Kemiğin Yağlısı Peşinde Koşanlar, 3
Aslinda eleştirilerimiz kemiğin yağlısı peşinde koşan “düşünce ve tavırlara” yönelik olmasına rağmen, güncel olduğu sürece, önüne atılmış kemikle yetinen ve kemiği yalamanın verdiği sarhoşlukla askeri bir kışla iti gibi, her askerin önünde kuyruk sallayan, “düşünce ve tavırlara” da bu dizide yer vermeye gerek duydum.
Bu bölümlerde genellikle Avrupada “medeniyet” in “bağrında” oturup, “medeni” olmuş, Türkiyeyi eleştirilerine hala devam eden, ama içinde bulundukları “emperyalist” ülkeleri hep eleştiri dışı bırakan, onları “aklayan” ve “haklı” gören, “medeni” devletlerden maaş alan, ve böylecede kuyruk sallamayı “profesyonelce” beceren “düşünce ve tavırlara” , saçmalığı, tiksindirici derecede nefret ve ırkçılık kusan, mide bulandırıcı derecede uşaklık kokan satırları, her ne kadarda tahammül edilmesi zor da olsa arada bir yer vermeye çalışacağım…
İran, Suriye ve Türkiye’nin Lübnan’da eli ve İsrail
Bu bölümlerde genellikle Avrupada “medeniyet” in “bağrında” oturup, “medeni” olmuş, Türkiyeyi eleştirilerine hala devam eden, ama içinde bulundukları “emperyalist” ülkeleri hep eleştiri dışı bırakan, onları “aklayan” ve “haklı” gören, “medeni” devletlerden maaş alan, ve böylecede kuyruk sallamayı “profesyonelce” beceren “düşünce ve tavırlara” , saçmalığı, tiksindirici derecede nefret ve ırkçılık kusan, mide bulandırıcı derecede uşaklık kokan satırları, her ne kadarda tahammül edilmesi zor da olsa arada bir yer vermeye çalışacağım…
İran, Suriye ve Türkiye’nin Lübnan’da eli ve İsrail
Makale yazari:Avrupadan bir yerlerden, Özcan SOYSAL, 16. Temmuz 2006
“””Konu oldukca kapsamli olsa da , kisa degerlendirmeler bir cok seyi gözardi etme riski tasisa da, İsrail ile İslami gericilik arasinda alevlenen savas giderek vahim hale gelirken bir degerlendirme yapmak gerekli oldu. “””
Yani Orta Doğuda olan olaylar ne emperyalistlerin ne Orta Doğu projesi ile ilgili, ne siyonist İsrailin işgal ettiği topraklardan çekilmeme ve yenilerine sahip olma arzuları ile ilgili…Olay “İsrail le İslam arasında”… Yani sayın Soysal a göre, Huntingtonun teorisi doğru, günümüzdeki çatışma ne ideolojik ne ekonomik, nede politik, ama Kültürel…. İslam ve “medeniyet” arasındaki çatışma….
Yani Orta Doğuda olan olaylar ne emperyalistlerin ne Orta Doğu projesi ile ilgili, ne siyonist İsrailin işgal ettiği topraklardan çekilmeme ve yenilerine sahip olma arzuları ile ilgili…Olay “İsrail le İslam arasında”… Yani sayın Soysal a göre, Huntingtonun teorisi doğru, günümüzdeki çatışma ne ideolojik ne ekonomik, nede politik, ama Kültürel…. İslam ve “medeniyet” arasındaki çatışma….
“”İslam ülkeleri denilen (ki bu ülkelerde İslam cogunluk mu degil mi,azinlik nedir ne degildir ayri bir yazi konusu) icin de Türkiye’nin de yer aldigi devletler ideolojik olarak 12. yy da yasamis İslam ideologu Imam Gazali zihniyetine göre kurulmus devletler. TC yi kuran kadrolarin tamamina yakini Sabetayci Yahudi olmalari bu gercegi degistirmez. “””
“İslam ülkeleri denilen (ki bu ülkelerde İslam cogunluk mu degil mi””… oturduğunuz Avrupa “medeni” ülkelerinin “hristiyan ülkeleri” olarak terimlendirilmesinin nedeni hristiyan çoğunluğun olduğundan değilmi? Yoksa “bir hristiyan 1000 müslümana bedeldir” anlayışıyla çoğunluğu müslüman olan bu ülkelerinde aslında “hristiyan” olması gerkliliğinimi ima ediyorsun?
“Bu teoriye göre baris İslami kabul edenlerin arasinda gerceklesebilecek seydir. İslami kabul etmeyenler,diz cökmeyenlerin İslamin hükmettigi yerde müslümanlar yaninda ikinci sinif olmasi mukadderdir. İslam kendini güclü hissettigi oranda onlarin dinlerini degistirme yolunda yaptigi her tür metod ve baski mübahtir. “””
Burda kemiğin yağlı yeri geldi demekki…
Tarih en güzel delildir demişler. Şu şevkden ve zevkden kapanmış gözlerini bir açıp baksa görürki Latin Amerikadan tut Afrikaya kadar yerli halkların dinlerini “zorla” değiştirenlerin Hristiyan kilisesi önderliğindeki, şu anda bağrında yattığı , “Hristiyan” ülkeler olduğunu görür. Bırak dinini, dillerini bile zorla değiştirmişler adamların. Afrikalılar Fransızcayı, İngilizceyi, Almancayı, İspanyolcayı, Portekizceyi, okullarında öğrenmediler. Bırak dinini ve dilini, tarihte Hristiyanlığın önderliğindeki sömürgecilik döneminde yok edilen “kültürler” in sayısı binlerce senelik insanlık tarihinde yok edilen “kültürler” in sayısından fazladır.
Birde bakalım 600 senelik Osmanlı halifelik dönemine, Yunalılar hala Hristiyan ve Yunanca konuşur, Ermeniler hala Hristiyan ve Ermenice Konuşur, Romenler, Bulgarlar, Sırplar vs hala Hristiyan ve kendi dillerini konuşuyorlar….“””İslam ülkeleri disinda kalan İslami olmayan devletlerle baris ise İslam ülkelerinin gücü ile orantili bir sorundur bu ideolojiye göre. “””
Gerçekten medeniyetin bağrında şevkten uçuyor Soysal bey...
Tam tersine emperyalist batının (ona göre belirleyici olan din olduğuna göre hristiyan diyelim) diğer ülkelerle ve müslüman ülkelerle olan ilişkisi bu. Eğer “hristiyan ülkelere boyun eğerlerse, onlara uşaklarsa barış, yoksa savaş… Saudı Arabistan, Mısır, Ürdün ve diğer uyduların “Hristiyan ülkelerle” “barış” içinde olması bu uşaklığın bir sonucu.
Yani okadar saçmalanmışki benide dindar yaptı nerdeyse.. Ülkeler arası ilişkilerde belirleyici olan “din” saçmalığı, ülkeler içindeki sınıfsal yapıyı, ezenler-ezilenler, sömürenler- sömürülenler ın varlığını reddeden, emperyalizmin günümüz sömürgecilik politikasındaki “kültürler arası çatışma” kılıfını onaylayan bir kuyruk sallamadan başka bir şey değil bu teori.
” Farklı ülkeler arasındaki ilşkiler her ülke içindeki üretici güçlerin gelişmelerinin derecesine bağlıdır…” demiş “biris”i, ama o, “birisinin” adını bile ağızlarına artık almamalarına seviniyorum…
“”Kendini İslam olmayan devlete göre güclü hissediyor ise savas acmak ve isgal, güclü degil ise barisci oynamak bir taktikten öte bir sey degildir ve insani hic bir deger kirintisi icinde barinmaz. “”
Bir kaç tane örnek versen yakın tarihten iyi olurdu. Bu başlarında uşakların olduğu ezilen halkların oluşturduğu ülkeleri emperyalist-saldırgan, emperyalist ülkeleride her zaman saldırı ve işgal tehlikesi altında savunmada olan ülkeler olarak yansıtıyor… Bush da aynı şekilde yorumluyor ..ne tesadüf…
“””İsrail Devleti "Ben Yahudiyim" diyenler tarafindan kuruldu. Daha Osmanli zamaninda ve Osmanlinin cöküs sürecinde o zamanlar adi Moiz Kohen olan bir Yahudi Avrupada yapilan siyonist toplantisinda İsrail devleti kurulmasi tartismalarinda, kongre üyelerine bu plandan vazgecmelerini ve Osmanlinin zaten döküldügünü ve sahipsiz oldugunu vaaz ederek, Osmanli devletini Yahudiler olarak ele gecirme proje ve planini önermisti. Bu zatin görüsleri taraftar bulmayinca ayni zat Tekin Alp isminde ortaya cikmis ve M. Kemal in akil hocasi olmustu. İsrail devletini kuranlarla TC yi kuranlar arasinda temel fark bu saniyorum. İsrail devletini kuranlar Yahudi kimlikleri ile cikarken, Sabetayci Yahudiler Osmanli da Müslüman kimlikle devleti kurdular ve TC ile İsrail arasinda ideolojik ayriligin temelini attilar. “””
Herşeyden önce İsrail devleti “ ben yahudiyim “ diyenler tarafından deği,l Yahudilerinde karşı çıktığı “ben siyonistim” diyenler tarafından kuruldu…(Müslüman yada hristiyanlar tarafından değil bizzat Yahudi hahamlardan ve diğer Yahudi kuruluşlarından belgeler ve yazılar, oturduğun yerden biraz kalkabilirsen internette bulabilirsin)
TC ile İsrail arasındaki “din” farklılığını “ideolojik “fark olarak göstermek bir saçmalıktır. Din bir ideoloji değil onun bir parçası olabilir. TC yi kurduğunu iddia ettiğin sabetaycılar, Siyonizm ideolojisinin temelini atan Sabatai Zeviye nin ümmeti/takipçileridir, ve siyonizmin gelişip güçlenmesini en aktif rolü oynayanlardır.. Bu açıdan bakarsak İsrail le TC arasında öne sürülen “dini/ideolojık” ayrılık teorisi çelişkiler içinde.
Diğerlerine gelince Sabetaycılar; yeni “günahkarlar”, yeni hedefmi? yazısında bu tür tahlillere cevabım verdim.
“O gün bu gündür İsrail ile TC nin cikarlari her konuda ayni degildir. “
O gün dediği Türkiye Cumhuriyeti 1923 de kurulmuş, İsrail diye bir “devlet” yok, yıllar sonra , 1948 de Filistin topraklarında Siyonistler tarafından kuruldu ..
“”İslam ülkeleri denilen ve yüzölcümü 6 milyon km2 den fazla bir cografyada İmam Gazali ideolojisi hükmetmektedir.
Halbuki bu cografya ayni zamanda Yahudilerin de kadim ülkeleri ve vatanlaridir. Her milletin devlet kurma hakki oldugu gibi, bu topraklarda Yahudilerin de kaderlerini tayin hakki ve ayri devlet kurma haklari basindan beri vardir. “””Eğer Imam Ghazalinin yazılarını okuysan helal olsun derdim . Ama inamıyorum, bir yerde duymuş “entellik” maskesi takması için sallamışsın buraya…
Sayın Soysalın getirdiği teori temelinde , dünyada hangi ülkede “Yahudi “varsa o ülkeler içinde onların “kaderlerini tayin ve devlet kurma hakları” var. O zaman Israilde müslümanların ve hristiyanların Fransada yahudilerin ve müslümanların.. Hepsinin devlet kurma hakkı var…..
“Medeniyetin kucağında olmak” ve Siyonistlerin attığı kemik nasıl da kuyruk sallatıyor ve kuyruk kaldırtıyor inanılmaz bir olay.
Yahudilik “dini” bir terim, Siyonizm politik, Semite ırki bir terimdir.
Her yahudi Siyonist , her siyonist de Yahudi değildir. Siyonistlerin içinde her ırkdan, dilden ve dinden insan bulunduğu gibi, onlara kuyruk sallayan her cinsi de bulmak mümkündür.
Daha da ileri gidelim; Her Semite Yahudi, her Yahudi de Semite değildir. Bırak arapların kimlerden olduğunu, yada Aşkenazi yahudilerinin çoğunluğunun Hazar Türkleri soyundan geldiğini, “Anne Yahudi ise çocuk Yahudi” oluyor ….asırlardır… Babasının kim olduğu önemli değil…Kabullendik, hadi dini olarak Yahudi olsun o çocukta , ırki olarak nasıl Semıte oluyor bu çocuk onu anlamıyorum….Yani benim hanım Yahudi olsaydı , % 99.97 DNA si benden gelen benim çocuğum “ırk” anlamında Semite mi olacaktı? Yada hadi saçmalığı bir an kabullenelim ve Yahudi liği bir din değilde Irk olarak kabullenelim, çocuk Yahudi ırkından mı olacaktı? Asırlardır başka ırk babadan doğan çocukların Yahudi olması nasıl bir Semite IRK oluşturur? Hangi mantığa, bilimsel araştırma ve teoriye dayanıyor bu? Hiç………Sadece ırkcı bir teori….….Dönelim gerçeğe yahudilik bir din dir, her Yahudi dininde olan topluma içinde bulundukları ülkelede “kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma hakkı” tanıma safsatası , ayni hakkı diğer dinlerede vermek zorunda bırakır..Bununda saçmalığını ilk okul çocuğu bile görür..
“”İslam ülkelerinde Sunni, Şii müslümanlar icinden her egilim, ister Arap veya diger milliyetciler, ister liberal, ister sol, komunistler olsun, basindan beri farkli din ve milliyetlerden topluluklarin İslam ülkelerinde ayri devlet kurma, kaderini tayin hakkini gaspetmede Imam Gazali yolundan ayrilmadilar. “””Bu saçmalığa cevap verdikte…ilave olarak zannetmiyorumki bir solcu yada komunist yada liberal ve hatta Türkiyedeki 70 milyon insandan 69 milyonu Imam Ghazalinin kim olduğunu bile bilmiyordur, bilenlerinde çoğu okumamıştır.
“”Türkiye’de ve öncesi Osmanli da Aleviler ve Hristiyanlar esit olamadilar ve kaderlerini tayin hakki taninmadi. En son sömürge Türkiye Kürdistaninda Kürtlerin durumu ayni. “
Emperyalistlerin güçler dengesini kendi yönlerinde ağırlaştırmak için ezilen halkar arasında uyguladıkları böl-parçala-yönet taktik ve siyasetinin borazancılığından bir başka örnek..
“İslam gericiligi bu ülkelerin tamamında insanlığın bir numarali düsmani oldu ve olmaya devam ediyor.”
Tarih boyu , bu ülkelerin tamamında insanlığın bir numaralı düşmanı Emperyalistler ve bu ülkeler içindeki emperyalistlerin uzantıları ve onların “medeniyetin kucağında” outran uşakları olmuştur ve olmakta, Saudi Arabistandan, Pakistana, ordan Endenezyoya kadar hala da devam ediyor
“”Bu zihniyetin temsilcileri ise olan biten tüm olumsuzluklardan "Gavur"lari veya solcu ise "emperyalistleri" sorumlu tutsa da zihniyet ortaktir.. İslam icinden gelen solcu komünistler de batiyi emperyalist oldugu icin degil de Hristiyan oldugu icin reddeder gercekte.. “””
Bu kendisini dövsede, sövsede, onu aldatsada, ne yaparsa yapsın en iyi koca olarak gören ezilmiş kadın psikolojisinin , politikaya yansımasının bir örneğidir.
Baştan beri “BATI” ve “Hristiyanlık” hakkında olumsuz hiç bir cümle okumadım. Ne “Hristiyan Misyonerler çağı” olarak tarihe geçen keşiflerden, işgallerde kılıçlanarak, yakılarak, mikrop saçarak katledilen milyonlarca Amerika ve Afrika yerli halklarından, ne haçlı seferlerinden, nede bu seferlerde katledilen yahudi, müslüman yada Alevi lerden, ne Hristiyan İspanyada katledilen Yahudi ve Müslümanlardan, ne Hristiyan Almanyanın milyonlarca insanı din farkı gözetmeksizin katletmesinden, ne Çarlık Rusyasının çerkez katliamından, ne hristiyan Fransanın Cezayirdeki müslüman katliamlarından…(.sayfa yetmeyecek duralım) bahsetmiyor Soysal beyefendi….Yani dünyadaki çelişme hep dinler arası oldu ve bundada Hristiyanlar melek gibiydi, şeytan Müslümanlardı…. Gene geldik Neo-kon ların Hristiyan tabanına işgal ve katliamlarının sunduğu kılıfa… Bush un yazılarını çok okuyor galiba Soysal bey..
“”””Filistinliler ve diger Araplar İsrail`in haksizlik üzerine kurulmus devlet oldugu icin degil, İslam topraklarinda İslam olmayan bir devlet oldugu icin karsidirlar, düsmandirlar.. “”
Affedersiniz ağzımı bozmak üzereydim. İşgal altında olan, milyonlarcası göçe terkedilen, her gün evleri başlarına yıkılan, kalan nüfüsun genç kesiminin hemen hepsi İsrail hapisane ve işkence haneleri ziyaret ettirilen, sokaklarda kurşunlalan, bağı bahçesi yok edilen, suyu elektriği kesilen, her gün askeri faşist sıkıyönetim altında yaşayan …. Filistinlilerin İsraile “düşmanlığı” dini nedenlerdenmiş, bu artık kuyruğu hiç aşağı düşmeyen ve belliki İsrail askeri karargahında her askerin önünde kuyruk sallamış “düşünceye” göre…
“””İslamin hükmettigi kitlelerde, ister kendini İslamci, komünist, liberal nitelesin, müslüman toplumlarin her egilimin İsrail’e bakışı aynidir. İslamin bağrına sokulmus bir hancerdir. Bu her egiliminde ayni olmakla birlikte terminolojisi her kesimin ayrı olabilir. Ama hic birinde İslam dışı olan vatandaslarin esitligi konusu gündemde degildir. Bu genişlikte bakar isek İsrail devleti mesrudur. “””
Ne gariptirki “İslamın bağrına sokulmuş bir hançer” olan Yahudilik tarih boyu bütün aşağılanmayı, ayırımcılığı, sürgünü katliamları hep Hristiyanlardan görmüşlerdir. Hepde müslüman olan Osmanlı tarafından kucaklanmıştır…. Ne ilginç bir tesadüf….Ama demekki kafayı kuyruk altına doğru yöneltip “genişlikte” bakınca başka türlü görülüyor olaylar…ne diyelim Allah daha da genişlik nasip etsin…
“Sünni ve Şii yiginlar icinde demokrat olup olmadigini anlamak icin bu yaklasim bir kistas olarak kabul edilmek zorundadir. “””
Kıstasa bak…Eğer İsrail yanlısı isen Demokratsın, ona karşı isen Gericisin….
Aklıma nazım Hikmetin bir siiri geldi…ondan esinlenerek ne diyelim?; eğer Demokrat olmak “medeniyetin” kucağında oturup, onun arzu ve isteklerini yerine getirmekse ben Demokrat değil, bir Gericiyim…
“”””Lübnan`in güneyinde yogun Şii Arap nüfusu icinde kolaylikla taraftar bulan Hizbullah sadece İsrail ve Yahudilerin degil, Lübnan halkinin da başının en büyük belasıdır. “”””
Gene ilginçtir ABD medyası bile artık Lübnan halkının hükümetden çok Hızbullaha güvendiği, halkın sağlığından tut, yiyeceğine ve evlerinin yapımına kadar yıllardır yardımcı olduğu ve olmakta devam ettiğini anlatıp ve gösterirken, Soysal Beyin böyle bir sonuca varmasında hangi kaynaklardan yararlandığını merak etmemek işten değil.. Kaynak yoksa “Sallama” denilir ona gazetecilikte..
“”Lübnan halklari arasinda İmam Gazali zihniyeti ile hesaplasmamis sol, milliyetci görünümlü gerici egilimler Hizbulaah´a alternatif olamayacaklari aciktir. “””
Halkına inen, halkıyla bütünleşen, halkın acil taleplerini yerine getiren , ülkesini işgal edenlere boyun eğme yerine savaşmayı tercih eden ve bu konuda üst üste başarı gösteren bir örgüte alternatif biraz zor olur. Ama bunun İmam Gazali zihniyeti ile ne uzaktan nede yakından hiç bir ilşkisi yok. Eğer bu zihniyet varsa, temelde dini olduğuna göre Hizbullahda olabilir. Yani sol da değil. Lübanada Sol un İsraile karşı Hizbullahla beraber savaş vermesi Soysal beyin bu yorumu yapmasına neden oluyor galiba.. Onun da altında yatan neden, Birlik ve beraberligin saglanmasi uzerine, başlıklı yazıda belirttiğim gibi, emperyalizme karşı geniş bir anti-emperyalist cephenin oluşturulması korkusu.
“Soğuk savaş dönemindeki "Komünistler" tehlikesinin yerini “Islamcilar ve Milliyetciler" aldı. Temel olarak Emperyalizme ve yayılmacılığına karşi olan, ona karsi savaşmada deneyimli Marxist örgüt ve sempatizların emperyalizme karşı Dindar ve milliyetci tabanla bir Cephe Kurma olasiliği Emperyalizmin Kabusu haline geldi..”
“Suriye Lübnan’ı işgal etmis ve mafya sistemi kurarak "Müslüman" kardeslerini soyma sistemi kurmustu. “”
Tarihi biraz incelersen görürsinki Suriye Lübnanı ”işgal etmedi”, Suriye 1976 da Hristiyan Lübnanlılar tarafından iç savaşa son verilmesinde yardımcı olması için “davet” edildi. İsrail Lübnanı 1970 de başlayan provokasyonlar ve saldırılar sonrası 1982 işgal etti, 18 sene süren savaş sonunda 2000 de, 1982 işgalinin sonucu ortaya çıkan Hızbullahın aktif katılımı sonucu işgale son verildi . Yani gönüllü çekilmedi İsrail.
“”Ordusu gecenlerde Lübnan dan temizlendi. Ama Muhaberat örgütü duruyor ve yağma isleri sürüyordu. Kacakcilik, uyusturucu ve gasp örgütü idi ve hala işbaşında.. Sözümona "müslüman"lari İsrail şerrinden koruyacak.. “””
Doğru, Suriye Askeri Lübnandan ayrıldı ve tesadufen! Bir olay oldu ve arkasından İsrail Lübnana daldı, ama boğazına su kaçtı, çıkması ne kadar sürecek belli olmaz…
“”Suriye de gercek hakim sinif Alevi olmasina karsin, nüfus coğunluğu Sunni oldugu icin Türkiye’dekine benzer bir ikiyüzlülükle müslüman düsmani olduklari halde müslümanlik oynamaktadirlar.”””.
Ne oldu şimdi bu hep bahsettiğin “müslüman ülke, İmam Gazali “teorilerine? Hem müslümanlara düşmanlar, hemde müslüman teorisyen! İmam Gazaliciler? Yazarken fazla oturup kalkıyorsunuz galiba bir dediğiniz öbürünü tutmuyor…karar verin artık…
“Türkiye’de de hakim sinif hem liberali ve hem önplana cikan müslümani Sabetayci ve dolayisi ile müslüman düsmani olsa da, müslümancilik oynuyor...Cünkü en büyük gurup Türkiye’de Sunniler. “”
Şimdide “hakim sınıfa” geldik.. Demekki müslüman ülkeler de hakim sınıflar varmış ama “gavur” ülkelerle olan ilişkilerinde genede belirleyici olan İmam Gazali anlayışı, yani “din” yatıyormuş….Aceba bu “gavur” ülkelerde bu “hakim sınıf” dediği şeylerden yokmuymuş ondan bahsetmiyor …Belkide oturduğundan göremiyordur.
“İran İslam gericiliginin liderligine oynuyor. Müslüman olmayanlarin İran’da sadece köle olma, esir olma haklari var. Bu biliniyor. “”
Kimler tarafindan `biliniyor"?Cahiller ve ırkçılar tarafından öyle olduğu "varsayılıyor".. Daha dün televizyonda konuşan bir Yahudi Haham a göre İsraili ortadan kaldırmaya çalışan İran “hakim sınıfı” (diyelimmi Sosysal bey?) İrandaki yahudileri ortadan kaldırmayıp onlara dinlerini özgürce uygulama hakkı veriyormuş…Chrıstıan Scıence Monıtor haberlerıne de bakarsan, onlara verilen “dini” özgürlük, İsrailin Jerusalemde müslümanlara tanıdığı “yasaklama” ile karşılaştırıldığında ne sonuca ulaşılır bilmiyorum. Çok zor olması gerek bu karşılaştırmayı yapmak…
“””Türkiye’de ve Suriye de de farkli degil.. Bu üç İslam gericisi devlet Lübnan’da en gerisi İslamcıları destekledi, destekliyor. ABD ve İsrail`in izin verdigi ve dünya dengelerinin elverdigi sinirlar icinde. İran yönetimi bugün İsrail`i diz cökertene kadar Lübnan Hizbullahını destekleyecegini söyledi. Ortadoğu halklarinin tamaminin insan haklari, özgürlükler ve hümanist egilimlerin güclenmesi acisindan ise Lübnan`da Hizbullahci güclerin İsrail gücleri tarafindan diz çökertilmesi gerekir. Lübnan İslam ülkesi kimliginden ve dolayisi ile belasindan kurtulma şansı ancak İsrail’in basarisina bagli olarak gelisecek sürecte ortaya cikabilir. “””
Ne oldu gene hakım sınıflar kayboldu, Islam geldi gündeme.
Doğru söylüyor, aslında plan bu, silahlı insanlara karşı savaşmak “kahramanlık” olmadığı için , herkesin silahsızlandırılması gerekir ki “kahramanlıklarını” ve “üstünlüklerini” gösterebilsinler. Suriyenin askeri çekildi, Lübnan a saldırı, arkasından Suriye, Sonra Türkiye ve Iran….İyi planda pek evdeki hesaplar çarşıya uymuyor bu günlerde….
“””İsrail in Lübanan gerici İslamcilarina diz cökertme gücü vardir ve İran’ın, Suriye ve Türkiye’nin Lübnan daki ellerini kirabilecek gücü vardır.. “””
Nede olsa Türkiyede yaşamış bir dönem ve öğrenmiş Platonık aşkı, ve bu aşk ve “medeniyetin bağrında” aldığı şevk gözlerini karartmış. Bırak İsraili, ABD nin İrana gücü yetseydi planda Irak, Lübnan, Suriye, (sizlerin olması için tezahürat ettığiniz, kalkıp kalkıp oturduğunuz) Türkiye-Iran sıralamasına gerek duymazlardı…
“”Bekleyelim görelim. “”
Beklemeye gerek kalmadı gördük ve galiba görmeğe devam edeceğiz..
Bu arada, nihayet sonuna geldiğimiz yazının sonunda unuttuğun bir şeyi hatırlatalım; bu ülkelerde “hakim sınıflar” dediklerinin dışında emperyalizmden ve işgallerden nefret ettiklerini tarihin değişik dönemlerinde pratikte isbat etmiş, değisik milletlerden, İşçisi, köylüsü, memuru, öğrencisi, yani BİR HALK var …
Avrupada populer olan "Islam" ve "Türk" düşmanlığı bir sürü Dönek ve Cahil Aydın!bozuntularına ceplerini doldurma fırsatı yarattı. Emperyalizmin borazancılığını yaparak kendilerini "azgelişmiş ülkelerin aşağı ırkından", "medeniyetin üst ırkına " geçtiğini zannedenler, ezilen halkların gözünde, kasabın önünde yağlı kemik peşinde kuyruk sallayanların dışına çıkamazlar.
Genede sağlıcakla kal ..halk sorar hesabı zamanı gelince..
Erdogan Ahmet
20 Ağustos 2006
Erdogan Ahmet
20 Ağustos 2006
Hiç yorum yok