Ana Vatan Savunması teorisi üzerine - bir defa daha - kısaca
“Sağ ve sol oportünizmi arasındaki ideolojik akrabalık” yazısında “Hem sağ ve "sol" oportünizmin çeşitleri, öznelcilik ve gerçekliği bilimsel olarak analiz etme yeteneğine sahip olmamanın ya da bunu bilerek çarpıtmanın örneklerini sunarlar. Kendini içinde bulundukları burjuva sistemler içinde , günlük olaylara uyarlayan, sağ oportünistleri ve revizyonistler , içlerinde bulundukları tarihsel süreçleri ya göz ardı ederler ya da anlamazlıktan gelirler. "Sol" - oportünizmi, ise , somutda varolan önemli ve köklü değişiklikleri göz ardı edip, dönemsel teorileri sloganlaştırarak, geçmişte yaşamağa devam ederler” demiştik. “Ana Vatan savunması “ konusuna da, özellikle Suriye ile ilgili yaklaşımlarda bu sağ ve sol sapmanın çarpıcı örneklerini görebiliyoruz.
Marksizmi okumak ve anlamak yerine “kalıplaşmış sloganlar” olarak ezberlemek ve her özgül şartlara teorileri bu sloganlar temelinde uygulamaya kalklmak, sadece emekçi halka ve onların sosyal demokrasi mücadelesine değil, geleceklerine ilgisiz kalmakla, sosyalizme ihanet , yani emperyalizme hizmet etmekle sonuçlanır.
""....yoldaşların istedikleri, ama hiç de uygulamadıkları "somut" tahlil, bize, Marx"ın ayrı somut "ulusal" hareketler karşısındaki farklı tutumunun bir tek ve aynı sosyalist kavramdan doğup doğmadığını araştırma görevini yüklemektedir."" Lenin, Marksizmmi Prudonculukmu?
Ustaların sözleri ve değerlendirmeleri en basitinden, temel olarak;
1-İçinde bulunduğu tarihi döneme ; feodal, kapitalist, emperyalist, sosyalist
2-Hangi tip ülkelerden bahsedildiğine; Emperyalist, Sosyalist, Sömürge vb
3-Hangi tip ülkeler arasındaki ilişkilerden, yada savaşlardan bahsedildiğine; emperyalist ülkelerle-emperyalist ülkeler arasımı, emperyalist ülkelerle-sömürge ülkeler arasındamı vb farklılıklarına bağımlı olarak ele alınmalı, ve günümüze özgül ilişkilere ve koşullara uygun olarak teorileri uygulama yolu seçilmelidir. .
Savaşlara yaklaşım (emperyalist) saldırı-haksız-gerici, ve savunma-haklı-ilerici olup olmadığı değerlendirmelerine bağlı olarak ele alınmalıdır.
Leninin bir savaşa özgül olarak "anavatanın savunulmasından sözetmek, halkı aldatmaktır" sözlerini ezberleyip , Ana vatanın savunulmasını “Anti-Marksistlik ve HAİNLİK olarak gören arkadaşlar, ezberciliği terkedip Leninin en azından konuyla ilgili, tüm yazılarını okuyup bir bütünlük içinde değerlendirmeye çalışsalardı, onun bu konuya diğer yazılarında, özellikle alıntıların yapıldığı aşağıdaki yazısında açıklık getirdiğinden haberdar olabilir, ve aslında, genelde “görüşleri” ve özelde “bu görüşü” her savaşta alınacak bir tavır olarak SLOGAN haline getirmenin bir HAİNLİK olduğunu vurguladığını görebilirlerdi.
Lenin söz konusu “Emperyalist Savasta Kendi Hükümetinin Yenilgisi Üzerine” yazısına
“Devrimci sınıf, gerici bir savasta kendi hükümetinin yenilgisini istemek zorundadır.”
diye baslar.
“Söz konusu, diyor yazısında Lenin, " emperyalist hükümetleri yenilgiden korumak. "iç barış"ın sadece sözde değil, gerçekten kurulması ve sınıf mücadelesinin gerçekten kabul edilmesi anlamına gelen biricik politika, proletaryanın kendi hükümetinin ve burjuvazisinin zorluklarından, onları ortadan kaldırmak amacıyla yararlanmasıdır. Fakat, kendi hükümetinin yenilgisini istemeden, bu yenilgiye katkıda bulunmadan bunu gerçekleştirmek, bunu amaçlamak imkansızdır.””
Bu değerlendirmeyi ne ve kimler için ve hangi ülkeler ve onların proletaryası için söylendiğine bakmaksızın , onu şablonlaştırıp , ezberleyen ve durmadan tekrar edenler için , Lenin "Savaşa ve Ata Topraklarının Savunulmasına Karşı Marksist Tutum" yazısında "Ana Vatanı savunulması" konusuna net bir şekilde açıklık getiriyor.
“””Kievski…. Anlaşılan, şimdiki savaşta ata topraklarının savunulması sloganıyla ilgili önerilerimizi kavrayamamış. Bu nedenle, önerilerimizde ortaya konan şeyin ne olduğunu bir kez daha anlatmak gerekiyor
````Partimizin 1915 martında Bern Konferansında, "anavatanin savunulması sloganı hakkında" kabul ettiği karar şu sözlerle başlar: "Şimdiki savaş özünde ..."
Kararın şimdiki savaşla ilgili olduğu bundan daha açık söylenemezdi. "Özünde" sözcüğü de, görünenle gerçeği, görünüşle özü, sözle eylemi birbirinden ayırma gereğini belirler. Bu savaşta anavatanın savunulmasına ilişkin bütün sözlerin amacı, sömürgelerin bölüşülmesi, yabancı toprakların yağmalanması, vb. için girişilen 1914-1916 emperyalist savaşını, yalancılık ederek, ulusal savaş gibi göstermektir..````
“….. şimdiki emperyalist savaş emperyalist çağın genel koşullarından doğuyor; bir raslantı sonucu, bir istisna, genel ve tipik olandan bir sapma değildir. Bu nedenle, ata topraklarının savunulmasından sözetmek, halkı aldatmaktır.””Lenin bunun nedenini hemen ardında şöyle açıklıyor
“””Çünkü bu savaş ulusal bir savaş değildir. Gerçekten ulusal olan bir savaşta "ata topraklarının savunulması" sözü aldatmaca değildir; biz de böyle bir savaşa karşı değiliz.”””
“”” Lenin'le Zinovyev'in Sosyalizm ve Savaş adlı broşüründe parti kararları, herkesin anlayacağı bir dille açıklanmiş ya da yorumlanmıştır. Broşür, 5. sayfasında, "sosyalistlerin, 'ata topraklarının savunulması' için verilen savaşları ya da 'savunma' savaşlarını", yalnız "yabancı baskısını yok etme" anlamında, "haklı, ilerici ve adil gördüklerini" açıkça belirtir. Broşür, Rusya'ya karşı İran "vb." örneğini anar ve şöyle der: "Bu savaşlar, ilk saldıran kim olursa olsun, haklı, savunma savaşlarıdır; herhangi bir sosyalist, ezen, köleci ve yağmacı "Büyük" Devletler karşısında ezilen, eşit görülmeyen ve bağımlı devletlere zafer diler."
Emperyalistlerle ezilen ülkeler arasındaki savaşın, ezilen ülkeler açısından “savunma” savaşları olduğunu, , “bağımlı devletler” in emperyalizme karşı zaferini dilemesi gerektiğini vurguluyor. Yani bağımlı ülkelerin işçi sınıfına “Ana Vatanını” savunma, emperyalistler gelsin işgal etsin, halk sefalet içinde kalsın, kapitalizmden nefret etsin, ve devrimin şartlarını yaratsın..gibi pasifist, evrimci, Troçkist bir görüş öne sürmüyor.
Leninin gerek bu özgül konu üzerine, ve gerekse genel olarak Marksist teorilere yaklaşım konusunda, devamındaki şu sözleri, bu arkadaşları belki uyandırabilir.
“”””Kievski, ata topraklarının savunulması sloganının "haince" olduğunu söylüyor. Kendisine senet veririz ki, anlamını kavramaksızın, üzerinde düşünmeksizin bir sloganı papağan gibi yineleyen kişiler için, anlamını tahlil etmeksizin ezberleyen kişiler için her slogan "haince"dir ve her zaman öyle olacaktır.”””
Lenin bir savaşın niteliğini belirleme konusunda şunları söyler-
“”Marksizm bu tahlili yapar ve şöyle der:Eğer bir savaşın "özü", örneğin yabancı zulmüne son vermekse ,o zaman, ezilen devlet ya da ulus açısından böyle bir savaş ilericidir. Buna karşılık, eğer bir savaşın "özü" sömürgelerin yeniden bölüşülmesi, yağmanın paylaşılması, yabancı toprakların yağmalanmasıysa, o zaman ata topraklarının savunulmasına ilişkin bütün sözler, "halkın aldatılmasından başka bir şey değildir".””
Yani ATA TOPRAKLARININ savunulmasından bahsedebilmek içinsaldırıya uğramış olmak ve emperyalist bir ülke olmamak gerekir.
Özgülde, Suriyede Ata Topraklarını savunması diye bir şey olamıyacağını söyleyen bu arkadaşlar, Suriyeyi emperyalist bir ülke olarak değerlendirmeleri gerekir.
Leninin
“”Emperyalist, yani zulmeden devletlere karşı ezilen (örneğin sömürge) ulusların savaşı, gerçekten ulusal bir savaştır. Böyle bir savaş bugün de olasıdır. Zulüm gören bir ulusun yabancı bir zalime karşı verdiği savaşta "ata topraklarının savunulması" bir aldatmaca değildir. Sosyalistler böyle bir savaşta "ata topraklarının savunulması"na karşı değildirler.””
sözleri bu sağ ve sol sapma akrabalığının iki yanınıda ortaya koyuyor
“”Biz, .., büyük savaşlarda bir kenarda durmak gibi darkafalıca bir ütopyaya da inanmıyoruz.””””
diyen Lenin, bu şabloncu ezbercilik ve sonucundaki darkafalı yaklaşımcılık konusunda sözlerine şöyle devam eder
“…………oysa darkafalının düzeyine inerek kendini alçaltmayan Marksizm, belli bir savaşın ilerici sayılıp sayılmayacağını, demokrasinin gerekleriyle proletaryanın çıkarlarına hizmet edip etmediğini ve bu anlamda haklı, meşru, vb. olup olmadığını belirlemek amacıyla, her savaşın tarihsel bir tahlilden geçirilmesini gerektirir.””
Suriyedeki olayların başlangıcı ve günümüzdeki durumunu değerlendirdiğimizde, Suriye ve Suriye halkı açısından, Suriye nin verdiği mücadele "yabancı işgaline" karşı kendisini koruma yı hedefleyen, savunma-haklı- ilerici bir niteliğe mi sahip, yoksa "emperyalistler arası-haksız-gerici bir niteliğe mi sahip? Sanırım bu soruya cevabı ABD emperyalizminin sözcülüğünü yapan katıksız Troçkist varyasyonlardan birini savunmadan "gerici" nitelikte olarak değerlendirmeye olanak yok.
27 Ekim 2017
Erdoğan A
27 Ekim 2017
Erdoğan A
EMPERYALİST SAVAŞTA KENDİ HÜKÜMETİNİN YENİLGİSİ ÜZERİNE
SAVAŞA VE "ATA TOPRAKLARININ SAVUNULMASI"NA KARŞI MARKSİST TUTUM
"YENİ ÇAĞI ANLAYIŞIMIZ"
Hiç yorum yok