AKP nin Kürtleri bölme taktikleri
Gelinen yerde Türk ve Kürt tüm emekci halklar, aydınlar ve gençlik, her etnik grubun burjuvazisinin, ve emperyalizmin çıkar planları doğrultusunda, birbirine düşürülme ve dini gericilerin saldırılarına hedef olmayla yüz yüze getirilmeye, halkların birbirlerini katledeceği savaşlara sürüklenmeye çalışılmaktadır.
---------------
AKP ye fazla kredi vermemek için, aslında onların uyguladıkları bütün taktiklerin onların danışmanlarının danışmanları olan İsrail ve ABD nin taktikleri olduğunu belirterek başlayalım.
Iraktan başlayarak Suriyeyi bölme planları ile ilgili ortaya çıkan CIA ve planın dayandığı “Brookings” belgeleri Suriyeye yapılması gereken tehditin askeri nitelikte olması gerektiğini , İsrail, Irak ve Türkiye gibi “üç düşman” güçlerin birlikte bu askeri tehditi oluşturması gerektiğini bildiriyor.
Özellikle Türkiyenin katılmasının, planın başarılı olmasında hayati önem taşıdığını belirten raporda, Türkiyenin şimdiye kadar aldığı faydalı rolden daha da fazla faydalı olması yolunda Washington un Türkleri cesaretlendirmesi gerektiği , Türkiyenin Suriye deki muhalefete uyguladığı politikanın karşılıklı amaçlara hizmet ettiği vurgulanıyor.
Askeri ve istihbarat konusunda güçlü olan İsrailin Golan çevresinde muhalefet oluşturması, Türkiyenin kuzeyde muhalefet muhalefet oluşturması , İçerdeki ve Iraktan gelen muhalefete karşı Suriyenin gücünü dağıtacağı, ve zayıflayan ordunun Asad a karşı darbe yapma olasılığını arttıracağı değerlendirilmesi yapılıyor. Rusların işin içine karışacağı olasılığını almayan bu değerlendirmenin önemi, Türkiyenin Suriye ye politika ve pratiğinin yeni olmadığının, bu uzun zamandır yapılan planların bir parçası olduğunun göstergesidir. Barzaninin İsraille yakınlığı ve Türkiyeyle son zamanlarda daha da yakınlaşma pratiği de bir günlük olay olmadığını, hızla ilerlediğini gösteriyor. Mart 1 de Manbij e askerini gönderen , ve Türklerin saldırısına karşı Manbiji SDF ile beraber koruyazacağız diyen ABD nin, iki gün sonra , Manbij i Suriyeli askerlere bırakma kararı düşündürücü bir karar..
Aynı gün, Rojava Peşmergeleri ile, PKK ile bağlantısı olan Shingal Koruma Birimleri (YBS) nin Kanasurda çatışmaya girmeleri bölgesel farklılıkların ve çıkar çatışmalarının su yüzüne çıkmasının da bir işaretidir. KDP -Kürt demokratik Partisi ve KRG Kürdistan Özerk Hükümeti bağımsızlık için kampanya yaparken, PUK un Kürdistan Yurtsever birliği nin buna karşı olmasının altında hep hakim olan gurupların çıkarları yatmaktadır. KDP ve KRG nin Türkiye ile yakın ilişkileri, buna karşı PUK un İran la yakın ilişkileri , PUK un Barzaninin İsrail ve Türkiye ile ilişkilerinden rahatsızlığı, onun Petrol şehri Kerkükde güçlü olması, Kürdistan İslami Birliği ve Kürdistan İslami Gurubu gibi İslami grupların olması, etnik temelde bir birliğin oluşmasını engelleyecek unsurlardır.
Bunun yanında Türkiyede, yıllardır sinsice süren Zaza ları Kurmanji lerden ayırd etme ve onlara karşı tavır aldırma faaliyetleri , Kürt halkı içinde dini gericiliği destekleme ve besleme faaliyetleri ürünlerini vermekte. Gene bugün Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) , Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (PDK-Bakur) ve Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) nin ortak referanduma BOYKOT açıklaması ,1970 lerden bu yana , yıllardır vurguladığımız, sorunların etniksel değil, SINIFSAL olduğu gerçeğini gösteriyor ve göstermeye devam edecektir. İdeolojinin milliyeti, ırkı, dini, rengi, mezhebi olmaz. Leninin sözleriyle ““En "adil", "saf", en ince ve en uygarı olsa bile, Marksizm milliyetçilikle bağdaşamaz”.
“””Burjuva Milliyetci bir hareketin mücadelesi ile , ulusal bir toplum olan “emekci ve köylü halkın” mücadelesi, özelde çıkarların uzlaşmazlığı, ve hedeflenen “çözüm” açısından , gerek teorik, ve gerekse pratik olarak birbiriyle bağdaşmayan, birbirine zıt olan hareketlerdir . “””Şubat 1978 ,Milli Mesele Üzerine, EA
1980 TDKP nin Kongre raporu şöyle diyordu “””
TDKP………….Kürt halkına karşı girişilecek her türlü baskı ve katliama kararlı bir biçimde karşı çıkarken, gerici önderliğe karşı mücadele eder ve hiçbir biçimde statükoyu koruma durumuna düşmeden bu hakkın karşı-devrimi güçlendirecek bir biçimde kullanılmasına karşı çıkar.””” Bu tabiki unutuldu sonradan. Ve bugünlere geldik...Geçmişle yaşayamayız, ama ders çıkarmak sorumluğu vardır. Gelinen yerde Türk ve Kürt tüm emekci halklar, aydınlar ve gençlik, her etnik grubun burjuvazisinin, ve emperyalizmin çıkar planları doğrultusunda, birbirine düşürülme ve dini gericilerin saldırılarına hedef olmayla yüz yüze getirilmeye, halkların birbirlerini katledeceği savaşlara sürüklenmeye çalışılmaktadır. Gelinen yer Kardeşliğin , emperyalizmin ve faşizmin oyunlarına , dini gericiliğe karşı birliğin sağlanması yolunda , sekterlikten uzak , hoşgörüyle amansızca faaliyetler ve örgütlenme içine girme günleridir.
Mart 4, 2017 EA
Hiç yorum yok