Header Ads

Header ADS

Devrimci !! Sosyalist!! İşçi !! Partisi nden nameler

(karşı) Devrimci (anti) Sosyalist İşçi (düşmanı) Partisi sayfasından tamda onlara uygun bir yorum--
**referandumda “yetmez ama evet” tutumu doğrudur, Kürt bölgelerinde ise; boykotu desteklemek gerekir.**

Bunlar emperyalistlerden tut, burjuvazinin her kesimini tatmin etmek için inanılmaz profesyonel dansözler..

Bakın ne diyor

**AYM (Anayasa mahkemesi) 27 Mayıs Darbesi ile kuruldu. HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) ise 12 Eylül’de askeri cuntanın başındaki 5 general tarafından kuruldu, sonra anayasaya katıldı. Yani tamamen darbe ürünü.**

Bu dangalaklara göre

** 27 Mayıs darbesi ile 12 Eylül aynı niteliğe sahip..
**AYM nin ve HSYK nin hakim ve savcılardan oluşması yerine Hükümet tarafından seçilen sivil uşaklarından oluşması halkların yararına.....

Bu çok ilginç -- "Her iki kurumun da asıl görevi, TBMM’nin üzerinde bir irade oluşturmak".

Yani  bunlara göre TBMM nin bu mihrak savcı ve hakimlerden korunması gerekiyor.. TBMM kimin aceba? Troçkistlerin uşaklıklarını yaptıkları emperyalistlerin işbirlikci uşaklarının.... Kimi koruduklarını ve kimin yanında olduklarını iyi anlatmış burada.. Ama Anaysada ki Uluslarası kuruluşların ve anlaşmaların TBMM nin üzerinde bir irade oluşturan maddelere karşı değiller....ee nede olsa emperyalist uşakları...yağlı kemik bekliyorlar..

Devam ediyor.. çok net

**AYM ve HSYK üst yargının denetimi altında. Burada yuvalanmış olan Kemalistler bu iki kurumun yapısını belirliyorlar. Referandum’da oylanacak olan değişiklikler bunu değiştiriyor. AYM ve HSYK’nın yapısı değişecek, Kemalist/darbeci hegemonya kırılacak. Bunda karşı çıkılacak bir nokta yok.***

Yani bunlara göre AYM ve HSYK de hakim ve savcılar yerine, gelen hükümetler tarafından hanedanlarından kim olursa olsun , yasadan haberi bile olmayan birilerini getirebilme yasasında KARŞI ÇIKILACAK BİR NOKTA YOK....

Bunun hemen arkasında Genel Başkan Yardımcısının "Mahkeme elini siyasetten çek " başlığı ,bunların ne kadar darkafalı olduğunu ortaya koyuyor..Hem mahkemelerin tamamen iktidar partileri tarafından oluşması taraftarısın, az buz var olan özerkliğine karşısın, hemde Mahkemelerin siyasetten elini çekmesini istiyorsun??? Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı...

Bakın bu Devrimci!!! ve Sosyalist!! partinin , devrimci!! ve Sosyalist GB yardımcısı ne diyor..
"Mevcut Anayasa değişiklik paketi demokrasinin ve özgürlüklerin istediğimiz düzeyde gelişmesi ve 12 Eylül Anayasası’ndan tümüyle kurtulmak yönündeki taleplerimizin tümünü karşılamasa da darbe anayasasının çöpe atılması yönünde önemli bir ilk adımdır."
Yani kapitalist sistem de gerici bir iktidar, bunların demokrasinin ve özgürlüklerin istedikleri düzeyde gelişmesi için önemli ilk adımı atmış olacaklar.... vay be..O zaman Devrime Sosyalizme ne gerek var ki...bu ilk adımın arkasından ikincisi ve üçüncüsü de gelebilir....Bu umutla devam ediyor genel başkan yardımcısı ve devam ediyor;
""Bu yüzden, darbecilerin yargılanmasını sağlayan, yargının askeri vesayetin kurumsal bir öğesi olmasına son veren, bir dizi demokratik hakkı içeren Anayasa değişiklik paketine referandumda “Evet” oyu verilmesi gerektiğini düşünüyoruz""
Yani hakim sınıf, kendi çıkarlarını koruyan en önemli bir kurumu, az da olsa özerk olan---pardon onu da değiştiriyorlar- özerkliği ortadan kalkmış ve başbakanın ve bakanların akrabalarından oluşan Yüksek mahkemeye atadıkları dangalaklar tarafından YARGILANMASINI sağlıyacak...(.bunların sınıf mücadelesi, sınıfsal Devlet anlayışı ve bilinci inanılmaz)...adamlar kendi bekçilerini yargılayacaklar.....o yüzden de EVET demek gerekiyormuş

Devamında "Devlet özür dilemeli" başlıklı makalede , provokatörlüklerinden bir örnek verdikleri gibi gene söyledikleriyle çelişkiyi ortaya koyuyorlar...
"devlet 27 Mayıs'tan başlayarak bütün darbeler için, TSK yetkilileri ile birlikte halkın önüne çıkıp özür dilemeliler. Bunlar yapılmadıkça Türkiye’de demokrasi doğrultusunda adım atılamaz"
Ne oldu AKP anayasası ilk adım olacaktı???

Bu dangalakların hala 27 Mayıs ın ne olduğu konusunda bir bilgileri bile olmaması , onların işçi sınıfı mücadelesi bir yana, hakim sınıflar kavramı ve o döneme ait bu hakim sınıflar arasındaki çelişkilerden de haberleri yok...Bırak onu 27 Mayıs darbesi ile sendikalaşma dahil bir sürü demokratik hakların ilk defa Türkiye ye getirildiğinden bile haberleri yok..

Bu darkafalılar daha ABD , İngiltere ve Avustralya daki Troçkist ustalarından "uşaklık , ajanlık ve provokatörlük" derslerini yeteri kadar almamışlar.. Bu gerçekten ama gerçekten sevindirici bir nokta....

EA
8 Ağustos 2010

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.