TROÇKİSTLER ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİNİN DÜŞMANLARINA NASIL YARDIM EDİYORLAR?
Mikhail Basmanov
Çağdaş Troçkizm ve Karşı Devrimci Özü
Çağdaş Troçkizm ve Karşı Devrimci Özü
Troçkistler, ulusal kurtuluş hareketinin birliğini bozmak ve emperyalizme karşı savaşanları yenilgiye mahkûm bir yola sürüklemek için Batı Avrupa ve A.B.D.’ndeki mes-lekdaşları kadar büyük bir şevkle çalışıyorlar. Uzun zamandır emperyalistlerin yaptıkları şeyi yapıyorlar ve emperyalistler de onlara yıkıcı çalışmalarının karşılığın veriyorlar.[20]
Troçkistlerin provokatif faaliyetlerinin başlıca yöntemi ünlü «entrizm» politikasıdır. Bu politika, 1967 kongresinde, onun öncüleri olma «onuruna» kavuşmak için mücadele eden ve bu onuru «entrizm» teorisini geliştiren liderleri Posadas’a bağışlayan Latin Amerika Troçkistleri tarafından geniş ölçüde kullanıldı". [21]
Latin Amerika Troçkistleri «entrizm» politikasını herşeyden önce başkaldırı hareketlerinde ve sendikalar içinde sürdürüyorlar.
Aşırı-Sol sloganları yardımıyla baş kaldıranların saflarına uyumsuzluk ve uyuşmazlık getiriyorlar. Guatemala’da Troçkistler bu tür bir iki yüzlülük gösterdiler. Guatemala’da «İsyancı Silâhlı Kuvvetler» örgütü, uzun zamandır askeri-siyasal bir örgüt olarak faaliyette bulunuyordu. Silâhlı halk mücadelesini destekleyen, ya da mücadeleye katılan, bütün siyasal gruplar ve hareketler bu örgüte bağlıdır. Mücadelenin onların birleşik liderliğinde gelişmesi devrimci güçler için önemli bir zaferdi.
İsyancı, Silâhlı Kuvvetler içindeki örgütler arasında, yurtsever eğilimli subayların oluşturduğu «13 Kasım Devrimci Hareketi»de vardı. Bu grup, Guatelama’dan Meksika’ya gelen Troçkistler tarafından hedef olarak seçildi. Troçkistler 1964 Temmuz ayında İsyancı Silâhlı Kuvvetlerin birliğini bozmayı ve Guatemala Komünistlerinin siyasal çizgisini gözden düşürmeyi amaçlayan «entrist» kampanyaya başladılar. «13 Kasım Devrimci Hareketi»nin yayımlamaya başladığı Sosyalist Devrim adlı gazetede görüşlerini sergilemeyi başardılar.
İlk sayıda «13 Kasım Devrimci Hareketinin Sorunları ve Geleceği» başlığı altında bir deklarasyon vardı. Bu yazıda, Guatemala İşçi Partisinin devrimin halkçı-demokratik karakterine ilişkin görüşlerine saldırılıyordu. Komünistlerin, sosyalist devrim yolunu bıraktıkları, «devrimin liderliğini», burjuvaziye «kaptırmaya» çabaladıkları öne sürülüyordu. Guatemala İşçi Partisi silâhlı mücadeleye yeterince değer vermemekle, bu mücadeleyi bir halk hareketi içinde «eritmeye» çalışmakla suçlandı. Deklarasyon, sosyalist devrimin «hemen yarın» gerçekleştirilmesi, «Sovyetlerin yerini tutacak yerel komünlerin kurulması», «savunma için silâhlı kuvvetlerin oluşturulmasını sağlamak ve kurumlara el koymak için devrimci genel grev» çağrısında bulunuyordu. Guatemala isyancı kuvvetlerinin birleşik liderliğinin gerekliliği de reddedildi.
Deklarasyon Troçkistler tarafında kaleme alınmıştı. Ancak, «Dördüncü Enternasyonale bağlılıklarını gizlemişler ve yalnızca «radikal görüşlü aydınlar» olduklarını söylemişlerdi.
1964 Ağustos ayında Guatemala İşçi Partisi Merkez Komitesi «13 Kasım Hareketi üyelerine» bir açık mektup gönderdi. Mektupta, ülkenin gerçek koşullarını ve devrimci güçlerin potansiyel olanaklarını gözönüne almaksızın yapılan eylem çağrısının, «13 Kasım Hareketi»ni öteki devrimci güçlerden, özellikle Guatemala İşçi Partisi’nden ayrı düşürebileceği ve sorumsuz provokatörlerin Guatemala’daki genel devrimci mücadeleye zarar veren faaliyetlerini kolaylaştıracağı belirtiliyordu. Açık mektupta değinildiği gibi, deklarasyonu kaleme alanların «öğüt»lerine uymak ve siyasal, ekonomik, toplumsal kültürel taleplerin korunması için zorunlu olan çeşitli faaliyetleri üstlenmeyi reddetmek, silâhlı mücadelenin tek başına kalması anlamına gelecek ve silâhlı güçlerin düşman tarafından yenilmesine yol açacaktı. Derhal sosyalist bir devrim yapılmasına ilişkin çağrının (böyle sloganlar tüm yurtsever güçlerin birleştirilmesine engel olmaktan başka bir işe yaramazdı) provokatif karakterini açığa vuran Guatemala İşçi Partisi Merkez Komitesi, Komünistlerin, Ulusal Demokratik devrimi zorunlu tarihsel bir aşama olarak gördüklerini bildirdi. Bu aşama, daha sonra Guatemala’nın sosyalist devrimini gerçekleştirmesine olanak sağlayacaktı.
Guatemala İşçi Partisi Merkez Komitesi «13 Kasım Hareketi» liderlerini, demokratik güçlerin bölünmesine yol açabilecek Sol ve Provokatif karakterdeki sloganlara karşı çıkmaya çağırdı.
Ancak, Troçkistler Guatemala’daki devrimci güçleri bölme çabalarını sürdürdüler. [22]
Troçkist çizgiyle uyuşamayanlar «13 Kasım Hareketini» terk ettiler. Bunlar «Guatemala İsyancı Silâhlı Kuvvetler» örgütünü oluşturdular.
Tam bu sırada, A. B. Devletlerinde Guatemala’daki «Dördüncü Enternasyonal»in faaliyetlerine ilişkin bir propaganda kampanyasına girişildi. 1965 Mayıs ayında, sık sık Troçkistlere sayfalarından yararlanma izni vermiş olan Monthly Review dergisi, kendilerinin Guatemala’daki gruplarının, herhangi bir koalisyon oluşturmadan devrimin yürütülebileceğini kanıtlamış olduğunu ileri sürdü. Dergide şöyle deniyordu: «Bunun yerine gerçek bir sosyalist program benimsediler ve bunun gerçekleşmesi için gerekli olan aracın bir işçi ve köylü devleti olması gerektiğini ilân ettiler.» Birleşik Amerika’da bazı kişiler öteki ülkelerin de bu örneği izlemesini istiyormuş gibi görünüyorlar. Monthly Review dergisi Guatemala kitlelerinin, sorunları Orta ve Güney Amerikalı kardeşlerinden niteliksel olarak farklı bir şekilde gördüklerini sanmak için hiç bir neden yok» diye yazdı. [23]
Fidel Castro’nun vurguladığı gibi, özellikle, Amerikan emperyalizminin «13 Kasım Hareketi»ne bağlı olarak son derece gelişmiş karşı-devrimci taktikler kullandığı sırada, Amerika basınında böyle sözlerin yer alması bir rastlantı değildi. [21]
Troçkistler, Guatemala’da kazandıkları «başarı» üzerine, kendilerini açıkça kutladılar ve gelecekte aynı çizgide çalışacaklarını bildirdiler. 1967 «kongre»sinde Posadas şöyle dedi: «Troçkizm henüz devrimi yönetecek kadar güçlü değildir; ancak nesnel koşullar izin verdiği içindir ki, Guatemala’da olduğu gibi, bir devrimi etkileme yeteneğini kanıtlayabilmiştir. Kendimizi bunun için hazırlıyoruz.» [25]
Troçkistler, silâhlı mücadelenin süregeldiği ya da ilerde böyle bir mücadelenin olabileceği öteki Latin Amerika Ülkelerine, «Guatemala deneyini yayma» çağrısında bulunuyorlar.
Troçkistlerin Latin Amerika Sendikaları içinde yürüttükleri «entrist» taktikler aynı derecede utanç verici olmuştur. Troçkizm taraftarlarına göre «stratejik hedef», sendikları temelinden yıkmak, kendi tarafına çekebildiklerini tek bir çatı altında toplamak ve böylece «sendikalara dayanan» bir işçi partisi kurmaktır. [26]
Troçkistler yıllardır Bolivya sendikalarını yıkmaya çalışıyorlar. Daha 1946 Kasım ayında, madenciler birliğine gizlice sokulan Troçkist unsurların etkisiyle, birliğin liderleri Ulusal İşçi Sınıfı Merkezi’ni oluşturdular. Bu merkez, Bolivya İşçi Sendikaları Konfederasyonuna karşıydı ve hatta onun yerini almaya dahi çalışmıştı. Troçkistlerin faaliyetleri böylece Bolivya İşçi sınıfı hareketindeki bölünmeyi hızlandırdı. [27]
1965 yılında Troçkistler, Bolivya’daki sendikaların faaliyetlerini bütünüyle durdurmaya çalıştılar. Bolivya Hükümetinin baskısını bahane ederek, sendikaların illegal olarak çalışmasını savundular. Böylece, sendika hareketini yıkmak için sabırsızlanan iktidardaki generallere ayak uyduruyorlardı.
Komünistler, Bolivya işçi sınıfına önemli zararlar verebilecek bu görüşlere kesinlikle karşı çıktılar. Yerel toplantılarda, sendika liderlerinin konferanslarında ve aynı zamanda basında, varlıkları en güç anlarda herşeyden fazla gerekli olan sendikal örgütlerin illegal bir konuma geçirilmesini kabul etmenin olanaksız olduğunu inandırıcı bir şekilde kanıtladılar.
Troçkistlerin bu tür tehlikeli tertipleri yüzünden, reformist unsurlar daha etkin olmaya başladığı zaman, Bolivya komünistleri hedeflerini «anarko-sendikalizm ve küçük-burjuva milliyetçi reformizminin üstesinden gelmek ve aynı zamanda Troçkizme ezici bir darbe indirmek ve onları kitle hareketindeki konumlarından atmak» olduğunu belirttiler. [28]
Troçkistler uzun süredir Şili sendikaları içinde de entrika çeviriyorlardı. Çeşitli dolaplar çevirerek onları açıkça provokatif bir çizgiye çekmeye çalıştılar: «Sloganımız ya herşey ya da hiç birşey; taktiklerimiz belirsiz bir süre için genel grevdir.» [29] Bu tür çığlıklar hepsinden de zararlıydı; çünkü işverenlerin çatışmaları sürdürme ve böylece işçi sınıfını ve onun sendikalarını güçten düşürme emellerine uygun düşüyordu.
Troçkistler, anarşist unsurlarla birlikte, bir süre için Şili İşçileri Tek Merkezi’nin liderliğine sızarak, bu örgütü Komünist Partisine karşı kullandılar. «Sendikaları Güçlendirin» sloganlarıyla işçi sınıfı partisinin alanını daraltmaya çalıştılar. [30]
Troçkistler gerilla birliklerindeki ve sendikalardaki «entrizm» taktiklerinin yanısıra, Latin Amerika’nın öteki kitle örgütleri içinde de entrikalarını sürdürüyorlar.
Şili’de Troçkistler, sosyalist ve komünistlerin ortak eylemine karşı çıktılar. Şili Sosyalist Partisi’nin 20. Ulusal kongresi (Şubat 1964) öncesinde, bazı gençlere güvenerek partinin birliğini bozabilecek bir programla ortaya çıkan ve parti tarafından bozguna uğratılan bir ta kim grupların eylemlerinden yararlanmayı düşündüler. Muhaliflerin kendi görüşlerini partiye kabul ettirme girişimleri Ş.S.P’nin 21. kongresinde başarısızlığa uğradı (Haziran 1965). Kongre, sosyalistlerle komünistler arasında hergün biraz daha gelişen işbirliğinin bütün Şili devrimci hareketinin temel taşı olmaya başladığını bildirdi. [31]
Şili’de Ulusal Birlik Cephesinin 1970 sonbaharındaki zaferi bu oluşumun siyasal bakımdan doğruluğunun parlak kanıtıydı.
Arjantin Troçkistleri de sürekli entrikalar düzenliyorlardı. Peron hareketine sızarak, oradan komünist partinin strateji ve taktiklerine hakaretler yağdırdılar. Bir birleşik anti-tekelci cephenin oluşturulmasına karşı çıktılar ve «derhal devrim», «derhal ayaklanma» çağrısında bulundular.
Troçkistler, Latin Amerika Ülkelerinde gelişmekte olan «Küba’yı destekleme» hareketine de örgütsüzlük getirdiler. «Küba’yı desteklemenin en iyi yolu, Küba örneğini izlemektir…» sloganlarıyla iyi düzenlenmemiş bir ayaklanmaya neden olmaya çalıştılar.
Uruguay’da Troçkistler Küba devrimini destekleyenlerin eylemlerini kınadılar; Bolivya Troçkistleri de Küba’nın savunulması hareketinin taraftarlarına, en yakın zamanda bir işçi-köylü hükümetinin kurulması ve «bu mücadelede derhal, Küba’da Fi-del Castro’nun zafere ulaşmasını sağlayanlara benzeyen yeni devrimci mücadele yöntemlerinin kullanılması» için çağrıda bulundular. [32]
Troçkistlerin provokatif ve iki yüzlü oyunları, Latin Amerika Uluslarına Küba’ya kuşku düşürmek için ta sarlanmış propaganda malzemesi dağıttıkları zaman ortaya çıktı. Bazı Troçkist gruplar (Posadas taraftarları) şunu bildirdiler «onun barış içinde bir arada yaşama çizgisine boyun eğmesi ve tek ülkede sosyalizmi inşa etme düşüncesi, Küba devrimini geri kalan Latin Amerika halkından ayrı düşürebilir.» Küba’yı öteki Latin Amerika ülkelerinde devrimi kolaylaştırmak için hiç bir şey yapmamakla suçladılar.
Küba komünistlerinin liderlerinden biri, Blas Roca, şu açıklamada bulundu: «Yankee emperyalizmi ve onun uşakları, Küba halkına yönelttikleri saldırıların onu komünistlerin zorbalığından kurtarmak için yapıldığını dahi söylerler. Emperyalizmle Troçkistlerin ahlaksızlıkları arasında hiç bir ayırım yapılamaz.» [33]
Latin Amerika Troçkistleri, ideolojik entrizm taktiklerinde ve yıkıcı faaliyetlerinde eşgüdüm sağlamak amacıyla özel bir eğitim biçimi geliştirdiler. Montevideo’dan alınan haberlere dayanılarak Batı Alman Burjuva basınında, 1963 Mart ayında Uruguay’da, Arjantin, Brezilya, Şili, Bolivya, Peru, Venezuela ve Uruguay’dan gelen 65 Troçkist tarafından izlenen bir eğitim toplantısı düzenlendiği bildirildi. Posadas’ın başkanlığında, «Dördüncü Entemasyonal»in sorunları, «Siyasal Devrimlerin Teknik ve Taktikleri» ve «Sömürgelerdeki Devrimlerin İlkeleri» üzerine konuşmalar yapıldı. Aynı zamanda grupların her biri için taktikler geliştirildi ve böyle toplantıların düzenli olarak yapılması kararı benimsendi.
Buna benzer bir «deney alış-verişi» 1967 Temmuz’unda Meksiko’daki Latin Amerikalı Troçkistler tarafından, yapıldı. [34]
Latin Amerika’nın siyasal hayatında Troçkistlerin etkisi genellikle önemsizdir. Ancak Troçkistlerin kendilerini orada hissettiriyor olmaları da rastlantı değildir. Dünya’nın bu bölümündeki ülkelerde «küçük-burjuva devrimciliğine» karşı sürekli bir eğilim vardır. Arjantin, Brezilya, Meksika, Peru ve Şili’de anarşizm, yirminci yüzyıl başlarında bile bağımsız bir siyasal eğilimdi.
«Doğrudan eylem», «kendiliğinden ayaklanma» ve «militan bir azınlık» fikirleri uzun zamandan beri işçi sınıfı hareketi içinde, hareketi bölerek ve sınıf bilincinin gelişmesini güçleştirerek yayılıyordu.
Şili Komünist Partisi Genel Sekreteri Louis Corvalân Latin Amerika Komünist partilerinin «sınıf düşmanlarına karşı koymak, aynı zamanda kendi saflarındaki anarşizm, Troçkizm ve öteki küçük-burjuva eğilimleriyle savaşmak» zorunda olduklarına dikkati çekmişti. [25]
Latin Amerikalı Komünistlerin küçük-burjuva aşırılıkçılara karşı mücadelesi, onların serüvenci planlarının başarısızlığı, kitleler arasındaki etkisini yitirmesi-tüm bunlar anarşizm ruhunu yıktı.
Bununla birlikte, orda burada, bazı yarı-proleter, anarşizme eğilimli unsurlar hâlâ yaşıyorlar ve Troçkist aşırı-devrimci fikirlerin etkisinde kalıyorlar. Troçkistlerin, aşırılıkçı küçük-burjuva unsurlarınca zaman zaman desteklenen gelişi güzel ayaklanma çağrıları Latin Amerika’nın devrimci hareketine belli ölçüde zarar veriyor.
Troçkistler uzun zamandır Afrika’da yıkıcı faaliyetler tasarlıyorlar. Bu görev, halen yerine getirilmemekteyse de «Dördüncü Enternasyonal» tarafından tekrar tekrar belirtilmektedir. International Socialist Review gazetesinde değinildiği gibi, Troçkistlerin Cezayir de «çok aktif» oldukları doğrudur. [36] Eylemleri neyi içeriyordu? 1954′e gelinceye kadar Fransız Troçkistleri Messalistleri( Hacı Messali’nin liderliğindeki küçük-burjuvazi partisinin üyelerine verilen ad) destekler biçimde konuşuyorlardı. Ulusal Kurtuluş Cephesine karşıydılar. Vali, General Soustelle, 1955 yılında «Messali benim son kozumdur» derken Messalistlerin arasında oldukça önemli sayıda Fransız polis ajanı vardı. [37]
Cezayir’de daha sonraları dahi, Cezayir gazetesi El Moudjahid’e göre, yıkıcı faaliyetlerini nasıl yürüteceklerine ilişkin doğrudan doğruya «Dördüncü Enternasyonal»den emir alan birkaç Troçkist grup vardı. [38]
Troçkistler, Asyanın genç bağımsız ülkelerinde hiç bir başarı elde edemediler. Bütün yapabildikleri Singlase Lanka Sama Samaja Partisinden küçük bir grubu ayırmak oldu. Bu küçük, «Ortodoks» Troçkistler takımı, bazı Latin Amerika Troçkist grupları gibi, kendilerine özgü yıkıcı faaliyet yöntemleri kullanırlar; sorumsuzca derhal işçi-köylü hükümetleri kurulmasında ısrar ederler ve ülkedeki tüm demokratik güçleri birleştirme doğrultusunda bir çizgi izleyen Seylan Komünist Partisini karalamaya çalışırlar.
Çağdaş Troçkizm, uluslararası devrimci hareket içerisindeki yıkıcı alanını genişletmeye çalışmaktan vazgeçmedi. Kendilerini değişik ülkelerin koşullarına uyduran Troçkistler etkilerini arttırmak için ateşli bir biçimde yeni olanaklar arıyorlar.
Uluslararası devrimci harekette Troçkizmin yıkıcı rolü, yalnızca «Dördüncü Enternasyonal» ve tek tek Troçkist gruplar tarafından yürütülen somut eylemlerde ifadesini bulmaz. Troçkizmin karşı-devrimci rolü, işçi sınıfına karşı geniş ölçüde burjuva propagandasından yararlanmasında da ortaya çıkar. Burjuva basını Troçkist görüşleri, Troçkistlerden daha etkin bir biçimde duyuyur, büyük bir şevkle bunların reklamını yapar. Burjuva propagandası için Troçkizm, devrimci hareket içinde bir çeşit Truva atıdır.
notlar
(1) Quatrieme Internationale, 1963, No. 19, s. 29.
(2) I. Deutscher, Ironies of History. Essays on Contemporary Communism (Tarihin Cilveleri. Çağdaş Komünizm Üzerine Denemeler) Londra, 1966, s. 175-176.
(3) Pierre Frank, La Oııaırieme Internationale, Contribntion â L’historie du movement trotskyste, Paris 1969, s. 67.
(4) Socialism on Trial. The Official Court Record of James P. Cannons Testimony in the Famous Minneapolis «Sedition» Trial (Sosyalizm Yargılanıyor. James P. Cannon’un ünlü Minneapolis «İsyana Tahrik» duruşmasmdaki ifadelerinin Resmî Mahkeme Tutanakları) New York, 1944, s. 37.
(5) International Socialist Review, No. 4, 1963, s. 129.
(6) a.g.e., 1969, s. 69.
(7) Sous le drapeau du Socialisme, No. 37, 1967, s. 21.
(8) Quatrieme Internationale, No. 19. 1963, s. 32.
(9) Rivista Marxista Europea. No. 5-6, 1968, s. 245.
(10) Bulletin Interieur du Secretariat International de la IVe Internationale, Aralık 1960, s. 9.
(11) The Newsletter, 14 Ocak 1969, 12 Nisan 1969.
(12) Bulletin Interieur du Secretariat International de la IVe Internationale, Aralık 1960, s. 6.
(13) Marxist Review, No. 172, 1960, s. 18.
(14) Tim Buck, Thirty Years 1922-1952. The Story of the Communist Movement in Canada (Otuz yıl : 1922 -1952. Kanada’da Komünist Hareketin Öyküsü).
(15) Leo Figueres, Le trotskisme cet antileninisme, Paris, 1969, s. 190.
(16) Marxism Today, No. 9, 1964, s. 277.
(19) Quatrieme Internationale, No. 37, 1969, s.,89.
(18) a.g.e., s. 283.
(19) Quatrieme Internationale, No. 37, 1969, s. 89.
(20) Latin Amerika ülkelerindeki komünist partilerin pek çoğu yarı yasal ya da yasal-olmayan koşullarda çalışma zorunda bırakılmışlardır. Ancak bu ülkelerin çoğunda Troçkistler serbestçe propaganda yapabilmektedirler. Uruguay’da (Bakınız, European Marxist Review 1968, No. 1, s. 198) Troçkistlere radyoda düzenli olarak konuşma izni verilmiştir ve bu yıllardır böyle sürüp gitmektedir.
(21) Rivista Marxista Europea, 1968, No. 5-6, s. 31.
(22) Bakınız World Marxist Review, No. 8, 1965, s. 30-31; No. 10, 1966, s. 22-23; No. 3, 1969, s. 27-30.
(23) World Marxist Review’dan alınmıştır. No. 10. 1965, s. 25.
(24) Cuba Socialista, No. 54, 1966, s. 93.
(25) European Marxist Review, No. 1, 1968, s. 98.
Hiç yorum yok