Stalin'in Ekonomistlerle Görüşme Tutanağı, 30 Mayıs 1950
Archive: ARAN. F. 1705. Op. 1.D. 166.L. 44-53. Typescript.
Sohbetin başlangıcı 19:00- sonu 20:00.
Tekel öncesi kapitalizm metnini nasıl sunmayı düşünüyorsunuz? Bölümler halinde mi?
Tek tek bölümlerden hiçbir şey çıkmayacaktır. Büyük bir resme ihtiyacımız var. Bu nedenle bütün bölümlerin birlikte sunulmasını istedim. Ayrı bir bölüm içinde hesaba katılamaz. Tekel öncesi kapitalizmi bir bütün olarak betimlemek ve ilgili ekonomik görüşlere hemen bir genel bakış vermek, Marks'ın önceki ekonomi politiğe verdiği eleştiriyi sunmak gerekiyor.
"Tekel öncesi kapitalizm" bölümünün planına göre: İlk birikimi ayrı bir bölüm olarak nasıl vermeyi düşünüyorsunuz?
(CEVAP: Hayır, kapitalizmin ortaya çıkışı bölümüne girecek.)
Planınızda, "Ticari sermaye ve ticari kar" sorununun, XIII. bölümde sanayi sermayesinin özellikleri anlatıldıktan sonra, sunulması planlanmakta. Tarihsel olarak bu doğru değil. Ticari sermayenin tahlilinin daha önce yapılması gerekir. Ben ticari sermaye konusunu, kapitalist üretim tarzının ortaya çıkışından öncesine koyardım. Ticari sermaye sanayi sermayesinden öncedir. Tüccar sermayesi, imalatın ortaya çıkışını tetikledi.
(Not: Burada, tüccar sermayesini ve tüccar kârını, kapitalizmde artı değerin dağılımı açısından ele almayı öneriyoruz ve feodalizm ile ilgili bölümde de o dönemdeki tüccar sermayesinin rolünü tartışıyoruz.)
O zaman başlık geçersiz; o zaman bölüm başlığını "Ticari kar” olarak isimlendirin; aksi taktirde ticari sermayenin makinalı üretim döneminde ortaya çıktığı algılaması olabilir ve bu tarihsel olarak yanlıştır.
Genel olarak kitapta tarihselcilikten kaçınıyorsunuz. Girişte, sergilemenin tarihsel yöntem kullanılarak yapılacağını söylüyorsunuz; ama tarihselcilikten kaçınıyorsunuz. Bu kitapta tarihselcilik gereklidir, onsuz sergilemek mümkün değildir. Burada hiç kimse ticari sermayenin neden kapitalizmdeki makinalı üretim döneminin incelenmesinden sonra konulduğunu anlamayacaktır.
Feodalizm üzerine olan bölümde kullanılan tarz yanlış, dedenin çocuklara anlatımı gibi popüler-anlatım tarzı var. Burada her şey bir yerlerden ortaya çıkıyor- feodal toprak ağası ortaya çıkıyor, tüccar ortaya çıkıyor, alıcı, sahnedeki kuklalar gibi.
Kendisi için yazdığınız kitleyi düşünmelisiniz. Aşçıları değil, 8-10 uncu sınıflardan mezunları akılda tutmak gerekir. Ve siz burada 'düzenleme' diye bir kelimeyi açıklıyorsunuz ve açıklama yapmadan dan anlamayacaklarını düşünüyorsunuz. Yanlış bir tarz tutturmuşsunuz, masal anlatır gibi anlatıyorsunuz.
Feodalizm bölümünde, kentin kırdan yeniden ayrıldığını yazıyorsunuz. Kentin kırdan ilk ayrılışı köleci toplum dönemindeydi ve ikinci defa, feodalizmde ayrıştı. Bu saçmalıktır. Sanki köleci toplumla birlikte kentler de ortadan kalktı.
Kentler, köleci toplumda ortaya çıktı. Feodalizm döneminde kentler olduğu gibi kaldı. Doğru, başlangıçta kentler çok az gelişti ve devamında kentler güçlendi. Kentlerin köylerden ayrılması devam etti. Amerika'nın keşfi ve pazarların genişlemesine bağlı olarak kentlerde ticaret gelişti ve büyük zenginlikler birikti.
Feodalizm bölümünde Amerika'nın keşfi ile ilgili hiçbir şey söylenmiyor. Rusya’dan da çok az bahsedilmiş. Feodalizm ile başlayarak Rusya'dan daha fazla bahsetmek zorundayız. Feodalizm bölümü, serfliğin kaldırılmasına kadar olan Rusya'daki feodalizm dönemini kapsamalıdır.
Feodalizm döneminde, o dönemde, çok büyük kentler vardı: Cenova, Venedik, Floransa. Feodalizm altında ticaret büyük boyutlara ulaştı. Floransa antik Roma’yı üç puan geride bırakabilirdi.
Köleci toplum altında büyük kentler ve geniş çaplı üretim oluştu. Köle emeği ve ucuz emek var olduğu sürece, geniş çaplı üretim ve büyük latifundialar (Köleler tarafından işlenen toprak. E.A) var olabilirdi. Köle emeği ortadan kalkmaya başlar başlamaz latifundialar da bölünmeye başladı. Eski canlı kent yaşamı artık kalmadı, ama kentler var olmaya ve yaşama devam etti. Ticaret devam etti; 150 kürekli gemiler vardı.
Bazı tarihçiler için, Orta çağın, köleci topluma oranla bir küçülme dönemini temsil ettiği, bu dönemde hiçbir ilerleme olmadığı anlayışı var. Fakat bu doğru değil.
Feodalizm bölümünde, feodal toplumun temelinde ne tür bir emeğin olduğundan bile bahsetmiyorsunuz. Fakat antik dünyada köle emeğinin, feodalizmde köylü emeğinin temel olduğunu göstermek gerekir.
Köleci toplumdaki büyük latifundialar parçalanınca kölelik sistemi de yıkıldı; artık köle yoktu, ama köylü kaldı. Ve kölelik sürecinde köylüler vardı, ama sayıları azdı ve sürekli köle olma tehdidi altındaydılar. Roma İmparatorluğu "barbar" denilen kabileler tarafından zapt edildi. Feodalizm, iki toplum birbiriyle çarpıştığı zaman yükselişe geçti: bir tarafta Roma İmparatorluğu ve diğer tarafta da Roma'ya karşı savaşan "barbar" kabileler. Bu sorunu atlamışsınız, "barbar" kabilelerin adından bile söz edilmiyor. Bunlar nasıl kabilelerdi? Bunlar Germenler, Slavlar, Galler ve diğerleriydi. Roma ele geçirildiğinde bu kabileler komün sistemine sahipti. Bu sistem, özellikle Germenler arasında kendi markasıyla güçlüydü. Kırsal toplum, Roma İmparatorluğu'ndan köle sahibi olan Roma'dan geriye kalanlarla çiftleşmeye başladı. Roma İmparatorluğu büyük bir dayanıklılık gösterdi. Önce Doğu ve Batı İmparatorlukları olarak ikiye ayrıldı. Batı İmparatorluğu çöktükten sonra Doğu Roma İmparatorluğu uzun süre yaşadı.
Feodalizm altında köylü emeğinin toplumun varlığının ana temeli haline geldiği açıkça ve kesin olarak söylenmelidir.
Biz her zaman Kapitalizmin feodal sistemin derinliklerinde doğduğunu söyleriz. Bu kesinlikle sorgulanamaz bir gerçektir ve bunun nasıl olduğunun tarihsel olarak gösterilmesi gerekir. Kapitalizmin feodalizmin derinliklerinde doğduğu hissedilmiyor. Burada Amerika'nın keşfi yok. Fakat Amerika'nın keşfi orta çağda, burjuva devrimlerinden önce oldu. Hindistan'a deniz yolu arıyorlardı ve yeni bir kıta ile karşılaştılar. Fakat bu önemli değil. Önemli olan, ticaretin büyük bir şekilde artması ve pazarların genişlemesidir. Böylece ilk kapitalist üreticilerin lonca sistemini kırdığı koşullar yaratılmış oldu. Büyük bir meta talebi ve bu talebi karşılamak üzere üretici sistemi ortaya çıktı. Kapitalizmin ortaya çıkışı böyle olmuştur. Bunların hiçbirisi Feodal sistem bölümünde yok. Ders Kitabı yazmak kolay değildir. Tarih içine daha çok kafa yormamız gerekiyor. Feodalizm ile ilgili bölümün yazımı ihmalci. Bu şekilde ders vermeye alışkın, sönük, ilham vermeyen. Sizi dinler, ama kimse eleştirmez.
Kitap, milyonlarca insan için yazılıyor; sadece bizde değil, dünyanın her tarafında okunup incelenecek. Amerikalılar ve Çinliler kitabı okuyacaklar ve kitap bütün ülkelerde incelenecek. Daha nitelikli okuyucu kesimini hesaba katmalıyız.
Köleci toplum ilk sınıflı toplumdur. Kapitalizm öncesindeki en ilginç toplumdur. Sınıflı toplumun ülserleri bu sistemde azami sınırına itilmiştir. Bugün kapitalizm sıkıştığında köle sahiplerinin yöntemlerini kullanıyor. Eski dünyada savaşlar köle elde etmek için yapılırdı. Ve bizim zamanımızda Hitler diğer ülkelerin halklarını, özellikle de Sovyetler Birliği halklarını köleleştirmek için bir savaş başlattı. Bu da bir insan avı yürüyüşüydü. Hitler her yerden köleler topladı. Milyonlarca yabancı işçiyi Almanya'ya taşıdı, bunların arasında İtalyanlar, Bulgarlar ve diğer ülkelerden insanlar vardı. Köleliği geri getirmek istedi, ama başaramadı. Kapitalizmin hastalandığında, eski, en vahşi köle tutma yöntemlerine döndüğü ortaya çıktı.
Burjuva ders kitapları, "Pericles'in Altın Çağı’nı” överek, antik dünyadaki demokratik hareketten bahsederler. Köle sahipliği dünyasındaki demokrasinin köle sahipleri için bir demokrasi olduğunu göstermek gerekir.
Ders kitabını daha da ciddiye almanızı rica ediyorum. Eğer konuyu bilmiyorsanız kitaplardan, diğer kaynaklardan araştırın, bilenlere sorun. Herkes bu kitabı okuyacak. Herkes için bir örnek olacak. Feodal sistem ile ilgili bölümün yeniden yazılması gerekir. Feodal sistemin nasıl ortaya çıktığını göstermek gerekir. Köle sahibi elit kesim ortadan kaldırıldı. Kölelik ortadan kayboldu. Topraklar kaldı, zanaat kaldı, kolonlar (Antik Roma'da küçük arazi kiracıları. E.A) ve köylü emeği kaldı. Kentler kaldı ve Orta çağın sonlarında canlandılar.
Kapitalist çağ İngiltere ve Fransa'daki burjuva devrimleri ve Rusya'daki köylü reformları ile başlamalı. Bu zamana gelindiğinde kapitalizm zaten feodalizmin derinliklerinde temellerini oluşturmuştu.
Kapitalizmin ortaya çıkışıyla ilgili materyallerin bir kısmını feodalizm bölümüne aktarmak daha iyi olur.
Feodalizm döneminde devlet gücünün rolünü ve önemini göstermek gerekir. Roma İmparatorluğu ortadan kalktığında, ekonomi gibi iktidar da ademi merkeziyetçi olmaya başladı. Feodal toprak ağaları birbirlerine karşı savaştılar. Küçük beylikler kuruldu. Devlet iktidarı hayali hale geldi. Her bir toprak sahibi kendi gümrük idaresini oluşturdu. Merkezileştirme gerekliliği güç kazandı. Daha sonra ulusal pazarların ortaya çıkması temelinde ulus devletler şekillenmeye başlayınca merkezi iktidar gerçek bir güç kazandı. Ticaretin gelişmesi ulusal bir pazar gerektiriyordu. Ve siz kitapta ulusal pazardan tek bir kelime söz etmiyorsunuz. Feodal beyler ticarete müdahale etti. Çeşitli gümrük ve vergiler yoluyla etraflarını çitlerle çevrelediler. Tüm bunlar hakkında kısaca en az bir iki kelime söylemek gerekiyor.
Feodal sistem bize daha yakındır; daha dündü. Bölüm Rusya hakkında ve köylü reformları hakkında, -topraklı ya da topraksız- köylülerin nasıl kurtulduğu konusundan bahsetmelidir. Toprak sahipleri köylülerin kurtuluşunun aşağıdan yukarı gerçekleşmesinden korkuyorlardı, bu nedenle devlet bu reformları yukarıdan aşağı yaptı. Bizde serflik köylü reformu yapıldığında; Fransa'da ise burjuva devrimi ile son buldu.
Bölüm, doğru hükümleri ortaya koymaktadır. Ama bütün bunlar darmadağınık durumda, bir araya getirilmemiş; bir sıralama, dizileme yok. Ve en önemli şey söylenmemiş; Feodal sistemin ana temeli ne tür bir emekti?
Serf sisteminin sopa disiplinine dayandığını söyleyen İlyiç'ten bir alıntı var. (Lenin’in Büyük Girişim yazısı, E.A). Bu alıntı yazının bütünlüklü içeriğinden koparılarak yapılmış. Lenin, sorunun ekonomik yönüne büyük önem verir. İnsanları 600-700 yıl boyunca sopa altında tutamazsınız. Esas olan sopa değil, toprak sahiplerinin torağa sahip olmaları gerçeğindedir. Toprak esas, sopa ise tamamlayıcı idi. Şu ya da bu düşüncenin hangi bağlantıda söylendiğini düşünmeden Marks'tan ve Lenin'den alıntılar yapıyorsunuz.
Ekonomik düşünceler üzerinde cimri, kırpıcı olmayın. Bu düşünceler le aşina olan okuyucu, dönem ile ilgili daha somut bir anlayış elde edecektir. Colbert'in tüccarlık üzerine görüşlerinden bahsedilmesi gerekir. (Colbert Jean Baptiste, Fransa Maliye bakanı. E.A) Ülke içinde, Colbert tarifeleri kaldırdı ve devlet, imalatların ve sermayenin gelişimini teşvik etmek için yüksek tarifeleri sınırladı. Ticaret anlayışı burjuva devrimi öncesinde vardı.
Roma ve Yunanistan'daki demokratik hareket üzerine bir sayfa yazdım ve ilave etmek zorunda kaldım. Kölelik üzerine olan bölümde, Roma ve Yunanistan'daki demokratik hareket ile ilgili burjuva görüşlere hiçbir eleştiri bile yok. Bu hareket sadece burjuva edebiyatında değil, bizdeki bazı kitaplarda da övülüyor, Fransız ihtilalcileri Gracchi (Tiberius, Halkın Roma Tribünü, E.A) adına yemin ederlerdi.
Mademki konuyu ele alıyorsunuz, ilgili materyali de tarihsel yönteme göre sunmak gerekir. Çarşı propagandası tarzına, popüler dile kapılmamalısınız, yoksa dedem masal anlatıyormuş gibi sonuçlanır. Masala göre, kent kırdan ikinci bir defa daha ayrıldı. Bir bölünme vardı ve var olmaya devam etti; tekrar ayırmaya gerek yok. Köle sistemi altındaki eski kent kırdan kopmamıştı. Kentin kırdan ayrılması Orta çağın sonlarına doğru gelişti. Venedik ve Floransa gibi kentleri hatırlamak yeterli olacaktır. Ne ticareti yapıyorlardı, hangi gemiler! Ticari sermaye büyük bir rol oynadı. Krallar büyük tüccarlara bağımlıydı.
Venedik Konstantinapol’ü işgal etti. Asker kiraladılar ve zapt ettiler. Ticaretin kapsamı büyük ölçüde genişledi. Feodalizmin derinliklerinde güçlü bir tüccar sınıfı büyüdü. Yüksek kazançlar elde etiler. Antik dünyada en büyük iki tefeci vardı, biri Hititli, adını hatırlamıyorum, diğeri de Hiram (Tire ve Byblos Kralı. E.A) adlı bir Fenikeli. Çok paraları vardı ve devlete bile borç veriyorlardı. Ama Fuggers'le (15. ve 12. yüzyılların en büyük Alman (Augsburg'lu) ticaret ve tefecilik odası. E.A) kıyaslandığında her ikisi de değersizdi.
(SORU: Önerlerinizle bağlantılı olarak, ürünle ilgili sorun, yerleşim planında olduğu gibi feodalizm bölümünde de kısmen canlandırılmamalı mı?)
Şüphesiz ki emtianın bireysel unsurları üzerine feodalizm bölümünde meta hakkında konuşmak daha iyi olur. Ve bir bütün olarak meta ile ilgili tüm sorun, kendi bütünlüğü içinde kapitalizm bölümünde verilir. Ne de olsa tarihsel yöntemi izlemeyi kabul ettik.
Marks başka bir yöntem izledi. Önce Kapitalizmin ekonomik hücresi olarak Meta’yı ele aldı, onu her yönden inceledi ve her yöne evirip çevirdi. Ama siz meta sorununu bölüm-bölüm verin ve kapitalizm bölümünde özetleyin. Bu öğrenmeyi kolaylaştırır. Karşılıklı gelen ilişkiler ortaya çıktıkça, meta teorisini ayrı unsurlarla vermek gerekir.
(SORU: Tekel öncesi kapitalizm döneminin ekonomik öğretilerini verdiğimize göre, kitap içinde Lenin'in çalışmalarının kapsamı ne olacak? Bunları nerelerde bulundurmalıyız?)
Tekel öncesi kapitalizm üzerine bir çalışmada, Lenin'in eserleri emperyalizm üzerine kitabının ortaya çıkışına kadar ya da daha doğrusu Troçki’ye karşı "Avrupa Birleşik Devletleri sloganı üzerine" yazısının yayınlanmasından önce incelenmelidir. Çalışma tek tek ülkelerin yavaş yavaş birbirlerini ele geçirdiği ve hiç kimsenin işgal etmediği toprakları işgal ettiği sözde özgür kapitalizm döneminin ekonomik öğretilerini vurgulamalıdır. Sonra yeni bir dönem başladı, tekelci kapitalizm dönemi. Yani Lenin'in eserlerinin açıklanması iki bölüme ayrılmalıdır.
Tekel öncesi dönemdeki kapitalist ideoloji, tekelci dönemdekinden tamamıyla farklıdır. Tekel öncesi dönemde burjuvazi mümkün olan her şekilde feodalizmi kötüledi, özgürlükten söz edip liberalizmi yüceltti. Kapitalizmin ideolojisi, liberalizmin tüm kalıntılarını bir kenara atıp önceki dönemlerin en gerici görüşlerini topladığında emperyalizmde tamamen farklı bir sonuç elde edilir. Şimdi zaten farklı bir ideoloji vardır.
(SORU: Aynı zamanda şu soruyla da karşı karşıya geldik: Tekel öncesi kapitalizm bölümünde, toprak kirası gibi emperyalizmle ilgili bölümde artık geri dönmediğimiz bir dizi konuyu ele alıyoruz. Burada modern kapitalizmle ilgili somut olgusal veriler verebilir miyiz?)
CEVAP; Elbette verebilirsiniz, çünkü emperyalizm aynı zamanda kapitalizmdir.
(SORU: Makinalı üretim dönemi ile ilgili bölümde, Marks'ta olduğu gibi konuyu buhar gücüyle işleyen makinalarla sınırlayalım mı, yoksa daha sonraki gelişmeleri göstermeli mi- bunlarsız makina sistemi diye bir şey olmayacak olan, içten yanmalı ve elektrikli motorlar?)
CEVAP; Elbette ki makinalar sisteminden de söz etmeliyiz. Nihayetinde Marks 1860'larda yazdı ve o zamandan bu yana teknoloji çok gelişti. Feodalizm ile ilgili bölümü 15-20 sayfa kadar daha genişletmemiz gerekecek.
SORU: İki bölüm yapmayalım mı? 1) Feodal üretim biçiminin temel özellikleri, 2) Feodal üretim biçiminin çürümesi.)
Nasıl gerekli bulacağınıza siz karar verin. Feodalizm ile ilgili bölümün, yaklaşık olarak kölelik üzerine yazılan bölümle aynı şekilde yeniden yapılması gerekiyor.
Feodalizm bölümünde "barbar" kabilelerin ekonomik sistemlerinden bahsetmek gerekiyor. Barbar denilen kabileler ile köle sahibi Roma karşı karşıya geldiğinde neler olduğu gösterilmeli.
Feodalizmin başlangıcında köylülerin köleleştirilmesi yoktu ve sonra oldu. Serf ilişkilerinin nasıl geliştiğini göstermek gerekir. Belki de feodalizm iki döneme ayrılmalıdır: erken ve sonra.
Üretim hakkında fazla konuşmayın, bu kapitalizmin en ilginç dönemi değil. Bu dönemde teknoloji eskidir, aslında şişirilmiş el sanatlarından başka bir şey değildir. Araba niteliksel olarak yeni bir şey verir. Manifaktür ilgili olarak, kısaltılabilir, kendinizi kaptırmayın. Makina dönemi her şeyi altüst eden bir şekilde değiştirdi.
Tekel öncesi kapitalizmi yazmak için bir ay yeterli değildir. Sanırım kitabın yazılışı bütün bir yıl sürecek. Hatta bazı bölümler gelecek yıla sarkabilir. Bu çok ciddi bir konudur.
Ders kitabına bütün Komisyon üyelerinin isimlerini koymayı ve "SBKP(B) MK tarafından onaylanmıştır" yazmayı düşünüyoruz.
Notlardan;
Pericles (c. 490-429 BC)- Athenian strategist (commander-in-chief) (444 / 443-429, except 430).
Colons are small land tenants in ancient Rome.
Colbert Jean Baptiste (1619-1683)- Comptroller General (Minister) of Finance of France (since 1665).
Gracchus Tiberius (162-133 BC)- Roman tribune of the people (133);
Hiram the Great (c. 978-944 BC)- King of Tire and Byblos (969-936 BC).
Fuggers- the largest German (from Augsburg) trading and usurious house of the 15th-12th centuries.
Svitlana M yoldaşın Rusçadan İngilizceye Çevirisinden Türkçeye çevrilmiştir
Çeviri; Erdogan A
Aralık 2020
Hiç yorum yok