Header Ads

Header ADS

Otokrasi ve Proletarya

Vperyod, No. 1, January 4, 1905 (December 22, 1904)
Lenin Collected Works, Volume 8, pages 17-28.

Rusya, anayasal hareketin yeniden canlanmasını yaşıyor. Bizim kuşağımız, şu andaki politik maya gibi bir şeye hiç tanık olmamıştı. Yasal gazeteler bürokrasiye saldırıyor, halkın temsilcilerinin devlet yönetimine katılımını talep ediyor, ve liberal reformlar için baskı yapıyorlar. Zemstvo yetkilileri, doktorlar, avukatlar, mühendisler, çiftçiler, belediye meclisi üyeleri vb., nin her çeşit toplantıları, az çok kesinlikle bir anayasa talep eden kararları kabul ediyor. Sokaktaki Rus adamının alışılmadık olan tutkulu bir özgürlük talebi ve politik suçlama cesareti her köşede duyulabiliyor. 

İşçilerin ve radikal gençlerin baskısı altında, liberal toplantılar açık halk toplantılarına, ve sokak gösterilerine dönüşüyor. Hoşnutsuzluğun akıntıları, proletaryanın geniş kesimleri arasında, kasaba ve ülke fakirleri arasında açıkça karışıyor (birleşiyor). Her ne kadar da , vatandaşların kibar konferanslarından biraz uzak duruyor gibi gözükse de, her şey işçilerin yoğun ilgi gösterdiği gerçeğine işaret ediyor. (olan) Her şey, işçilerin büyük halk toplantıları ve açık sokak gösterileri için istekli olduklarına işaret ediyor. Proletarya bekliyor, sanki, dikkatli bir şekilde duruşunu hazırlıyor, güçlerini toparlıyor, ve olsun veya olmasın özgürlük için tayin edici mücadele anının gelip gelmediği sorusuna karar veriyor.

Görünüşe göre, liberal uyarma dalgası biraz azalmaya başlıyor. Gericilerin, en etkili Mahkeme çevrelerinde üstünlük kazanmış olduğu konusunda söylentiler, ve yabancı gazete raporları (doğrulandı) onaylandı. Geçen gün yayımlanan Nicholas II'nin fermanı, liberaller in suratına doğrudan bir tokattı. Çar, otokratik rejimi korumak ve sürdürmek niyetinde. Çar, hükümet biçimini değiştirmek istemiyor ve anayasayı garantilemeye niyeti yok. Çar vaat veriyor- sadece vaatler -, oldukça önemsiz nitelikte her türlü reformu vaat ediyor. Bu reformların gerçekten uygulanacağına dair, elbette ki hiçbir garanti verilmiyor. Liberal basına yönelik polis kısıtlamaları gün ve saat başı daha da  sıkı hale geliyor. Bütün açık gösteriler, yine, eskisinden daha büyük bir şiddetle bastırılıyor. Vida, liberal meclis üyelerine, hem Zemstvo hem de belediyeye, liberalleri oynayan yetkililere daha fazla sıkılıyor. Liberal gazeteler umutsuz bir sese dönüşüyor, ve muhabirlerinden, basmaya cesaret edemedikleri yazılarını basmadıkları için, özür diliyorlar. Svyatopolk - Mirsky'nin verdiği izinden sonra hızla büyüyen liberal ajitasyon dalgasının, yeni yasaklamanın ardından, aynı hızla bitmesi, büyük olasılık içindedir. 

Kişi, otokrasiye karşı kaçınılmaz olarak   muhalefet ve mücadeleye öncülük edecek – ve daha fazla önderlik edeceği – köklü nedenler ile, liberal  ferman çıkarmanın  önemsiz nedenleri arasındaki  farkı birbirinden ayırt etmelidir. Köklü nedenler, köklü, güçlü ve sürekli popüler hareketlere yol açar. Önemsiz nedenler, Kabine değişiklikleri, ya da hükümetin bazı terör eylemlerinden sonra bir saat boyunca “kurnaz tilki” politikasını uygulamasıdır.

Plehve'nin suikastı, açıktır ki, terör örgütüne muazzam gayrete neden oldu,  ve uzun bir hazırlık gerektirdi. Tam da bu terör eyleminin çok başarılı olması, Rus devrimci hareketinin bütün tarihinin deneyimini daha çarpıcı bir şekilde ortaya çıkarıyor - terörizm gibi mücadele yöntemlerine karşı bizi uyarıyor.

Rus terörizmi her zaman özel bir entelektüelist mücadele yöntemi olmuştur. Halkın hareketi yerine değil, ama  halkın hareketi ile birlikte, terörizmin önemi üzerine, her ne söylenirse söylensin, gerçekler, ülkemizde bireylerin siyasi suikastları, halk devriminin zora dayanan eylemleriyle hiçbir ortak noktası olmadığını reddedilemeyecek bir şekilde kanıtlıyor. Kapitalist toplumda, kitlesel bir hareket, sadece işçilerin sınıf hareketi olarak mümkündür .

Bu hareket Rusya'da kendi bağımsız yasalarına göre gelişiyor; kendi yolunda ilerliyor, derinlemesine ve genişlik kazanıyor, ve geçici bir durgunluktan  sonra yeni bir yükselişe geçiyor. Bu sadece bombalar tarafından değiştirilen farklı bakanların ruh hallerine uygun olarak yükselen ve düşen liberal dalgadır. 

Bu nedenle, ülkemizde burjuva Muhalefetin radikal (ya da radikal-pozda) temsilcileri arasında sık sık terörizmle ilgili bu sempati fazla şaşırtıcı değildir. Fazla şaşırtıcı değil çünki; devrimci aydınlar arasında, (kısa ya da uzun bir süre için de olsa) terörizm tarafından büyülenmeye en yatkın  olan insanlar,  proletaryanın ve proleter sınıf mücadelesinin canlılığına ve gücüne inanmayan kişilerdir.

Liberal faaliyetin bir ya da bir başka nedenden ötürü kısa ömürlü ve istikrarsız olması gerçeği, elbette ki, otokrasi ile, gelişmekte olan burjuva toplumunun ihtiyaçları arasında var olan sökülemez çelişkileri unutturmayacaktır. 

Otokrasi toplumsal gelişimde bir engelleyici (geciktirici) olmak zorundadır. Burjuvazinin bir sınıf olarak çıkarları, ve modern kapitalist üretimin onlarsız düşünülemez olduğu aydınların çıkarları, otokrasiyle giderek daha fazla çatışır. 

Liberallerin deklarasyonlarının sebebi yüzeysel olsa da, liberallerin yarı gönüllü ve eşitlikçi karakterinin niteliği  önemsiz olsa da,  otokrasi, toprak sahibi ve tüccar sınıfından sadece büyük ayrıcalıklı kodaman (bir azınlığı) bir avucu ile gerçek barış muhafaza edebilir; ama hiç bir anlamda o sınıfla bir bütün olarak (bütünüyle) değil  . Egemen sınıfın çıkarlarının bir anayasa biçiminde doğrudan temsili, bir Avrupa ülkesi olmak isteyen ve politik ve ekonomik yenilginin acısını çeken bir ülke için zorunluluktur, bir Avrupa ülkesi olma durumu nedeniyle buna zorunludur. Bu nedenle, sınıf bilinçli proletaryanın, hem liberallerin bu protestolarının gerçek burjuva karakterini ve, hem de otokrasiye karşı protestolarının kaçınılmazlığını net bir şekilde anlaması çok önemlidir.

İşçi sınıfı, insanlığı, insanın insan tarafından her türlü baskı ve sömürüsünden kurtarmayı amaçlayan büyük ve çağ yaratacak hedeflere hazırlıyor. Dünya çapında , mücadelesini sürekli olarak genişleterek ve kitlesel partilerde örgütlenerek , zaman zaman yenilgiler ve geçici gerilemelerden yılmadan, bu amaçlara ulaşmak için yıllarca çetin  çabalar harcadılar. Böylesine devrimci bir sınıf için, bütün kendini kandırıcı, hayal ve illüzyonlardan kurtulmaktan daha hayati bir şey olamaz. Bizde, Rusya'daki en yaygın ve inatçı yanılsamalardan biri, liberal hareketimizin bir burjuva hareketi olmadığı ve Rusya'da yaklaşan devrimin bir burjuva devrimi olmayacağı görüşüdür. En ılımlı Sosyalist Devrimci liberalden en aşırı sosyalist- Devrimci'ye kadar, Rus entelektüeli, her zaman, devrimimizin burjuva devrimi olarak kabul ederek onun renksiz hale getirildiğini, onu küçümsediğini ve kabalaştırdığını düşünür. Sınıf bilinçli Rus proleteri için, bu kabul ediş, içinde bulunduğumuz gerçek durumun en gerçek sınıf karakterizasyonudur.

Proletarya için, burjuva toplumunda, siyasal özgürlük ve demokratik bir cumhuriyet için mücadele, burjuva sistemini devirecek olan toplumsal devrim mücadelesinde gerekli aşamalardan sadece biridir. Temel olarak farklı olan aşamalar arasında kesin bir ayrım yapmak, kendilerini ortaya çıkaran koşulları ciddi bir şekilde  incelemek, kişinin nihai amacını süresiz olarak ertelemesi, ya da ilerlemeyi yavaşlatması anlamına gelmez. Tam tersine, bu, ilerlemeyi hızlandırmak ve  nihai amaca ulaşmayı en hızlı ve en güvenli şekilde gerçekleştirmek amacındadır. Modern toplumda sınıfların ilişkisini anlamak gereklidir.

Güya tek-taraflı olan sınıf bakış açısını reddeden, Sosyalist olan, ancak Rusya'da yaklaşmakta olan bir devrimi - Rusya'da başlamış olan devrimi - bir burjuva devrimi olarak  açıkça isimlendirmekten korkanları, hayal kırıklığı ve bitmez tükenmez bocalamadan başka bir şey beklemiyor. Karakteristik olarak, mevcut anayasa hareketi en yüksek seviyesinde, yasal yayınlar daha demokratik, alışılmadık,  sadece “bürokrasi” ye değil , ama aynı zamanda, “bilimsel olarak savunulamaz” olduğu iddia edilen “sınıf mücadelesinin münhasır ve dolayısıyla hatalı teorisi”. ( Nasha)Zhizn , No. 28) ne saldırı özgürlüğünden yararlandı. Eğer isterseniz (bir başka deyişle), aydınları kitlelere daha yakınlaştırma sorunu, "şimdiye kadar sadece kitleler ile toplumun bu - aydınların büyük bir kısmının kaynaklandığı (geldiği) kesimleri arasında var olan sınıf çelişkileri üzerindeki vurgusuna değinmekle ilgilenmiştir.” Söylemeye gerek yok, gerçeklerin  sunumu, gerçek durumla tamamen varyansta (farklı). Tam tersi doğrudur. 

Yasal olarak aktif olan bütün üst kademe Rus aydınları, eski Rus sosyalistlerinin hepsi, Osvobozhdeniye türündeki siyasi figürlerin hepsi, genel olarak Rusya'daki ve özellikle Rus kırsalındaki sınıf çelişkilerinin derin doğasını her zaman tamamen göz ardı etmişlerdir. Aşırı sol Rus radikal aydınları bile, Sosyalist-Devrimci Parti,  bu gerçeği görmezden gelme konusunda en fazla günahı işliyorlar; bireyin, “ emekçi köylülük” hakkındaki alışagelmiş argümanları,  ya da yaklaşan devrim hakkında “bir burjuva değil, demokratik” olduğu argümanlarını hatırlaması yeterlidir..

Hayır, devrim anı yaklaştıkça ve anayasal hareket daha da keskinleştikçe, proletaryanın partisi kendi sınıfının bağımsızlığını daha sıkı biçimde  korumalıdır ve sınıfsal taleplerinin genel demokratik ifadeler içinde kaybolmasına izin vermemelidir. Sözde toplumun temsilcilerinin, daha sıkca ve kararlıca, bütün halkın talepleri olduğunu iddialarıyla öne çıkarlarsa, Sosyal-Demokratlar da bu “toplumun” sınıfsal doğasını daha acımasızca ortaya çıkarmalıdırlar.

6-8 Kasım'da yapılan “ gizli” Zemstvo kongresinin kötü şöhretli kararını ele alalım.. Orada, arka planda gizlenmiş, kasıtlı olarak puslu ve yarı-yürekli (gönülsüz) anayasa özlemlerini bulacaksınız. Orada, halktan  ve toplumdan söz edildiğini bulacaksınız, halktan daha çok toplumdan . Zemstvo ve belediye kurumlarının, -yani toprak sahiplerinin ve kapitalistlerin çıkarlarını temsil eden  kurumların, reformlar için en ayrıntılı ve kapsamlı önerilerini bulacaksınız. Köylülüğün yaşam koşullarından, köylülüğün vesayetten kurtuluşunun, ve doğru yargı biçimlerinin korunmasında reformlardan söz edildiğini bulacaksınız. Sadece, otokrasiden imtiyaz sağlamaya meyilli olan ve ekonomik sistemin temellerini hiçbir şekilde değiştirmeyi düşünmeyen mülk sahibi sınıfların temsilcileriyle uğraştığınız oldukça açıktır. Eğer bu türden insanlar “köylülüğün mevcut  durumundaki eşitsizliği ve zulüm ile ilgili olarak  radikal [sözde- radikal] bir değişim” istiyorlarsa, sosyal-demokratların, sistemin ve yaşam koşullarının geri kalmışlığını yorulmadan vurgulamakta haklı olduklarını bir kez daha kanıtlıyorlar. Sosyal-Demokratlar, genel köylü hareketinin ağır basan çıkarları ve talepleri, ve Köylü burjuvazisinin talep ve çıkarlarından kesin olarak ayırt etmeleri gerektiğini her zaman ileri sürmüşlerdir,  ancak bu taleplerin çoğu,  perdelenmiş ve belirsiz olabilir, ve köylü ideolojisinin herhangi bir kılıfta ütopik seviyelendirilmesine   (ve “Sosyalist-Devrimci” lerin slogancılığı-lafazanlığına) yatırım olabilir. 4 Aralık'ta St. Petersburg'da ki mühendislerin resmi yemekte kararlarını ele alın. 590 resmi yemek misafirinin ve onlarla birlikte karara katılan 6.000 mühendisle birlikte, “Rus sanayiinin onsuz gereğince korunamayacağı” bir anayasadan yana açıklamada bulunduklarını, aynı zamanda da hükümetin siparişlerin yabancı şirketlere verilmesini protesto ettiklerini bulacaksınız. Yüzeye patlak veren anayasa özlemlerinin altında yatan, toprak, ticaret, sanayi ve köylü burjuvazinin tüm kesimlerinin çıkarları olduğunu kimsenin hâlâ görememesi olasılığı var mı? “Bu çıkarların burjuvazinin tüm Avrupa burjuva devrimlerinde, her yerde ve her zaman, halkçıların, konuşmacıların ve politik liderlerin rolünü üstlendiği demokratik aydınlar tarafından temsil edildiği gerçeğinden yola çıkarak mı gideceğiz?

Zorlu bir görev, şimdi, Rus proletaryasının karşısına çıkıyor. Otokrasi bocalıyor. İçine düştüğü külfetli ve umutsuz savaş, gücünün ve hükmünün temellerini ciddi biçimde sarsmıştır. Artık  hakim  sınıflara başvurmadan, aydınların desteği olmadan iktidarda kendini muhafaza edemez; ancak böyle bir başvuru ve böyle bir destek, anayasal taleplere yol açmak zorunda kalacaktır. Burjuva sınıflar, hükümetin çıkmazından kendileri için bir avantaj zorlamaya çabalıyorlar . Hükümet çaresiz bir oyun oynuyor; zorluklardan sıyrılmaya çalışıyor, Çar'ın yeni fermanı birkaç önemsiz tavizler, politik olmayan reformlar, ve    garantisi  olmayan vaatlerle dopdolu. Bu oyunun geçici, ve kısmen de olsa, başarılı olup olmayacağı, uzun vadede Rus proletaryasına, örgütünün derecesine ve devrimci  saldırısının  gücüne bağlı olarak değişecektir. Proletarya, kendi lehine olan politik durumdan faydalanmalıdır .

Proletarya, burjuvazinin anayasal hareketini desteklemelidir; sömürülen kitlelerin mümkün olan en geniş kesimlerini kendi tarafına yöneltmeli ve toparlamalıdır, bütün güçlerini toplamalı ve hükümetin en çaresizlik içinde olduğu ve halk huzursuzluğunun en doruğunda olduğu bir zamanda  ayaklanmaya başlamalıdır .

Proletaryanın anayasalcılara desteği ne gibi acil biçim almalıdır? Esas olarak, genel huzursuzluğu ajitasyon yapma ve işçi sınıfının ve köylülüğün en az ilgilenen  ve en geri bölümlerini organize etmek amacıyla  kullanmak. 

Doğal olarak, örgütlü proletarya olan Sosyal-Demokrasi, güçlerini tüm 'nüfus sınıfları' arasına göndermelidir; ama şimdi sınıflar ne kadar çok bağımsız olarak  hareket ederlerse, mücadelede o kadar keskinleşecektir, ve belirleyici savaş anı yaklaştıkça, çalışmamızın da, proleterleri ve yarı-proleterleri doğrudan özgürlük mücadelesi için hazırlamaya, daha fazla konsantre olması gerekir. Böyle bir anda, sadece oportünistler Zemstvo'daki ve diğer kamu meclislerindeki bireysel işçilerin konuşmalarını çok aktif bir mücadele, ya da yeni bir mücadele yöntemi, ya da en yüksek gösteri türü olarak nitelendirebilirler. Bu tür gösteriler sadece oldukça ikincil önem taşıyabilir. Şimdi proletaryanın dikkatini Rostov'daki meşhur kitlesel gösteri, ve Güney'deki bazı kitlesel gösteriler gibi gerçekten yüksek ve aktif mücadelelere dönüştürmek çok daha önemlidirŞimdi saflarımızı genişletmek, güçlerimizi örgütlemek ve daha doğrudan ve açık  kitlesel çatışmaya hazırlanmak çok daha önemlidir .

Tabi ki, bunda, Sosyal-Demokratların sıradan günlük çalışmalarının terk edilmesi gerektiği gibi hiçbir öneri yok. Sosyal-demokratlar, kararlı mücadelenin gerçek hazırlığı olarak gördükleri bu işi asla bırakmazlar; çünkü onlar tamamen ve özellikle bu faaliyete, sınıf bilincine ve proletaryanın örgütlenmesine , emekçi ve sömürülen kitleler arasındaki nüfuzuna güvenirler. Bu, doğru yola, ileriye doğru gitme ihtiyacına dikkat çekme, taktiksel boşlukların zararlılığı  sorununa işaret etmektir. Sınıf bilinçli proletaryanın hiçbir koşulda asla unutamayacağı günlük çalışma, aynı zamanda örgütün çalışmalarını da içerir . 

Geniş ve çeşitli işçi örgütleri olmadan ve onların devrimci Sosyal-Demokrasi ile bağlantısı kurulmadan, otokrasiye karşı başarılı bir mücadele yürütmek mümkün değildir. Diğer yandan, parti içinde, eldiven değiştirir gibi sloganlarını değiştiren,  her yerde olduğu gibi, ülkemizde de, zayıf iradeli entelektüel unsurlar tarafından dağınıklık yaratan eğilimlere sert bir şekilde karşı çıkmadan örgütsel çalışma imkansızdır; her tanımlama karışıklığını gizlemeye hizmet eden, saçma ve gerici süreç-olarak-örgüt "teori"sine karşı bir mücadele olmadan örgütsel çalışma imkansızdır .

Rusya'daki siyasi krizin gelişimi, şimdi esas olarak Japonya ile olan savaşın gidişatına bağlı olacaktır. Bu savaş, otokrasinin çürüklüğünü açığa çıkarmak için her şeyden fazla şey (etki) yaptı; gücünü maddi ve askeri olarak boşaltmak  için her şeyden çok şey yapıyor, ve uzun süredir acı çeken kitlelerini, bu cani ve utanç verici, bu türden sonsuz fedakârlıklar talep eden savaşa karşı isyana teşvik etmede (bu savaş her şeyden çok şey yapıyor).

Otokratik Rusya zaten anayasal Japonya tarafından yenildi, ve savaşın sürüncelenmesi sadece yenilgiyi artıracak ve ağırlaştıracak. Rus donanmasının en iyi kısmı yok edildi; Port Arthur'un durumu umutsuz ve yardım için gönderilen donanma filosunun  ulaşması, başarıya ulaşmasın bir kenara bırak, hedefine ulaşmasının bile en ufak bir şansı yok; Kuropatkin'in altındaki ana ordu 200.000'den fazla adamını kaybetti ve Port Arthur'un yakalanmasından sonra onu ezecek olan düşmanın önünde bitkin ve çaresiz duruyor. Askeri felaket kaçınılmaz ve onunla birlikte hoşnutsuzluk, huzursuzluk ve öfke ile birlikte kaçınılmaz olarak on kat artacaktır.

O an için en yüksek enerjiyle hazırlanmalıyız. O anda, şimdi orada burada tekrarlanan, bu tür artan sıklıklarla ortaya çıkan isyanlardan birisi, muazzam bir halk hareketine dönüşecek. O anda proletarya,  bütün halkın özgürlüğünü kazanmak ve işçi sınıfının sosyalizm için açık ve geniş mücadelesini sürdürme olasılığını güvence altına almak için  ayağa kalkacak ve ayaklanmanın başında yerini alacak, Avrupa'nın tüm deneyimiyle zenginleştirilen bir mücadele olacaktır. .

Vperyod, No. 1, January 4, 1905 (December 22, 1904)
Lenin Collected Works, Volume 8, pages 17-28.


Çeviri 
Erdoğan A
24 Ekim 2018


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.