Gericiliğin baskılarına , saldırılarına ve savaşa karşı kurulması gereken birliğin acilliği üzerine
Yıllardır dini gericiliğe ve faşizme karşı varolan ilerici güçlerin ve tabanda kitlelerin en azından pratikte, bir birlik kurma ve dayanışma çağrı ve çabaları, gelinen yerde ilerici tabanın ve gericiliğie karşı tüm kitlelerin arzusu olma siyasi talep aşamasını geri bırakmış, bu her ne isimde olursa olsun, Birliğin kurulması zorunluluğu ve sorumluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Çünki gelinen yerde dini gericilerin iğrenç çıkarları, ve bu doğrultuda Türkiye halkını savaşa sürükleme provokasyon taktik ve çabaları, sadece emekçi halkın değil, aydınların ve ülkenin gerici olmayan tüm vatandaşlarının, gerek ekonomik, eğitimsel ve gerekse fiziki olarak yaşamını ve geleceğini tarihimizde görülmemiş bir şekilde, baskı, tehdit, ve terör çemberi içine sokmuştur.
Bu baskı , terör, geleceğin ne getireceğinden hep endişe ve korku içinde yaşayan halkın çoğunluğu , çaresizliğine ve korkusuna cevap olabilecek güçlü bir birlik oluşumuyla olanlara ve gelişmelere karşı kayıtsız ve seyirci kalmayacaklar, her adımda birliğin güçlenmesiyle, onların katılımı ve katkısı da güçlenecektir. Çünki onların karşısında iki alternative olacaktır- ya kendilerini dini gericiliğin eline bırakacak, gericiliğin iğrenç saldırılarının ve olası savaşın kurbanı olacaklar, ya da birliğe katılımla bu gericlikten ve savaştan kurtulma savaşı vereceklerdir.
Gelinen yerde , asıl neden, ilerici önderliklerin ve tabanın var oluş vey a yok oluşu ile ilgili olarak atması gereken adımla ilgilidir. Dini gerici olmayan, kitleler ve aydınlar baskı ve terrör altında ve iç savaş ya da savaş gibi korkunç tehlikelerle karşı karşıya iken, halkın önderliğini yaptığını iddia eden parti , örgüt ve kuruluşların , tabandaki ilerici kesimin bu acil ve hayati sorunlarla başedebilmek için , somut olarak en azından kendini ve halkı savunmayı temel alan bir platformda birlik ve dayanışma içinde, dinci gericiliğe, onun saldırı ve savaş planlarına karşı koyma sorumluluğu gündemdedir.
Teorik ve Pratik ayrıcalıklar nedeniyle ortaya çıkan sekterliğin yerini, temel ilkelerden taviz vermeden, ikisi arasında diyalektik bir denge kurma pratiği alabilir. O da olmadı, sadece 70 lerde gerçekleştirilen, pratikte ve savunmada birlik ve dayanışma asgari temelinde bir birliğin oluşturulması, günümüzün bir zorunluluğudur. Bu Birlik en asgaride, halkın çıkarlarını ve yaşamını, dini gericiliğe karşı koruma amacında ortak mücade yapılması gereğinin kabul etme içeriğini taşıyan plâtformun acilen kurulması ve bu plâtformun aktif hale getirilmesidir.
Gelinen yer, şartlar böyle bir Birliğin kuruluşu için olgun olması yanında, bir zorunluluk haline gelmiştir. Dini gericiliğin karşısında oluşturulacak BİRLİK, kurulması acilliğini taşımaktadır, çünkü Türkiye halkının yaşam zorunluluğu bu Birliğin varolmasını gerektirmektedir.
Yaşanan pratiklerden de gördüğümüz gibi, dini gericilik, ve hedeflenen açık faşizm sadece ilericileri hedef almıyor, kendisine karşı olan herkesi, her kuruluşu, tüm emekci halkları ve aydınları hedef alıyor. . Dini gericiliğin görevi , gerici azınlığın halk çoğunluğu üzerinde egemenliğini sağlamlaştırmak, muhalefet güçlerini yok hale getirmek ve böylece de , hiç bir ciddi muhalefet görmeden Türkiyeyi savaşa ya da savaşlara sürüklemektir.
Bu nedenle, gelinen yerde geniş kitleler ve aydınlar ile, var olan siyasi parti ve örgütlerinin hayati önem taşıyan ortak çıkarı , güçlerini birleştirerek, birlik ve dayanışma içinde bir mücadele ile, dini gericiliğe , onun baskı ve terörüne, savaş planlarına karşı örgütlü ve planlı bir şekilde karşı koymaktır.
Referandum a HAYIR teşhir ve pratiği bir son amaç olarak ele alınmamalıdır, tam tersine artacak baskı ve zulümlere, provokasyonlara ve savaş kışkırtıcılığına karşı birleşik mücadelenin bir BAŞLANGICI olarak ele alınmalıdır..
Türkiye halkının yaşamını, hak ve özgürlüklerini, savaşsız bir geleceği olası kılabilmek için oluşturulacak Birlik, kitleleri, aydınları ve dini gerici olmayan tüm unsurları, baskı ve terörden, savaşlardan korumak için, gericiliğin planlarını bozmak için bir zorunluluktur.
Türkiye halkının yaşamı ve yakın geleceği söz konusu olduğunda, halkın isteği ve çıkarları, partisel ve örgütsel çıkarlardan daha önemlidir .
Gelinen yerde halkın isteği ve beklentisi, harekete geçebilmek için umudu , ilerici parti , örgütlerin ve kitlelerin , gericiliğe ve savaşa karşı bir Birlik oluşturmasıdır.
Hiç yorum yok