TROÇKİ V E İÇ SAVAŞ
Troçki hakkında yaratılan efsanelerden bir diğeri de Troç ki’nin iç savaştaki rolü üzerinedir. Y. Boraz da “Kızıl ordunun kurulmasını ve iç savaşları bizzat görüp içerden yaşamış bir devrimcinin kaleminden " çıkan kitaplan okumamızın ne kadar önemli olduğunu söylüyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekir.
Troçki elbette iç savaş sırasında önemli görevler almış, bir kıs mından başarıyla çıkmıştır. Ama Troçki, iç savaş sırasında genel olarak Merkez Komitesi’nin iradesinin bir temsilcisi durumun dadır. Troçki, kendi kafasına göre Kızıl Ordu’nun bir kısmını yöneten ve sosyalizmi tek başına kurtaran bir '‘kahraman ” değildir. Evet, Troçki iç savaş döneminde esasta iyi savaşmıştır. Ama savaşan tek başına Troçki değildir. Binlerce Bolşevik, mil yonlarla ifade edilen emekçi yığınlar bu iç savaşta ölüm kalım mücadelesi vermiştir. İç Savaşta Kızıl Ordu’nun esas örgütle yicisi ve yöneticisi Bolşevik Parti’dir. Proletaryanın önderleri, işçiler-emekçiler, kendilerini sosyalizme adamış militanlar iyi savaşmış ve pek çoğu da bu uğurda yaşamlarını yitirmiştir.
Troçki Merkez Komitesi üyesidir ve Troçki’ye düzenli bir ordunun kurulması görevi verilir. Troçki esasta iyi savaşmıştır ama bir dizi hata da yapmıştır. İç savaşta Bolşevik Parti müdahalede bulunmasaydı, iç savaş yenilgi ile de sonuçlanabilinirdi. İşte bazı örnekler:
İç savaş döneminde Kızıl Ordu Doğu Cephesi’nde Kolçak ordusunu kovalamaktadır. Troçki bir plan önerir ve Doğu Cephesi’nden birliklerin geri çekilmesini, Kolçak ordusunun kovalanmasının bırakılmasını ve birliklerin Güney Cephesi’ne kaydırılmasını önerir. Bu öneri Merkez Komitesi tarafından reddedilir ve ordunun ilerleyişini sürdürmesi direktifi verilir. Troçki, Merkez Komitesi’nin bu direktifi ile hemfikir olmadığı için istifa eder. Ancak istifası Merkez Komitesi tarafından kabul edilmez. Sonuçta Merkez Komitesi direktifi uygulanır ve Kızıl Ordu istenilen sonuca ulaşır. Troçki’nin Kızıl Ordu komutanı olduğu, Merkez Komitesi’nde önemli bir şahsiyet olduğu ne ka dar tarihi olgu ise; Kızıl Ordu’nun bir dizi yenilgisinde savaş alanlarında yaptığı hatalar da o kadar olgudur.
1919 Sonbaharı’nda, Denikin’e karşı saldırı başarısızlığa uğrar. Troçki Güney Cephesi’nden Merkez K om itesi’nin bir toplantısına çağrılır. Merkez Komitesi toplantı sonunda Güney C ephesi’ne yeni fonksiyonerler gönderme ve Troçki’yi görev den alma kararı alır. Yeni fonksiyonerler, Troçki’nin Güney Cephesi’ndeki işlere karışmamasını talep eder. Güney Cephesin d ek i mücadele bir süre Troçki olmadan devam eder.
Troçki’nin iç savaşta kim seye danışmadan yaptığı atamalar, bürokratik tutumu, Bolşevik önderlere karşı düşmanca tavırları, “tutuklanmayı hak etmiş olan Fransız misyonu üyelerine” gösterdiği hoşgörü, parti içinde ciddi rahatsızlıklara neden olur.
Troçki zaman zaman görevinden alınmıştır. 1919 yılında Parti nin 8. Kongresi’nde eski “sol komünistler "in ağırlıkta bulun duğu askeri muhalefet grubu oluşur. Bu grup, Troçki’nin bürokratik ve düşmanca tutumundan rahatsız olan dürüst askeri delegeleri de kendine yaklaştırmıştı. Askeri delegelerin çoğu “ Troçki’nin iç savaşta açıktan açığa ihanet halinde olan eski Çarlık ordusu askeri muhafızlarının önünde eğilmesinden ve ordudaki eski Bolşevik kadrolara karşı düşmanca davranmasın dan hoşlanmıyordu. ” Parti Kongresi’nde Troçki’nin cephedeki uygulamalarından örnekler sıralandı. Ancak bürokratik yanlış lara karşı doğru eleştiri getiren askeri muhalefet düzenli orduya geçişe ve bunun gerektirdiği önlemlere karşı çıkıyordu. Bu yüz den yanlış bir konumdaydı. Lenin ve Stalin, Askeri Muhalefete karşı kongrede mücadele ettiler. Kongre’de Troçki’nin dürüst askeri delegelerin tepkisini çeken tutumu da mahkûm edildi.
Y. Boraz Troçki’nin “bürokrasiye karşı ’duruşundan bahsediyor. Ya Troçki’yi tanımıyor, ya da gerçekleri çarpıtıyor. 1921 yılında parti içinde büyük tartışmalara yol açan sendikalar m e selesi de NEP tartışmalarının bir parçasıydı. Savaş komünizmi döneminde uygulanan sendikaların atamalar ve askeri yöntem lerle yönetilm esi politikasına son verilm eli, yönetimler seçim le işbaşına gelm eli ve barış koşullarına uygun olarak demokratik yöntemlerle yönetilm eliydi. Buharin ve Troçki bu görüşlere şid detle karşı çıktılar. Troçki, işçi sınıfıyla ilişkilerde ikna yöntem i ne karşı çıkıyor ve sendikalara askeri yöntemin getirilmesini savunuyordu. O, sendikalarda demokrasinin yaygınlaştırılmasınave sendika organlarının seçimle gelm esi ilkesine karşıydı. İşte Boraz’ın “bürokrasiye ” karşı duran Troçki si gerçekte bu idi.
Hiç yorum yok