Header Ads

Header ADS

Yeni "Rejim" Kavramı ve Emperyalist "Müdahele" ile "Rejim Değişikliği" Pratiği arasındaki bağlantı - kısaca

"Rejim"e göre -"İsyancılar" ve "teröristler"
Suriye "Rejimi", "Rejim" güçleri kavramları sadece burjuva liberalleri tarafından değil , yaygınlaşan bir şekilde "devrimci"  yazarlar tarafından da kullanılmaya başlanması nedeniyle kavramın içeriğine değinmek zorunlu oldu.

Her ülke de şu veya bu biçimlerde - otokratik, yarı otokratik, parlamenter demokrasi vb "resmi" bir "rejime" sahiptir. Ayni şekilde her ülke, askeri, polis, milis vb resmi "rejim güçleri"ne sahiptir.  Ancak tarih boyu, ülkeler yönetiminden genel anlamda bahsedildiğinde "x-hükümeti", "x-yönetimi", "x-ordusu" vs kavramlarıyla  bahsedilir. "Rejim" kavramı, 1980 lerin de çok öncesine giden, emperyalist müdahaleleri kılıflamayı, ve "rejim değiştirme" pratiğini  onaylamayı hedef alan, "meşru olmayan yönetim" tanımlamasını içinde taşıyan bir "yeni anlamlaştırma" sürecinden geçmiştir. 

"Rejim" teriminin emperyalist bürokratlar, akademisyenler, burjuva basın ve yayınlarınca, tarihi olarak en belirgin örneğini  "Libya" ile ilgili olarak değişkenleşen  kullanımında görebiliriz. Libya İrlandadan, tüm Afrika Asya ve Orta doğulu anti-emperyalist gerillalara ülkesinde eğitim olanağı sağladığı dönemlerde Libya nın tanımlaması basın ve yayında  "Kaddafi Rejimi" idi. Yıllar sonra  İngiltere ile anlaşma yapıldıktan sonra tanımlama genel "Libya Hükümeti" ne dönüştü. Kaddafi petrolleri ulusallaştırmaya vb. karar verdikten sonra tanımlama tekrar "Kaddafi rejimi" ne dönüştü. Yani genel "batı" demokrasilerine (çıkarlarına) uygun" olmayan "meşru olmayan" -"rejim", "demokratikleştirme" ve "meşrulaştırmak" için askeri müdahaleyi ve "rejim değişikliğini" gerektiriyordu. Devamında Afrika da en modern ve çoğu Batı Demokrasilerinden de bir çok yönden  daha ileri olan Libya, orta çağa, köleliğe gönderilerek "demokratikleştirildi", "Libya Hükümeti" olarak isimlendirilme "meşruluğunu kazandı. 

Benim suçum yerli, sosyalist, antiemperyalist olmaktır
Chavez dönemini ve "Chavez rejimi" isimlendirmesi ni takiben, Venezuela'da seçimlerle başa gelen Maduro hükümetinin "Maduro Rejimi" olarak tanımlanması, ABD kuklası Guido'nun "meşru Hükümet başkanı" olarak tanınması, Bolivya'da "Morales rejim"i nin faşistler tarafından görevden  ayrılmaya zorlanması.."rejim" değişikliği" müdahalesine kılıf geçiren ve bu yönde kamu oluşturmada "rejim" kavramını yeniden içerikleştirdiklerinin kanıtlarıdır. 

Bu "yeni tanımlama" aynı zamanda emperyalist ülke çıkarları doğrultusunda olan her türlü gerici - kendi demokrasi anlayışlarına uymasa bile - anti-demokratik  sistemlerin "meşrulaştırılması" bilgi ve tanımlama manipulasyonunun önemli bir parçası haline gelmiştir.

1980 lerden sonra "rejim değiştirme" formülü, ABD siyasi ve ekonomik çıkarlarına tehlike teşkil eden, ona boyun eğmeyen ülkelerin , özellikle liderlerinin ismini takip eden "rejim" olarak adlandırılarak "meşruluğunun reddedilmesi yoluyla "müdahale" etme ve "rejim değişikliği" zeminini hazırlamak olmuştur.

"Saddam rejimi", "Saddam Gitmeli", Saddam Güçleri" tanımlamaları, "rejim" müdahaleyle değiştirilip, ülke orta çağa gönderildikten sonra kukla iktidarın, "Irak Hükumeti" tanımıyla "meşrulaştırılması",  devamında Afganistan'da "Taliban rejimi" tanımlaması ve  yeni "rejim" in Uluslararası Petrol Şirketi görevlisi Karzai başkanlığında "Afgan Hükumeti " tanımlaması ile meşrulaştırılması, bunlar bu kavram manipülasyonunun ve pratiğinin çarpıcı örnekleridir. 

Suriyede dokuz yıldır devam eden savaşın başlangıcından önce de   "Esad rejimi" ve "Esad Güçleri" kavramları emperyalist ve kukla basın yayın tarafından yaygın bir şekilde kullanıldı ve- hala -  kullanılmaya devam etmekte. 

"Yeni kavram" ın içeriği ve anlamı emperyalistler açısından "meşru olmayan" bir hükümetin değiştirilmesi için gerekli olan askeri müdahalenin "meşrulaştırılması"dır. Manipule edilmiş yeni kavram ideolojik içeriğe sahiptir, emperyalist bir kavramdır. Emperyalistlerin ülkelerin "demokratikleştirilmesi" için askeri müdahale ile "demokrasi ihracı" pratiğinin "meşrulaştırılmasını" ve "desteklenmesini" amaçlayan, "rejim"ler ve "rejim" güçleri"kavramlarıyla "meşru olmayan"i yaratarak, onun karşıtı olan kendilerini  ve kendi sistemlerini "meşrulaştıran" bilgi  ve tavır alma manipulasyonudur.  

Dünyadaki en gerici ülkelerden biri olan Saudi Arabistanı, ırkçı ve ayırımcı İsraili  "hükümet" kavramıyla "meşrulaştırırken", dünyanın belki de en demokratik ülkesi olan Küba yı "Küba rejimi" kavramıyla " meşru olmayan" olarak tanımlama pratiği, yeni "rejim" kavramının emperyalist içeriğinin ve pratiğinin en bariz göstergesidir.  Küba'ya 60 yıla yakındır devam eden siyasi-ekonomik ambargonun - Küba ile ticaretin , banka işlemlerinin yasaklanması ve herhangi bir ilişkiye girenlerin ağır ceza görmesi vb.- "meşruluğu" , Çin "komünist hükümeti" ile ilişkilerin devam etmesi ile, temel kılıf ,"rejim" kavramıyla "meşru olmayan" bir hükumetine dönüştürülmüştür.

Özgülde Suriye'de şeriatçılara ve emperyalist işgale karşı savaş veren  hükumeti "Esad rejimi" olarak tanımlarken, Türkiye'deki dini gerici, saldırgan, faşist hükumeti "rejim" olarak tanımlama-ması da  kavramın emperyalizme karşı olanlarla emperyalizme kukla ya da taraf olanlarla direk bağlantılı olarak kullanıldığına başka bir örnektir.

"Rejim" kavramının bilinçsizce kullanılması, emperyalist kavram algılama ve tanımlama manipulasyonuna yardım eden bir pratiktir. Emperyalistler eğer bir ülkedeki yönetimi "rejim" olarak tanımlıyorlarsa, büyük olasılıkla, o ülke yönetimi tekelci-kapitalistlere şu veya bu çıkar konusunda boyun eğmiyor demektir. Emperyalistler için kötü olan, emekçi ve ezilen halklar için iyidir. 

Devrimciler "rejim" ve "rejim güçleri" kavramlarını kullanırken, hangi özgülde, hangi bağlamda, hangi konuda olduğu bir yana, aynı özgülde  emperyalistlerin kullanım biçimini de göz önünde bulundurmaları gerekir.

Bu yaklaşım, siyasi olarak doğru olması yanında - yanlışlıkla ya da bilinçsizce kullanımları bir tarafa bırakırsak- genel olarak emperyalizmin borazancılığını yapanlarında teşhirini ve tecridini getirecek olumlu sonuçlar doğuracaktır.  Emperyalistlerle anti-emperyalistler arasındaki kırmızı çizgilerden , bunları tanımlayan yaklaşımlardan birisi de kullanılan kavramlardır.

Erdoğan A
6 Mart 2020

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.