Header Ads

Header ADS

SİYASAL TEŞHİR VE BİLİNÇ İKİLEMİ; MÜCADELENIN PRATİK İÇERİĞİ

Mart 15, 2010

“İkinci Enternasyonal'in ölümcül günahı, o sıralar parlamenter mücadele biçimlerinden yararlanma taktiğini uygulamasında değil, bu biçimlerin önemini abartmasında, onları neredeyse biricik mücadele biçimleri olarak görmesinde ve II. Enternasyonal partilerinin, açık devrimci muharebeler dönemi başlayıp, parlamento dışı mücadele biçimleri sorunu ön plana çıktığında, yeni görevlere sırt çevirmesi, onları reddetmesinde yatar.” Stalin

Devrimci demokrasi mücadelesinde kitlelerin bilinçlendirilmesi ve örgütlenmesi devrimcilerin ve önderliklerin temel görevidir. Teşhir ise Siyasal bilinç in yaratılması ve geliştirilmesi için yaşamın tüm alanını, sendikadan okullara, köyden şehirlere, parlementodan (daha fazla) sokaklara, yani yaşananların tam da kendisine kadar uzanan, en temel pratiğidir. Çünki teşhir ve siyasi bilinç birbirine bağımlı süreç içerisinde birbirini tamamlıyan ve bütünleyen iki önemli olgudur. Teşhir konusu, onun entellektuel sözlük anlamı içeriğinde değil, devrimci mücadelenin ayrılmaz bir parçası ve mücadelenin en temel taktik ve pratiği olarak bir bütün içinde incelenmesi gerekir.

Genel olarak Teşhir i üç kategorik alana ayırabiliriz;

1- içe dönük ideolojik teşhirler; Devrimci teori ve pratiklerin eleştirisi ve deşifre edilmesi

2- dışa dönük ideolojik teşhirler; Emperyalist teori ve pratiklerin eleştirisi ve deşifresi

3- Güncel pratik teşhirler; Güncel pratiklerin, olayların, olaylarla ilgili tavırların ve tavırın odaklarının eleştirisi ve deşifresi vb…

Hernekadar da bu uç kategori birbirine bağımlı ve birbirini tamamlayan pratikler olsada , gerek “hedef alınan” kitleler açısından, gerekse “kendiliğindenlik” anlamında farklılıklar gösterirler.

Asıl konumuz olan “Güncel Pratik Teşhirler” e girmeden bu farklılığın temelini “Teşhir in kavranması ve etkili olması için ikinci ve özellikle birinci kategoride belirli oranda siyasal bilincin var olması gerekir” şeklinde özetleyebiliriz. Yani belirli bir oranda Siyasal bilinç, Teşhir için önkoşul dur. Üçüncü kategori de ise Teşhir Siyasal bilincin yaratılmasının ön koşuludur.

Devrimci mücadelenin geniş halk kitlelerini kucaklayabilmesi için en önemli pratiği bu Güncel Teşhir Pratiğidir. Bu Teşhir pratiği, örgütlü, akıllı ve planlı bir şekilde hayata geçirilmeden hiç bir ülkede hiç bir şekilde kitleler bilinçlendirilemez , kitleler sosyalist bir devrim için hazılanamaz ve sosyalist bir devrimden bahsedilemez. Lenin “tüm yalpalayan, istikrarsız, kararsız ara unsurlarin, yani kü-çük-burjuvazi burjuvaziden farklı olarak küçük-burjuva demokrasisinin, halkın gözünde yeterince teşhir olmuş” olmasını Devrimin üç Tayin edici muharebe koşullarından birisi olarak sıralar.

Devrimciler içinde kavram ezberciliğinin bir başka örneğinide bu konuda görebiliriz. Devrimcilerin gerek çalışma ve gerekse teşhirleri yönleme de sadece işçi sınıfıyla yetinme ve ışçi sınıfının ekonomik taleplerinin gerçekleşmesiyle sınırlanma pratik anlayışı. İkinci enternasyonelci, troçkist, ekonomist ve her türlü küçük burjuva anlayışla devrimcilerinin anlayış farklılığının bir başka alanı da bu noktada kendini gösterir. Güncel teşhir yaşamın her alanında, etkilenen her kesime yönlendirilmelidir. Sistemin ve sistemin kurumlarının , temsilcilerinin pislikleri, zulmü, baskısı, haksızlığı, yolsuzluğunun durmak bilmeyen bir şekilde Teşhiri, kaplanabilecek en geniş halk yığınlarını hedef almalı ve kapsamalıdır.

Özellikle sadece işçiler arasında teşhirlerle, ekonomik mücadelenin içinde tıkanıp kalmak, bu teşhiri işçi sınıfı ile ve onları kısa vadeli ekonomik talepleri ile sınırlandırmak Teşhir in siyasal bilince dönüşmesini sağlamayacağı gibi devrimci siyasal bilincin oluşumunu da engelleyecektir. Lenin in sözleriyle , devrimci işçi, "elle tutulur sonuçlar vaadeden" istemler vb. uğruna mücadele konusundaki gevezelikleri öfkeyle reddedecektir, çünkü o, bunun, eski türkünün, rubleye bir kopek ekleme türküsünün, yeni biçimde ifade edilmesinden başka bir şey olmadığını anlayacaktır”

Burda, bana, Lenin in “Siyasal sınıf bilinci, işçilere, ancak dışardan verilebilir”, sözlerini hatırlatan, yani bilincin teşhir le yaratılamayacağını, onun dışardan verilebileceğini vurgulamak isteyen yoldaş a yanıtım Lenin in bu sözlerini bir bütünlük içinde alınmasi gerekir olacaktır. Çünki Leninin burda söylemek istediği bu siyasi bilincin “ancak iktisadi mücadelenin dışından, işçilerle işverenler arasındaki ilişki alanının” , yani sendikal mücadelenin dışında, kendilerinin de ayrılmaz bir parçası olduğu bütün mücadele alanlarındaki Teşhir lerle gerçekleşebileceği dir. Lenin yukardaki sözlerine şöyle devam eder; “Bu bilgiyi elde etmenin mümkün olduğu biricik alan, bütün sınıf ve tabakaların devletle ve hükümetle ilişkisi alanı, bütün sınıflar arasındaki karşılıklı ilişkiler alanıdır….”

Yani bu ilişkiler bütünlüğünde bir işçinin, bireyin kimi zaman kendi yaşayarak (kendi kendine teşhir) kimi zaman (Devrimcilerin, aydınların) Teşhiri yle, bir çelişkinin (haksızlığın, yolsuzluğun, zulmün vb) varlığını hissetmesi, görmesi, tecrube etmesi siyasal bilincin oluşumunun (embriyonik anlamında) ilkel halini oluşturur. Bu nedenledirki siyasal bilincin oluşması ve gelişmesi , yani mücadelenin yaygınlaşması için, Lenin, İşçilere siyasal bilinci verebilmek için, devrimcilerin “nüfusun bütün sınıfları arasına gitmesi, askeri birliklerini bütün yönlere sevketmesi zorunda” olduğunu vurgular.

Zaten Teşhir, bir olayın, ilişkiler arasındaki haksızlıkların, çelişkilerin vb salt kendisini olduğu gibi söylemek, göstermek değil, onun kitlelerin anlayacağı dilde siyasi açıklamasını da içinde taşıyacağı gerçeğinden, Teşhir ve Bilincin birbirine bağımlı, birbirini karşılıklı etkileyen olgular olduğunu belirtdim. Ancak söz konumuz bilinçsiz yığınlar olduğu temelden yola çıkarsak, bireyin siyasi bilince ilk adımı ya kendinin bir olayı yaşayarak kendiliğinden teşhir le, ya da dışardan bir Teşhir le olmuştur ve olacaktır. Ancak bu siyasi bilincin Devrimci bir siyasi bilinçe dönüşebilmesi için onun bireysel, grupsal değil toplumsal, sınıfsal siyasi bilinci yaratacak Teşhirlerle yüz yüze gelmesi, yüzleştirilmesi gerekir. İşte burada Devrimci Teşhir taktik ve pratiğinin hayati önemi kendisini gösterir.

İşçi sınıfı içinde kendiliğinden Teşhir le oluşan bilinç, Lenin in sözleriyle, “kendiliğinden işçi sınıfı hareketi, tek başına, ancak sendikacılığı doğurabilir, oysa işçi sınıfının sendikacı siyaseti, işçi sınıfının burjuva siyasetinin ta kendisidir” der. Ve devamında İşçi sınıfının siyasal mücadeleye ve hatta siyasal devrime katılmasının, tek başına, onun siyasetini devrimci siyaset yapamayacağı”nı vurgular. Bu nedenle de devrimcilerin toplumsal ve siyasi yaşamın bütün alanlarına ve bütün sorunlarına müdahele etmelerini, haksızlığa, zulme, eşitsizliğe vb karşı her mücadelede en önde olmalarını gerekliliğini vurgular. Devrimcilerin bu pratikleri, sadece haklı bir mücadelede kendilerini teşhir etmeleri bile yığınlardaki siyasi bilincin oluşmasında ve devrimcileşmesinde bir etkendir. Lenin , mücadeleden umudu kalmamış, pasifleşmiş , halkın bilinçlenmesini imkansız gören ve halkı suçlu gören küçük burjuvalara cevabı şu sözlerle özetler; “Eğer bütün utanç verici haksızlıklara karşı yeteri kadar geniş, çarpıcı ve anında teşhirleri hâlâ örgütleyemiyorsak suç bizdedir, yığın hareketinin gerisinde kalışımızdandır.. “. Lenin in bu sözleri ndeki “bütün utanç verici haksızlıklar “ kısmını vurgulamam Türkiye de ki haksızlıklara karşı alınan ve alınmıyan tavırların seçici bir şekilde yapıldığı, ve kimi yığın hareketlerinin ne kadar gerisinde, hatta dışında kaldığı üzücü gerçeğindendir ki bu konu hala tartışılmaktan kaçınılan bir tabu durumunda.

En önde olması gerekilen haklı mücadelelerde, üzerinde durulması gereken nokta, bu haklı mücadelenin teşhirinin, hassas, saygılı, provokasyonlara gelmeyecek, bu haklı mücadeleyi baltalamıyacak bir uyanıklık ve titizlikle, bu mücadelenin özel talep ya da talepleriyle sınırlandırımaması gerekliliğidir. Dikkat edelim mücadelenin demiyorum, çünki alınacak tavırları mücadelede genelliyemeyiz, mücadelenin (ne olduğu, neden olduğun, neleri içerdiği vb) Teşhir inin sınırlandırılma masından bahsediyorum.

Lenin "emekçi yığınların eylemini yükseltmek", diyor , ancak, bu eylem "iktisadi bir temel üzerinde siyasal ajitasyon"la sınırlanmadığı zaman olanaklıdır. Siyasal ajitasyonun zorunlu olarak genişlemesinin temel bir koşulu, siyasal teşhirlerin kapsamlı bir biçimde örgütlendirilmesidir. Ancak, böyle bir teşhir aracılığıyladır ki, yığınlar siyasal bilinç ve devrimci eylemi ile eğitebilirler.”

Yani Teşhir sadece işçi sınıfı nı direk ilgilendiren değil, onların içinde yaşadıkları toplumun bütünündeki haksızlıkları vb kapsamalıdır. Lenin in açıklamasıyla “Eğer işçiler, hangi sınıfları etkiliyor olursa olsun, zorbalık, baskı, zor ve suistimalin her türlüsüne karşı tepki göstermede eğitilmemişlerse, .., sosyal-demokrat açıdan tepki göstermede eğitilmemişlerse, işçi sınıfı bilinci, gerçek bir siyasal bilinç olamaz” der ve devamında; “çünkü, kendini iyi tanıyabilmesi için, işçi sınıfının, modern toplumun bütün sınıfları arasında karşılıklı ilişkiler konusunda tam bir bilgi, sadece teorik bilgisi değil, hatta daha doğru olarak ifade edelim; teorik olmaktan çok, siyasal yaşam deneyimine dayanan pratik bilgisi olması gerekir. ... Bir sosyal-demokrat haline gelebilmesi için, işçi, toprak beyi ile papazın, yüksek memur ile köylünün, öğrenci ile serserinin iktisadi niteliği ve toplumsal ve siyasal özellikleri konusunda açık-seçik bir fikre sahip olmalıdır; onların güçlü ve zayıf yanlarını bilmelidir; her sınıf ve tabakanın kendi bencil özlemlerini, kendi gerçek "iç yapısını" gizlemek için kullandığı bütün parlak sözlerin ve safsataların anlamını kavramalıdır; belirli kurumların ve yasaların yansıttığı şu ya da bu çıkarların neler olduğunu ve bu yansıtmanın nasıl olduğunu anlamalıdır. Ama bu "açık-seçik tablo", herhangi bir kitaptan edinilemez. İşçi, bunu, ancak canlı örneklerden, belirli bir anda çevremizde olup bitenlerin, herkesin üzerinde konuştuğu ya da birisinin fısıldadığı şu ya da bu olayda, rakamlarda, mahkeme kararlarında vb. belirenin sıcağı sıcağına teşhirinden edinebilir. Bu kapsamlı siyasal teşhirler, yığınları devrimci eylem bakımından eğitmenin zorunlu ve temel bir koşuludur. “

Lenin zorunlu bir görevimiz olan bütün utanç verici haksızlıklara karşı yeteri kadar geniş, çarpıcı ve anında teşhirleri örgütlediğimiz zaman, “en geri işçi bile, öğrencilerin ve dinsel mezheplerin de, köylülerin ve yazarların da, kendisini yaşamının her adımında baskı altında tutan ve ezen aynı karanlık güçler tarafından hareketlere ve keyfi davranışlara ugradıklarını anlayacak ya da içinde duyacaktır; ve bunu duyunca, kendisi de tepki göstermek isteyecektir, bu yolda dayanılmaz bir istek duyacak ve gereğini yapmayı bilecektir”” demiş yıllar önce.Ne ilginçtirki gene yıllar önce söylediği “”Şimdiye kadar çalışan yığınların önüne mümkün olan bütün konularda uygun teşhirleri sermekte çok az şey, ya da hemen hiç bir şey yapmadık. Bir çoğumuz, henüz bu yükümlülüğümüzün bilincine varmış değildir, ve fabrika yaşamının dar çerçevesi içinde "günlük tekdüze mücadelenin" ardında kendiliğinden sürüklenmektedir””.. sözleri Türkiyedeki bugün ki durumu biraz farklılıklarla açıkca anlatıyor.

Lenin “canlı ve çarpıcı teşhirlerin etkin olmasıyla yığınların harekete geçirilebileceğinin kolaylaşacağını ve hatta kendiliğinden olabileceğini vurguluyor.”” Teşhirlerin genel den çok özel ve somut olması konusunda da ; “genel değil somut anlamındaki eylem çağrıları, ancak eylem yerinde yapılabilir; ancak harekete bizzat kendileri girişenler, ve bunu anında yapabilenler böyle çağrılarda bulunabilirler” diyor. Dış etken olarak “yazarlara düşeninde , siyasal teşhirleri ve siyasal ajitasyonu derinleştirmek, genişletmek ve yeğinleştermek” olduğunu vurguluyor.

68 ve 78 leri eleştiren, o zamanki mücadeleyi yerle bir etmeğe kalkan, avrupa da batılı profesyonel burjuva yazarların marksizmi yorumlarından kopyalar ve düzenlemelerle bir dizi kitaplar yazan, çok iyi bildiğimiz bazı döneklerin, o zamanlar bile bu mücadelenin dışında olduklarından göremedikleri gerçeklerden birisi, şimdiki teknolojinin olmamasına, teorik anlamda bu Teşhir pratiğinden habersiz olmamıza rağmen, Teşhir in etkili bir şekilde pratik yaşama uyguluyor olunması idi. Bölgelerde derneklerin açılması, fakir öğrencilere bu derneklerde bedava kurslar verilmesi, derneğe tıp öğrencileri , hemşireler ve doktorlar getirerek çocuklara bedava bakılması, kışın soğuğunda odun kömür parası bulamayan fakir ailelere bu temel ihtiyacın karşılanması, belediye tarafından yıkılmaya kalkılan gecekondu halkının yanında en önde direnmeler, köylünün harmanını kaldırmaya yardımlar, imece uygulamaları, kooperatifler vb. kısacası halkın içinde onlarla beraber, onların sorunlarıyla onlardan birisi olarak ilgilenmeler Teşhir pratiğinin en somut ve başarılı hayata geçirilişinin örnekleridir. Çünki bu Teşhir ler sistem içindeki haksızlıkları somut olarak yaşayanlara anında yapılması olanağını sağlamasının yanında , devrimcilerin de bu somut olayları yığınlarla birlikte anında yaşadıkları için onların siyasal bilincini oluşturmak ve yığınları harekete geçirmek daha da kolay olmuştu.

Güncel Teşhir in pratiği kitleler içine girilmeden, onların sorunlarıyla, talepleriyle ilgilenmeden, bunlara sahip çıkmadan, bu talepler uğruna mücadele vermeden, ve bu talepler üzerine mücadeleyi siyasi bilinç yaratmak için bir Teşhir e dönüştürmeden gerçekleşemez.

Leninin bir işçi ağzıyla aydınlara söylemiyle bitirelim; biz sadece "iktisadi" siyaset lapasıyla beslenecek çocuklar değiliz. Biz ötekilerin bütün bildiklerini bilmek istiyoruz. Siyasal yaşamın bütün yönlerini ayrıntılı olarak öğrenmek ve tek tek her siyasal olaya etkin olarak katılmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için, aydınların, bizzat bizim pek iyi bildiğimiz şeyleri biraz daha az yinelemeleri, ve henüz bilmediğimiz şeyleri, ..siyasal bilgileri biraz daha fazla vermeleri gerekir. Bu bilgileri, siz aydınların edinmesi kolaydır, …. bu bilgileri, bize, sadece tartışmalar, broşürler ve makaleler biçiminde değil, hükümetimizin ve yönetici sınıflarımızın yaşamın bütün alanlarında şu anda ne yaptıklarını canlı teşhirler biçiminde iletiniz. Bu görevinizi yerine getirmek için daha çok çaba gösteriniz ve "çalışan yığınların eylemini yükseltmek" konusunda biraz daha az konuşunuz….. Bizim eylemimizi "yükseltmek" size düşmez, çünkü eylemden asıl yoksun olan sizlersiniz. Kendiliğindenliğe daha az boyun eğin ve kendi eyleminizi yükseltmeyi biraz daha çok düşünün baylar!

Tartışmanıza olumlu katkıda bulunmuş olma umuduyla.

Yoldaşca Saygılar
Mart 15, 2010
E.A

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.