Seçim ve seçim sonuçlarına soyut, ezberci yaklaşım
Genel de ve özelde ki seçimlere ve devamında, sonuçlarına yaklaşım, Marksist teorilerin paragrafından ve bütününden kırpılmış , bütünsel içeriğinden kopartılmış bir şekilde değerlendirmelerle devam etmekte. Önümüzde böylesine somut bir örneğin yaşanmış olması , teori ve konunun anlaşılması , sol maskesi arkasına saklanan gerici yaklaşımın teşhiri açısından önemli bir tecrübe olacaktır, olması gereklidir. Eleştirel yazılarında , bu içeriğinden kopartılmış "kırpma" ların dışında başka hiç bir alıntı ve somut değerlendirme getirememelerinin altında yatan gerçek , onların lafazanlığının ve "soyut" yaklaşımların kanıtıdır.
Marksistler hiç bir zaman işçi sınıfının Devlet Gücünü seçimlerle yada İşçi sınıfı partisinin temsilcilerinin parlementoya katılmasıyla ele geçireceğini savunmaz ve savunamaz. Ancak bu demek değildirki Marksistler bu ve benzeri yasal olanaklardan yararlanmayı reddedecekler. Leninin deyimiyle;
”” Düşmanın kullandığı ya da kullanabileceği bütün silahlardan, araç ve yöntemlerinden yararlanmayı, bunları kullanmayı öğrenmemiş olan bir orduyu savaşa sürmenin akılsızca bir davranış, giderek cinayet olduğu besbellidir....Tecrübesiz devrimciler, çok defa, legal mücadele araçlarının oportünizm lekesini taşıdıklarını sanırlar, çünkü bu alanda, burjuvazi, çok defa işçileri aldatmış, işçilerin güveniyle oynayabilmiştir; ve bu devrimciler, illegal mücadele araçlarının en devrimci araçlar olduğunu sanırlar. Bu, yanlıştır. …. Ama illegal mücadele biçimleri ile bütün legal mücadele biçimlerini birleştirmeyi bilmeyen devrimciler, en kötü devrimciler sayılmalıdırlar."" (1.1)
Marksist Leninistlerin değerlendirmeleri "emekci halkların ve onların mücadelesinin çıkarları" temelinden hareket etmesi gerekir, somut alternatif ve somut "kazanım-kayıp" değerlendirmelerden uzak, soyut lafazanlıklar temelinde değil.
Değerlendirmeyi üç temel teori ve taktiksel yaklaşım ve şu somut sonuçlara diyalektik bağlantılı olarak irdeleyelim.
1- Burjuva demokrasisi- biçimleri önemlimi
2- "Biçim"ler ve tavır
3- "Genel oy" ve "verisel" önemi
Gerici, karşı devrimci oylar;
AKP 21,335,579
MHP 5,564,517
IYI 4,990,710
Saadet 673,731
HÜDA PAR 157,324
Vatan 117,713
Sosyal Demokrat içerikli, ve tabanlı
HDP 4,205,243
CHP 11,348,899
1- Burjuva demokrasisi- biçimleri önemlimi ?
1- Burjuva demokrasisi- biçimleri önemlimi
2- "Biçim"ler ve tavır
3- "Genel oy" ve "verisel" önemi
Gerici, karşı devrimci oylar;
AKP 21,335,579
MHP 5,564,517
IYI 4,990,710
Saadet 673,731
HÜDA PAR 157,324
Vatan 117,713
Sosyal Demokrat içerikli, ve tabanlı
HDP 4,205,243
CHP 11,348,899
Yani 56,342,264 seçmeni olan bir ülke de, 32,839,574 karşı devrimci ve gerici bir kitleye karşı , hala parlamentodan umut bekleyen 15,554,142 , 18 yaşı üzerinde bir kitle var. Devrimci kitle sayısı? Böylesine önemli bir dönemde bile "boykot" şiarları, bu tür verileri de elde etmeyi olanaksız kılar.
Lenin in “ boykot eski rejimi yıkmayı direk olarak hedef alan, en azından, saldırı onu yıkacak derecede güçlü olmadığında, onu (planladığı ) kurumu kurabileyecek derecede zayıflatmayı hedefleyen bir mücadele aracıdır. Boykot eski rejime savaşın ve ona direk saldırının ilanıdır. Geniş bir devrimci ayaklanma olmadıkça, taşan kitle huzursuzluğu olmadıkça..boykotun başarısından söz edilemez”””” değerlendirmesinin , şu veya bu özgül le ilgili değil, genel teorik değerlendirme olduğunu bir defa daha vurgulamakta yarar var." (1.2)
İlk ve en yaygın olan " Burjuva Demokrasisi, burjuvanın diktatörlüğüdür" vb gibi "doğru olan teoriden" başlayarak, onun hemen devamında yapılan değerlendirmeleri göz ardı ederek "yanlış sonuçlara" ulaşan yaklaşıma deyinelim....
Lenin , Engelsin konu üzerine değerlendirmesine şu açıklamayı getirir;
Yukardaki seçim sonucu istatistikelerine bakarak, Leninin şu sözleri temelinde, ve onun la bağlantılı nasıl bir değerlendirme yapabiliriz?""Engels, tıpkı bir krallıkta olduğu "kadar", demokratik bir cumhuriyette de, devletin "bir sınıfın bir başka sınıfı baskı altında tutmasına yarayan bir makine"den başka bir şey olmadığını söylerken, bu sözleriyle hiçbir zaman, bazı anarşistlerin "tedris ettikleri" gibi, baskı biçiminin şu ya da bu biçimde olmasının proletarya bakımından önem taşımadığını anlatmak istemez. Sınıf savaşımının ve sınıfları baskı altında tutmanın daha geniş, daha özgür, daha açık bir biçimi, proletaryanın genel olarak sınıfların ortadan kalkması için yürüttüğü savaşımı büyük ölçüde kolaylaştırır. "" (1.3)
""Eğer "milyonlarca" proleter, genel olarak parlamentarizmden yana olmalarının yanında, aynı zamanda açıkça "karşı-devrimci" iseler, "parlamentarizmin siyasi bakımdan zamanını doldurmuş olduğunu" nasıl söyleyebiliriz!?...."" (1.4)
Bırakalım 56 milyonun, 33 milyonunun karşı devrimci olduğu gerçeğini, 15 milyonunun parlamentodan umut beklediği gerçeğini bir yana. Unutulan ve gözlerden hep kaçırılan gerçek, bu 15 milyonun ciddi bir bölümünün ve özellikle Marksistlerin vurguladığı , geriye doğru hızla yol alan biçimsel değişikliğin engellenmesi yönünde aktif tavır alınması konusuydu. Yani Parlamenter bir burjuva demokrasisinden, parlamentonun fonksiyonunun ortadan kaldırıldığı "otokratik" bir sisteme geçiş, geriye doğru bir dönüş.
Bu temelde Leninin Türkiyedeki bu özgüle uyan değerlendirmesi, konu üzerine yaklaşımın ne olması gerekliliğini net bir şekilde özetliyor.;
"".. kurucu meclisli bir burjuva cumhuriyetinin, kurucu meclissiz bir burjuva cumhuriyetinden daha iyi olduğunu; ama "işçi ve köylülerin" cumhuriyetinin, sovyet cumhuriyetinin her türlü burjuva demokratik parlamenter cumhuriyetten daha iyi olacağını söyledik. "" (1.5)Lenin, bu söyleminde aslında yaklaşım ve propoganda taktiğini de gösteriyor; parlamenter hayalciliği yaymayı sözleriyle engellerken, parlementer bir demokrasinin , parlamentonun fonksiyonsuz, ya da hiç olmadığı , otokratik bir demokrasiye tercih olduğunu belirtiyor. Yani böyle bir biçimsel dönüşüm olasılığında mücadelenin çıkarlarının onu boykot etme değil, değişimin engellenmesi yönünde aktif mücadele olması gerekliliğinde yattığını belirtiyor.
Lenin Burjuva demokrasini, mücadele çıkarları anlamında, tamamen reddeden, ve onun biçimleri arasındaki farkı ciddiye bile almayanlara karşı konuyu şöyle özetler;
""O (Sosyalist), burjuva demokratik rejimi, burjuva feodal mutlakiyet rejimine oranla onayladığını söylemekten hiçbir zaman korkmamıştır ve hiçbir zaman korkmayacaktır. Ama o, burjuva cumhuriyeti, yalnızca sınıf egemenliğinin son biçimi olarak, yalnızca proletaryanın burjuvaziye karşı savaşımına en elverişli alan olarak "onaylar"; o, onu hapishaneleri ve polisi, mülkiyeti ve fuhuşu nedeniyle değil, ama bu sevimli kurumlara karşı geniş ve özgür bir savaşım ereğiyle onaylar."" (1.6)
Lenin, üzerine değinmekte olduğumuz "üç konu" nun diyalektik bağlantısını ve mücadelenin çıkarları açısından şunları söyler;
""Demokratik cumhuriyet ve genel oy hakkı, feodalizm ile karşılaştırıldığında, son derece büyük bir ilerleme idi: bunlar, proletaryanın bugünkü birliğini ve dayanışmasını gerçekleştirmesini, sermayeye karşı sistemli bir mücadele vermekte olan kadroların sağlam ve disiplinli olmasını mümkün kıldı......... ""
"Burjuva cumhuriyeti, parlamento, genel oy - hepsi toplumun dünya ölçüsündeki gelişmesi yönünden büyük gelişme demektir." (1.7)
Özgüldeki seçimi ve olası değişimin sadece bir hükümetden diğerine değişim olarak görmek ve değerlendirmek, tarihin diyalektiği bir yana, Türkiyedeki somut gelişmeleride göremiyecek kadar kısır bir bilgi ve algılamanın sonucu olabilir. Bu seçim, var olan bir sistemin yürütücülüğünün bir partiden diğerine geçmesi gelenekselliğinden farklı, sistemin biçiminin kalıcı olarak otokratikleştirilmesi ile ilgiliydi.
2- "Biçim"ler ve tavır
İkinci ve yukardaki teori ve değerlendirmeye bağlı olarak doğru taktikleri, içinde bulundukları dönemi somut şartlarını hesaba katmadan, her dönemde savunma hastalığına deyinelim;
Lenin Bolşevizmin kötü bir karikatürü olan bu "ya hep ya hiç" cilerle, Bolşevikler arasındaki farkı belirtirken şunları söylüyordu;
"Bizim taktiklerimiz farklıdır. Biz her reformdan .. ve her yasal kurumdan yararlanırız. Ama biz onları, yığınların devrimci bilincini ve devrimci savaşımını geliştirmek için kullanırız." (1.8)
Lenin, " bizim Boykotcular gibi her yasal mücadeleyi reformizm olarak niteleyen Otzovistleri Bolşeviklerin devrimci mücadelenin yüksek olduğu dönemlerde savundukları doğru taktikleri, içinde bulundukları dönemi hesaba katmadan, gericilik döneminde savunup, yasal olanaklardan yararlanmayı reddettikleri için, onları "Bolşevizmin karikatür" leri olarak nitelendirmiştir.
Bugün her türlü yönteme bütün gücüyle karşı gelmeyi ajitasyonumuzun çıkış noktası haline getirmek, kişinin kendisini Bolşevizmin Karikatürü yapması demektir. (1.9)
Özgül alınması gerekli taktiksel pratiği en net özetleyen açıklama Stalinin şu sözlerinde kendisini buluyordu.
""Hareketi hızlandırmak veya yavaşlatmak, kolaylaştırmak veya zorlaştırmak -işte siyasi strateji ve taktiğin alanı ve uygulama sahası bunlardır. "" (1.10)
Yukardaki seçim sonuçları istatistiğene bakarak, ve bu seçimin temel amacının parlamentonun fonksiyonunu tamamen ortadan kaldırılarak bir otokrasiye dönüştürme olduğu gerçeğini görürsek, Lenin ve Stalinin söylemlerini özgüle daha iyi uygulayabiliriz.
Biçimsel farklılığı Lenin Gorkiye Mektubunda şöyle özetler;
Boykotcuların getirebildiği somut bir alternatif olmadığı gibi , bu siyasi biçimsel farklılığın emekci halkların ve onların mücadelesinin yararına olup olmadığı konusunda somut bir değerlendirme yapma gereği bile duymadıkları gerçeğini ortaya koyuyor. Yukarda ki ustalardan alıntılar, ve yüzlerce benzerleri , mücadelenin çıkarlarının otokrasi de olmadığını, eğer Anarşist değilsek, otokrasinin mücadeleyi zorlaştıracağı yönünde.
Boykotcuların pasifist ve pratik sonuçta gericlikle uyumlaşan, emekci halkların çıkarı yerine gericiliğin çıkarına hizmet eden yaklaşımları, tarihi hızlı sol lafazancılığın arkasına saklanarak pasifliği seçen örneklerinden farklı değil, ve bu özelde de olmadı.
Lenin bu sol sapma , lafazan yaklaşımı şöyle değerlendiriyor ve asıl eleştirilmesi gerekenlerin kimler olduğuna işaret ediyor;
Biçimsel farklılığı Lenin Gorkiye Mektubunda şöyle özetler;
Proleteryayı örgütleyerek, proletaryanın mücadele özgürlüğünü savunarak, sömürge siyasetine ve uluslarası yağmaya direnmek kapitalizmin gelişmesini geciktirmez, tam tersine, hızlandırır; onu daha medeni, teknik bakımdan daha ileri kapitalizm yöntemleri kullanmaya zorlar. Kapitalizmden kapitalizme fark vardır. Kara - Yüz - Oktobrist kapitalizmi ve Narodnik (gerçekçi, demokratik , faaliyet dolu) kapitalizmi var. Biz kapitalizmin "aç gözlülüğünü ve zalimliği" ni işçilere ne kadar fazla teşhir edersek, birinci tür kapitalizmin ayakta kalması o kadar güç olur ve kapitalizm o kadar ikinci tür kapitalizme dönüşmek zorunda kalır. Bu tam bize (istediğimize) uygun düşer, tam proletaryanın (istediğine) uygun düşer...(1.13)
Boykotcuların getirebildiği somut bir alternatif olmadığı gibi , bu siyasi biçimsel farklılığın emekci halkların ve onların mücadelesinin yararına olup olmadığı konusunda somut bir değerlendirme yapma gereği bile duymadıkları gerçeğini ortaya koyuyor. Yukarda ki ustalardan alıntılar, ve yüzlerce benzerleri , mücadelenin çıkarlarının otokrasi de olmadığını, eğer Anarşist değilsek, otokrasinin mücadeleyi zorlaştıracağı yönünde.
Boykotcuların pasifist ve pratik sonuçta gericlikle uyumlaşan, emekci halkların çıkarı yerine gericiliğin çıkarına hizmet eden yaklaşımları, tarihi hızlı sol lafazancılığın arkasına saklanarak pasifliği seçen örneklerinden farklı değil, ve bu özelde de olmadı.
Lenin bu sol sapma , lafazan yaklaşımı şöyle değerlendiriyor ve asıl eleştirilmesi gerekenlerin kimler olduğuna işaret ediyor;
"Parlamenter oportünizmi lanetlemekle ve parlamentoya katılmayı reddetmekle yetinerek "devrimci duygusunu" ifade etmek pek kolaydır. Ama, çok kolay olduğu içindir ki, bu davranış, çetin olan, çok çetin olan bir sorunu çözüme bağlayamaz."
"En sert, en amansız ve en uzlaşmaz eleştiriler parlamentarizme ya da parlamenter eyleme karşı değil, devrimci olarak parlamento seçimlerinden ve parlamento kürsüsünden yararlanmayı bilmeyen liderlere karşı, ve hele yararlanmak istemeyen liderlere karşı yöneltilmelidir."(1.4)
Sosyalistlerin emekci yığınlara ve mücadeleye olan sorumluluğunu ise Lenin şöyle özetliyor :
"Söylemeye gerek bile yok ki, bu hücrelerin ve komitelerin görevi 'yığınlarla yakın bağları' sağlamak ve çalışmayı Sosyal Demokrasi nin (Sosyalistlerin) yığınların her gereksinimine yanıt verebilecek şekilde yönlendirebilmesi için tüm yarı-legal ve legal örgütten olabildiğince yararlanmak olmalıdır. "(1.11)
Ancak görüldüğü gibi ML Sol adına alınan "boykot" kararı, her ne kadar da cılız ve etki anlamında önemsiz olsa bile, iktidarın baskılarına, haksızlıklarına ve soygunculuklarına karşı nefret duyan, ve seçim arifesinde bu iktidarın yıkılabileceğine inanan kitlelerin gözünde "ML Sol" u teşhir ve tecrit eden bir yaklaşım olmuştur.
3- "Genel oy" ve "verisel" önemi
Genel oy un önemi, onun başlangıcında, sürecinde ve sonucunda uygulanacak kitlelerle kaynaşma, bağ kurma, ajitasyon ve örgütleme devrimci faaliyetlerin yanında, somut a en yakın bir biçimde sınıfsal ilişkilerin, güçler dengesinin ve kitlelerin "beklenti" lerinin bir barometresini ortaya çıkarır.
Mart 1850 de komunist lige hitabında , Marx İşçilerin , seçilebilmesi için en ufak bir şans olmasa bile, kendi adaylarını koymaları gerektiğini söylüyordu..Buna neden olarak da kendi bağımsızlıklarını korumak, güçlerinin ne olduğunu anlayabilmek ve kitlelere devrimci tavırlarını ve partinin görüşlerini anlatabilmek olanağı olarak gösteriyordu.
Mart 1850 de komunist lige hitabında , Marx İşçilerin , seçilebilmesi için en ufak bir şans olmasa bile, kendi adaylarını koymaları gerektiğini söylüyordu..Buna neden olarak da kendi bağımsızlıklarını korumak, güçlerinin ne olduğunu anlayabilmek ve kitlelere devrimci tavırlarını ve partinin görüşlerini anlatabilmek olanağı olarak gösteriyordu.
“”Eğer genel oy sistemi (seçimler) , bize, her üç yılda bir kendi kendimizi sayma olanağından, oy sayısının, düzenli bir şekilde denetlenen ve son derece hızlı artışı ile, işçilerde zafere olan güveni, düşmanlarda ise aynı ölçüde korkuyu artırmaktan ve böylece bizim en iyi propaganda aracımız olmaktan; bize kendi kuvvetimiz hakkında ve aynı şekilde bütün karşı partilerin kuvvetleri hakkında tam ve doğru bilgiyi vermekten ve böylelikle de bize kendi eylemimizi gücümüzle orantılı tutmak için bütün ötekilerden üstün bir ölçüt vermekten ve bu şekilde bizi yersiz bir korkaklık ve çekingenlikten olduğu kadar, yersiz delice atılganlıktan da korumaktan başka bir yarar sağlamasaydı da — evet, bizim genel oydan elde ettiğimiz tek kazanç bu olsaydı, gene yeter de artardı. Ama genel oy (seçimler) , daha fazlasını da yapmıştır. Seçim ajitasyonu ile, bizden henüz uzak bulundukları yerlerde halk yığınları ile temasa geçmek konusunda, bütün partileri, tüm halkın gözü önünde, bizim saldırımıza karşı kendi görüşlerini ve eylemlerini savunmak zorunda bırakmak konusunda bize öyle bir araç vermiştir ki, bir benzeri daha yoktur; ””” (1.12)
Ancak Engels, genel oy (seçimlerin) işçi sınıfının kurtuluşunun bir “anahtarı” olmadığını da vurgular. “O (işçi sınıfının kurtuluşu), der,”” oy ların karar veremiyeceği bir çatışmayı gerektirir…”””
Genel oy dönemi- süreci uygulanan devrimci faaliyetler dışında, öz olarak onun önemi, güçler dengesi anlamında "ortaya çıkarttığı" ve strateji, taktik , tavır belirleme konularında kullanılması zorunlu olan, verilerdir.
“”Bu nedenle, genel oy (seçimler) sadece işçi sınıfının olgunlaşmasının (gücünün) bir gösterge sidir. O, modern devletde bu nitelikten başka hiç bir şey olamaz ve olamıyacaktır, ancak bu da (bizim için) yeterlidir. Seçimlerin termometre göstergesi işçiler için kaynama noktasını gösterdiği andaki gün, onlar ve kapitalistler nerde olduklarını (saflarını) bileceklerdir…”””(1.12)
Sonuç olarak, ezberci boykotcular , revizyonistler ve pasifistler, Marksizm Leninizmin teorilerini (kimi bilinçli, kimi bilinçsiz) kırpıp içeriğinden koparak aldıkları tavırla sadece anti-Marksist bir yaklaşım sergilemekte kalmadılar, gericiliğin, sistemi, emekci halkların ve mücadelenin çıkarlarını daha da zorlaştıracak bir biçime dönüştürülmesi planlarına pasif kalarak, ona yardımcı olmuş oldular.
Somut verilere dayanılarak , somut şartların değerlendirilmesi ve somut AKTİF alternatifler getiren değerlendirmeler yapılması, devrimcilerin görevi ve sorumluluğudur. Bütünden kırpılmış , içerik bütünlüğünden kopartılmış teorileri sloganlaştırarak, soyut, pasif ve alternatifsiz öneriler, emekci halkların çıkarına olamıyacağı gibi, mücadeleninde çıkarına olamaz.
Somut verilere dayanılarak , somut şartların değerlendirilmesi ve somut AKTİF alternatifler getiren değerlendirmeler yapılması, devrimcilerin görevi ve sorumluluğudur. Bütünden kırpılmış , içerik bütünlüğünden kopartılmış teorileri sloganlaştırarak, soyut, pasif ve alternatifsiz öneriler, emekci halkların çıkarına olamıyacağı gibi, mücadeleninde çıkarına olamaz.
Erdoğan A
June 27 - June 30
"Seçim Sonuçları ve önümüzdeki yeni görevler, yeni mücadele biçimleri üzerine" başlıklı yazı notlarından.
June 27 - June 30
"Seçim Sonuçları ve önümüzdeki yeni görevler, yeni mücadele biçimleri üzerine" başlıklı yazı notlarından.
Notlar
(1.1) Lenin "Sol" Komünizm Bir Çocukluk Hastalığı - Bazı Sonuçlar
(1.2) Lenin Against Boycott, Notes of a social-democratic publicist
(1.3) Lenin. Marksın İç savaşının 1891 Önsözü
(1.4) Lenin, Burjuva Parlamentolara Katılmak Gereklimi
(1.5) Lenin, The Principal Stages in the History of Bolshevism
(1.6) Lenin, Burjuva Demokrasisi ve Proletarya Diktatörlüğü
(1.7) Lenin, Sverdlov Üniversitesinde verilen bir ders
(1.8) Lenin, Report of the C.C. of the R.S.D.L.P. to the Brussels Conference and Instructions to the C.C. Delegation
(1.9) Lenin, A Caricature of Bolshevism
(1.10) Stalin, Rus Komünistlerin Stratejisi ve taktiği Üzerine
(1.11) Lenin, On the Road
(1.12) Engels, Fransa'da Sınıf Savaşımları - Engels in girişi
(1.13) Lenin, To: MAXIM GORKY
Hiç yorum yok