Header Ads

Header ADS

Ukrayna'nın "nadir mineralleri" safsatası üzerine

 February 25, 2025

Ukrayna'nın "nadir bulunan maden kaynakları" safsatası ve bunun Türkiye'deki sol gazetelere (burjuva basın beni ilgilendirmiyor) yansıması, "Zelensky madenleri ABD'ye vermeyi reddetti" ve "Rusya ABD ye ortak kullanma teklif etti" gibi başlık ve içerikli haberler-yazılar, Türkiye'de gazetecilik eğitimi görmemişlerin kendini gazeteci ilan ettiği  gazetecilik mesleğinin ne kadar zavallı durumda  olduğunun bir başka göstergesidir.  

Sol gazetelerin amacı sadece haber vermek değil, o haberle ilgili olarak kitleleri eğitmektir. Haberi hazırlayan, kitlelerin bilgilendirilmesi ve eğitiminden sorumlu olan kişinin bir haberi hazırlarken az da olsa bir araştırma yapması ve kendini konu üzerine bilgilendirmesi gerekir.  Makale yazarları zaten bir kural olarak bunu yapmak zorundadır, ama ayni şey önemli haber ve konularda haber hazırlayanlar içinde geçerlidir. Bati Medyasının haberini Türkçeye çevirip olduğu gibi yayınlamak  solcu-gazetecinin pratiği değildir.  Solcu gazetecinin nesnel olması, eleştirel düşünmesi ve en azından küçük bir caba verip araştırma yapması, araştırmacı olması gerekir. Kitlelere Batı anlatımı dışında  hiç bir şey vermeyen Batı medyasını kopyala, çevir, yayınla pratiği sol gazeteciliğin en tembel ve en zararlı pratiğidir. 

Nadir Maden kaynakları  Zelensky tarafından ABD'nin desteğinin devamı için ortaya attığı ama dönüp kendisini tuzağa düşüren bir safsatadır.  Tecrübeli bir is adamı olan Trump bunun safsata olduğunun farkındaydı, ve kendi amaçları yolunda iyi bir şekilde kullandı. 

Dünyanın bir sürü ülkesinde , topraklarının derinlerinde "nadir kaynaklar " var.  Önemli olan bu "nadir minerallerin"  ticari olarak işlenmesinin gerek fiziki gerekse mali açıdan ne kadar olası olduğu, ve yapılan yatırımdan kaç yıl sonra bir değer getirebileceğidir. Ukraynalı jeolojistlerin de vurguladığı gibi, elde olan harita nerdeyse 60 senelik, Sovyetlerden kalma harita. Yani bunların yerin ne kadar daha altına indiği, nerede olduğu konusunda yeniden bir jeolojik araştırma ve haritalanma gerekiyor. Bu bir kaç yıl sürecek bir iş.

Diyelim ki bu bir sene içinde yapıldı. Genel olarak Madencilik uzun vadeli ve sermaye yoğun bir yatırımdır ve  uzmanların deyimine göre bir madenin geliştirilmesi ortalama 18 yıl sürer ve maden ocakları ve ayırma tesisi inşa etmek  eğer milyarlara değilse bile, milyara yaklaşan maliyete mal olur. Bu bahsedilen "nadir" mineraller, söylenilene göre bir kamyon dolusu kazımadan bir avuç değer elde edilebilecek nitelikte bir çalışmayı gerektiriyor. Yani, yatırımı yapanların, bundan bırak kar elde etmeyi, yatırım parasını çıkarabilmesi için en az 30 sene beklemesi gerekiyor.  Bu süreç içinde de o ülkede "hükûmet değişimleri" , "ayaklanmalar, devrimler" olmaması gerekiyor.  Böylesine bir yatırım Trump gibi bir is adamı tarafından ciddiye alınmayacağını bir kenara bırakın, Kongo'dan dersini alan Cin dahil hiç bir ekonomik güçlü ülke tarafından bile hesaba katılmaz. Bunu ancak Çin eğer kaynak kendi toprakları içindeyse düşünebilir. 

Bu arada bu "nadir minerallerin" en az yarısı şimdiki Rus toprakları içinde ve Rusya'nın bile böyle bir yatırım yapma olasılığı çok uzak. 

Kısacası, solcu bir gazetede yayınlanan siyasi nitelikte haberler bir şekilde , kısaca kendi görüşünü ya da alternatif görüşü içeren ilaveleri içinde bulundurmalıdır.  Bu ya bir notla, yada haber içine dağıtılmış olarak yapılabilir,  yapılması gerekir.

-----
Ukrayna'nın "nadir mineraller" üzerine gelen sorulara cevap. 

Yatırıma bakış;

En basit anlatıma indirgersek, temelde iki türlü Devlet Kapitalizmi vardır.  

1) Tüm var olan önemli endüstrilerin "özelleştirildiği" devlet kapitalizmi. Bu sistemde uzun vadeli alt yapı, üst yapı, toplu taşımacılık gibi yatırımlar olası en asgariye iner. Özel yatırımcılar kısa zamanda en çok kar getirecek yatırımlarla ilgilenir. Bankacılık ve askeri sanayi bunların en başında gelen sektörlerdir. Her sanayide olduğu gibi Silah Sanayisinin de kar edebilmesi için ona uygun gerekli olan ortamın var olması, yoksa yaratılması gereklidir. Yani, dengeli olmayan, sürekli düşmanlıkların, çatışma ortamlarının, savaşların devam ettiği bir dünya. Askeri- Silah sanayisinde tek bir hamlede, kısa zamanda elde edilen kar diğer sanayilerin toplamını katlayacak ölçüdedir.  Devlet ve kurumları özel sermayenin hizmetinde bu çatışma -savaş ortamını yaratma görevlerini de yerine getirir. Bu arada diğer sanayi dalları ya başka ülkelere taşınır ya da yok olur. ABD'nin bir iki temel dal hariç, sanayisizleşmesi, en büyük üretim ülkesi olmaktan, üretimin yok denecek kadar az olduğu en büyük  tüketim ülkesi olma durumuna geçmesinin temel nedenlerinden birisi de bu ekonominin banka-savaş sanayi temelinde odaklanmış olmasıdır. Yani, Ukrayna'daki "nadir mineraller" ABD açısından yatırım düşünülecek bir değere sahip değildir, ama bu alanlara bedavaya sahip olmaya da yüz çevirmeyecektir, çünkü zaten Ukrayna'nın verimli toprakları ABD şirketi BlackRock tarafından  ne ölçüde olduğu henüz bilinmeyen derecede ele geçirilmiş durumdadır. Büyük ihtimalle Rusya'nın askeri olarak işgal ettikleri topraklardan daha fazlasını ABD silahsız, "yârdim ve bağış" ile, modası geçmiş ya da geçmekte olan, çürümekte olan silahların hibesi, "silah yardımı" karşılığında ele geçirmiştir. Saldırgan, savaşçı emperyalizmin kullandığı ve "silahlandırmayı" hedeflediği en önemli alanlardan birisi de "tarım-yiyecek" endüstrisidir.  Askeri zorlama, Ekonomik yaptırımların dışında en önemli silah "yiyecek" teminatı ve dağıtımıdır.  

2)-Tüm var olan önemli endüstrilerin kamulaştırıldığı devlet kapitalizmi. Bu sistemde devletin uzun vadeli yatırımlar yapması kaçınılmaz bir sonuçtur. Kısa vadede kar değil uzun vadede değer elde etmek, ekonomisini güçlendirmek amacındadır,  çünkü bu, bir kurum olarak o devletin var olması, ayakta kalabilmesi ve yerini sağlamlaştırabilmesi için uygulamaya sokması gereken en önemli yatırım biçimidir. Bunun en somut örneği barajlardan, çölleri ve dağları bahçeleştiren, ülkeyi bir ucundan diğer ucuna, her şehirden ve kasabadan geçen hızlı tren ağlarıyla kaplayan son on yılda ayağa kalkan ve GDP PPP de dünyanın ilk sırasına zıplayan Cindir. Feodalizmin hakim olduğu sömürge bir ülke olmaktan dünyanın tüketim ihtiyacını karşılayan bir üretim ülkesi olması tesadüf değildir. 

Yani, üretici ve üretim-odaklı ülkeler uzun vadeli yatırıma sıcak bakarlar, tüketici ülkeler kısa vadeli ve en kısa zamanda en çok kar getirecek yatırımlara sıcak bakarlar. Burada şunu da vurgulamak gerekir ki, bunların yaptıkları kısa vadeli yatırımlar kendi paraları değil dünya halklarından bedava topladıkları paralar; banka hesapları. Bu konu fazla bilinen ve üzerinde durulan bir konu değil. 

Nadir mineraller sıralamasında Ukrayna (propaganda temelli veriler dışında-ki bu oldukça fazla internette) dünya da ilk 10 un içinde bile değil. Sıralama şöyle; Çin, Avustralya, Vietnam, Rusya, Brezilya, Tayland, Hindistan, bunların dışında ve çok gerisinde; Malezya, Grönland ve Amerika

Kısacası; Ukrayna'nın "nadir mineralleri" siyasi amaçla başlayan ve devam eden bir safsata. Bu safsatadan ABD belirli topraklara bedava sahip olma kariyle çıkabilir

----

The fallacy and political use of that fallacy - Ukraine rare earth minerals. 

Yesterday the Critical Mineral Institute (CMI) co-chair, Critical Minerals Expert Jack Lifton said in an interview; " There are no rare earth deposits in the Ukraine", emphasizing the lack of viable rare earth deposits and the implausibility of making a profitable business case...."If we are going to develop rare earth mines in Ukraine they still be being developed when your grand children are retiring. Ukraine case "is not even worth discussing".



Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.