizm” den ve “dogmatik” liktikten bahseder olmuş…

Bu “dogmatism” ve “dogmatiklik” yaygaraları, küçük burjuvanın bilgisizliğinin ve Marksizm Leninizme olan ilgisizliğinin , hatta ona düşmanlığının , arkasına saklandığı bir “siper” olmuş.. Söyleyecek bir şeyi olmayınca, ya da onun söylediğinin ne kadar yanlış ve anti-Marksist olduğunu gösterdiğinde, işin kolayını bulmuş oluyorlar..""" Sen “dogmatist” sin. """

Kazaren soruyorsun, “iyide kardeşim, Şiirin ne olduğu konusunda şairlerin görüşlerini aktarmanın neresi dogmatiklik”? Sorduğuna bin pişmansın, sana içinde bir tane bile, ne şair, ne şiir le ilgili bir söz olmayan, Arapça özünü koruyan Türkçeleşmiş ezan gibi , ne dediği anlaşılmayan demogojik bir cevap..

“Dedikya dam üstünde saksağan vur beline kazmayı”.

Cahilliğin en kötüsü ve zararlısı , bilgisizliğini saklamak için “Dogma”cı gibi kavramların arkasına saklanan veya cahil olduğunun bile farkında olmayan cinsidir. Teşhir etme amacının dışında, bunları muhatap alarak, onlara cevap vererek, polemiğe girerek, onların küçük burjuva duygularını tatmin etmekten kaçınmak gerekir.

Kimsenin her şeyi bilmesine olanak yok. Öğrenmede ilk adım okumak, okuduğunu derinlemesine anlayabilmek için tartışmak, beyin cimnastiği yapmak, bunu yaparken de karşındakini dinlemeyi öğrenmek ve ne söylemek istediğini anlamak için çaba göstermektir.

Öğrenmek, bilgi sidik-yarışı değildir, bilgilerin paylaşılmasıdır.

Küçük burjuva yarışçılık duyguları, genellikle küçük burjuvanın bilgisizlik-zavallılığını bir şekilde , karmaşıklıklarıyla, saçmalıklarıyla, anlaşılmazlıklarıyla kendi kendini teşhir eder.

Erdoğan A
Aralık 6 2017

Yazılan konuyla hiç ilgisi olmayan  "Marksist Leninist !!!" yorumlardan sadece birisi ;

"""Asıl sizin tartışmanız gereken şey; proletaryan-bir mücadelenin ''anti-kapitalist mücadele olup-olmadığını ortaya koymanız gerekir?. Bana kalırsa Proletaryanist bir mücadele ''anti-kapitalist'' bir mücadele değildir. Ayrıca; glokal-emperyalizm döneminde ulusal-kurtuluş mücadeleleri de devrimci-barutunu yitirmiştir. Yani demem o ki; Marks ve Lenin dönemlerindeki kısmi-ilericilik rolü de nesnel olarak ortadan kalkmıştır. Glokal-emperyalizmin ekonomi-politiğinde bunlardan bolca bahsedilmektedir. Bazı arkadaş,bu görüşleri Troçkizm olarak yaftalamaya kalkabilirler ama (el-insaf, Troçki nerede böyle bir düşünce koymuştur diye, neyse, samimiyetsiz yaklaşımlar bunlar) :) Kaldı ki; Lenin klasik bir ortodoks marksisti olsaydı ((aynı kauysky gibi) Marksizmin üzerine Leninizm oluşmazdı. Şimdi de durum böyledir. Kutsal metinlerde bu günün fotoğrafı olmadığı gibi M-L de bir doğma değildir. M-L kendi sürecini Ön-Emekoloji dönemini tamamlayarak yöntem sorunsalını tamamlayarak Emekoloji dönemine girmiştir. Bana kalırsa Proletaryanist bir mücadele ''anti-kapitalist'' bir mücadele değildir. Aksini iddia edenlerin her şeyden önce önceliği, bunca proletaryanist-deneyimlerin neden yenildiğinin bilimsel ve nesnel zeminlerini ortaya koymakla mükellef olmalıdırlar.""

''Öznel-epistemik-fetişizm'' her zaman ''nesnel-ontolojik-fetşizmi'' yarattığı için iktisadi açıdan ekonomizmden siyasal açıdan liberalizmden kurtulamazsınız!

Proletarya ile sosyalizm yan yana gelmeyecek şeyler, ve bu onca deneyimle sabit bir şey! Madem laf halk deyimlerinden yana açıldı, bende bildiğim kadarı ile iki lakırdı yapayım isterim. 

Zaten günümüz proletaryası da (D5-Proletaryası) sizin gibi D3 ve D4 proletaryanizminden kalmış eskimiş görüşlerinize de rağbet etmemektedir. O yüzden bu kibir ve dogmatikliğiniz sayesinde emek hareketi karşısında nal toplamaya devam ediyorsunuz.""

Bu yukarda söylenilenlerden bir şey anlamak için, sanırım onlardan birisi olmak gerekir