Header Ads

Header ADS

Anti Emperyalist Halk Cephesi Üzerine Kısa bir bakış

"""....bugün asıl sorun, artık birleşmiş olan emperyalist devletlerin, emperyalist burjuvazinin, ....cephesine karşı savaşmak, ve emperyalizme karşı olan tüm ulusal hareketleri ... devrim yararına kullanmaktır.""Lenin, MARKSİZM Mİ, PRUDONCULUK MU?

Günümüz emperyalizminin gerek ideolojik ve gerekse pratik biçimsel değişikliği sonucu genelde ezilen ülkelerde özelde Türkiyede karşımıza üç temel gelişme ve bu gelişmelerin yarattığı sonuçla yüzleşilmesi zorunluluğunu ve acilliğini yarattı.


Kısaca Özetlersek

1- Doğası gereği gerici ve özü sömürü olan tekelci Emperyalizm Sovyetlerin dağılması ve devamındaki süreçte tekellerin odaklaşması ve ezilen halkların mücadelelerini bastırarak, gerek Sovyetlerin dağılması sonucu ortaya çıkan pazarları paylaşma amacında, içinde bulunduğumuz dönemde kendi aralarında “uzlaşmaya” girmeleri, gerekse soğuk savaş döneminde sömürü taktiği olarak uyguladıkları “muhafaza etme”, uzaktan kumanda, politika ve taktiği yerine direk müdahele ve direk işgal pratiğini seçmiş olmaları, gelinen yerde Anti-Emperyalist mücadeleyi ön plana çıkardı.


2- Anti emperyalist mücadelenin, özgül olarak, ön plana çıkması ittifaklar sorununu tekrar ortaya çıkarmış ve güncelleştirmiştir.

A) Kendi sınırlarını korumakta direnen, ama diğer ülkelerin sınırlarını Tekelci şirketler için açma amacıyla ortaya attıkları , “Globalizm” teorisinin sonuçlarına bakarsak ,bu gelişmeden rahatsız olan gelişmiş ülkelerdeki milli sermaye den tut , ülke bütünlüğünün kaybolma tehlikesı nedeniyle Yurtsever taban kesimlere kadar ülkelerde ciddiye alınması gereken bır anti-emperyalist potansiyel oluşmuştur.

B) Buna emperyalistlerin, emperyalizmle ezilen halklar arasındaki mücadeleyi göz ardı etme amacıyla ortaya attıkları, yer altı kaynakları zengin olan, yada stratejık onemi olan islami ülkelerı hedef alan, “kültürler arası çatışma” teorisinide ilave edersek , feodal koylülüğünde antı-emperyalist bır tavır alınmaya itildiği ve potansiyelin oluştuğuna günümüzde şahit oluyoruz.

C) Bu Globalizm ve demokrasi teorileriyle\ ozellikle troçkist düşüncenin/ bilinçli yada bilinçsiz etkin olduğu sol görüşte, emperyalistlerin kendine taraftar bulma çabalarınında bir ölçüde başarılı olduğun görüyoruz. Bunu AB ye katılmann sosyal demokrasi mücadelesini geliştireceği küçük burjuva\ Troçkist tezleri örnek lerinde görebiliriz..

3-Kendi ülkeleri içinde sermayenin odaklaşması orantısına bağımlı olarak emperyalist ülkelerin politik yapısının faşizme doğru hızla yol almasının , bizim gibi ülkelerde nasıl zincirleme etkisi olabileceğı olgusu.

Bu tehlikeli gelişmelerin yarattığı büyük bir potansiyel var. Bu potansiyel mücadelenin tutarlılığına bağımlı olarak ya GERİCİ SAĞ önderlikler altına kayacaktır , yada Anti-emperyalist Laik sol önderlikler altına. Bu şekildede bu potansiyel bir anlamda anti-emperyalist ve emperyalist güçler dengesini belirleyici unsur olacaktir.

Bu anlamda en geniş halk kitlelerini kucaklayan anti-emperyalist halk cephesinin, ve onun en yerel komite ve üyelerinin üzerine düşen görev bu potansiyelin emperyalist işbirlikci ve gerici sağ a kaymasini engelleyip, bu potansiyeli varolan partiler altinda degil, partileri zorlayıcı bir taban güç olarak, en azindan pratikte, onları ortak bir platforma getirebilmektir.

Bir sonuç öneri olarak, Anti-Emperyalist Halk Cephesi anlayışına sadece kısa vadeli, seçimleri hedefleyen bir taban örgütlenmesi olarak değil, gerektiğinde “anavatanın savunması “ , Laik Sosyal Demokrasinin kurulması, ve korunmasını destekleyen ve aktif rol alan örgütlü bir taban güç olarak yaklaşmalıdır.

Erdogan Ahmet
Ekim 29, 2006

Gelinim sana söylüyorum, kızım sen anla. Taktiksel değerlendirmesi ve pratiği olmayan  strateji, slogancı ve  hayalci olmanın üzerini aşamaz.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.