Sosyal-Demokratlar ve Seçim Anlaşmaları -1
VI Lenin
Toplu Eserler, Cilt 11, sayfa 275-298
İkinci Duma için seçim kampanyası şimdi işçi partisi içinde büyük ilgi gören bir konu. Sosyal-Demokratlar ve diğer partiler arasında kalıcı veya geçici seçim anlaşmaları olan “bloklar” sorununa özel bir dikkat gösteriliyor. Burjuva, Cadet basını - Rech , Tovarishch , Novy Put, Oko , vb. - işçileri, Sosyal-Demokratlar ve Kadetler arasında bir “blok” (bir seçim anlaşması) ihtiyacı yönünde ikna etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bazı Menşevik Sosyal-Demokratlar da (Nashe Dyelo ve Tovarishch içinde Çerevanin) böyle blokları savunuyor, diğerleri ( Tovarishch'taki Martov ) onlara karşı çıkıyor. Bolşevik Sosyal-Demokratlar bu tür bloklara karşıdırlar, ve sadece seçim kampanyasının yüksek safhalarında, ana oydaki devrimci ve muhalefet partilerinin oy kullanma gücüyle orantılı olarak sandalye dağıtımı konusundaki kısmi anlaşmaları kabul edebilirler.
I
Sosyal-Demokratlar parlamenterizmi (temsilci meclislerine katılımı) proletaryayı aydınlatmanın ve eğitmenin ve onu bağımsız bir sınıf partisinde örgütlemenin bir aracı olarak görürler ; işçilerin kurtuluşu için siyasi mücadele yöntemlerinden biri olarak görürler. Bu Marksist bakış açısı, bir yandan Sosyal-Demokrasiyi burjuva demokrasisinden, diğer yandan da anarşizmden temel bir biçimde ayırır. Burjuva liberalleri ve radikalleri parlamentarizmi “doğal” ve genel olarak devlet işlerini yürütmesinin tek normal ve meşru metodu olarak görürler, ve sınıf mücadelesini reddederler, ve modern parlamentarizmin sınıf karakterini reddederler. Burjuvazi, mümkün olan her yolla ve mümkün olan her durumda, işçilerin gözlerinin parlamentarizmin tarihsel olarak sınırlı önemini anlamalarını engellemek için parlamentarizmin bir burjuva baskı aracı olduğunu görmelerini engellemek için onların gözlerinin önüne at gözlüğü koymaya çalışıyor . Aynı şekilde Anarşistler parlamenterizmin tarihsel olarak tanımlanmış önemini takdir edemezler ve bu mücadele yönteminden tamamen reddederler. Bu nedenle, Rusya'daki Sosyal-Demokratlar, hem anarşizm hem de burjuvazinin, eski rejimle parlamentodaki şartlara uygun bir yaklaşım içinde devrimi en kısa zamanda durdurma çabalarıyla ciddi bir şekilde mücadele ederler. Parlamento faaliyetlerini tamamen ve kesinlikle işçi sınıfı hareketinin genel çıkarlarına ve proletaryanın mevcut burjuva-demokratik devrimindeki özel görevlerine tabi tutarlar.
Dolayısıyla, birincisi, Duma kampanyasına Sosyal-Demokratların katılımının diğer partilerden oldukça farklı bir niteliğe sahip olduğu sonucuna ulaşılır. Diğerlerinin tersine, biz bu kampanyayı kendi içinde bir amaç olarak, hatta en önemlisi olarak görmüyoruz. Onlardan farklı olarak, bu kampanyayı sınıf mücadelesinin çıkarlarına tabi tutuyoruz. Onların aksine, bu kampanyada öne sürdüğümüz slogan, parlamenter reformlar uğruna parlamenterlik değil, kurucu meclis için devrimci mücadeledir. Dahası, biz bu mücadeleyi, son birkaç yıl sürecindeki mücadele biçimlerinin tarihsel gelişiminden kaynaklanan en yüksek biçimlerinde sürdürüyoruz. [1]
Notlar
[1] Burada, bu broşürün kapsamına girmediğinden boykot meselesine değinmeyeceğiz. Sadece boykot sorununun somut tarihsel durumdan soyutlanmış bir şekilde doğru değerlendirilemeyece ğine işaret edeceğiz. Bulygin Duma'nın boykotu başarılı oldu. Witte Duma'nın boykotu gerekli ve doğru idi. Devrimci Sosyal-Demokratlar, en kararlı, en doğrudan mücadele çizgisini ilk alan olmalı ve dolambaçlı mücadele yöntemlerini benimseyen son kişi olmalıdır. Stolypin Duma sı eski şekilde boykot edilemez ve İlk Duma deneyiminden sonra bunu yapmak yanlış olur.
***
Seçim anlaşmalarıyla ilgili olarak yukarıdakilerden ne sonuç çıkarılır? Her şeyden önce, bizim ilk, temel görevimiz, muzaffer bir burjuva demokratik devriminin tek olası lideri olarak, sonuna kadar devrimci kalan tek sınıf olarak proletaryanın sınıf bilincini ve bağımsız sınıf örgütlenmesini geliştirmektir. Bu nedenle, seçim ve Duma kampanyaları boyunca sınıf bağımsızlığı en önemli genel görevimizdir. Bu, diğer, kısmi görevleri dışlamaz, ancak ikincisi daima ona bağlı ve onunla uyumlu olmalıdır. Marksizm teorisi ve uluslararası Sosyal-Demokratik hareketin bütün deneyimleri ile doğrulanan bu genel öncül, başlangıç noktamız olmalı.
Proletaryanın Rus devrimindeki özel görevleri, ilk bakışta bu genel öncülün aşağıdaki nedenlerlen dolayı çelişkili görünebilir: Büyük burjuvazi, Devrim’e Oktobristler aracılığıyla zaten ihanet etmiş ya da devrime son vermeyi bir anayasa aracı (Kadetler) ile durdurmayı amacı haline getirdi; Devrimin zaferi sadece proletaryanın, nesnel konumu mücadeleye zorlayan, devrimden ödün verdirmeyen, sonuna kadar devam eden , devrimi engellemeyen köylülüğün en ilerici ve siyasi olarak bilinçli kesimi tarafından desteklenmesi durumunda mümkündür. Bu nedenle, bazıları Sosyal-Demokratların seçimler boyunca demokratik köylülükle anlaşma yapmak zorunda oldukları sonucuna varabilir,.
Fakat böyle bir sonuç, devrimimizin tam zaferinin ancak proletaryanın ve köylülüğün devrimci-demokratik diktatörlüğü biçiminde mümkün olabileceği yönündeki kesinlikle doğru olan bu sonuçtan çıkarılamaz. Bütün seçimler boyunca demokratik köylülükle ilgili bir bloğun mevcut parti ilişkileri açısından (ülkemizdeki demokratik köylülük şimdi bir değil, çeşitli partiler tarafından temsil edilmektedir), ve mevcut seçim sistemi açısından mümkün ve avantajlı olduğu henüz kanıtlanmamıştır. Şu ya da bu partiyle bir blok oluşturarak, köylülüğün gerçekten devrimci niteliğindeki kesimlerinin çıkarlarını, şu ya da bu demokratik köylü partilerin eleştirisinde ve demokratik köylülüğün bazı unsurlarını diğerlerine karşı koymada Partimizin tam bağımsızlığını korumaktan daha iyi ifade edip koruyacağımız daha henüz kanıtlanmadı.
Proletaryanın, mevcut devrimde devrimci köylülüğe en yakın olduğu öncülü, hiç şüphesiz, Sosyal-Demokrasinin genel politik “çizgisine” yönlenir: hain büyük burjuva “demokratlara” (Kadetlere) karşı demokratik köylülükle birlikte. Ancak, şu anda Popüler Sosyalistlerle (Popüler Sosyalist Parti) ya da Sosyalist-Devrimciler le,bir seçim bloğunun oluşumuna yol açıp açmayacağı, bu partilerin birbirlerinden ve Kadetlerden ayıran özelliklerin bir analizi olmadan, sayısız aşamaları ile mevcut seçim sisteminin bir analizi olmadan karar verilmiş olunamaz. Bunu doğrudan ve kesin olarak takip eden tek bir şey var: seçim kampanyamız sırasında hiçbir koşulda proleteryayı genel olarak, kasten ve soyut bir şekilde burjuva demokratlarının karşısına koymakla sınırlayamayız. Tam tersine, tüm dikkatimizi, devrimimizin tarihsel gerçeklerine dayanarak, liberal-monarşist lerle devrimci-demokratik burjuvazi arasında kesin farkları çizmeye, veya daha somut olarak söylersek, Kadetler, Popüler Sosyalistler ve Sosyalist-Devrimciler arasındaki farklara yöneltmeliyiz.
Sadece böylesine bir ayrım çizerek, en yakın "müttefiklerimiz" in kim olduğunu en doğru şekilde belirleyebileceğiz. Ancak, öncelikle, Sosyal-Demokratların burjuva demokratlarından gelen her müttefiki bir düşman gibi izlemeleri gerektiğini unutmayacağız. İkincisi, hangisinin en avantajlı olduğunu görmek için çok dikkatli bir şekilde inceleyeceğiz: (örneğin) bazı popüler sosyalistlerle genel bir blokta ellerimizi bağlamak mı, yoksa belirleyici anda tamamıyle özgürleşip tam bağımsızlığı korumak için, partisiz “ Trudoviks ”leri oportünistlere (PS'ler) ve devrimcilere (S.-R.'ler)e bölmek., birisini diğerine karşı koymak vb.mi..
Bu nedenle, devrimimizin proleter-köylü karakteri hakkındaki argüman bizi, şu ya da bu demokratik partisiyle, İkinci Duma’ya seçimlerin şu ya da bu aşamasında anlaşmaya girmemiz gerektiği sonucuna ulaşma hakkını vermez. Bu bağımsızlığı reddetmeyi bırak, seçim sırasında proletaryanın sınıf bağımsızlığını sınırlamak için bile yeterli bir argüman değildir.
Çeviri
Erdoğan A
Erdoğan A
29 haziran 2019
Hiç yorum yok