Kamp Bucca Hapishanesi ve Haçlıların Müslüman Şövalyelerinin yaratılması
DAEŞ, tamamıyle İsrail, İngiliz ve ABD nin Suudilerin büyük katkıları ile yarattığı bir örgüttür
2004 lerde ve sonrasındaki mahpusların ortak görüşü ;“Kamp Bucca”, ABD nin Irakta kullandığı diğer hapishanalerden çok farklı özelliğe sahipti. Abu Garipteki işkencelerden ve aşağılanmanın tam tersine, Kamp Buca ya seçme getirilen mahkumlar, Al Kaeda önderliğiyle de iç içe olan bir ortamda idiler.
Abu Bekir Bağdadi nin ve mahkumların Irak işgaline karşı olan nefretleri, bu hapishanede, işgalle beraber Şii lerin devlet kurumlarında güçlenmesi nedeniyle , nefretin Şii lere yöneltilmesinde zorluk çekilmedi. Destekelenen Abu Bekir, hapishane içinde ayrılık ve çatışmlaları uyuşturmada önemli rol oynatılarak, liderlik yolunda adım attırıldı. Ayrıca hapishanede giyidirilen kıyafetlerin renklerinin , mahkumların kademelerini belirleyici özelliği olması, Abu Bekir e önderlik yolunda kolaylık sağlamada etken oldu. Böl ve yönet politikasını da öğrenen ve bu taktiği önderlik doğrultusunda kullanan Abu Bekir, artık bir kampdan diğer kampa kolayca gidebilen, örgütlenmesini geliştiren , imtiyazlı bir mahkum haline getirilmişti.
Irakta 2006 da Kamp Bucca mahkumlarından oluşturulan, küçük bir grup olarak başlayan DAEŞ, mali ve askeri olarak ciddi gücü olmayan bir örgüttü. Süreç içerisinde, 2008 yıllarında eski rejimin kalıntılarıyla yapılan birlikler, Kamp Bucca dan ve diğer hapishanelerden gelenlerle güçlenmeye devam eden DAEŞ, aynı yıl Samarra da İmam al askari Cemisinin bombalanmasıyla uzlaşmaz hale getirilen sekter savaş ta, Şii lere karşı Irak ta gerçek hiç bir güçlerinin olmaması, onların 2009 yılında Suriyeye yönlendirilmesini kolaylaştırdı. Suriye nin Iraktaki işgale ve kukla hükümete karşı isyancılara destekleme kampanyasından intikam alma ve isyancılara Suriyeye karşı yönlendirme planları hayata geçirilmeye başladı. Aynı yıl Suriyeli Muhalifler, Baathistler ve İslamcılar bir araya getirildi.
Irakta kalıp işgale karşı savaşmayı devam ettirmek isteyen , ve Al keda vb muhalif örgütlerin liderleri teker teker yakalanıp yok edilerek, DAEŞ in yolu açıldı ve tabanının gelişmesi sağlandı. Hala DAEŞ in üyesi olan bir militanın açıklamasına göre, “DAEŞ, güçlülük, para, istediğin kadar kadın ve statüs” demektir. Bu etkenler de ekonomisi yıkılmış, büyük bir Irak işgali yenilgisi altında ezilmişlerin DAEŞ e katılması için önemli bir çekicilik unsuru taşımakta. Gene ayni militanın sözleriyle, DAEŞ Kamp Bucca da başladı , ama artık hepimizden daha büyük hale geldi. Bu artık durdurulamaz. Herhangi bir bireyin kontrolü altında olmaktan çıktı.
Ortaya çıkan delillere göre , DAEŞin yeni elemanları 2012 de Ürdünde, Safawi kasabasında Türkiye ve Ürdün tarafından yönetilen kampda Americalı ,İngiliz ve Fransız sivil ve askeri elemanlar tarafından eğitilmiştir. Saudi Arabistan DAEŞ in arkasındaki mali güç olmakla beraber, DAEŞ in silahlandırılmasında aracı güç rolünü oynamakta, Amerika ve İsraeil silahlarının DAEŞ e ulaştırılmasında önemli rol oynamaktadır.
Yani DAEŞ, tamamıyle İsrail, İngiliz ve ABD nin Suudilerin büyük katkıları ile yarattığı bir örgüttür. Irak daki bombalamalar, işkenceler, işsizlik, ve çaresizlik, ortaya çıkan güç boşluğu tamda Bernard Lewis in önerdiğine uygun olarak , DAEŞ in tabanda güçlenme olasılığına zemin sağlamıştır. Suriyede de fazla güçlü olamayan DAEŞ, Irakta ki silah ve araçlarla , İnformasyon Teknolojisi ve teknisyenleri ile donatılarak onun propogandasının yapılması ve güçlendirilmesi pratiği içerisine girilmiştir. Özellikle 2013 de Sözde Özgür Suriye Ordusu nun kuzey generalinin TV deki silahlandırılma isteğinin ardından, Suriyeye Saudi Arabistan, Ürdün, Katar Türkiye ve İsrail den , Türkiye ve Irak yolundan silah dağıtımı hızlandırılmış, bu arada DAEŞ dağıtılan silahlardan aslan payını alarak güçlendirilmiştir.
CNN e kadar düşen haberlerde Silahların Amerikan silahları olduğu ve CIA tarafından finanse edilip organize edildiği kanıtlanmıştır.
Suriyeyi yok otme amacı pratiği gündeme bütünüyle gelmediği dönemde adı bile duyulmayan DAEŞ, Irak ta Amerikanın bıraktığı silah cephane ve araçlarların da transferiyle, Suriye deki muhalaefetin tabanındaki DAEŞ e geçmelerle , 2014 de açık ve gizli desteklenen en güçlü örgüt haline getirilmiştir.
ABD nin DAEŞ in önderliğini bombaladığı propogandalarının asılsız olduğu, ABD nin daha çok Suriyenin Petrol alanlarını bombaladığı gerçeği ortaya çıkmıştır. Suriye halkının petrolü, CIA Musad ve onun kontrolündeki DAEŞ önderliğine günde 2 Milyon dolar gelir sağlayan bir kaynak haline getirilmiş, ülkenin parçalanması maliyeti, ülkenin kaynakları ile karşılandırlmaya başlamıştır.
DAEŞ in taktiklerinin İngiliz ve İsraillilerin taktikleriyle benzerliği bu konuda onların kimler olduğu ve kimlerin yönettiği konusunda net fikir verebiliyor. DAEŞ in Ain Al Arabiyaya ve Al Hasakah a Kürt peşmergeleri kıyafetinde girmeleri, Bark Butan Kürt köyüne de ayni kılıkla girip halkı kurşunlamaları, bunlardan bazı örnekler.
“ DAEŞ; Haçlıların Müslüman Şövalyeleri”- tamamlanmamış yazıdan alıntılar.
Erdogan A
Subat 5, 2017
Hiç yorum yok