Libya daki ayaklanmanın arkasındaki pratik gelişmeler-ırkçılık ve provokasyonlar
Libya, daha doğrusu Benghazi deki ayaklanmaların arka planındaki siyasi ve ekonomik nedenler üzerine farklı ve zıt bir sürü yorumlar yapıldı. Bu protesto ve ayaklanmaların başlangıçta sisteme ve Kaddafiye karşı kendiliğinden olduğu yönündeki yorumlar hala burjuva basında devam ederken, gelişmelerin ortaya çıkardığı somut veriler temelinde sol ve sol a yakın yorumlar bu ayaklanmaların önceden planlanmış , provokasyonlar, medyanın bilinçli propogandaları sonucu yaygınlaşmış olduğu gerçeği üzerinde yoğunlaşmakta. Batılı devletlerin Libya üzerine planlarının üç sene öncesine dayandığı, Libyanın ekonomik durumunun protestolarla ilişkisi olmayacak kadar ileri olduğu vb gibi yeni veriler her gün ortaya çıkmakta.
Libya da protestolar başladığında , olayları değerlendirmelerde dikkat edilmesi gereken konular üzerine önerileri içeren , Libya daki ayaklanmaları Tunus ve Mısırdaki ayaklanmalardan farklı kılan olgular neler? başlıklı yazıda ekonomik ve siyasi farklılıkarı ve protestoların sınıfsal niteliği üzerine şüphelerimi sıralamıştım. Devamındaki Libya ya saldırıyı “petrol için-değil” değerlendirmesi üzerine. ve Libya –İktidara karşı! ayaklanma, emperyalizme karşı savunma? hangisi gerici, hangisi ilerici? başlıklı yazılardada gelişen somut olaylar ve somut veriler ışığında ayaklanma ve emperyalist saldırganlığın ekonomik ve siyasi içeriğine değinmiştim.
Bu yazıda kısaca ayaklanmaların temeli olarak alınan ilk protestolar ın başlangıcı 15 şubat tarihi öncesi pratik gelişmelere bir göz atarak bu protestoların özünün neye dayandığı konusunda bilgi verecek gelişmelere ve medyada bahsedilmeyen protesto-öncesi-protestolara ve medyanin tutumuna deyineceğim.
Libyada Libya vatandaşı olan 1 milyonun üzerinde zenci ye ilave olarak, 1,5 milyona yakın zenci göçmen işçi bulunmakta-ydı. Bu göçmen işçilerin sayısının yüksek olmasını nedeni ise, yıllardır devam eden ekonomik krizlerden büyük ölçüde etkilenen Afrika ülkelerinden krizden fazla etkilenmeyen Libya ya vizesiz göçmen -işçi akımı olmuştu. Bu işçi-göçleri Libyada, özellikle petrol işletmelerinin yoğun olduğu bengazi ve çevresinde gerek sosyal ve gerekse dini ani değişim ve gelişmelere neden oldu.
Birincisi, nerdeyse Libyanın nüfusunu bire-bir bir zencileştiren ani bir nüfus patlaması olması. 2000 lerin başında yüz binlerde olan zenci göçmen işçilerin milyonu geçmesi.
İkincisi, göçmen zenci işçilerin çoğunluğunun diyebileceğimiz kısmının Hristiyan dininden olması, Müslüman bir ülkede Kiliselerin sadece sayısının değil, kiliseye katılanlarında sayısının hızla artması, Alkayda nın ve benzeri dini fanatik örgütlerin (CIA nin bile zamanında tesbit ettiği verilere göre) en fazla odaklandığı Benghazi gibi bir yerde propogandaların ve provokasyonların zeminini atmış olması.
Bu içteki gelişmelere bağımlı olarak , 1970 lerde Kaddafinin gerek Güney Afrika ırkçı rejimine karşı yıllarca savaşan Mandela önderliğindeki ANC ye, Afrikada ve diğer ülkelerdeki özgürlük savaşlarına mali ve askeri yardımlar yapması , 1990 larda başlayarak Kaddafi ve çevresinin , Dünya bankası ve IMF e rekabet olarak, Batı Afrika Bankası, Afrika Gelişme Bankası, senede 500 milyon üyelik parası ödenen batılı satellayt şirketlerinin tekeline son vererek, sadece bir defa 400 milyon ödenerek ulaşılabilen Afrika Haberleşme Satellaytı kurması, ve Afrika Birliği gibi girişimlerle batıllı ülkelere rekabet ve Global pazarda önemli oyuncu olma çabaları süreci içine girmesi , dışardan kaynaklanan ve yönlendirilen propaganda ve provokasyonlara da zemin hazırlamış oldu.
Libyanın ekonomik gelişimi ve Afrika ülkelerine vize uygulaması olmaması diğer Afrika ülkelerinden yoğun işçi göçlerine , ve süreç içinde de göçmen işçi düşmanlığının siyasi olarak kullanılmasının objektif şartlarını hazırlamış oldu.
2000 in başlarında Alkol ve uyuşturucu trafikciliğiyle suçlamalarla başlayan provokasyonlar sonuçarını hızla göstermeye başladı. Zencilere karşı propogandalar , protestolar ve provokasyonlar 2010 sonlarına doğru hız almaya başladı. Tarihi boyu karşı devrimin , Wahabi ve Salafist islami fanatizmin kalbi olan Benghazinin Müslüman fanatiklerin hakim olduğu bölgelerinde, zencilerin sadece otobüsleri değil, hastahane ve okulları da kullanmaları yasaklandı. Zencilerin görüldükleri yerde, ve hatta taksilerden indirilip dövülmesi yaygınlaştı. Bu arada Libyanın doğal vatandaşı olan müslüman zencilerinde gelişen “zenci Düşmanlığı “ , ırkçılık nedeniyle saldırılara uğraması olağan bir olay haline geldi.
Irkçılığın ve zencilere saldırıların artmasının Kaddafinin “Afrika Birliği” oluşturma çalışmalarındaki olumlu gelişmelerle bağlantısını , bunu engellemek isteyen çevrelerin , “Kaddafinin onları terk ettiği “ve artık “pan Afrikanist” olduğu, “Afrikalıların çok çocuk yaptıkları” ve “yakında Libyanın çoğunluğunun zenci olacağı “ vb tipik propaganda ve provokasyonlarını da gözden kaçırmak, tarihten hiç ders almamış olmak demektir.
Tarihe geri dönüp baktığımızda 2000 yılında gene aynı bölgelerdeki protestolar ve özellikle zenci göçmen işçilere karşı yaygın saldırılar *kendiliğinden* olmaktan çok uzaktı. Olaylar üzerine Kaddafinin radio konuşmasıyla Libya halkı adına özür dilemesi , adalet bakanını görevden alması ve bu saldırıların arkasında Libyanın Afrika ülkeleriyle kaynaşması ve birliğini engellemek isteyen iç güçlerin provokasyonları olduğu üzerindeki yorumları, Libya daki iç çatışmanın bir anlık değil, belirli bir geçmişi olduğunu da ortaya koyuyor.
Bu geçmişe bağımlı olarak güncele baktığımızda, zamanın Ekonomi bakanı , şimdinin Muhalefet Hükümeti üyesi olan Ali Abdal Al Isawi nin 2000 de olaylarda “onlar (Afrikalılar) sağlık kurumumuza bir yük”, “onlar hastalık saçıyorlar ve suç işliyorlar”, “onlar yasa dışılar”açıklaması , günümüzde yaptığı “onlar (Afrikalılar) paralı askerler”,..”halk bunların zenci olduğunu, arapça konuşmadıklarını , evlere girip kadın çocuk öldürdüklerini söylüyor”..yorumları arasındaki paralelliği görmek zor olmasa gerek.
Aynı dönemde içisleri bakanı olan ve devlet emniyet güçlerine zencilere saldırma, tutuklama emrini veren Abdul Fatah Younis in de günümüzde muhalefet askeri komutanı olmasının ilginç bir tesadüf! olmaması gerekir.
LA Times ın Aralık 16,2000 de verdiği bir habere göre sadece Ekim 2000 de 135 Ghanalı göçmen işçi öldürülmüş, 5,200 ü geri dönüş yapmış. 2010 un sonların doğru hızını arttıran bu zenci düşmanlığı nedeniyle göçmen işçilerden, özellikle Hristiyan olanlar geri göç e başladılar.
Time Magazinin Benghazide yaptığı , “Kaddafinin petrol gelirlerini fakir komşu ülkelerle paylaştığı “ yorumlu röportajı da Benghazililerin Afrika Birliği konusundaki görüşlerini ortaya koymakta- “Bütün bu ülkeler bizim paramızı almak tan başka bir işe yaramıyorlar, şimdide Kaddafinin yerinde kalması için geri geldiler”
“Paralı askerler” konusunda başlangıçta batılı medyanın borazancılığına katılmayan kalmamıştı. Ancak zamanla bu haberlerin propaganda ve provokasyon niteliği dışında gerçekle hiç bir bağlantısı olmadığı ortaya çıktı. New York Times ın da verdiği “paralı asker” haber ve bağdaşık resimde gösterilenlerin aslında” işçiler” olduğu nu sonradan kabul etmesi gibi, videolarla youtube de çıkan, durmadan dövülen, ayağından asılı ölü zenci –paralı askerin!!- Libyalı olduğu da kısa zamanda ortaya çıktı. Buna benzer “paralı askerler kadınlarımızın ırzına geçiyor”, “vatandaşlarımız katleriyor” , “uçaklarla yeni paralı askerler geldi” gibi Al Ceziraya kadar her medyanın verdiği haberlerin gerçekle ilgisi olmadığı , Libya da her zenciye saldırı ve katliamlara neden olan propaganda ve provokatörlüğe hizmet ettiği , Libyalı zencilere yapılan yüzlerce yüz kızartıcı vahşet, raporlar, resim ve videolarla gözler önünde sergilendi.
Batılı kuruluşlardan birisi olan “İnsan Hakları Gözlem” i , “Benghazide binlerce insanın (zencilerin) evlerinden alındığı dövüldüğü ve tutuklandığı”, ancak yapılan araştırmalar sonunda (bu zencilerin) “paralı askerler olduğu konusunda hiç bir delil bulunmadığı”, raporunu verdi. Bunun yanında protestoların daha ilk gününde 50 zencinin “paralı asker “ diye linç edilerek katledildiği haberlerde kısaca yer aldı.
Benghazide hastahanede yaralı zencilerin öldürülmesi , hastahanelerde zenciler için gizli bölüm oluşturulduğu yönünde doktorların verdiği haberler göresel Medya da yer bile almadı.
Tüm bunlara ilave olarak ırkçıların çeteler halinde zenci avına çıktıkları , yakaladıklarını sokak ortasında linç ettikleri , astıkları tekelci medya nın dışında kalan küçük basında yer alan haberler.
Libya da ırkcılığın ve zencilere karşı katliama sessiz kalmanın kılıfı “Paralı Askerler” propogandalarıyla geçirilmiş oldu.
Medya nın, özellikle CNN ve AlCeziranın senaryosu yazılmış cinsinden, telefonla canlı konuşulan sözde Libyalı vatandaşın “paralı askerler vatandaşlarımızı katlediyor”, ” …..nerde Obama?” “nerde Dünya?” “Dünya neden sessiz? “vb gibi sahte-haberleri bu önceden hazırlanmış planda medyanın rolünün ne olduğu konusunda ibret verici örneklerdir.
Benghazide halkı yönlendirme ve provokasyonlarda temel alınan haber ve sloganların “Afrikalı”, “Zenci” ve bununla bağdaşık lık kurulan “paralı askerler” olması hareketin ne kadar sahtekar, ırkçı ve gerici içerikte olduğunun bariz göstergeleridir.
Libyadaki protesto ve ayaklanmaların pratikte gelişimi geçmişten gelen ve 2010 sonlarına doğru hızını arttıran zenci düşmanlığı protestlarıyla direk bağlantılıdır. Şubat 15 deki ayaklanma! öncesinden bahsedilmeyen ve aylarca devam eden bu tür ırkçı protestoların subjektif olarak yönlendirilmiş ve hedefi değiştirilmiş bir ürünüdür.
Bu anlamda Libyadaki ayaklanma! nın ne Tunus , ne Mısır, ve ne de diğer ülkelerdeki protestolarla içerik ve nitelik olarak hiç bir benzerliği yoktur. Libyadaki ayaklanma ! ırkcı ve dini gericilerin protestolarının bilinçli bir şekilde yönlendirilmesi ve ayaklanmaya dönüştürülmesidir. Bu protestoların ve devamındaki ayaklanmanın arkasında Benghazi de hakim olan aşiret, Kaddafi ve etrafındaki aşiretlerle çıkar çelişkisi olan aşiretler , dindar gericiler, ırkcılar ve emperyalistlerdir. Bu ayaklanma başlangıcından bu yana gerici bir ayaklanmadır.
Bu anlamda Libyadaki ayaklanma! nın ne Tunus , ne Mısır, ve ne de diğer ülkelerdeki protestolarla içerik ve nitelik olarak hiç bir benzerliği yoktur. Libyadaki ayaklanma ! ırkcı ve dini gericilerin protestolarının bilinçli bir şekilde yönlendirilmesi ve ayaklanmaya dönüştürülmesidir. Bu protestoların ve devamındaki ayaklanmanın arkasında Benghazi de hakim olan aşiret, Kaddafi ve etrafındaki aşiretlerle çıkar çelişkisi olan aşiretler , dindar gericiler, ırkcılar ve emperyalistlerdir. Bu ayaklanma başlangıcından bu yana gerici bir ayaklanmadır.
Edoğan A
Nisan 28, 2011
Konu ile İlgili yazılar
Şubat 24
Libya daki ayaklanmaları Tunus ve Mısırdaki ayaklanmalardan farklı kılan olgular neler?
Mart 27
Libya ya saldırıyı “petrol için değil ” değerlendirmesi üzerine.
Mart 28
Yavuz Yıdırımtürk ün eleştiri!sine cevap
Nisan 5
Emperyalizmin gizli orduları
Nisan 7
Libya –İktidara karşı! ayaklanma, emperyalizme karşı savunma? hangisi gerici, hangisi ilerici?
Nisan 12
İnternet ve Medya- Sahte-haberler ve sahte-sosyal-muhalefetler
Konu ile İlgili yazılar
Şubat 24
Libya daki ayaklanmaları Tunus ve Mısırdaki ayaklanmalardan farklı kılan olgular neler?
Mart 27
Libya ya saldırıyı “petrol için değil ” değerlendirmesi üzerine.
Mart 28
Yavuz Yıdırımtürk ün eleştiri!sine cevap
Nisan 5
Emperyalizmin gizli orduları
Nisan 7
Libya –İktidara karşı! ayaklanma, emperyalizme karşı savunma? hangisi gerici, hangisi ilerici?
Nisan 12
İnternet ve Medya- Sahte-haberler ve sahte-sosyal-muhalefetler
Haziran 22
Hiç yorum yok