Anlaşmasız ittifak - Suriye ve Türkiye ; haklı ve haksız savaş yürüten iki ülke ve subjektif değerlendirmeler
Afrin genel 10 Mart 2018 |
Gerçekler , hiç kimse inanmak istemesede, onun "gerçek" olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Arzulara, isteklere dayalı duygusal değerlendirmeler, herkes inansada, onun "yalan" olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Yalanlar ilerici tavırlarda pasifizmi, gerici tavırlarda aktivizmi, doğrular ilerici tavırlarda aktivizmi, gerici tavırlarda pasifizmi besler.
İlericilerin görevi ve sorumluluğu halk kitlelerini subjektif değerlendirme ve haberlerle aldatmak değil, objektif ve doğru haberlerle onları bilgilendirmek, eğitmek , örgütlemek ve harekete geçirmektir.
Afrine saldırı başladığından bu yana, bir kaçı hariç, bütün yorumlar, değerlendirmeler sloganlaştırılmış subjektif değerlendirmeler olmayı aşamaması yanında , göz önündeki gerçekleri ve olası ürkütücü gerçeği de kitlelerden saklayan bir içeriğe sahipliği aşamadı.
Özetlenen bazı başlıklar;
Erdoğan Efrin'de yeniliyor. Çünkü…RAGIP DURAN
Kısacası, hangi açıdan bakarsanız bakın, hangi düzlemden tahlil etmeye çalışırsanız çalışın, Erdoğan’ın Efrin’den zafer çıkarması, bugünkü ulusal ve uluslararası koşullar nedeniyle mümkün görünmüyor.
Afrin Değil Erdoğan Düşecek, Afrinde Türk ordusu yenilecek -Demir Küçükaydın
Efrîn fedaice direnecektir. Efrîn’i Türkiye için bir bataklık haline getirecektir. MUSTAFA KARASU
Efrin İşgaline Sosyolojik Bakış Kadir Amaç
Peki, PYD ve YPG 'Efrin'nin işgal edilmesine izin verecek mi? Hiç sanmıyorum. Aksine, Kürt savaşcıları ve onların saflarında yer alan dostları Türk ordususuna tarihin en büyük mağlubiyetini yaşatacağını ve Kürt milletinin kendi öz topraklarının efendisi olduğunu bütün dünyaya göstereceğini düşünüyorum.
EFRİN KAZANACAK! Aydın Dere
KAWA Hareketi : Efrin isgali yenilgiye mahkumdur
‘Efrin de Erdoğan’a mezar olacak’ Reqa Sivil Halk Meclisi Üyesi Celal El-Eyaf,
Efrîn işgalciye cevabını verir YPJ Efrîn Komutanlığı üyelerinden Nûjîn Dêrik,
YPG Genel Komutanı: Efrîn’e bir karış yaklaşmayın; açık ve net söylüyorum; savaşırız! Özgürlükçü Demokrasi
Hatimoğulları: Türkiye Kobanê'de olduğu gibi Efrin'de de büyük hezimet yaşayacak demokrasi44.com
YPJ Sözcüsü Abdullah: Türk devleti yeni dersini Efrîn'de alıyor! ANF NEWS
Peköz: Türkiye kazanma şansı olmayan bir sürece girdi Mezopotamya Ajansi
Bunlar gibi yüzlerce subjektif , içi boş sloganlaştırılmış değerlendirmeleri internetde bulmak zor değil. Bunlar üzerine fazla durmaya gerek yok, genellikle Afrin den gönderilen Tweeter lar temelinde hazırlanan yukardaki harita ve gerekse sermayenin sözü edilen "bir milyon ordusuyla " değil, ABD taktiğiyle , askeri gücünün % 1 iyle ve çeteleri kullanarak saldırdığı gerçeği, bu subjektif slogancı değerlendirmeleri çürütüyor.
Konunun siyasi ve somut değerlendirmesine bakarsak , bunlardan gene farklı değerlendirmeler göremiyoruz.
İşin ilginç yanı , "solcu-ilerici" basın, işi daha da ileri götürerek, doğru dürüst değerlendirme yapan bir kaç kişiyle "röportaj" larda, subjektif değerlendirmeye yöneltici sorularla , onlarıda , bütünden kopartılmış , sloganlaştırılacak cevaplara zorlamakta. Bunlardan birisinde , gazeteci, "Türkiyenin Afrin de bir "çıkmaz "içine girdiğini" vurgulamakta..
Kapitalizm doğası gereği bir "çıkmaz" içindedir. Afrin hareketi, sermaye ve iktidarının bu çıkmaza giriş değil, o çıkmazdan özgülde ve uzun vadede kurtuluşunun hareketidir. Ve tüm subjektif sloganlara ters olarak, bu çıkmazdan kurtuluş yolunda, başlangıcından bu yana ileri adımlar atmış ve ciddi kazanımlar sağlamışlardır. Bu, biz istemesekde, tersini arzulasakta, özgülde, acı , ama bir gerçektir.
Gelecekte bu gerçeği arzular ve istekler üzerine değiştirebilmek için, özgülde gerçekleri ortaya koymak, o gerçekler temelinde tahliller yapmak ve geleceğe hazırlanmak gerekir. Yalanlar, subjektif değerlendirmeler , içi boş sloganlar temelinde geleceğe hazırlanılamaz, kitleler aydınlanılamaz, örgütlendirilemez, harekete geçirilemez. .
Savaşın , politikanın farklı bir biçimde devamı olduğu temelinde başka bir yazıda vurguladığım şu değerlendirme, gerçekliğini şimdiden kanıtladı.
""" Uzun vadeli çıkarlarına bağımlı olarak, kısa vadeli çıkarları, Türkiye ve Suriye arasında bir "emniyet koridoru yaratmak", (bu koridor stratejik ortaklık sonunda, kimle olursa olsun -Rusya ya da ABD- uzun vadede onun hala "temel oyuncu"lardan birisi olarak kalmasını sağlayacaktır )
İdlibden maaşlı , maaşsız cihatcıları Afrine saldırı sürecinde oradan çekerek, Suriyenin operasyonlarını kolaylaştırmak ve bu şekilde Suriyeyi (kendi saldırılarına karşı) "tarafsızlaştırma"ya zorlamakSuriyenin işini kolaylaştırarak, Rusya ve İranla yakınlaşmak, bu şekildede , ABD yi tavizlere zorlamakOluşturduğu sivil faşist çetelerle (bu çeteler birden ortadan kaybolmayacak) her türlü muhalefete gözdağı vermek .
Türkiyede faşist iktidarını ayakta tutabilecek tabanı ve sistemi güçlendirmek. Ülke içindeki kutuplanmayı canlı tutarak "emekcilerin birliği" diye bir olguyu olanaksız kılmak.Sonuç olarak, Eğer Faşist saldırı sonucu Türkiyedeki iktidar bu politik amaçlarına ulaşırsa, (oradan askeri bir kazanım olmadan çekilse de) politikasının başka yollarla devamı olan bu savaşı da kazanmış olacaktır. Bu politik çıkarlarını sağlayana kadar da savaşı farklı biçimde yürütme seçeneklerini kullanacaktır.Sermayenin Faşist iktidarının kaç tane asker öldüğü, kaç tanesinin sakat kaldığı, kaç tane tankı parçalandığı, ne kadar çoluk çocuğu öldürdüğü, öksüz , evsiz barksız bıraktığı, göçe zorladığı gibi "istatistikler" le, "kazanıp kazanmadığı"subjektif değerlendirme yapacağını zannedenler, kendilerini ve halkı aldatıyorlar demektir."" (1)
Türkiye Suriye anlaşmasız özgül pratik çıkarlar ittifakı.
Bu ittifak ,- biz bunu kontrol altında olmayan şartların ve çatışmaların iki tarafa da pratik fayda sağlaması anlamı olarak algılayalım - somut olarak yazılı ya da sözlü olması gerekmeyen, Suriyenin içinde bulunduğu somut şartlarda TR nin oportunist pratiklerine, gerek askeri stratejik ve gerekse Suriyenin (ABD emperyalizminden petrol alanlarını geri alabilme) uzun vadeli çıkarları açısından göz yumacağı bilinci temelinde oluşan bir ittifak. Ve bu defakto-İttifak, PYD nin Rakka ve Der ElZorda ABD ile ittifak halinde olduğu sürece devamlılığını koruyacak bir ittifaktır.
Suriyenin yaşamı için gerekli olan tüm enerji ve su kaynaklarının ABD nin kontrolü altında olması gerçeği, ABD yi en acil ve en önemli düşman ve onun bölgede kontrolünün kaldırılması da en acil ve en önemli askeri görevi olduğu gerçeğini oluşturur. Bu nedenle , bunun da bilincinde olan TR ye karşı (şartlar değişmediği sürece), Suriyenin askeri , ciddi bir tavır almasını beklemek gerçekçiliğe uymayan, subjektif bir değerlendirme olur.
TR nin Afrine saldırısının başlangıcında şunları söylemiştim;
""Esad, ABD ve İsrailin planlarının bilincinde, ve Suriyeli Kürt grupların , bunlarla uyum içinde olan " Esadsız bir Suriye" planlarının farkında. Esad hala değişik bölgelerde ISIS le uğraşırken, İdlib le uğraşında zorluklar çekiyor. Televizyon ve haberlerde Suriye hükümeti temsilcilerinin "Türkiyeye müsaade etmeyiz" sözleri,"göz boyama", "Kürtlerle şimdilik çatışmadan kaçma " ve onları - geçte olsa - kendine çekme, ya da en azından, ABD ile bir saldırı olasılığında, "tarafsızlaştırma" , "oyalama" amacını gütmekte.
Türkiye ile Suriyenin bu konuda bir anlaşma yapmış olma olasılığının yanında, bu tür bir "dikkatleri dağıtma ve başka yöne çevirme", Suriyenin gerek İdlib ve gerekse diğer bölgelerdeki faaliyetlerinde, olası bir "cephe" yi , şimdilik gündemden çıkartan bir faaliyet olarak görülebilir. İdlibin Suriye için hala önemli bir tehlike teşkil etmekte olduğu gerçeğini göz önünde bulundurmak gerekir.Suriyede ABD ve İsrailin fiziksel varlığı olduğu bir parçalanma, Türkiyenin kuzeyde bir bölgedeki faaliyetinden daha tehlikeli olduğu, bunun "sonradan çözümlenebileceği" anlayışında olabilecekleri yönündeki bir yorum, sanırım geçerliliğini korur. "" (2)
Gelişmelere baktığımızda, TR nin Sadece Afrinde değil, İdlibde , ve hatta Doğu Ghoutadaki çetelerin çekilmesinde aracı faaliyetleri, Suriyenin diğer yerlerde ve daha önemli gördüğü alanlarda askeri faaliyetlerde odaklanma olasılığını yarattığı ve kazanımlar sağladığını kolayca görebiliriz.
Buna ilave olarak, son bir hafta içinde Suriyenin ordusunu Rakka ve DerEl Zor bölgelerinde yoğunlaştırma, bölge halkını silahlandırma pratiği, onların "acil ve önemli" olarak hangi bölgeyi gördüğü konusunda bir fikir verebilir.
Bu nedenle, içinde bulunan bu şartlarda, Suriyenin Afrin, Manbij ve Kobani ye karşı saldırılara, ne askeri olarak gücü yeter ne de ABD ile Kürtlerin arasındaki ittifak bağını koparma olasılığı ile bağlantılı stratejik çıkarları nedeniyle ciddi bir muhalefet gösterebilir.
Defakto İttifak kendisini İdlib özelinde daha da net göstermekte. İdlibdeki gelişmeler , çeteler arası çatışmalar, Suriye ordusuna karşı direk saldırıları neredeyse yok etdi , ya da en azından etkin olmayan bir duruma getirdi. Askeri yoğunlaşmanın Rakka ve Der ElZora kayması, Suriyenin İdlib "sorunu" nu , şimdilik TR ve Rusya ya bıraktığı izlenimini veriyor. İdlibde ki kamplaşmalar , Türkiye tarafından beslenmekte ve desteklenmekte olan (bu bölgedeki) ÖSO ve JTS ve ABD-İsrail tarafından beslenip desteklenmekte olan HTS ve DAESH olarak kendini göstermekte.
Bu somut veriler temelinde Rusyanın TR ile belirli ölçülerde işbirliği halinde olduğu, bu işbirliğinin pratik sonuçlarının Suriye nin ABD ye karşı mücadelesinde büyük oranda çıkarlar sağladığı gerçeğini görememek için ya hala TR nin ABD nin hiç bir bağımsızlığı olmayan uşağı olduğu ezberciliğinde takılıp kalmış olmak, ya da "arzular ve istekler" temelinde değerlendirmeler yapma eğiliminde olmak gerekir.
Bu bağlamda değerlendirmelerde şu siyasi temel farklılığı ortaya koymak önem taşır.
Suriyedeki savaş, farklı ve çoklu bir katılım nedeniyle, niteliksel anlamda türleri iç içe geçmiş, bu nedenlede bir türün diğerine geçiş olasılıklarını içinde taşıyan bir niteliğe sahiptir.
Ülkenin enerji ve su kaynaklarını ele geçirme, ülkeyi "balkanlaştırma", İrana karşı üs kurma siyasi amacı peşinde olan ABD nin Suriyeye dolaylı ya da dolaysız saldırısı, onu ve ittifaklarını haksız, ona karşı savaşanları da haklı kılar.
Aynı şekilde , bu yağmadan pay alma , nüfus alanlarını geliştirme peşinde koşan TR nin Afrine
saldırısı haksız, Afrin halkının savunması haklı niteliğe sahiptir. Yani TR nin faaliyetlerinin Suriyenin ABD emperyalizmine karşı mücadelesine dolaylı bir şekilde faydalı olması, ona haklı niteliği kazandırmaz. Çünki , Savaşların niteliklerini belirleyen olumlu ya da olumsuz katkılar ve " sonuçlar" değil, savaşan ülke ve - ya da grupların - siyasi amaçları dır onun niteliğini belirleyen. Bu anlamda , Suriyedeki savaşta niteliksel anlamda "Haksız" ve "gerici" niteliği değişmeyecek olan ülke, ABD ve (Suriyenin direk daveti olmadığı sürece de) Türkiye dir.
Afrın Merkez Mart 10 |
saldırısı haksız, Afrin halkının savunması haklı niteliğe sahiptir. Yani TR nin faaliyetlerinin Suriyenin ABD emperyalizmine karşı mücadelesine dolaylı bir şekilde faydalı olması, ona haklı niteliği kazandırmaz. Çünki , Savaşların niteliklerini belirleyen olumlu ya da olumsuz katkılar ve " sonuçlar" değil, savaşan ülke ve - ya da grupların - siyasi amaçları dır onun niteliğini belirleyen. Bu anlamda , Suriyedeki savaşta niteliksel anlamda "Haksız" ve "gerici" niteliği değişmeyecek olan ülke, ABD ve (Suriyenin direk daveti olmadığı sürece de) Türkiye dir.
Gruplar ve hareketler içerisinde ki niteliksel değişim, onların hangi saflara geçtiklerine bağımlı olarak değişkenliğine devam edecektir. TR tarafından desteklenen ve beslenen JTS ve ÖSO nun , saf değiştirip , ABD tarafından desteklenen HTS ve DAESH e karşı savaş vermesi, onların niteliklerini "haklı" ve " ilerici" yapmaz. Çünki hala diğer haksız ve gerici nitelikte olan bir ülkenin çıkarları doğrultusunda savaşıyorlar. Her ne kadarda gerçekliliğine inanacak yeteri kadar veri ve olasılık olmasada , Rakka dan ayrılıp Afrin de savaşmaya gittiği söylenen 1700 ÖSO militanı içinse, niteliksel değişimden bahsedebiliriz. Bu türden bir değişim, haksız ve gericilikten, haklı ve ilerici niteliğe bir değişimdir, çünki bu emperyalist bir saldırıya karşı alınan tavırdır.
Yani Suriyede ki iç içe geçmiş savaşta , gerici olan bir hareket ilerici niteliğe dönüşebileceği gibi, ilerici bir hareket gerici bir niteliğe dönüşebilir.
Gene bu bağlamda, Afrinde saldırıya karşı savaşan PYD ve ÖSO ve diğerleri ilerici bir niteliğe sahipken, Rakka ve Der El Zor da , her ne kılıf altında olursa olsun, ABD ile birlikte Suriye ye karşı savaşan PYD , ÖSO ve diğerleri siyasi gerici bir niteliğe sahiptir. Rakka ve Der EL Zordaki PYD nin ilerici niteliğe dönüşmesi , onun herşeyden önce , Kürt nüfusu olmayan bu bölgeden çekilmesi ve bölgede yoğunlaşan Suriye ordusu ile karşı karşıya gelmeyecek tavır almasına bağımlıdır. Aksinde ABD ile birlikte Suriye ordusuna karşı tavır, PYD ve diğerlerinin "Haksız" ve "Gerici" niteliğini pekiştirecektir. Stratejik ortaklıklardaki gelişmelere bağımlı olarak da bu bölgede Suriye ordusuna yapılacak bir saldırı, TR nin Kobane ye saldırısına, Suriyeden de yeşil ışıkla , zemini ve kılıfı hazırlayacaktır.
Gelinen yerde, küçük bölgesel savaşların, büyük savaşlara dönme olasılığının her zaman , bir kıvılcım olarak kendisini içinde taşıdığı gerçeğinden yola çıkarak, değerlendirmeleri gerçeklere dayandırarak , kitlelere doğruları ve gelecek ürkütücü olasılıkları anlatarak , onları aydınlatmak, örgütlemek ve harekete geçirmek temelinde pratikler içerisine girmek gerekir. Afrinde "yeneceğiz", " Vietnam olacak" , "Stalingrad direnişi" gibi temel dayanağı (ve özellikle siyasi hiç bir içerik bağlantısı ) olmayan, içi boş , slogancı değerlendirmeler, kendini ve kitleleri aldatmanın üzerine çıkamayacak olan, kitleleri hayalciliğe iten ve pasifize eden , küçük burjuva değerlendirmelerdir.
ABD Suriye de olduğu , Rakka ve Der El Zor bölgelerinde petrol ve su kaynaklarını kontrolü altında tuttuğu sürece savaşın sona ereceğini zanneden ve bu algılamayı kitlelere yayan, ayni slogancı hayalcilerdir.
Suriyede Etnik dağılım |
Batı ve ABD medyasında Batılı bürokratların sözde TR karşıtı "beyanlarıyla" kitleleri uyuşturan, kitleleri "batıdan umut" bekleyen çaresiz ve pasif bir niteliğe büründüren, batı demokrasisi hayranı pasifist, aynı slogancı hayalcilerdir.
Afrinde mücadele ederek, Türkiyede devrim yapacağını iddia edenler, aynı slogancı hayalcilerdir.
Gerçek şu ki, yukarda vurguladığım şartlar devam ettiği sürece, "sınırlı" olarak başlayan bu saldırı, Afrinin işgali ile sonuçlanacak, ve devamı gelecektir.
ABD nin zorlama ve aşağılama politikası, bir kaç yıl önce çok küçük bir olasılığı olan Rusya TR ittifakını , somut olarak büyük boyutlarda sağlamış olmakla kalmadı, arasındaki çıkar çelişkilerini özgülde uzlaşmaz hale getirdi ve stratejik ortaklığını da büyük ölçüde tehlikeye attı. Suriyedeki gelişmeler , şimdilik, ABD nin tarihi yenilgisi yönünde ilerliyor. ABD nin karşısında iki alternatif var, ya bu yenilgiyi bir şekilde kılıflayarak, bazı anlaşmalar ve tavizlerle " kazanım" olarak gösterebilip çekilmek, ya da savaşı yükseltip, yaygınlaştırıp küçük ya da büyük çapta bir dünya savaşına çevirmek. Bu, hesaplama yapmakta oldukları güçler dengesine bağımlı olarak kendisini yakında gösterecektir.
Bu gelişmelerde, özelde Rakka ve Der El Zorda , Kürt önderliklerin alacağı tavır, Kürt halkının uzun vadeli çıkar ve geleceği açısından hayati önem taşımakta. Hayati önem taşıyan konularda milyonlarca halkın acı, göç ve yok oluşu pahasına, hayalci, slogancı, subjektif değerlendirmeler, başarıya değil, yenilgiye götürür.
Bu anlamda, Türkiye özelinde faşizme ve savaşa karşı , etnik dini vb ayırımları öne çıkarmayan, en geniş kitleleri kucaklayan, birleşik bir cephenin oluşturulmasının acilliği , tarihi bir sorumluluktur.
10 Mart 2018
Erdoğan A
ilgili yazılar
Faşist iktidarın Afrin "macerası" üzerine-1
Afrine Askeri Saldırı Üzerine -2 - Süreç ve Boyutları
Afrin üzerine -3 , subjektif değerlendirmeler- savaşı kazanmak ne demek?Erdoğan A
ilgili yazılar
Faşist iktidarın Afrin "macerası" üzerine-1
Afrine Askeri Saldırı Üzerine -2 - Süreç ve Boyutları
Afrin ve Suriyede yeni gelişmelere bağımlı olarak - olasılıklar üzerine
ÖSO çetesinin kullanılması altında yatan sinsi amaçlar - kısaca
Bölgesel Yıkılış, ve belki Dünya Savaşı Pahasına, Tek Başına Kurtuluş (mu yoksa intiharmı?)
Hiç yorum yok