Soğuk Savaşın Kökenleri
Ernie Trory
Birçok insanın kafasında “Soğuk Savaş” adı verilen kampanyanın ne zaman başlatıldığı konusunda karışık fikirler olabilir. Acaba 12 Nisan 1945’de Roosevelt’in ölümünden sora Truman’ın ABD başkanlığına gelişiyle mi başladı; yoksa Churcill’in Missouri, Fulton’da 5 Mart 1946’da yaptığı ünlü “demir perde” konuşmasıyla mı? Yoksa daha öncesinde mi?
Çıkış kaynağı hakkındaki şüpheler ne olursa olsun, soğuk savaşın, 1947 yılı boyunca, “Britanya’da ve yurtdışında anti-komünist propagandayı yaymak” amacıyla, Dışişleri bünyesinde, Enformasyon Araştırma Departmanı (IRD) olarak bilinen özel bir departman oluşturan İşçi Partisi hükümeti tarafından İngiltere’de kurumsallaştırılmış olduğu konusunda hiçbir şüpheye yer yoktur.
Bu operasyonun ayrıntıları otuz yıl boyunca halktan başarıyla saklandı, 1978’e kadar resmi olarak açıklanmadı, ilk kez Guardian ve Observer muhabirleri tarafından fark edilinceye kadar, sonra Lyn Smith arkasını bırakmadı, sonra Sussex Üniversitesi’nin Sürekli Eğitim Merkezi’nden bir okutman tarafından, daha sonra ise Açık Üniversite’den bir araştırma asistanı tarafından peşine daha sıkı düşüldü.
1947’de kurulan Departmanın fikir babası Dış İşleri Bakanı Cristopher Mayhew’di. Mayhew, Ernest Bevin’e 17 Ekim 1947 tarihli mektubunda, Ruslara karşı özellikle bu amaç için kurulmuş olan dış işleri bürosu eliyle yürütülecek gizli bir “karşı propaganda saldırısı” öneriyordu.
Dışişleri Sekreteri Bevin’i ikna etmek zor olmadı ve aynı belgenin bir kopyasını alan Başbakan Attle de Mayhew’i ayrıntıları görüşmek üzere çağırmaya dahi ihtiyaç duymadı.
Lyn Smith’e göre: “18 Kasım 1947’de Mayhew’in fikirlerini daha ayrıntılı ele almak üzere bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıya Dışişleri Devlet Kalıcı Müsteşarı Sir Orme Sargent, Dış İlişkiler Enformasyon Dairesi hizmetinde çalışan Yardımcı Müsteşar Yvone Kirkpatrick, ve Dış İşlerinden bir başka müsteşar Cristopher Warner katıldı.
Mayhew bu toplantıda görüşlerini şu şekilde sundu: kampanya mümkün olduğu kadar sosyal demokratların yararına sonuç vermeliydi, ama, diyordu, “statükonun savunucuları olarak görünmemeliyiz ve bundan kaçınmak için Rus komünizmine olduğu kadar kapitalizme ve emperyalizme de saldırmalıyız.”
Aslında bu erken aşamalarda anafikir kapitalizm ve komünizme eşit oranda saldıran bir “üçüncü güç” propagandası yapmaktı. Ancak belgelerin de gösterdiği gibi bunun antikomünizme dönüşmesi uzun zaman almadı.
“Mayhew’e göre komünizmin gücü üzerinde değil, güçsüzlüğü üzerinde yoğunlaşmak gerekiyordu. Özellikle de Rusya geri kalmış bir ülke olarak gösterilmeliydi, kitleler için fakirliğin ve bir avuç insan için ayrıcalıkların olduğu bir ülke olarak. Yurttaş haklarının karşı-propagandanın ana zemini olması konusunda şüpheleri vardı, keza bu zaten şimdiden kazanılmış olan aydın tabakasına seslenecekti.
“Amaç daha çok işçilerin ve köylülerin güvenini kazanmak olmalıydı ve bunun en iyi yolu da sosyal demokraside komünizmden daha çok sosyal adalet ve daha iyi yaşam koşulları olduğuna inandırmaktı.”
İşte Sovyetler Birliği’yle barış ve dostluk manifestosuyla iktidara gelen bir İşçi Partisi hükümeti döneminde antikomünist bir propaganda makinesi bu şekilde tesis edildi, İşçi Partili Başbakan ve onun dış işleri gizlice böyle bir propaganda makinesi tesis etme işine giriştiler. Böylece yalnızca Britanya’da işçiler ve köylüler komünist fikirlerden soğutulmuş olmayacaktı, aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin ve sosyalizm yolunu tutmuş olan Doğu Avrupa ülkelerinin işçi ve köylüleri de kazanılacaktı.
“Yvone Kirkpatrick, IRD’yi kurma ve doğru personeli bulmakla görevlendirdi Lyn Smith’in dikkat çektiğine göre, bir çoğu “ ‘demir perde’ ülkelerinden göç eden gazeteci ve yazarlardı”. Sovyet bölümünde başlangıçta 10 kişi vardı, ancak Churcill’in bir kez daha başbakan olduğu 50′lerin ortalarından itibaren bu sayı 60 kişiye kadar ulaştı.
İşçi partisi hükümeti süresince, IRD, gizli servis kaynaklarından olduğu kadar deniz aşırı ülkelerdeki diplomatlardan da enformasyon topladı. Bu enformasyon, işlendikten sonra, İngiliz bakanlara, parlamento üyelerine, BM delegelerine ve tabi İngiliz medyasına –BBC Dünya Servisi de dahi olmak üzere- dağıtılıyordu.
Lyn Smith, 22 Ocakta 1948’de Avam Kamarasında, dış işler gündemli bir oturum hakkında şu bilgileri veriyor : “Bevin kesinlikle o zamana kadar görülmemiş derecede saldırgan bir konuşma yaptı, bu konuşma tamamen IRD’den alınan temalara dayandırılmıştı.”
Bevin, IRD’nin sağladığı “notlara” başvuran tek parlamento üyesi değildi. Mayhew, bir röportajda Lyn Smith’e şunları itiraf etmiştir: “Şayet herhangi bir anti-Stalinist parlamento üyesi belli bir konuda brifing ya da enformasyon isterse ona bunları seve seve sağlıyorduk.”
IRD’nin “Freedom First” adlı bir antikomünist örgütlenmeyle sıkı ilişkileri vardı, “bu örgüt 1949’da emekli oluncaya kadar TUC’nin (İngiliz İşçi Sendikaları Konseyi –ç.n.) İlan Sorumlusu olan Herbet Spencey tarafından yönetiliyordu. IRD ilan materyalleri, “Freedom First” tarafından yayınlanan bir gazetede kullanılıyordu ve bu gazeteler belli başlı sendikaların yönetimlerine dağıtılıyordu.
Lyn Smith’in belirttiğine göre: “IRD bu gazeteleri finansal sağlamlılığını korumasına yetecek bir ücret karşılığında dağıtıyordu, bu da ona yapılan dolaylı bir finansal yardım olarak görülmelidir.” Ancak “Freedom First” operasyonu paranın bir bölümünün yolsuzca harcandığı suçlamaları yükselince ve bir bakan bu yüzden istifa etmek zorunda kalınca sonlandırılmak zorunda kaldı.
Bu olaydan sonra, IRD dışişleri konularına yoğunlaştı, 1948 Ekim’inde, “Stalinist tiranlık ve çalışma kampları” temalı bir saldırı kampanyası başlatıldı. Bu ve benzer “enformasyonlar” gazetecilere ve yayıncılara özel zarflarda yollanıyordu, böylece bunların kaynağı konusunda hiçbir şüpheleri olmuyordu.” Ancak bu dokümanların resmi politikayı temsil etmediği ve gerekli yerlerde kullanıldıktan sonra ihtiyaç kalmayınca yok edilmeleri özenle belirtiliyordu.
IRD’nin, BBC’nin dış servisleriyle de ilişkileri vardı.
1949-50 arasında BBC Doğu Avrupa Servisinin başında bulunmuş olan Sir Hug Greene’e göre, IRD “bir antikomünist propaganda departmanı” olarak tanınıyordu. 1949’da Singapur’da da bir bölgesel enformasyon sevisi oluşturuldu.
Londra IRD’den Singapur’daki İngiliz Konsolosluğuna gönderilen bir mektupta şu ifadeler yer alıyordu: “Yönetimimiz, Komünistlerin Çin’in büyük bölümünü ele geçirdiği günümüz koşullarında bu projenin hayata geçmesine büyük bir önem vermektedir.”
Bu mektubun bir kopyası da Birleşik Devletler arşivinde bulunmaktadır. “Her ne kadar Amerikalıların IRD’nin kuruluşunda hiçbir katılımları olmamış olsa da,” diyor Lyn Smith, “Mayhew’e göre kısa zaman içinde onlar da CİA’i ve Birleşik Devletler Enformasyon Ajansını kurarak ‘kendi gösterilerini başlattılar’.”
1951’de Labor Hükümeti düşünce, IRD hızla yayıldı, Carlton House Terrace’daki mütevazı ofisinden Millbank’ta 12 katlı katlı bir binaya taşındı, ama biz bu yazıda örgütün yalnızca bir İşçi Partisi Dış İşleri sekreterliği altında yürüttüğü faaliyetlerle ilgileniyoruz.
Bu gizli operasyonlar hakkında daha fazla bilgimiz olsaydı mutlaka halkı ve belli durumlarda “gazeteceleri ve kanaat oluşturucuları” aldatmak için yayılan kaynağı belirsiz enformasyonların nereden çıktığı konusunda da büyük bir aydınlık sağlanacaktı.
Lyn Smith, Mayhew’la 1970’lerde yaptığı ilginç bir röportajda, kendisinin gizliliği şu şekilde savunduğunu belirtmektedir: “Avam kamarasında ciddi bir İşçi Partisi çoğunluğu vardı ve İşçi Partisi içinde o zamanlar Stalinist görüşlere yakın duran ve Sovyetler Birliği’nin dostu olan birçok üye bulunuyordu. Bunların IRD’nin varlığından haberdar olmaları durumunda bu örgütün İşçi Partisi politikalarına uymadığı gerekçesiyle ona saldıracaklarını düşünüyordum. Bu yüzden politik nedenlerle gizli kalmalıydık.”
“Bugün [1970’lerde] bu politik olarak tehlikeli olmayabilir ama o günlerde birçok kişi bizim yaptıklarımızı barış ve Sovyetler Birliği’yle dostluğa aykırı bulacakları için Stalin’i mazur görebilirlerdi. Gizliliğin politik nedeni buydu.”
“Ama bunda sinsi bir şey olduğunu düşünmemek gerekir. Stalinizme savaş açmakla biz zamanımızın ilerisindeydik; hiç şüphesiz büyük bir politik risk alıyorduk, bu da doğru. Elaltından denemez ama anti-Stalinist yazarları, yayıncıları ve sendikacıları el altından bilgilendirmekti. Ben bunu tam olarak el altından olarak değerlendirmiyorum: gizliydi, ama el altından denemez.”
Departman 1976’da Dış İşleri Sekreteri Anthony Crosland tarafından daraltıldı, ve 1977’de onun halefi Dr. David Owen tarafından tamamen kapatıldı. Departmanın etkinlikleri Sovyetler Birliği’nde yaklaşan büyük değişimlerin arifesinde oluşan yeni “karşılıklı yumuşama atmosferine” uygun sayılmıyordu.
Soğuk Savaşı ve genel olarak sosyal-demokrasinin rolünü inceleyenler, Lyn Simth’in bu kirli tarihin ayrıntılarını gün yüzüne çıkartan titiz çalışmasına ve onun bu konudaki temel makalesini yayınlayan Millenium Journal of İnternational Studies dergisinin editörlerine çok büyük bir teşekkür borçludur.
Çeviri Stalin Arşivi
Birçok insanın kafasında “Soğuk Savaş” adı verilen kampanyanın ne zaman başlatıldığı konusunda karışık fikirler olabilir. Acaba 12 Nisan 1945’de Roosevelt’in ölümünden sora Truman’ın ABD başkanlığına gelişiyle mi başladı; yoksa Churcill’in Missouri, Fulton’da 5 Mart 1946’da yaptığı ünlü “demir perde” konuşmasıyla mı? Yoksa daha öncesinde mi?
Çıkış kaynağı hakkındaki şüpheler ne olursa olsun, soğuk savaşın, 1947 yılı boyunca, “Britanya’da ve yurtdışında anti-komünist propagandayı yaymak” amacıyla, Dışişleri bünyesinde, Enformasyon Araştırma Departmanı (IRD) olarak bilinen özel bir departman oluşturan İşçi Partisi hükümeti tarafından İngiltere’de kurumsallaştırılmış olduğu konusunda hiçbir şüpheye yer yoktur.
Bu operasyonun ayrıntıları otuz yıl boyunca halktan başarıyla saklandı, 1978’e kadar resmi olarak açıklanmadı, ilk kez Guardian ve Observer muhabirleri tarafından fark edilinceye kadar, sonra Lyn Smith arkasını bırakmadı, sonra Sussex Üniversitesi’nin Sürekli Eğitim Merkezi’nden bir okutman tarafından, daha sonra ise Açık Üniversite’den bir araştırma asistanı tarafından peşine daha sıkı düşüldü.
1947’de kurulan Departmanın fikir babası Dış İşleri Bakanı Cristopher Mayhew’di. Mayhew, Ernest Bevin’e 17 Ekim 1947 tarihli mektubunda, Ruslara karşı özellikle bu amaç için kurulmuş olan dış işleri bürosu eliyle yürütülecek gizli bir “karşı propaganda saldırısı” öneriyordu.
Dışişleri Sekreteri Bevin’i ikna etmek zor olmadı ve aynı belgenin bir kopyasını alan Başbakan Attle de Mayhew’i ayrıntıları görüşmek üzere çağırmaya dahi ihtiyaç duymadı.
Lyn Smith’e göre: “18 Kasım 1947’de Mayhew’in fikirlerini daha ayrıntılı ele almak üzere bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıya Dışişleri Devlet Kalıcı Müsteşarı Sir Orme Sargent, Dış İlişkiler Enformasyon Dairesi hizmetinde çalışan Yardımcı Müsteşar Yvone Kirkpatrick, ve Dış İşlerinden bir başka müsteşar Cristopher Warner katıldı.
Mayhew bu toplantıda görüşlerini şu şekilde sundu: kampanya mümkün olduğu kadar sosyal demokratların yararına sonuç vermeliydi, ama, diyordu, “statükonun savunucuları olarak görünmemeliyiz ve bundan kaçınmak için Rus komünizmine olduğu kadar kapitalizme ve emperyalizme de saldırmalıyız.”
Aslında bu erken aşamalarda anafikir kapitalizm ve komünizme eşit oranda saldıran bir “üçüncü güç” propagandası yapmaktı. Ancak belgelerin de gösterdiği gibi bunun antikomünizme dönüşmesi uzun zaman almadı.
“Mayhew’e göre komünizmin gücü üzerinde değil, güçsüzlüğü üzerinde yoğunlaşmak gerekiyordu. Özellikle de Rusya geri kalmış bir ülke olarak gösterilmeliydi, kitleler için fakirliğin ve bir avuç insan için ayrıcalıkların olduğu bir ülke olarak. Yurttaş haklarının karşı-propagandanın ana zemini olması konusunda şüpheleri vardı, keza bu zaten şimdiden kazanılmış olan aydın tabakasına seslenecekti.
“Amaç daha çok işçilerin ve köylülerin güvenini kazanmak olmalıydı ve bunun en iyi yolu da sosyal demokraside komünizmden daha çok sosyal adalet ve daha iyi yaşam koşulları olduğuna inandırmaktı.”
İşte Sovyetler Birliği’yle barış ve dostluk manifestosuyla iktidara gelen bir İşçi Partisi hükümeti döneminde antikomünist bir propaganda makinesi bu şekilde tesis edildi, İşçi Partili Başbakan ve onun dış işleri gizlice böyle bir propaganda makinesi tesis etme işine giriştiler. Böylece yalnızca Britanya’da işçiler ve köylüler komünist fikirlerden soğutulmuş olmayacaktı, aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin ve sosyalizm yolunu tutmuş olan Doğu Avrupa ülkelerinin işçi ve köylüleri de kazanılacaktı.
“Yvone Kirkpatrick, IRD’yi kurma ve doğru personeli bulmakla görevlendirdi Lyn Smith’in dikkat çektiğine göre, bir çoğu “ ‘demir perde’ ülkelerinden göç eden gazeteci ve yazarlardı”. Sovyet bölümünde başlangıçta 10 kişi vardı, ancak Churcill’in bir kez daha başbakan olduğu 50′lerin ortalarından itibaren bu sayı 60 kişiye kadar ulaştı.
İşçi partisi hükümeti süresince, IRD, gizli servis kaynaklarından olduğu kadar deniz aşırı ülkelerdeki diplomatlardan da enformasyon topladı. Bu enformasyon, işlendikten sonra, İngiliz bakanlara, parlamento üyelerine, BM delegelerine ve tabi İngiliz medyasına –BBC Dünya Servisi de dahi olmak üzere- dağıtılıyordu.
Lyn Smith, 22 Ocakta 1948’de Avam Kamarasında, dış işler gündemli bir oturum hakkında şu bilgileri veriyor : “Bevin kesinlikle o zamana kadar görülmemiş derecede saldırgan bir konuşma yaptı, bu konuşma tamamen IRD’den alınan temalara dayandırılmıştı.”
Bevin, IRD’nin sağladığı “notlara” başvuran tek parlamento üyesi değildi. Mayhew, bir röportajda Lyn Smith’e şunları itiraf etmiştir: “Şayet herhangi bir anti-Stalinist parlamento üyesi belli bir konuda brifing ya da enformasyon isterse ona bunları seve seve sağlıyorduk.”
IRD’nin “Freedom First” adlı bir antikomünist örgütlenmeyle sıkı ilişkileri vardı, “bu örgüt 1949’da emekli oluncaya kadar TUC’nin (İngiliz İşçi Sendikaları Konseyi –ç.n.) İlan Sorumlusu olan Herbet Spencey tarafından yönetiliyordu. IRD ilan materyalleri, “Freedom First” tarafından yayınlanan bir gazetede kullanılıyordu ve bu gazeteler belli başlı sendikaların yönetimlerine dağıtılıyordu.
Lyn Smith’in belirttiğine göre: “IRD bu gazeteleri finansal sağlamlılığını korumasına yetecek bir ücret karşılığında dağıtıyordu, bu da ona yapılan dolaylı bir finansal yardım olarak görülmelidir.” Ancak “Freedom First” operasyonu paranın bir bölümünün yolsuzca harcandığı suçlamaları yükselince ve bir bakan bu yüzden istifa etmek zorunda kalınca sonlandırılmak zorunda kaldı.
Bu olaydan sonra, IRD dışişleri konularına yoğunlaştı, 1948 Ekim’inde, “Stalinist tiranlık ve çalışma kampları” temalı bir saldırı kampanyası başlatıldı. Bu ve benzer “enformasyonlar” gazetecilere ve yayıncılara özel zarflarda yollanıyordu, böylece bunların kaynağı konusunda hiçbir şüpheleri olmuyordu.” Ancak bu dokümanların resmi politikayı temsil etmediği ve gerekli yerlerde kullanıldıktan sonra ihtiyaç kalmayınca yok edilmeleri özenle belirtiliyordu.
IRD’nin, BBC’nin dış servisleriyle de ilişkileri vardı.
1949-50 arasında BBC Doğu Avrupa Servisinin başında bulunmuş olan Sir Hug Greene’e göre, IRD “bir antikomünist propaganda departmanı” olarak tanınıyordu. 1949’da Singapur’da da bir bölgesel enformasyon sevisi oluşturuldu.
Londra IRD’den Singapur’daki İngiliz Konsolosluğuna gönderilen bir mektupta şu ifadeler yer alıyordu: “Yönetimimiz, Komünistlerin Çin’in büyük bölümünü ele geçirdiği günümüz koşullarında bu projenin hayata geçmesine büyük bir önem vermektedir.”
Bu mektubun bir kopyası da Birleşik Devletler arşivinde bulunmaktadır. “Her ne kadar Amerikalıların IRD’nin kuruluşunda hiçbir katılımları olmamış olsa da,” diyor Lyn Smith, “Mayhew’e göre kısa zaman içinde onlar da CİA’i ve Birleşik Devletler Enformasyon Ajansını kurarak ‘kendi gösterilerini başlattılar’.”
1951’de Labor Hükümeti düşünce, IRD hızla yayıldı, Carlton House Terrace’daki mütevazı ofisinden Millbank’ta 12 katlı katlı bir binaya taşındı, ama biz bu yazıda örgütün yalnızca bir İşçi Partisi Dış İşleri sekreterliği altında yürüttüğü faaliyetlerle ilgileniyoruz.
Bu gizli operasyonlar hakkında daha fazla bilgimiz olsaydı mutlaka halkı ve belli durumlarda “gazeteceleri ve kanaat oluşturucuları” aldatmak için yayılan kaynağı belirsiz enformasyonların nereden çıktığı konusunda da büyük bir aydınlık sağlanacaktı.
Lyn Smith, Mayhew’la 1970’lerde yaptığı ilginç bir röportajda, kendisinin gizliliği şu şekilde savunduğunu belirtmektedir: “Avam kamarasında ciddi bir İşçi Partisi çoğunluğu vardı ve İşçi Partisi içinde o zamanlar Stalinist görüşlere yakın duran ve Sovyetler Birliği’nin dostu olan birçok üye bulunuyordu. Bunların IRD’nin varlığından haberdar olmaları durumunda bu örgütün İşçi Partisi politikalarına uymadığı gerekçesiyle ona saldıracaklarını düşünüyordum. Bu yüzden politik nedenlerle gizli kalmalıydık.”
“Bugün [1970’lerde] bu politik olarak tehlikeli olmayabilir ama o günlerde birçok kişi bizim yaptıklarımızı barış ve Sovyetler Birliği’yle dostluğa aykırı bulacakları için Stalin’i mazur görebilirlerdi. Gizliliğin politik nedeni buydu.”
“Ama bunda sinsi bir şey olduğunu düşünmemek gerekir. Stalinizme savaş açmakla biz zamanımızın ilerisindeydik; hiç şüphesiz büyük bir politik risk alıyorduk, bu da doğru. Elaltından denemez ama anti-Stalinist yazarları, yayıncıları ve sendikacıları el altından bilgilendirmekti. Ben bunu tam olarak el altından olarak değerlendirmiyorum: gizliydi, ama el altından denemez.”
Departman 1976’da Dış İşleri Sekreteri Anthony Crosland tarafından daraltıldı, ve 1977’de onun halefi Dr. David Owen tarafından tamamen kapatıldı. Departmanın etkinlikleri Sovyetler Birliği’nde yaklaşan büyük değişimlerin arifesinde oluşan yeni “karşılıklı yumuşama atmosferine” uygun sayılmıyordu.
Soğuk Savaşı ve genel olarak sosyal-demokrasinin rolünü inceleyenler, Lyn Simth’in bu kirli tarihin ayrıntılarını gün yüzüne çıkartan titiz çalışmasına ve onun bu konudaki temel makalesini yayınlayan Millenium Journal of İnternational Studies dergisinin editörlerine çok büyük bir teşekkür borçludur.
Çeviri Stalin Arşivi
Hiç yorum yok