Header Ads

Header ADS

Belarus taki Grevler Üzerine "Nostaljik" yaklaşımlar nedeniyle Zorunlu bir Açıklama

Belarus'taki ML yoldaşların haber ve yorumları temellinde konuya kısaca açıklama;

Belarus taki seçimlerde, 10 Ağustostaki açıklamaya göre,  seçmenlerin % 85 inin oluşturan 6 milyona ulaşan seçmen oylarının  % 80 ini aşan oy  farkıyla, seçimleri Lukashensko kazanmıştı. Gerici partilerin hiç birisi % 2 ye bile ulaşmadı, ABD ve NATO yanlısı Liberal parti % 10'a yakın bir oy aldı. Gerçekte oylar Lukashenko'ya değil, Liberallere ve gericilere, Ukrayna'ya dönüşmeme korku ve tavrın sonucuydu. 

Belarus'taki yaşam standartları Ukrayna'dakinden daha yüksek, daha dengeli-düzenli bir yaşam var, ve hükumette gözün göreceği bir şekilde hiç bir yolsuzluk yok. Belarus'taki emekçiler daha iyi iş ve yaşam koşullarını talep ediyorlar, Lukashonsko'nun batı ile flört etmesini ve Rusya ile ilişkilerin bozulması yönündeki pratiklerini protesto ediyorlar. 


Yakın tarihimizde hemen her ülkede tecrübe edildiği gibi haklı talepler ve protestolar emperyalist ajan ve (özellikle Sırbistan'da eğitim gören ) profesyonel provokatörler tarafından amaç ve hedefleri çarpıtılıp, önderliğin emperyalistlerin ve onların kuklalarının ellerine geçirilmesine çalışılıyor. Devam eden grevler , grevlerin yerleri, talepleri ve açıklamalarının da gösterdiği gibi,  ülkenin bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği ve tüm bunların ne gibi sonuçlar doğuracağı ciddi sorunu ortaya çıkıyor. Çünkü, gerek protestolar ve gerekse grevler  farklı görüşlere ve farklı amaçlara yönelik. Kimisi  Rusya ile Birlikten ayrılıp AB ve NATO'ya entegre etme yönünde ilerlemesini, tüm devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini isteyen sağcılar. 

Belarus yada 1990'larda piyasa reformlarının, özelleştirmelerin çoğunu durdurdu ve bu nedenle, Rusya ve Ukrayna'nın tersine, devlete ait işletmeler Belarus ekonomisine tamamen hakim durumda. Gericiler bu işletmelerin özelleştirilmesi yönünde baskı yapıyorlar. Türkiye özelinde de tecrübe edildiği gibi, Devlet işletmelerinin özelleştirilmesi, bu işletmelerin çoğunun ve küresel özelliği olmadığından ve küresel pazarda rekabetçi olmadığından  kapatılması sonucunu doğuracak. Aynı şekilde Rusya ile ekonomik bağların kesilmesi Rusya pazarı için üretilen, ihraç edilen devlet işlemelerinin ve tarım sektörlerinin  çoğu da kapanacak, sonuç olarak yüz binlerce işçi işini kaybedecek.

Olaylara genelden, saldırgan emperyalistlerin gerek ekonomik ve gerekse askeri stratejik etki alanlarını koruma ve güçlendirme pratiklerinden kopuk, sadece özeldeki gelişmeler temelinde, nostaljik bir şekilde yaklaşmak  "eleştirel, bilimsel bir beyin"in değil, öznel, düşünmekten yoksun "köle beyni"nin yaklaşımı olabilir.

Zaten hakim olan emperyalist medya yayınlarına bakarsak, konuyu ele alma biçimleri diğer ülkelerde olanlardan pek farklı olmayan, emekçi halkın taleplerinin, kendi taraftarlarının talepleri ve pratikleri ile göz ardı edilmesi, "uzaktan kumandalı" bir  (karşı) devrim sahneye konulmaya çalışıldığı gözlemlenebilir. Özellikle komşu ülke Ukrayna'daki haberler sağcıların protestolarının "aşırı polis vahşeti ile bastırıl"dığı yönünde ve benzeri çok sayıda sahte haber eğiliminde. Polisin protestocuları  cesaretlendirmek için katıldığı iddia edilen haberlerin, görüşmeler sonucunda bunların Belarus polisleriyle hiçbir ilgisi olmadığını gösteriyor. Öldürülen protestocularla ilgili haberler devamında  "öldürüldü" denilenlerin canlı olduğuyla yalanlanıyor. Güvenlik güçlerinin üniformalarını çıkarttığı haberleri resimde görüntülenen üniformaların Belarus'a ait olmadığı gerçeğiyle yalan kanıtlanıyor. Belarus devlet resmi dairelerindeki grevlerle ilgili haberler bunların işçi olmadığı, gerici ve liberal protestocuların olduğu gerçeğiyle yalan kanıtlanıyor.  Kısacası Libya'dan, Suriye'ye kadar aynı sahte haberler, provokasyonlar, amaçları uğruna kamu oyu yaratma oyunları.

Bilinmesi gereken gerici ve liberal olan, sanayi işçilerinden oluşmayan, Ulusal Grev Komitesinin sadece devlete ait işletmelerde grev çağrısı yaptığı, özel veya yabancı sermayeli işletmelerde grev çağrısı yapmadığı gerçeği. Ve taleplerinin "özgürlük ve demokrasi" sloganları maskesi arkasında sadece seçime ve özelleştirmeye odaklandığı. Liberal ve protestocular, greve katılmayan işletmelerde grev yapan destekçilerini, medyada görüntülenmek için fabrika girişlerinde toplanmaya çağırıyorlar.

Ancak zamanında olayın farkına varan ve uyanık tavır alan Marksist Leninist özdeki Halkın Grev Komitesi  özel ve yabancılara ait işletmelerde grev çağrısını ekonomik talepler ve tüm özel ve yabancılara ait işletmelerin kamulaştırılması yönünde odaklandırıyor. Yani birisi Devlet işletmelerinin özelleştirilmesi yönünde, ve seçim sonucuna  odaklı, genellikle Devlet servis işçilerinin "grevleri", diğeri özel ve yabancı sermaye işletmelerinde çalışan, bunların devletleştirilmesi ve daha iyi şartların oluşturulması taleplerinde odaklanan işçilerin grevleri. Birbirinden farklı, farklı nedenleri ve amaçları olan  iki Grev Komitesi ve iki grev pratiği. Emperyalist destekli birincisi, ikincinin grevini kendisine mal etmeye ve kendi amaçları uğruna kullanmaya, önderliğini ele geçirmeye çalışıyor. Bu nedenle ekonomik taleplere odaklanan Sosyalist temeldeki grevciler kendilerine Halkın Grev Komitesi adını vererek bu ayırımı ortaya koyup açıklama yapıyorlar. Özellikle işçilerin ekonomik sosyal talepler den kopuk ve bu talepler olmadan atılan  "özgürlük ve demokrasi için" sloganlarının liberallerin ve gericilerin sloganları olduğu konusunda emekçi halkı uyarıyorlar.

Bu nedenledir ki iki komite arasındaki çatışmalar pratiğe yansımaktadır. Liberal ve gerici provokatörler, protestocular, Halk Grev Komitesini "protestoyu mahvettiklerini" iddia ederek onlara ve işçilere saldırıyorlar. 

Belarus'taki grevleri ve protestoları değerlendirirken özelde bu iki ayırımı yapmak, onu genelden koparmamak gerekir. Her protestoyu, her grevi, her "ayaklanmayı" "nostaljik" bir şekilde, özeli anlamadan, değerlendirmesini yapmadan, genelden kopuk ele alıp kucaklamak ve desteklemek sosyalist bir yaklaşım değildir, emperyalistlerin ve burjuvazinin tuzak ve provokasyonlarına düşmeye hazır öznel bir yaklaşımdır. 

Erdoğan A
19 Ağustos 2020

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.