Günümüzde Haberler ve Yorumlar; Lübnan işgali örneği

Haber güncel bir “olay” ın olduğu gibi verilmesi, yorumsa “olay” hakkında ve olaya bağlı olan düşünce ve görüşleri içerir. Günümüzde medyanın tekelleşmesi ve çalışanların da “çıkarlar” konusunda profesyonelleşmesi haber kavramının yorum la değiştirilip özünü kaybetmesine yol açmıştır. Haber ler medya sahiplerinin ve onların sınıf/grup çıkarları doğrultusunda, kapalı kapılar arkasında bu profesyoneller tarafından yazılan yorumlar haline dönüşmüştür.

“Amerikada tekelci medyada haber programları kapılar arkasında bilinçli bir şekilde hazırlanan , neden/sonuç içerikli, bir dizi yorumları içinde taşıyan bir senaryo haline dönüştürülmüştür. Senaryoların amacı ise kitleleri belirli bir düşünce ve anlayış yönünde yönlendirmek ve olay la ilgili tavırlarını etkilemeyi hedeflemektedir. ………..örneğin…güncel olan, senatodaki silahlanmaya ayrılan bütçenin kabul edilmesi üzerine görüşmeler haberinden önce, güncel olmayan Sovyetlerin 1 Mayıs askeri gösterisini haberler arasına sıkıştırmak, bu ” neden ve sonuç” un, yani silahlanmaya ayrılan bütçenin kabullenmesi gerekliliğinin bir “ neden”i olarak, bu senaryonun içerisinde yer almıştır…. “ A. Erdoğan, 1983 Media and manipulation

İsrailin Lübnan a saldırısı ile ilgili haberlerin sunuluş şekli, batılı ülkelerdeki medyanın kamu oyu yaratma, kitlelerin düşünce ve görüşlerini etkileme ve tavır belirleme rolünün, Türk Medyasının onların bir uzantısı olduğunun, yada onların bir kopyacılığı yönünde yol aldığının en güzel göstergesidir.

Hemen hemen her seyrettiğim ve dinlediğim haber programlarinda “ Hizbullahın İsraile füze atması nedeniyle başlayan İsrail saldırısı….” olarak başladı haberler. Her haber in başlığı olayın bütün içeriğini, yani verilmek istenen mesajın özünü oluşturur. Bu başlıktan sonra anlatılanlar ne kadar İsrailin bu saldırısına karşı da olsa onu haklı çıkaran mesaj zaten başta verilmiştir. Her olayda olayın sadece kendisi gerçektir. Olayı doğuran nedenler taraflara göre değişken veya zıt niteliğe sahiptir, yani “nedenler” geçmişi ve öncesi olabilen olay(lar)ın “yorumu”dur. “ Hizbullahın İsraile füze atması nedeniyle başlayan İsrail saldırısı….” bir haber değil yorumdur, bunu söylemek habercilik değil yorumculuktur.

İsrailin Lübnan içinde bir hafta once yaptığı saldırı ve cinayet bu füze atmaya bir neden olabilir. Yani “neden”lerin daha önceden olan ve devam eden “neden”leri olabilir. Haberciliğin özü, daha gazeteciliğin ilk sınıfında Korkmaz hocanın kulaklarımda çınlıyan sözleri ile “ …olayı kişisel düşünce ve duyguları katmadan olduğu gibi vermek”tir. Türk medyası İsrailin Lübnana saldırısı haberinin önüne bir “neden” ekleyerek haber olmakdan çıkartıp yoruma dönüştürmüştür.

Irak savaşı öncesi, Irak a saldırı “neden” lerinin de “habere” ekleme yapılması ve böylece savaş için kamu oyu yaratılması, savaşa kılıf geçirilmesi, bugün ABD de medyanın utangaç özeleştirilerine neden olmakta ve yaptıklarının araştırma ve habercilik olmadığı itirafları yanında, “neokonların oyunlarına geldikleri” kılıflarını geçirmekteler.

Türkiyedeki tekelci medya uzantılarının ve İsrail den kemik yalayanların haricinde kalanların bu Lübnan saldırı ve katliamını böylesine bir yorumsal biçimde vermelerinin nedeni veya kılıfı ne olabilir?

Hizbullahın bir “terrorist” örgütü ilan edilmiş olması ve PKK ile özdeşleştirme, aynı kaba koyma gibi bir çabanın sonucumu aceba?

Böylesine bir özdeşleştirme tamda neo demokratik sömürgecilerin dünya genelinde yaratmak istedikleri “tavır” ve “anlayış” a hizmet edecektir.

Herşeyden once Hizbullah, demokratik bir şekilde seçimlerle Lübnanda hükümetde yer alan, Lübnanın işgalden kurtulmasında anti emperyalist mücadelede aktif ve belirleyici rol alan, tabandan gelen ve tabanı olan siyasi bir örgütdür. Onun İsrail işgalcilerine karşı kullandığı yöntemlerin, İsrail gibi bir ülke tarafından işgal altında yaşamakta olmayan bizlerce benimsenmemesi ve yanlış görülmesi, onun demokratik bir şekilde seçilmiş siyasi bir parti olduğu gerçeğini değiştirmez.


PKK, emperyalistler ve onların Türkiye içindeki uzantıları tarafından tepeden inme bir önderliğe sahip olan, Demokratik mücadeleye, yani sola ve bu mücadeleye önderlik edenlere karşı savaşarak var edilen, günümüzde ise, sadece Demokratik mücadeleye ve sola karşı değil, gerek orta doğu, gerekse Türkiye için oynanan oyunlarda kullanılma amacı, VAROLUŞUNUN bir nedeni haline gelen bir örgüt.

Bu iki farklı örgütü özdeşleştirme çabası, emperyalistlerin ve onların besleme medyasının dünya çapında her anti emperyalist kuruluş ve örgütleri terörist ilan edip antı emperyalist mücadeleleri bastırmak ve gerektiğinde ülkelere saldırı ve işgallerine kılıf hazırlama, “müdahele etme” nedenleri yaratma çabalarına hizmet etmek olacaktır.

Günümüzde Türkiyede medya geniş çapta emperyalist tekelci medyanın bir uzantısı ve onun düşüncesizce kopyacılığını yapanlardan oluşmakta. Haber ve haber ciliğin yerini yorum ve yorumculuğun aldığı Türk medyası artık bir dizi “yorumlar”dan oluşan “senaryolar” ı haber bülteni olarak verme yolunda hızlı adımlar atmakda. Hiç kimseden tepki görmeyen, protesto edilmeyen , bugün İsrailin Lübnan a saldırı ve işgalini “Hizbullahın İsraile füze atmasıyla başlayan İsrail saldırısı” diyerek aklamaya hizmet eden medya yarın neleri aklamaya çalışacak aceba.

Yanlışları görmek, Doğruları bilmek kişiyi “aydın” yapmaz. “Aydın” bildiği doğruları anlatan, gördüğü yanlışları gösteren, ve kitleleri bu yanlışları düzeltme ve doğrular yönünde harekete geçirmede aktif rol alan insandır. Medyanın bu taraflılığına ve kopyacılığına sessiz kalmak, ayağında Nıke ayakkabısı, sırtında Tommy Hılfıger gomleğiyle, McDonalds da yada Burger Kıng de Kola içip, hamburger yeyip, StarBucks da kahve yudumlayıp antı emperyalistlik yapma hipokratlığı gibi, şimdiden yenilgiyi ve olacakları kabullenmekle eş değerdir.

“”…….kitlelerin örgütlü olduğu ülkelerde medya, örgütlü olan tüketici kitlelere dönük olumsuz yayınlardan her zaman kaçınmıştır………..olumsuz haber yada yayın yapan bir programı destekleyen, program arasında reklam veren şirketin bütün mamüllerini protesto ederek bunu engelleme örneklerini yahudilerden zencilere kadar görmek mümkün…….Bir ülkede halk ……. en güçlü silahı elinde bulundurmaktadır...TÜKETİCİLİK.....Reklam Tüketiciye yöneliktir, pozitif reaksiyon almayı hedefler, tüketiciden negatif reaksiyon alma olasılığı…………..reklamı verenin incelediği temel unsurların başında gelir”””A. Erdogan, protestonun önemi

İzlediğim bu haber programlarının arasında verilen reklamların Cola vb reklamları olması tesadüfü! ile bu Coca Cola afişi arasında bir ilişki kurabilirmiyiz?

Lübnanlı ve Filistinli çocukların kafalarına yağdırılan bombaların yapılmasına bu tekelci ürünleri kullanarak katkıda bulunmaya bireyler ve toplum olarak bir son verebilirmiyiz ?

Türkiye çapında Üniversitelerde, Liselerde, İş yerlerinde, örgütlü, uzun süreli bir protesto kampanyası neler yaratabilir ve bizlere bizler hakkında neler öğretebilir aceba ?

Hazıran 24, 2006