"Adalet Yürüyüşü", ve pasifistlerin demogojileri - Uzaktan "kahramanlık"
Tarih boyu, en "Hızlı sol " görünümünde olanlar dahil , pasifistler pasifliklerini ve gericiliklerini maskelemek için , ya cımbızla seçilmiş, gündemle ilgisi olmayan teorilerin arkasına saklanmışlardır, ya da uydurukçu teori ve değerlendirmelerin.
İki hafta sürece, yürüyüşe karşı çıkan, ve karşı çıkanların yazılarını "beğenen" lerin sayfalarına giderek düşünce yapılarının ne olduğu konusunda genel bir bilgi edinerek , aslında tam bilimsel olmasada , genel bir değerlendirme yapabilmek için istatistiki bilgi topladım. Bu genellikle sol eğilimli olan sayfalardan , toplam 132 karşı çıkan ve bunu beğenenlerin genel dağılımı şöyle-
1- Marksist Leninist olduğunu savunanlar ve bu temelde karşı çıkanlar -28 kişi
2- Görüşleri genellikle burjuva Liberal, ve sol maskesindeki burjuva liberaller- 34 kişi
3- Gizli AKP destekleyicileri- Kürt Solu maskesi altında , Kürt milliyetcileri -70 kişi
En önemli veri ise bunların % 78 bölümünün , yurt dışında yaşayan, Türkiyedeki gelişmelerden direk etkilenmeyecek, uzaktan "başkalarının" yaşamları ve geleceği üzerinde ve onun pahasına " kahramanlık" ve " hızlılık" teorileri yaratanlar olması.
Marksist Leninist (!) solcular-
Temel prensip olarak , bir teorinin, bir pratiğin ve özellikle toplumsal bir hareketin desteklenmesinin yanlışlığını ileri sürmek, ona somut alternatifini getirerek, ona somut alternatif sunularak yapılması gerekir. Eğer bir şey yanlış diyorsak, doğrusunuda ortaya koymamız gerekir. Bu anlamda kendini Marksist Leninist diyenlerin tek iddiası "kuyrukçuluk" , devletin ve sistemin bir parçası olan CHP yi desteklemek. Ancak eleştirilerin hiç birinde , somut ve yapılması gerekeni öneren, gündem "acilliği"ni içeren hiç bir alternatif yok. Bunların bilmeden ya da bilerek ulaştığı yer, ya anarşistlerin halk ne kadar ezilir ve acı çekerse , okadar ayaklanma ihtiyaç ve isteği doğar anlayışı, ya da Troçkistlerin evrimci, "bekle olacak" , çarpıtılmış dünya devrimi teorisi.
Devrimci Demokrasi mücadelesinin temel teorilerden birisi , Leninin Siyasi Ajitasyon ve Sınıf bakış açısında belirttiği gibi, sınıf bakış açısı pratiğinin ,"Sosyal-Demokrat’ın hoşnutsuzluğu ve başkaldırmaları karşısında kayıtsız kalmasına izin vermeyen" biçimde olduğudur. Lenin toplumsal hareketleri yönlendiremiyorsak ondan kendimizi soyutlamamızı değil, tam tersine "" bir yıllık yoğun bir siyasi yaşantı içinde proletarya, siyasi açıdan sakin geçen birçok yıl içinde olduğundan daha fazla devrimci eğitim elde edebileceği" gerçeği temelinde, onlara katılmayı , ""bir itici güç" sağlaması gerektirdiğini, bunun önemini belirtiyor.
En önemli yaklaşım, güncel durumun ciddiyeti ve somut değerlendirmesi, alternatifleri güçler dengesine bakarak belirlemek, bu temelde tavır almaktır. Belirleyici bir güce sahip olmayan Sol Önderliğin olmadığı Türkiyede, acil gündemdeki alternatifler nelerdir? Önce bunu , ne kadar acı gerçekte olsa, objektif olarak değerlendirmek ve belirlemek gerekir. Ya özgürlüklerin tamamen kısıtlandığı, kadın haklarının yok edildiği, iğrenç ve aşağılık kız çocuk ları anlayışı, ve onların köleleştirilmiş seks objesi haline getirildiği, savcıların , yargıçların İmamlardan oluştuğu, okulların imamhatiplere çevrildiği , gerici , beyinsiz ve katliam zihniyetli bir nesil yaratma peşinde koşan halifeliğe , otokratik bir sisteme geri dönme çabalarına sessiz kalacağız, ya da bunu engelleme yönünde olan, faşist diktatörlüğü, otokrasiyi hedef alan , İSTİSNASIZ her toplumsal hareketi , girişimi destekleyeceğiz, bu toplumsal hareketlei canlı ve örgütlü tutmaya, gücümüz oranında yönlendirmeye, saflara kazanmaya çalışacağız...
Eğer bu Marksist Leninist olduğunu iddia eden arkadaşların , gündemle bağlantısı olmayan, içeriğinden kopartılmış , teorik açıklamalarının dışında, " bu gidişi engelleyecek SOMUT alternatif çözümleri varsa hem söylemeleri, hemde pratiğe geçirmeleri gerekir. Aksi, SAFSATA dır.
Bir Marksist Leninistin, Otokrasi ve Cumhuriyet arasındaki tercihi bellidir.
Lenin Burjuva Demokrasisi ve Proletarya Diktatörlüğü yazısında "O (Sosyalist), burjuva demokratik rejimi, burjuva feodal mutlakiyet rejimine oranla onayladığını söylemekten hiçbir zaman korkmamıştır ve hiçbir zaman korkmayacaktır. Ama o, burjuva cumhuriyeti, yalnızca sınıf egemenliğinin son biçimi olarak, yalnızca proletaryanın burjuvaziye karşı savaşımına en elverişli alan olarak "onaylar"; o, onu hapishaneleri ve polisi, mülkiyeti ve fuhuşu nedeniyle değil, ama bu sevimli kurumlara karşı geniş ve özgür bir savaşım ereğiyle onaylar"" der. Bu değişken , dönemsel değil, temel teorilerdendir.
Kısacası, eğer ortaya koyacak bir alternatif ve güç yoksa, emekci halkın ve devrimci demokrasi mücadelesinin çıkarları doğrultusunda olan tavır alınmak zorundadır. Bu çıkar , AKP dini gerici faşizminin yıkılmasındadır. Leninin sermayeye karşı mücadelede şu sözlerini, günümüzdeki dini gerici faşist iktidara karşı mücadeleye uygularsak karşımıza çıkan görevin ve sorunun acilliği belki daha da netleşir.
””Birleşik cephe taktiğinin amacı ve anlamı , sermayeye karşı daha fazla işçi kitlelerinin mücadele içine çekilmesinden oluşur, hatta bu, mücadeleyi beraber vermek için 2 ve 2.5 üncü enternasyonallere tekrarlanan teklifler verilmesi anlamına gelse bile. “”” Komintern RCP (B.) Delegasyonu Raporundaki Taslak Karara Dair Teklif yazısından
Sonuç olarak istatistikden Sol un büyük kesimlerinin desteklediğini, sadece bireysel, ya da üç dört kişilik ve "internet" tekkelerin ve yurt dışında yaşayanların olduğu verisini görebiliriz.
Kısaca diğerlerine de değinelim.
Liberaller kaypaklıkları, kendilerini burjuvaziye daha yakın görüp, rahmetli anamın çok kullandığı deyimle, "çıktığı kabuğu beğenmeyen" kibirlilikle halktan uzak oldukları için, onlar için sorun, her ne kadarda ürkütücü sonuçlar getirecek nitelikte olsada, yapıları nedeniyle, ta ki onlara kadar dayanmadan, çnemli değildir. Ancak İstatistiklere baktığımızda, "Yürüyüşe karşı olan" liberallerin çoğunluğu, Türkiye dışında olduğunu görürüz.
Gizli AKP liler , "Kemalizm" düşmanlığı yaygaralarıyla AKP nin borazancılığını yapan kesimler ve bunların sayısı , diğerleriyle karşılaştırdığımızda daha yüksek. En önemli belirti, bunların Burjuvazinin formüle ettiği, "Kemalizm"e değil, onun halk içinde "anımsanan" , halifeliğe, dine, parlementoya vs ye karşı olması. Dini gerici faşist AKP iktidarının 24 saat karşı çıktığı bir "ideoloji" ye aynı özde ve biçimde karşı çıkmak, AKP nin saflarında yer almaktır. Devrimcilerin Burjuva ideolojisi "kemalizm"e karşı çıkış içeriği , AKP nin karşı çıkışıyla aynı değildir. En önemlisi , gündemde "acil" olan , baş düşman, burjuvazinin uzun süredir formule ettiği "Müslüman Osmanlı" ideolojisi ve onun iktidarıdır. İki alternatiften başka , somut ve 100 sene sonra değil, en kısa zamanda gerçekleştirilebilir, alternatif ortaya koyacak varsa, bütün devrimcilerin kulakları sonuna kadar açıktır.
“Bugün birçok kapitalist ülkede, emekçi yığınların şu an için somut olarak yapmak zorunda kaldıkları seçim, proletarya diktatörlüğü ile burjuva demokrasisi arasında değil, faşizmle burjuva demokrasisi arasındadır.” (G. Dimitrov, Komünist Enternasyonal’in 7. Kongresi’nin Kapanış Konuşması)
Aynı şekilde , Türkiyede yeni "burjuva ideolojisi formule" sürecinde, aynı "saldırı-reaksiyon" taktiğiyle, burjuva ideolojisi "Kemalizm"e saldırıların amacı dindar olan kesimi isole etme ve saflara kazanma, kazanamadığı kesimin bir bölümünü ittifak haline getirme amacını hedefliyordu ve hala aynı pratik daha da abartıcı bir şekilde devam etmekte. Bu süreç içinde oldukça yüklü para vaadleriyle eskinin solcularına kadar , bir sürü akademisyenlere bu temelde, kemalizme karşı yazı yazma, ve reklamını yapma teklifleri, sayısı az olmayan yazar ve akademisyenler tarafından bilinmektedir. Bir sürü demokrat üniversite hocalarının işten atıldığı bir dönemde, bazı sözde aşırı solcuların yerlerinin sağlam olmasının nedenini, benzer nedenlerde arayabilirsiniz.
Sonuç olarak, Adalet Yürüyüşüne karşı çıkma, küçümseme, kimisi bilinçli, kimisi bilinçsiz, alternatifsizliğide beraberinde getiren, AKP iktidarının güçlenmesine yardımcı eden yaklaşımlardır.
Bu toplumsal hareketin en önemli ve temel verilerinden birisi, dini gericiliğe ve adaletsizliğe güçlü bir halk muhalefeti olduğudur. Bu hareket tek başına "psikolojik" olarak gericilere bir frenleme getirmiştir, Eğer katılanlar bir kaç binle kalsaydı, gericilere saldırılarını yaygınlaştırmak için daha da azgınlaştıracak "psikolojik" güç verecekti. İşte "veri" ve "etkisi" toplumsal hareketlerin içinde olmanın en önemli nedenlerinden birisidir.
9-10 Haziran 2017
Erdoğan Ahmet
Hiç yorum yok