Header Ads

Header ADS

"ABD de Sosyalizmin Yükselişi" - Türkiye de Sosyalizmin inşası ???


Gazeteci yazarlarımız ! Oray Eğin ve Serdar Turgut un , ABD de sosyalistlerin "politikaya gittikçe damgasını vurduğu" ve bu nedenle ""ABD de Solun Yüksel" diği değerlendirmeleri sosyal medyada da söz konusu oldu.

Gericiliğin hızla yaygınlaştığı ve güçlendiği dünya da, bu gericiliğin başını çeken ABD de  "sosyalizmin yükseldiği"nden bahsetmek ne kadar objektif ve ne kadar doğru ?

Eğer  Gilum un Florida Valiliği, Ocasio Cartez in New York ta Kongre Temsilciliği kazanması, ABD de Sosyalizmin Yükseldiği kanıtları olarak ele alınırsa, Türkiye de Komünist bir Belediye başkanının olması, TR de Sosyalizmin İnşası nın kanıtı olarak ele alınması gerekir. 

Oray Eğin, “Sosyalizmin topuk sesleri” başlıklı yazısında şunları söylüyor;
"Florida’nın ABD için önemi kritik. Eyalet kimi zaman sağa, kimi zaman sola kayıyor ve oynaklık konusunda ülkenin en büyüğü. Oğul Bush döneminde olduğu gibi Beyaz Saray’da kimin oturacağını bazen tek başına bu eyaletin oyları belirleyebiliyor. Dolayısıyla bizim çok uzağımızdaymış gibi duran Florida’da yaşananlar aslında bir yandan bütün dünyanın da kaderini belirliyor.```
Genel seçim hariç, diğer seçimlerde çoğunluğun "seçim" lerden haberi ve ilgisi bile olmadığı , ABD de ki seçim lerde, özellikle "göç" ler nedeniyle, kimi zaman bazı eyaletler, seçimlerde "tipping-pont"- "sonucu değiştiren" özelliğe sahip oluyor. En sade bir şekilde anlatımla, Konya ,  bir tarafta, Dersim diğer tarafta, seçim sonuçlarını "diğer tarafa kaydırma" özelliğine sahip olmayan, ama İstanbul ya da Ankara nın sa "değişken "olması nedeniyle bu özelliğe sahip olması, onları "sonucu değiştirecek" şehirler yapar. Gerçekte Florida bu özelliğe sadece  1956, 2000 ve 2016 da sahip olmuştur.

1950 lerden bu yana ABD nin en gerici eyaletlerinden birisi olan Florida da büyük çoğunlukla Cumhuriyetciler hakim olmuştur.. Özellikle Küba düşmanı kübalılar, Latin Amerikadan ve diğer yerlerden kaçan faşist diktatörler ve faşistlerin, Siyonizmin ağır bastığı güçlü Yahudi toplumunun olduğu, Florida da, oyların ciddi kısmını teşkil eden Miami , seçimlerde belirleyici rol oynayan kesimlerdir. Yani Oray Eğin in dediği " Florida’da yaşananlar aslında bir yandan bütün dünyanın da kaderini belirliyor.``` " sözleri, ne tarihi olarak, ne genelde (genel tartışılacak ayrı bir konu) ne de özgülde gerçekleri yansıtmıyor.

Oray Eğin devamında şunları söylüyor; 
Gillum’un eyaleti kazanması Trump rüzgarına büyük bir darbe vuracak kuşkusuz, ama şimdiden aday olması bile siyasette yakın gelecekteki eğilimler hakkında fikir veriyor.

Evet, Amerika’ya sosyalizm geliyor."
Böylesine bir yorum, aynı TR ye "demokrasi" geliyor içeriği, TR de hak, adalet ve özgürlük var söylemi ne kadar doğru, objektif ve bilimsel olabilirse, ancak o kadar doğru , objektif ve bilimsel olabilir. 

ABD de son yıllarda güçlenme hızı kazanan, müslüman düşmanlığı dışında, üç grup var;  yenilerde ortaya çıkan Alternative Right, Neo- Naziler ve KKK. 

Florida KKK (Klu Klax Klan) nın en güçlü olduğu, ve 4 senede grupsal sayılarının 4 katına çıktığı eyaletlerden birisidir. Aynı şekilde, içlerinde Beyaz Irkçıların oluşturduğu ("White Supremacist"), Amerikan Özgürlük Partisi gibi grupları da bulunduran , (ilginç! Tesadüf) Virjinya dan başlayıp, son dört senede 32 eyalete yayılan Neo Naziler in en güçlü olduğu Eyaletlerden birisi de Florida dır

Tabi ki soru, " O zaman Gillum" gibi ilerici düşünceleri olan bir adam Florida da nasıl Valiliği kazandı" olacaktır. 

Çoğunluğun haberi ve ilgisi bile olmayan , ABD deki yerel seçimlere katılım sayısı genelde % 20 lerin altında, New York ta % 14 lerin altında, kimi yerlerde ve seçimlerde % 6 larda. Bu nedenle sadece örgütlü olan gruplar; kiliseler, sinagoglar, mesleki örgütler, ACLU gibi sivil örgütler,  sendikalar vb ve "para" seçimlerin kaderini belirliyor. 

Gillum un "sosyalistliği", onun Din ine ve Kilise ye bağımlılığı ile sınırlı olduğu gibi, azınlık "temsilcisi" olması, gerek kiliseyi ve gerekse azınlık iş adamları "Lobi" sinide arkasına almasını sağlayan bir etken olmuştur. "Tanrıyı halk arasında tut" - yani okullarda dini değerlerin öğretilmesinin desteklenmesi - söylemini destekleyen, "Amerikan İstisna" cılığı nı - (öz olarak) yani Amerikanın tanrı tarafından ona garantilenen özgürlüğünün tüm dünyaya yayma da yardımcı olacak bir konumda olduğu - söylemini destekleyen, hakkında "yolsuzluk" luk davaları, parasal çıkarları yönünde oy verdiği kanıtlı olan, mali yatırımcılarla bağlantısı olan, buna rağmen "ilerici" söylemleri olan bir politikacı. 

Onu sosyalist olarak tanımlamak, onun kazanımını "sosyalizmin" yükselişi olarak görmek, Sosyalizmin ABC sinden bi-haber olmak demektir.

Gelelim, Ocasionun ilericiliği nedeniyle, biraz daha"satabilme" niteliğinde olan, Serdar Turgut un değerlendirmesine.
“Beyaz Saray’daki durum nedeniyle hemen herkes Amerika’da aşırı sağın ve evanjelistlerin artan gücüne konsantre olmuşken bir yanda da sosyalistlerin gittikçe artan biçimde siyasete ve özellikle Demokrat Parti’ye damgalarını vurmaya başladıkları gözlemleniyor”
ABD de kendisine "Demokratik Sosyalist" diyen grup 1982 den beri var, ve o zamandan beri Demokrat Parti içerisinde , ya da altında çeşitli seçimlere yıllardır katılıyorlar. Cortez de bu grubun içinden bir "ilerici". Serdar Turgut şunları söylüyor;
 "Ön seçimde karşısına Alexandria Ocasio Cortez adlı genç kadın sosyalist çıktı. Cortez işçi sınıfından ve sınıf savaşından bahseden açıklamalar yapıyor, Marksist analizleriyle kalabalıkları coşturuyordu."
Şimdi bahsedilen eyalet New York, 1972 den 1982 ye kadar vali yardımcılığı, 1983 ten 1994 e kadar valilik yapan Mario Cuomo  da , 22 sene "sosyalist " analizler yapmış olduğu, ve işçi sınıfından bahsettiği bir Eyalettir. New York açısından, özellikle katılımın çok az olduğu  "Yerel Seçimlerde" ilerici , demokratların kazanması, sanki hiç görülmemiş gibi, şaşılacak bir gelişme değildir. Bu anlamda, "Demokrat Sosyalist" üyesi  olan , Ocasio Cortez in "sosyalist çıkması" nda şaşılacak bir şey yok.  
""Ve sonunda Amerikan siyasetini sarsan deprem oldu ve seçimi sosyalist aday kazandı. Şimdi önümüzdeki dönemde bu genç kadın Temsilciler Meclisi'nde sosyalist fikirleriyle depremler yaratmaya hazırlanıyor.”
Tüm bu yeni trendin oluşmasında Bernie Sanders etkisinin rolü olduğu tartışılmaz” diyor Serdar Turgut.
Serdar Turgut un bu "depremler yaratmaya hazırlanıyor" sözleri çok iddialı.

ABD de kendisine sosyalist diyen , ve kimisi gerçekten buna inanan her politikacı, bir şekilde siyasetini "iç sorunlar" la kısıtlamak zorunda olduğunun bilincine çok çabuk ulaşır - her nedense!. ABD li resmi - sosyalistlerin dış politika konusunda belirli bir görüşleri ya olmamıştır, ya da genel in dışına çıkmamıştır. 

Ocasio-Cortez, İsrail Filistin konusunda yaptığı "Filistinin İşgali" üzerine - haklı ve doğru -değerlendirmesini, TV de bile savunamayıp, cevap veremeyen, ve " bu konuda uzman değilim" diyerek soru dan kaçan bir "sosyalist"tir. Onun Meclis te hangi dış politika sorunlarından "uzman olmadığı!" bahanesiyle kaçacağını tahmin etmek, sanırım zor olmayacaktır. 

Turgut un bahsettiği, "sosyalistleri" etkileyen Bernie Sanders, ABD nin Suriyede, ve diğer yerlerde "ABD vatandaşlarını koruma" bombalama faaliyetlerini destekleyen, Esad ı "kendi halkıyla savaşta olan iğrenç bir diktatör" olarak niteleyen, "kimyasal silah kullandığı" korosuna katılarak "Esad ın "uluslarası yasaları çiğnediğini söyleyen, "dünyanın en güçlü ülkesi olarak" Suriyeye barış" getirmesi gerektiğinden bahseden, 2011 de Libyaya saldırının onaylanmasını destekleyen cinsten " bir sosyalist" dir. (bunların hepsi internetde kolayca bulunacak referanslar)

Bernie Sanders 1981 de Boston Globe un sorularına cevap verirken, "hayatımın yarısını Sovyetler Birliğine ya da toplama kamplarına inanmadığımı açıklamaya harcamak istemediğimden, kendime Sosyalist demekten uzak durdum" diyor. Devamında Boston Phoenix e "Sosyalizmin sözcüsü "olmak istemediğini, çünki bunun totaliterlik ve Sovyetler Birliği ile özdeş tutulduğunu söylüyor..

Bernie Sanders ve "etkiledikleri" nin "Sosyalizmi" onun 2006 da Guardiana söylediği " 20 yıl önce burda insanlar sosyalizm denince Sovyetler Birliğini, Arnavutluğu akıllarına getiriyorlardı. Şimdi İskandinavya yı düşünürler. Vermont da halk benim Demokratik Sosyalizm den bahsettiğimi anlıyor" sözleri, onların Sosyalizm anlayışının ne olduğu konusunda bilgi verir. 

330 milyona yakın nüfusa sahip olan ABD de sözü geçen, farklı eğilimleri de içinde taşıyan ABD Demokratik Sosyalistleri nin 2018 üye sayısı 49.000.

Şüphesizki ilerici düşünceli  insanların seçimlerde kazanımı, bir dereceye kadar sevinilecek, olumlu gelişmelerdir. Ancak bunları, olduğundan fazla ve niteliğini abartarak, olmayanı oluyor gibi göstermek, gericiliğin hızla yaygınlaştığı, güçlendiği bir dönemde, gericiliğin başını çeken ülkede sosyalizmin yükseldiğinden bahsetmek, gerçekleri yanıstmayan, tam tersine perdeleyen yaklaşımlardır.

Evet ABD de özellikle gençlikte çok kısıtlı, ve bölgelerin yapılarına bağımlı olarak,  kıpırdamalar var. Bunların pratikte yansıyan hakim olanları, kimisi dünyadaki gelişmelere bağımlı olarak bir yanda "gayri-resmi-kontrol ve destekli", içinde eski , yeni askerlerin vb olduğu "uluslarası" anarşist gruplar,  diğer yanda  tabanda kendiliğinden gelişen anarşist, anti-faşist gruplar. Bizim anladığımız anlamda "sosyalist" hareketler çok cılız ve genellikle akademisyen ve öğrencilerle kısıtlı. Akademisyenlerin devam ettiği, ama öğrencilerin mezuniyetten sonra faaliyeti bıraktığı,  unuttuğu ya da hobi ye çevirdiği, yazıp okuduğu bir "çember" içinde. 

ABD de sosyalizmin gelişmesi, onun ABD dışındaki sömürülerine vurulan darbeler sonucunda, - yani anti-emperyalist, sosyalist mücadelelerin başarısı sonucunda -  dünya sömürü ve talanlardan ABD de tabanına "pay dağıtamıyacak" bir duruma gelmesi, orta sınıfın daralmasına sıkıca bağlıdır. 

Genelde fazla bilinmeyen ve bahsedilmeyen bu konu, aslında devrimlerin nerelerde olabileceği, anti emperyalist mücadelelerin önemi konusunda çok geniş içeriğe sahip bir konudur. Leninin de yazılarında emperyalist ülkleler işçi sınıfının, tekelerin "sömürüsünden dolaylı pay alma" konusunda refer ettiği Engelsin İngilterede işçi sınıfının durumu nda vurguladığı “ tekelin parçalanmasıyla ingiliz işçi sınıfı bu imtiyazını (Tekellerin dış ülkeleri soyması ve sömürmesinden İngiltere işçi sınıfına dağıttığı sömürü paylarını EA) kaybedecek, genel olarak kendisini yurt dışındaki kardeş işçilerle aynı seviyede bulacaklar. Bu, İngilterede neden tekrar bir sosyalizm olacağının nedenidir " sözleri, ABD de neden (içinde bulunduğumuz şartlarda ve  dönemde) "Sosyalizmin yükselemiyeceğini" ML i bilenler için açık bir şekilde ortaya koyar.

Erdoğan A

Eylül 1, 2018

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.