İtiraflar ve Nesnel Deliller
Hain Troçki
Bölüm 3
İtiraflar ve Nesnel Deliller
HEARST ve Troçki, Ocak ayındaki duruşmada sanıkların itiraflarını geçersiz kılmak için çok çalışıyorlar. Troçki ve Hearst ve onları takip eden diğerleri, "Gizli Service " tarafından "işkence" den, itiraf edenlere "yumuşaklık" vaatlerinden, "itiraf gazlarından" ve diğer benzerlerinden bahsediyorlar.
Bu ülkedeki gerici kapitalist basın, Nazi Propaganda Bakanı Goebbels'ten ipucu alarak, duruşmanın gerçekliği hakkında şüphe yaratmak, mahkemeyi gölgelemek ve alay etmek için, yozlaşmış gazeteciliğin bütün hilelerini başyazılarında yorumlarında kullanıyorlardı.
Ama hepsi boşuna. Duruşmada hazır bulunan bu gazetelerin muhabirleri gönderilerinde bir şey söylerken, başyazı ve yorumlar başka şey söylüyordu. Muhabirler, Çoğunluğu Sovyetler Birliği'ne düşmanca olan, ve çok şüpheci olan muhabirler, gerçeklerden etkilenmeden edemediler. Sanıkların ve tanıkların itiraflarını ve şahitliklerini duydular, onları mahkemede gördüler, (şüphesizki oldukça eleştirel bir şekilde) Savcının soruşturmasını ve özetleyen konuşmasını çok ciddi bir şekilde dinlediler, ve aldıkları izlenim şuydu: baştan sona hakiki ve gerçekti. Ve bu onların gazetelerine gönderdikleri mesajdı.
Walter Duranty'nin (The New York Times gazetesi Moskova muhabiri) Radek'in itirafına gösterdiği tepki oldukça açıklayıcıydı. Duranty şunu yazdı:
“Arkadaşlarının yaşamları için yargılanmalarını görmek üzücü ve korkunç bir şey. Ve kendilerini kendi sözleriyle astıklarını duymak daha üzücü ve daha korkunç.” Radek bana çok şey öğretti ve bana çok sık yardım etti, kendisi söyleyene kadar, onun suçlu olduğuna nasıl inanabilirdim? Delil ler ve Radek'in kendi itirafı şüpheyi imkansız hale getirinceye kadar, Stalinin kendisi Radek’e güveniyordu.” (New York Times, 25 Ocak)
Duranty, Piatakov'un ifadesinin,"mahkumiyeti en inatçı dinleyicilere taşıdığını" söyledi. Bu tanıklığı dinleyen yabancı bir diplomat, Duranty'ye: "Eğer bu yalan söylemekse, ben gerçeği hiç duymadım." diyordu.
Belki de Baltimore Sun da önde gelen bir editoryal yazar ve eskiden The Nation ın editörlerinden birisi olan, bir süre bile şüpheli olan ve hatta sözde "Leon Troçki'yi Savunma Amerikan Komitesi", ne katılan, şimdi istifa eden Hallgren'in görüşü, belki daha da ağırlık taşır. Hallgrenin, Troçki Komitesinden çekilme mektubunda sanıkların ifadesi hakkında yazdığı şey şuydu:
"Sanıkların oybirliği halinde olmasının kendisi, bu mahkemenin "düzenlenmiş-(düzmece)" olduğunu kanıtlamaktan çok uzaktır, bana tam tersini doğrudan ispat ediyor gibi görünüyor. Çünkü eğer bu adamlar masumsa, o zaman üç düzine sanıktan kesinlikle en az birisi her halükarda ölümle karşı karşıya kaldığını bilerek, gerçeği haykırırdı. Bu kadar sayıda sanıkların, yalanların hiçbirine fayda sağlamayacağı bir durumda, yalan söylüyor olması düşünülemez. Ama neden bariz gerçeğin dışına çıkalım, neden kişinin burnunun önünde olan gerçekler varken, gerçekleri gizemcilikte veya koyu büyüde arayalım? Neden bunların suçlu olduğu bariz gerçeği kabullenmeyelim? Ve bu gerçek, şimdi mahkemede olanlarla ilgili olarak kabul edilirse, aynı zamanda İlk mahkemeden sonra idam edilenler içinde kabul edilmeli."* Troçki Savunma Komitesinden neden istifa ettim, s. 5,
Troçki, Meksika'da, oturduğu yerden, Hearst basınında ve diğer gazetelerin sütunları üzerinden bağırırıyor; "düzmece". Troçki suçsuz olduğunu gösteren delillerin elinde olduğunu idda ediyor. Buna rağmen, bir sürü gazetenin muhabirlerinin tanıklığını uzak ve geniş alana yayınlama hizmetinde olmasına rağmen, "delilleri"nin hiç birisini ortaya çıkarmadı. Neyi bekliyor?
Adil düşünen herkes, Moskova'ya gitmesini ve orada tanıklık etmesini bekler. Sovyetler Birliği Yüksek Mahkemesi, Troçki'yi dinleyecek ve yargılayacak tek yetkili mahkemedir. Neden Moskova'ya gidip Sovyet Mahkemesi ile yüzleşmiyor?
Moskova davasındaki kanıtlarla başarılı bir şekilde çelişecek herhangi bir şeyi ifşa edemezken, Troçki, ve onun temsilcileri "nesnel kanıt" için bağırıyor. Sanıkların ve tanıkların beyanları ve şahitlikleri onlar için yeterli değil.
Devlet Savcısı Vyshinsky, özet konuşmasında nesnel deliller sorununa şöyle değindi:
“Hukuksal iddialar açısından bizim cephaneliğimizde hangi delillere sahibiz? Mevcut davanın karakteri, dava için mümkün olan belirli delillerin kendi karakterine göre belirlendiğidir. Komplo var. Önümüzde hükümet darbesi yürütmek için hazırlanan bir grup insanlar var. Soru aşağıdaki gibi şekillendirilebilir: Sen komplo dan bahsediyorsun, belgeleriniz nerde? Bir programdan bahsediyorsun, ama nerede bu program? bu insanlar bir yerde yazılı bir programa sahip mi? Bunun bir organizasyon (kendilerine parti diyorlar) olduğunu söylüyorsunuz, o zaman kararları nerede, ve bu komplo faaliyeti statüleri, protokoller, mühürler vb.?
Kanıt sorunu ve olası doğası burada açıkça belirtilmiştir. Ve cevap nedir?
Vyshinsky devam eder:
"Ceza hukuk biliminin birincil talepleri doğrultusunda, bir darbe planlanması durumunda böyle iddialar yapılamaz. Bir darbe planlaması durumunda, bize protokollarınızı, kararlarınızı, üyelik kartlarınızı ve üyelik kartlarının sayısını gösterin gibi bir bakış açısından konuya taleplerle yaklaşılamaz. Evet, bunlarla ilgili olarak çok sayıda belgemiz var. Ancak bunlara sahip olmasaydık bile, sanığın ve tanıkların ifadeleri ve beyannameleri, ve tanım yerindeyse, ikinci derecede deliller üzerine suçlamada bulunmak için aynı hakka sahip olurduk.”
Bu duyulmamış bir şey mi? Bu, devlete ihanet durumunda, sadece, ya da büyük ölçüde suçlananların kendi itiraflarına dayanarak, insanları suçlamak ve mahkum etmek sadece Sovyetler Birliği'nin bir uygulaması mıdır? Hearst ve Troçki öyle diyor. Gerçek şu ki, neredeyse her yerde, yargılama yöntemi bu dur, ihanetli darbelerde çoğu durumda mümkün olan tek yargılama yöntemi. Ve bu Troçki ve onun ajanlarının neyle yargılandığıdır. Sovyetler Birliği için kesinlikle"çok fazla" sempati ile suçlanamayacak olan ve başlangıçta mahkemenin bir sürü açısından şüpheli olan The Nation, şunları söylüyor:
“Rusya nın dışında bile, itiraflara dayanan mahkumiyetde olağan dışı bir şey yok. Hem İngiliz hem de Amerikan hukukunda, ihaneti kanıtlamak için gerekli olan tek şey açıkça veya açık mahkemede yapılan itirafta iki tanıktır”. (The Nation, 6 Şubat)
Amerikan hukukunda ihaneti kanıtlamak için gereken tek şey iki tanık veya tanık yoksa açık mahkemede bir itiraftır.
Bunu hatırlayalım. Ve Sovyetler Birliği Yüksek Mahkemesi'nin önünde: açık mahkemede itirafları, tanıklar, belgeler ve büyük sayıda ikincil delil kütlesi olduğuna da hatırlayalım. Ve Çoğu Amerikalı'nın bildiği gibi, ikinci derecede deliller, çoğu durumda suçluluğu kanıtlamak için birincil delillerden daha fazla belirleyicidir. Uzmanlar bu konuda aynı fikirdeler. Ancak Sovyet Mahkemesi'nin ikincil ve nesnel kanıtları vardı. Visinski şunları söyledi:
“Programdan bahsettim ve yoldaşlar ve hakimler size Troçki'nin bu programının basıldığı Bülteni gösterdim. Ancak buradaki tanımlamalar, Alman İstihbarat Teşkilatından bazı kişileri fotoğraflardan tanımladığınızdan çok daha kolay olacaktır. Kendimizi, sanığın ifadelerini doğrulamak için elimizde bulunan bir takım kanıtlara dayandırıyoruz.
"Her şeyden önce, Troçkistlerin geçmiş faaliyetlerine dayanarak kovuşturma tezini onaylayan tarihi bağlantılar var."
"Troçkizmin tarihi yolunu" hatırlayın - halka ihanetin yolunu.
“Kendi içinde en büyük kanıt olan suçluların ifadelerini aklımızda tutuyoruz. Kanıtlardan birinin suçlananın kendi ifadesi olduğu bir mahkemede, biz kendimizi sadece sanığın Mahkemedeki ifadeleriyle sınırlamadık: bu açıklamaları doğrulamak için mümkün olan ve erişilebilecek bütün araçları kullandık.”
Ancak, eğer biri hala sanığın ifadesinin yeterince ikna edici olmadığını iddia ederse, bu, sanıkların birbirlerini sahtece suçladığı anlamına gelir. Eğer öyle olsaydı, kişi bunun için bir sebep bulmak zorunda kalırdı. Neden birbirlerini sahte bir şekilde suçlasınlar? Bununla ne kazanabilirler?
Şimdi, 1936 Ağustos'undaki ilk duruşmanın komplocularının infaz edilmesini takiben (Zinoviev, Kamenev ve Co.), ikinci duruşmada ki sanıklardan hiçbirisinin, diğerini suçlayarak kendisini güvenceye alma, ya da avantaj sağlama beklentilerinin olamayacağının, açık fikirli her insan için bariz olması gerekir. Suçlarını itiraf etmelerinin tek nedeni ve tanıklıklarının bütünüyle aynı fikirde olmaları, suçlu olmalarıdır.
Hiç yorum yok