Afrine Saldırganlıkta Gericiliğin borazancılığını yapmak
Dini Gerici cemaatin ve onların takipcilerinin - eğitimsel anlamda - ne kadar aptal olduğunu yıllarca yaşayarak gördük ve görmeye devam ediyoruz. Normal şartlada , eğitimli insanların, özellikle sol eğitimini almış insanların, bu aptalların borazancılığını yapacağı ve provokasyon planlarına alet olabileceği olasılığı sıfır olması gerekir. Ancak, gene yıllarca süren gelişmelere ve günümüze baktığımızda ilginç bir resim ortaya çıkmakta; "aptallar" tarafından kullanılan " aptallar". Bu kullanım, aslında, "akıllılara"(!) karşı, aptallar tarafından gerçekleştirildiği için, aptallığın derecesini, en üst düzeye çıkartıyor.
Yıllarca süren, gündemdeki dini gericiliği örtüleyen ve dini gerici gelişmeleri destekleyen "Kemalizm" , "Kemalist faşizm", "askeri darbe" vb. , borazancılığından sonra, şimdi de sol adına "haksız" savaşı "haklı" savaş olarak , "dini gerici çeteleri" nerdeyse "anti emperyalist" olarak gösterme borazancılığı içerisindeler.
İngilizcede bir atasözü vardır " So many chiefs, not enough Indians", " bir sürü şef var, yeteri kadar kızıl derili yok". Gördüğüm kadarıyla, Türkiyede, sayısı hiç te az olmayan, örgütsüzlük içinde ve örgütsüzlüğü öneren, önüne gelen herkes, Markstan, Leninden kırpmalar yaparak, ya da Avrupalı ABD li profesyonel (yani uzmanlığı Marksist ideolojiyi çarpıtmak olan) burjuva yazarlardan alıntılar yaparak " sol teorik yazarlık" yapma peşindeler. Ve bunu da facebook da, adı Marksizm Leninizm, ya da benzeri isimlerde olan grup ve sayfalarda yapıyorlar. Gerçi sayfalarında sadece Marx Engels ve Lenin in olması, Stalinin olmayışı onların ideolojik nitelikleri açısından ilk bilgiyi veriyor ama bunun bilincinde olan insanların sayısı o kadar fazla değil.
Bu, klasik yazıları kırpmaları, ve sosyalizmin yeminli düşmanlarından alıntılarla destekleme faaliyetlerinin tamamıyle burjuvaziye ve gericiliğe hizmet ettiklerinin hala farkında olmayanların bir kısmı, Afrindeki Kürt, Arap, Türkmen ve Asuri halkın dışardan bir saldrıya karşı vatanlarını savunmasının "ilerici" bir niteliği olmayacağını savunuyorlar. Bunun altında yatan da bütününden kırpılmış Marksın," işçi sınıfının ana vatanı yoktur", Leninin "anavatanın savunulmasından sözetmek, halkı aldatmaktır" sözlerinin, yıllardır içeriğinden boşaltılarak ezberlenip bir slogan haline getirilmesi gerçeğidir.
Lenin burada emperyalist ülkeler arası savaştan , haksız savaşlardan bahsediyor ;
“Söz konusu", diyor yazısında Lenin, " emperyalist hükümetleri yenilgiden korumak. "iç barış"ın sadece sözde değil, gerçekten kurulması ve sınıf mücadelesinin gerçekten kabul edilmesi anlamına gelen biricik politika, proletaryanın kendi hükümetinin ve burjuvazisinin zorluklarından, onları ortadan kaldırmak amacıyla yararlanmasıdır. Fakat, kendi hükümetinin yenilgisini istemeden, bu yenilgiye katkıda bulunmadan bunu gerçekleştirmek, bunu amaçlamak imkansızdır.””
Lenin "Savaşa ve ana vatanın Savunulmasına Karşı Marksist Tutum" yazısında "Ana Vatanı savunulması" konusuna net bir şekilde açıklık getiriyor.
“””Kievski…. Anlaşılan, şimdiki savaşta ana vatanın savunulması sloganıyla ilgili önerilerimizi kavrayamamış. Bu nedenle, önerilerimizde ortaya konan şeyin ne olduğunu bir kez daha anlatmak gerekiyor.
````Partimizin 1915 martında Bern Konferansında, "anavatanin savunulması sloganı hakkında" kabul ettiği karar şu sözlerle başlar: "Şimdiki savaş özünde ..."
Devamında Lenin şu açıklamayı yapar;
Broşür, 5. sayfasında, "sosyalistlerin, 'ana vatanın savunulması' için verilen savaşları ya da 'savunma' savaşlarını", yalnız "yabancı baskısını yok etme" anlamında, "haklı, ilerici ve adil gördüklerini" açıkça belirtir.
Bu çok bilgiç "teorisyen"(!) lere, Leninden konu üzerine şu sözlerini , onlar anlayana kadar, yüzlerce defa hatırlatmakta büyük yarar var;
“”””Kievski, ana vatanın savunulması sloganının "haince" olduğunu söylüyor. Kendisine senet veririz ki, anlamını kavramaksızın, üzerinde düşünmeksizin bir sloganı papağan gibi yineleyen kişiler için, anlamını tahlil etmeksizin ezberleyen kişiler için her slogan "haince"dir ve her zaman öyle olacaktır.”””
Afrine yapılan saldırı, oranın halkının kendini savunma hakkı nedeniyle HAKLI, İlerici ve Adildir. İlla Sosyalist olması gerekmez.
İkinci iddia , ve gericiliğin borazancılığı, PYD nin ABD emperyalistleri ile işbirliği içinde olması nedeniyle bu savaşın "savunma" olamıyacağı bir yana, nerdeyse Faşist iktidarın ABD emperyalizmine karşı anti-emperyalist bir savaş verdiğini ima etmeye kadar varanı..
Savaşların değerlendirilmesi, ana çelişkiler, askeri çatışmaların oluşmasından sorumlu olan ana çelişkilerin içerikleri, ve silahlı mücadelede çatışan toplumsal güçleri göz önünde bulundurularak yapılır. Orta Doğuda gelişen bu yeni tip savaşlar, genellikle iç içe geçen ve bir türü diğerine değişerek ortaya çıkan karmaşık görünümlü savaşlardır. Bazen saldırgan, gerici savaşlar İç savaşlara dönüşebileceği gibi, iç savaşlarda yabancı müdahelesine karşı savaşla bütünleşebilir. Ancak bu tür iç içe geçen savaşlar değerlendirmede temel olan ana türleri arasında ayrımı, ana çelişkileri ortadan kaldırmaz.
Marksist-Leninistler, özgül bir savaşın sınıfsal açıdan neyi hedeflediğinin subjektif değil, objektif değerlendirmesi temelinde ve ona bağımlı olarak savaşa karşı somut tavır alırlar.
Savaşlar, Emperyalistlerin yayılmacı politikasının devamı ve bir biçimi olduğu gibi, çözmek istediği çelişkilerin silah zoruyla hayata uygulanması da farklı "biçimler" de olabilir. Savaşların biçimleri olarak, her askeri çatışmanın da kendine özgü özellikleri vardır, ancak bu farklılık o savaşın siyasi amaçları doğrultusunda bir değerlendirme yapılmasını gereksiz kılmaz.
Libya da ve devamında Suriyede olduğu gibi "direk " değil "dolaylı" olarak, "proxy- vekil- kukla" kullanımı biçiminde olabilir. Bu nedenle Suriye de ki ana çelişki , Haksız, saldırgan ABD emperyalizmi ile, Haklı , savunmada olan Suriye halkı arasındaki çelişkidir. Suriye ye , onların daveti ve iradesi dışında yapılan her askeri müdahele, hangi kılıflar altında olursa olsun, Haksız ve gerici niteliğe sahip olacaktır. Bu nedenle TR Faşist rejiminin Afrine saldırısı , Haksız ve gerici dir.
Efendim PYD, ABD ile işbirliği içindeymiş. Doğru. Ama , ABD emperyalistlerinin de bir kaç defa vurguladığı gibi " Afrinle bağlantıları" olmadığı , ve artık gizliliği kalmayan askeri üslerininde yerleşimine bakarsak, bunların hiç birisinin Afrinde olmadığı gerçeğini görebiliriz.
Bu gerçek, tek başına, Türkiyedeki gericiliğin Afrine sadlrısının kılfının geçerli ve doğru olmadığını gösterir.
Her şey bir yana bir Marksist Leninistin değerlendirmedeki yaklaşımı, Leninin vurguladığı gibi, savaşların meşruluğu ve haklılığı ile bunların ilericiliği arasındaki sıkı bağlantısı temelinde olması gerekir. ML ler açısından, TR faşizminin Afrine saldırısını "meşru" laştıracak, haklı kılacak hiç bir kılıf yok ortada. TR deki dini gerici iktidar ve sermaye açısından şühesizki var. İşte bu nedenle , "Vatan, Millet, Sakarya" çığlığı atıp, bu saldırıyı "Haklı" göstermeye çalışanlar, pratikte gericiliğin borazancılığını yapıyorlar.
Lenin , “haklı ve haksız savaşlar, ilerici ve gerici savaşlar, gerici sınıfların sürdürdüğü savaşlar, ilerici sınıfların yürüttüğü , sınıfsal baskıyı sürdürmek amacıyla yürütülen, sınıfsal baskıyı ortadan kaldırmak amacıyla sürdürülen savaşlar vardır..." diyor. Collected Works, Vol. 29
Saldırgan savaşlar haklı olamaz ve haksız savaşlar emekci halkların ve onların mücadelesi çıkarına değil, burjuvazinin çıkarınadır.
Yani saldırı Afrine değilde , ABD ye karşı görünümünde, "daha iyi kılıflanabilecek" diyelim "Kamışlı" ya ve güneyine, ABD nin üsleri olan bölgelere de olsa, ( Suriyenin iradesi dışında olduğu sürece) bu saldırı onu gene HAKLI kılamaz.
Haklı savaşlar, herşeyden önce , işçi sınıfının ve diğer ezilen sınıfların, ezenlere karşı bağımsızlık, demokrasi ve kurtuluş savaşlarıyla ilgilidir, bunların tanımlamasıdır. Emperyalist baskı ve saldırılara karşı oluşan bu tür savaşlar, tarihsel ilerlemeyi engelleyen gerici güçlerin yok edilmesi için önemli bir araçtır. Bütün savaşlar yoksulluk ve yıkıma neden olmasına rağmen, devrimci savaşlar, siyasi hayatı yeniden kurma ve sosyal gelişimin seyrini hızlandırmanın temelini atar.
Bu nedenle, TR gericiliğinin komşu bir ülkeye saldırısını Haklı olarak göstermek için teorik kılıflar aramak, Aptaldan da aptal olup, gericiliğin borazancılığını yapmanın üstünde bir pratik olamaz.
Şubat 2, 2018
Erdoğan A
Hiç yorum yok