EMPERYALİZMİN EN BÜYÜK KORKUSU HALKLARIN KARDEŞLİĞİ,
EN BÜYÜK HAYALİ HALKLAR ARASI NEFRET VE DÜŞMANLIKTIR.
Genelde Orta Doğuda, özelde Türkiyede emperyalistlerin, onların işbirlikcilerininin ve ajan provokatörlerinin provokasyonlarıyla var olan, ya da yaratılan farklılıklar suni olarak uzlaşmaz çelişkiler haline getirilp halklar arası nefret ve düşmanlık yaratma ve bu temelde birbirlerine düşürme pratikleri hızını artırmakta .
Tarihin hiçbir döneminde, bir tane bile örnek yoktur ki halklar arasındaki düşmanlık, bu taraf olan halkların yararına sonuçlanmıştır. Her nefret dolu çatışmada kazançlı çıkanlar hep emperyalistler ve hâkim sınıflar olmuştur.
Emperyalistler, onların işbirlikçisi hakim sınıflar ve ajan-provokatörleri tarafından Tahrik ve provokasyonların bir ikilem içinde yürütüldüğü günümüzde her aklı başında insanın alması gereken tavır bu tahrik ve provokasyonlara gelmemektir. Aksinde kazanç, güçlenecek olan halklar değil, büyük planlar peşinde olan, bu tahrik ve provokasyonlara zemini hazırlayan ve gerçekleştirenler olacaktır.
Her anti emperyaliste düşen görev, emperyalistler-işbirlikci hakim sınıflar-PKK bağlantısını, işbirlikçi hakimsınıflar - Türk halkı ve PKK – Kürt halkı ayırımını açık ve net bir şekilde görmeli, ve bunu en geniş kitlelere anlıyabilecekleri dilde anlatarak tahrik ve provokasyonları boşa cıkartmalıdır.
Anti Emperyalistler, saldırıya hedef olarak gösterilen, provokasyonlara hedef olan halk kesiminin (yerine göre) Türk ya da Kürt olduğuna bakmadan yanında olmalı, onların bu provokasyonlara karşı yalnız olmadığını hissettirmeli, sözde ve pratikte bunu göstermelidir.
Bir tarafa karşı yapılan tahrik ve provokasyonlar, diğer taraftaki halkı değil, onları kullanmayı hedefleyenlerin güçlenmesini sağlayacaktır.
PKK ya karşı olduğunu söyleyip Kürt halkına karşı yapılacak tahrik ve provokasyonlar , ve onların kendilerini “yalnız ve çaresiz” hissetmesi, PKK yı zayıflatmıyacak tam tersine güçlendirecektir.
Türkiye'deki emperyalistlere ve onların işbirlikçilere karşı olduğunu söyleyip, onların bu tahrik ve provokasyonlarına gelerek halklar arası nefret in ve düşmanlığın körüklenmesine neden olanlar, onları zayıflatmayacak tam tersine daha da güçlenmelerini sağlayacaklardır.
Çünkü Halklar arasında nefret ve düşmanlık Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin YAŞAM KAYNAĞIDIR.
Çünkü halklar arası nefret ve düşmanlık emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin, onsuz yapamıyacağı can damarı ve ruhudur.
Çünkü halklar arası nefret ve düşmanlık emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin Savaşlarına kılıf kaynağıdır.
Bunu da yaparken, tavandaki ikilemin sadece bir tarafını tahrik ve provokasyonlarla suçlayarak, diğerini aklamakla değil, düşman! ikilemin aldatmacalarını ve iplerini pazara çıkararak, halka olacak olan saldırıları engelleyerek ve saldırılan halkı etnik özelliğine bakmadan yalnız bırakmayarak yapılması gerek.
Halka yönelik tahriklerin, saldırıların birini kınayıp diğerini kınamamak, saldırılan halkın “çaresiz”, “sahipsiz” ve “yalnız “ olduğu his ve anlayışına kapılması, onların çareyi bu “ikileme” bağlılık ve güven de aramasında sonuçlanacaktır. Bu tavır da ya emperyalist işbirlikcisi hakim sınıflar, ya da onların sözde düşmanı ajan provokatörleri güçlenecektir. Yani nihai sonuçta emperyalistler ve işbirlikcileri güçlenecektir. Yani böylesi bir yaklaşım titizlikten, uyanıklıktan, taktik ten, objektiflikten uzak, liberal/duygusal bir yaklaşım olmayı aşamıyacaktır.
Hedef (ler) doğru seçilmelidir. Nasılki emperyalizme karşı mücadele onların işbirlikci hakim sınıfına karşı mücadeleden soyutlanamazsa, onların işbirlikci, ellerinde bir araç haline gelen ajan provokatörlerine karşı mücadeleden de soyutlanamaz. Bu ikilemde “taraf” olunamaz, “taraf”
olarak gösterilecek, algılanacak hiçbir teori ya da pratik içine girilemez.
Anti emperyalistlerin “tarafı” etnik kökenlerine bakmadan HALKların ın azami çıkarları, yani Anti-Emperyalist mücadele “tarafı” dır, emperyalistler, onların işbirlikcileri ve ajan provokatörleri arasında bir “taraf” seçimi yapmak ve yaptırmak değil.
Anti emperyalistlerin alacağı tavır halkların kardeşliğini ve birliğini sağlayacak titizlikte ve uyanıklıkta, halkların, onlara karşı emperyalistlerin oynadığı ve yönlendirdiği tahrik ve provokasyon oyunlarını engellemeye çalışarak ve de onların yalnız olmadığını göstererek sağlanabilir.
Çünkü halklar arası nefret ve düşmanlık Emperyalistlerin ve işbirlikcilerinin en korkulu rüyası olan Halkların kardeşliği ve birliği nin önündeki en büyük engeldir.
Kendine Anti-Emperyalist im diyen bir insanın talebi ve pratiği, halklar arası nefret ve düşmanlık yaratma yönünde olamaz, Bu talep ve pratik, sadece ve sadece emperyalizme uşaklık edenlerin talebi ve pratiği olabilir..
Anti Emperyalistlere düşen görev, bu emperyalistlerin, onların işbirlikci hakim sınıflarının ve ajan provokatörlerinin tahrik ve provokasyonlarını boşa çıkartmaktır.
Erdoğan Ahmet
Kasım 2, 2007
Hiç yorum yok